Merhaba, Bugün ikinci günümdü, yani sıra Cardio X’de idi. Zaten karma karışık olan aklım beni fena halde yorgun kılarken, işten bir nebze geç çıkmakla beraber eve gelir gelmez yemek yedim, sonra biraz kitap okudum, köpeğimle dolaşmaya çıktım ve off artık yatayım derken şiddetli bir vicdan azabıyla koca kıçımı yerinden kaldırıp çatı katına doğru ilerledim. Kendimi ne kadar Cardio X yapmamak için kandırmaya çalışsam da, bu sefer pes etmemek için öyle bir odaklanmışım ki DVD’yi çalıştırdım. Başlangıçta amacım sadece izlemekti ve inanın 15 dakika boyunca sadece izledim. Sonra, izlemeye zaman ayırabiliyorsam yapabilirim de dedim, ve bingo! Bazen sadece DVD’yi koymak yetiyor, ve ikinci günümü kazasız belasız bitirmiş bulunmaktayım. Fakat küçük bir problemim var… Şu an DVD bitti diye adeta üzülüyorum ve köpeğimi alıp koşuya çıkıyorum… Saat 22:30 ve bu gazla sabaha kadar koşmaktan korkuyorum. Bu “Banana” hareketinin adının değiştirilmesini de şiddetle istiyorum, canım fena halde muz istiyor...
Günlük Arşivler: 20/09/2013
Suyunuzun Tadında Ufak Bir Değişiklik Yapmak İster Misiniz?
Öncelikle şunu belirteyim şimdi paylaşacağım öneri, bana değil diyetisyen Taylan Kümeli’ye aittir. Kendisinin gerçekten çok iyi bir diyetisyen olduğunu düşünüyorum ve ciddi anlamda da kitaplarının, yazılarının takipçisiyim. Ben kendisi sayesinde beslenmeme ve yaşamıma öyle büyük katkılar sağladım ki anlatmakla bitmez. Beslenme düzenimi değiştirme hikayemin en sağlıklı halini alması O’nun sayesinde oldu. Bu tarifteki suyu kendim aylarca içtiğim için işe yaradığını rahatlıkla söyleyebilirim. Hatta bir süredir ara vermiştim, yeniden başlamayı planlıyorum. Özellikle yaz aylarında harika bir seçim ama kışın da içilmemesi için hiçbir neden yok. Her gün tüketmenize gerek yok, haftanın belli günlerinde de tercih edebilirsiniz. *** Bana en sevdiğin içecek ne diye sorsalar, hiç düşünmeden “su” derim. Tek bir tercih hakkın olacak, bir besin maddesi ya da sıvı tüketim maddesi seç deseler yine “su” derim. Çok susadıktan sonra su içtiğimde, her seferinde, ne büyük bir doğa harikası olduğunu ve gerçekten suyun bir mucize olduğunu düşünürüm....
Hey Sen! Sana Diyorum!
Arkadaşlar herkese merhaba, umarım herşey yolunda ve istediğiniz gibi gidiyordur. Sevgili P90X-Türk ailesi, bu yazımda size P90X serüvenimden bahsetmek istiyorum. Gerçi serüven dediğime bakmayın. Benimki henüz 10 günlük bir yolculuk. Tabi şimdilik. Evet bugün P90X’in 10. günündeyim ve 10 gün gibi kısa bir sürede neler değişti sizinle paylaşmak istedim. Uzun araştırmalar sonucunda P90X ile tanışma fırsatı buldum. Aykut Hocam’la iletişime geçtim ve zaman kaybetmeden P90X’e başlamış oldum. Yemek yemeyi seven biri olarak, önüme gelen her şeyi büyük bir keyifle tüketiyordum, üstelik Türk Mutfağının eşsiz güzelliğini de hesaba katacak olursak, benim için yemek yemek adeta sanat haline dönüşmüştü. Fakat toplum içinde artık göbekli bir adam haline bürünmüştüm. Bir an önce bu halimden kurtulmak ve eski kimliğime kavuşmak istedim. Eski kimliğim derken sıkı bir vücudum ve spor geçmişim olduğunu düşünebilirsiniz, ama yanılırsınız. Öncelikle çevremdeki herkese P90X’ten bahsettim. Neden mi? Çok basit, motive olmak için. P90X’i anlattım da...