Şu içinde bulunduğum mini-tatilde (darısı tez zamanda başınıza) yeni yazı yayınlamayı aslında planlamamıştım. Ama henüz dün yaşadığım bir konu, aklımda kalacağına yazıda kalsın ve okuyacak olanlara da faydası olsun istedim. P90X ile ilgili soruların belki en başında “Beslenme” konusu gelir. Bence ise, “doğru beslenme” için ilk aşama “doğru alışveriş”tir. Dün, sadece bir ayran almak için çıktığım, küçük tatil beldesinin küçük marketinde, ayranın yanına almaya alışık olduğum atıştırmalıklardan hiçbirini bulamadım. Bir süre gezindikten sonra, en meşhur cips markalarından birinin “fırınlanmış” ve üzerinde “%50 daha az yağlı” yazan cipsini denemeye karar verdim (zorunda kaldım da denebilir). Daha önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi, zararlı çoğu yiyecekte olduğu gibi, ambalajı oldukça “janjanlı”ydı. İçinde odunlardan ateşi yanan otantik şirin bir fırın (bu şekilde üretildiğini hiç zannetmiyorum), yoğurt ve mevsim yeşillikleri fotoğrafları ve kocaman “%50 daha az yağlı” yazısı. Tadı… tabii ki güzeldi, dürüstçe. Yine genellikle zararlı besinlerin ortak noktalarının, tadlarının...