Bayram tatilinde Olimpos’taydım. Orada harika arkadaşlar edindim ve beraber güzel vakit geçirdik. Sohbet sohbeti açarken boş zamanlarında neler yapıyorsun diye bir soru yöneldi ve ben de bir egzersiz programı uyguladığımı, bunu başarmak için bir çok şeyden vazgeçtiğimi söyledim; merak ettiler anlattım. Her biri dinlerken çok etkilendi ve yapmaları gereken tek şeyin sadece günde bir saat pes etmeden zaman ayırmak olduğunu anlatınca duyduklarına inanamadılar. Ve ben de yaptığım şey ile gurur duyarak onların da yapabileceğini hatta yapması gerektiğini anlattım. O insanların o heyecanlı dinleyişleri, gerçekten çok güzel bir şey yaptığım inancı ile mutlu etti beni. Bayramda ara verdim ama Recovery Haftamın sonuna geldiği için Aykut Hoca dikkatli beslenirsem sıkıntı olmayacağını söylemişti zaten. O yüzden gönül rahatlığı ile bugün 2. ayıma başladım ve tabii ki de tatilde dikkatli beslenmedim, o ayrı :-) Aman Tanrım ne başlama, sanki ilk günümdeyim! Bırak desen bırakacağım ama o kadar da kişiye anlatmışım...
Aylık Arşivler: Ekim 2013
Erkekler, Spor ve Sosyal Medya Üzerine…
Bilirsiniz, P90X-Türkiye olarak reklam yapmayı pek sevmeyiz. 1,5 Milyon takipçi ile Türkiye’nin en büyük Ev Fitness Platform’u olsak da bugüne kadar henüz ne reklam vermişliğimiz ne de almışlığımız vardır. Çünkü P90X zaten kendi reklamını yapar… Yani programı bitirmiş, hatta bitirmese bile tanışmış ve etkilenmiş olan herkes, P90X’in canlı birer reklam panosudur. Ama yine de www.p90xtr.com olarak 21/09/2013 tarihinde Taraf Gazetesi’nde köşe yazısına konu olup tüm Türkiye’ye taşındığımızda çok mutlu olduk. Şimdi biz de yine Taraf Gazetesi yazarlarından Hıdır Geviş’in güzel bir yazısını sayfalarımıza taşıyarak, teşekkürlerimizi sunuyoruz. “Türk erkeklerindeki zayıflama çabalarını ve diyet yapma uğraşlarını görünce kriz geçiriyorum. Çoğu zaten bir deri bir kemik… O halleriyle bir de zayıflamaya çalışıyorlar. Hayır, yani uzun boylu olsalar yine anlarım, boyları da kısa… E bu halleriyle diyet yapınca iyice ufalıyor, çelimsiz adamlar haline geliyorlar… Kendi çalıştığım spor salonundaki 30 yaş üzeri erkek ve kadınlar, toplam üye sayısının yaklaşık yüzde 2’si kadar… Bizde 30 yaş üzeri...
Hiçbir Şey Yapamıyorsanız Bunu Yapın!
Tamam, şu anki halinizden artık sıkıldınız, bu işe kafayı taktınız ve vücudunuzu (& hayatınızı) transforme etmeye kararlısınız. Ama özellikle “Beslenme” konusunda nereden başlayacağınızı bilmiyorsunuz? O zaman doğru yerdesiniz, okumaya devam edin… Aslında istediğiniz her şeyi yiyebilirsiniz! Evet, yanlış okumadınız. Çünkü asıl problem “ne yediğiniz” değil, “ne kadar yediğiniz”dir. Bugüne kadar karşınıza çıkan, kısa vadede işe yarar gibi görünüp, uzun vadede kesinlikle işe yaramamaya “programlanmış” tüm diyetlerin (egzersiz programından yoksun diyetlerin) neden sonuç vermediğini zaten “Einstein’in Sözü ve Diyetler Üzerine…” yazısında paylaştık. Daha önce okumadıysanız, mutlaka okuyun. İşte burada size, o başınızı belaya sokan “ne kadar” yediğiniz ile ilgili fazlasıyla işe yarayan bir illüzyonun sırrını paylaşacağız. Ve bir David Copperfield olmanıza da gerek yok bu işin sırrına varmak için. Sadece yemeğinizi yediğiniz tabakların boyutunu küçültmeniz yeterli. Hemen bir örnek ile açıklayalım. Aşırı aç olduğunuzu düşünelim ve size aşağıdaki fotoğraftaki 4 tabak sunulmuş olsun. Aşırı aç olma...
Şimdi P90X Zamanı!
Eveeet… P90X gibi sonuçları inanılmaz derecede iyi olan bir programa başlamayı hala ertelemek için önünüzdeki son bahaneniz de ortadan kalktı! :-) Şaka bir yana, gerçekten pek çok kişinin “Bayram Tatilinden sonra kesin başlıyorum” dediğine şahit oldum. Tabii bunun bir kaç haklı sebebi de var. Bunlardan en önemlisi, “Kurban Bayramı’nda P90X” başlıklı yazımda da değindiğim gibi, bir haftalık bir periyotta seyahat sebepleriyle P90X’e ara verip, ardından kaldığınız yerden başlamak mümkün. Ancak bu, belki olması gerektiğinden 2 kat azim ve kararlılık gerektirecektir. Bu devamlılığı sağlayabilmek mümkün, ama dünyanın en kolay işi değil. İşte bu sebeple, artık tüm yaz tatillerinin bittiği ve adeta kesintisiz bir 90 günü önünüzde daha kolay bulabileceğiniz bu dönemde P90X’e başlamak (ve de bitirmek) doğru bir seçim. Yine başka bir açıdan da, sanılanın aksine P90X’i hemen yaz köşe başındayken bir panikle yapmaya başlamaktansa, bir dahaki yaza henüz daha 3 koca mevsim varken, daha stressizce...
Tatilde Beslenme İpuçları
Kurban Bayramı tatilinin oldukça iyi “denk gelmesi” ile pek çoğumuz yılın son bir tatil fırsatını yakaladı. Ama… tatil söz konusu olunca pek çok koşulda farklılaşma ortaya çıkar. Hava değişimi, sıcaklık ve zaman farkı, uzun mesafeli otobüs veya uçak yolculukları ve beslenme tarzları. Tüm bunlar karşısında vücudunuz kısa süre içinde büyük uyum sorunları yaşayabilir. Son yıllarda büyük şehirlerde yaşayan ve dinlenmeye az zaman ayırabilen çalışan insanların tatil anlayışı “herşey dahil” tatil anlayışına dönüştü. “Şımarmak benim de hakkım!” diye düşünen “bizler” her şeyin önümüzde hazır olduğu, kusursuz tatil seçeneklerini reddedemeyip “ruhumuzu” dinlendirirken maalesef “bedenimize” eziyet etmekteyiz. Öncelikle büyük emek, sabır ve efor harcayarak kavuştuğunuz ya da kavuşmakta olduğunuz formda bedeninizi tatil rahatlığına bırakıp sekteye uğratmak istemiyorsak dikkatli olmanız gerekiyor. Şunu unutmayın ki P90X döneminde öğrendiğimiz temel kurallar tatilde de geçerlidir! Gelelim açık büfe ve sınırsız içki tercihlerinin olduğu tuzaklara! İster bu bayram tatilinde böyle bir ortamda bulunuyor...
Bayramda Yufkalı İrmik Tatlısı
P90X yapanlar ve beraberinde sağlıklı beslenmeyi alışkanlık haline getirenler için Bayram Tatilleri bazen biraz zorlayıcı olabilir. Sıklıkla gidilen misafirlikler ve istisnasız her birinde önünüze gelen tatlılar da aklınızı çelici olabilir. Ama “tatlı = zararlı” demek değildir. Hem tatlı tüketip, hem de gönlünüzü ferah tutarak suçluluk duymamak mümkün. İşte Sağlıklı Yufkalı İrmik Tatlısı da bunun için. Tarifin içinde bir miktar yağ ve yufka var; ama yağların da vücudumuz için gerekli olduğunu unutmayın. Malzemeler 1 yufka 1 litre yağsız süt 3 yumurta 3 yemek kaşığı irmik 2 yemek kaşığı bal Yarım yemek kaşığı tereyağı Hazırlanışı Yufka ve tereyağı hariç tüm malzemeyi sürekli karıştırarak muhallebi kıvamına gelinceye kadar pişirin. Ocaktan alıp soğumaya bırakın. Kalıbı tereyağı ile yağlayın. Yufkayı yerleştirin. Ortasına muhallebiyi yayın. Yufkanın sarkan kenarlarını içe doğru kıvırın ve önceden ısıtılmış 180 dereceye ayarlı fırında üzeri kızarıncaya kadar pişirin. İster kare ister üçgen dilimleyip servis yapabilirsiniz. Kalori Değeri 6 kişilik...
Kurban Bayramı’nda P90X!
Merhabalar, öncelikle P90X-Türk Ailesi olarak herkesin Kurban Bayramını kutlarız. Şimdi… herkesten günlerdir duyduğum sorunun cevabını buradan verelim. 1 haftalık Kurban Bayramı tatilinde P90X’e ara verseniz olur mu? Cevap: Olur! Her fırsatta P90X’in fazlasıyla modifiye edilebilir bir program olduğunu zaten söylüyoruz. Aslında popüleritesini bir bakıma da buna borçlu; ve tabii ki %100 başarısına. Evet, P90X “ekstrem” bir program, ama burada Nazi Subayları yetiştirmiyoruz; ve Kurban Bayramı’nın uzun denk gelen tatilinde de P90X modifiye edilebilir. Öncelikli önerimiz, eğer yapabiliyorsanız P90X’inizi bayramda da yapmanız. Ama seyahatinizden dolayı normal programınızı takip edemediğiniz durumlarda başka opsiyonlarınız da var. Bir tanesi, 1 haftalık süreçte P90X Recovery Haftası’nı yapmak. Yani tatile ya da diyelim memlekete de gidiyor olsanız, 4-8-6-7 no’lu DVD’lerinizi yanınıza alıp, başka hiçbir ekipmana ihtiyaç duymadan, sadece vücudunuzu kullanarak P90X’inizi uygulayabilirsiniz. Eğer bu bir haftalık tatil, normal programınız gereği de P90X Recovery Haftası’na denk geldiyse, zaten şanslılardansınız. Hiçbir modifikasyona gerek...
“Aileye” Merhaba!
Aranızda uzun süredir bulunmanıza rağmen, ilk yazıyı yazmaya işim dolayısıyla pek vakit ayıramamıştım. Şimdi ise ilk Blog’umu yazıp, ‘+1’ olarak aranıza katılıyorum. Size P90X ile tanışmamı, ardından da bugüne nasıl geldiğimin hikayesini anlatacağım… Şaka değil, günde 2,5 litre kolayı rahatlıkla içen, üstüne bir de tatlıları yuvarlayan birini düşünün. İşte o bendim. Üstüne duble porsiyon yemekleri de yiyordum. Sanki tüm işi şu dünyada yemek yemek olan biri gibi. Abur cuburu ise ara öğün gibi yiyordum. Ne kadar korkunç bir durum, değil mi? 15 yaşına kadar hiç spor yapmamış, daha doğrusu yapamamış biri olarak, internette gördüğüm salon sporcularının güçlü görünen fizikleri beni de etkilemişti. Spor salonuna yazıldım, inanılmaz ağrılar oldu. Koşuda bile dayanıklı değildim. Gide gele alıştım, birkaç ay geçti vücut geliştiğini gösterdi. Poşetleri taşımak artık daha kolaydı ancak, esneme hareketlerini yapamamam beni hayli üzmüştü ve yaptığım şeyin bir işe yaramadığını düşünerek bıraktım. Ve ardından doğal olarak sağlıksız...
Grip Savar!
Merhabalar, Bu aralar sizi spordan alıkoyacak, motivasyonunuzu düşürecek ve antrenman yapmanızı engelleyebilecek bir gerçek… Grip!!! Mevsim geçişlerinde ve hava değişikliklerinde daha sık yakalanılan grip, insanın vücut direncini kırıyor, isteksizleştiriyor, halsizleştiriyor ve bu şekilde spor yapmak verimi çok aza indiriyor. Ne yazık ki ben de grip oldum ama öyle böyle değil! Önce burnum akmaya başladı, sonra halsizlik, kırgınlık ve gözlerimden yaş gelmeye başladı. TV’ye dahi bakamıyordum. Çözüm olarak yarım saat yüksek tempoda antrenman yaptım, iki üç kat kıyafet giyindim, su içinde kaldım. Sonra blendera su, kivi, greyfurt, mandalina, portakal, ananas koyup karıştırdım. O sırada badem, fındık yeyip, üstüme de elma ve havuç yedim. Karışımın içine yulaf ezmesi de koydum ve kalın giyinerek uyumaya gittim. Gece çok az terledim ama sabah kalktığımda inanılmaz derecede dinç, güne hazır ve gripten de eser yoktu. Garanti olsun diye o gün de aynı karışımı yaptım ve işe yarıyor! İlla bu karışımı...
İki Arkadaş ve 90 Gün…
Merhabalar, Ben programı 55 gün yapıp bırakmak zorunda kaldım (herkes tarafından öne sürülen alışıldık bahanelerden). Sonra arkadaşım ve ben aynı eve çıktık. Şimdi tekrar beraber başlamaya karar verdik. Bizi başlamaya iten sebepler: 1) Öz güvenimizin eksik olduğunu düşünmemiz, 2) Üniversite 2. sınıf olarak hayatımızı değiştirmeye uygun bir zaman olması, 3) Genel öğrenci imajına uymadığımızı göstermek istememiz (düzensiz beslenirler, alkol, sigara içerler vs. gibi bir sürü aşırı konuşkan ve gözlemleyen komşulara bir ders vermek :-) 4) Birazcık da ego tatmini tabi… 5) Şu an tarihin de çok uygun olması; yani bu sıralar başlanılacak bir programla 2014 yılına çok farklı girecek olmamızın da bizi motive etmesi ve yeni sezon, yeni umutlar diyerek, yeni yıla girmek :-) Madde madde açıklamak ne kadar yeterli bilmiyorum ama özetleyecek olursak ‘DEĞİŞMEK’ diye en sade şekilde özetleyebiliriz. Ben 55 günde nasıl bir değişim olduğunu ilk elden gördüm. Değişmek gerek, bir şeyleri değiştirmek...
Bu da Mümkün – Meyveli Diyet Tiramisu!
Büyük ilgi gören ve ezber bozan Diyet İskender tarifimizden sonra sırada sizi oldukça mutlu edecek bir tarif daha. Kim demiş sağlıklı beslenirken ve diyet yaparken (biz yine de “sağlıklı beslenme” terimi tercih etmekteyiz) tatlı yenmez diye! Eğer ev yapımı Meyveli Tiramisu yapıyorsanız, sağlıklı beslenme alışkanlıklarınız dahilinde gönül rahatlığı ile kendinizi ödüllendirebilirsiniz. Çünkü porsiyonunun sadece 380 kalori olduğunu hatırlatalım. Bu tatlı tarifi ile hem vitamin alacaksınız hem de hiç suçluluk duygusu hissetmeden tatlı ihtiyacınızı karşılayabileceksiniz. Afiyet olsun… Malzemeler 125 gr light labne peyniri 125 gr light yoğurt 1 çorba kaşığı bal 150 gr frambuaz ya da çilek Yarım su bardağı maden suyu 4 kedidili bisküvi İsteğe göre süsleme için 1 şeftali Kakao ya da Kahve Hazırlanışı Frambuazları ya da çilekleri yıkayıp blendere alın. Yarım su bardağı maden suyunu ekleyip püre halinde ezin. Şeftaliyi ince ince dilimleyin ve teflon tavada 1 kaşık su ile hafif pişirin. Peynir, bal...
3.Haftam 3.Günüm…
Sadece, büyük bir azimle hala devam etmekte olduğumu kendime ve tüm dünyaya(!) hatırlatmak istedim. Takvimimde bu kadar işaret olduğuna ben bile inanamıyorum. 3. haftamın 3. gününü şuan itibariyle geride bırakmış bulunuyorum, hani zaman su gibi akıp geçiyor diyorlar ya gerçekten de öyle aslında. Bu kadar azimle ilerleyebilmem beni bile şaşırtıyor. Artık nasıl bir motivasyon ile doluysam gözlerimi her kapattığımda kendimi programı bitirmiş ve başarmış olarak görüyorum. Biliyorum bir çoğunuz “uğraşamam ben, aman bana göre değil” diyorsunuz, özellikle de yaz ayları geride kalıp, önümüz göbeğinizi saklayabileceğiniz kış olduğunda! Fakat bebekken yürümeyi başarabileceğiniz halde hiç denemeyip, “kucakta gezmek daha kolay boş ver” dediğinizi düşünsenize. Bu da öyle bir şey, yaptıkça hazzı sizi sarmalıyor ve adeta gerçek “kendinizi” keşfediyorsunuz. Ben devam ediyorum… Var mı bana katılan? :-) İçten...
Diyet İskender Tarifi – Olmaz Demeyin, Deneyin!
İskenderin diyeti olur mu demeyin, olur! Tamam, şimdiden söyleyelim, kalori değeri olarak o yediğiniz mısır patlakları ile eşdeğer olacağını zannetmeyin (kalori değeri 558 olacaktır) ama vereceğimiz tarifi denediğinizde, dışarıda yiyebileceğiniz ekstra soslu yağlı İskenderlere oranla belki üçte bir kaloride olacağını ve aslında tat olarak da hiç aşağı kalır kalmadığını göreceksiniz. En azından sizi, o hep eleştirdiğimiz “diyet yapıyorum” psikolojisinden uzaklaştıracağına emin olabilirsiniz. Malzemeler 1 büyük dilim tam çavdar ekmeği 3 adet domates 1 tatlı kaşığı sıvı yağ Tuz, karabiber, kekik, kimyon, acı biber 100 gram hazır tavuk, hindi ya da dana döner Hazırlanışı Ekmekleri ufak, kareler halinde doğrayın. 1 tatlı kaşığı sıvı yağ koyduğunuz tavada, renkleri dönene kadar çevirin. Domatesleri rendeleyin, içine tüm baharatları ekleyerek bir tavada iyice pişirin. Piştikten sonra, sıcak sıcak ekmeklerin üzerine dökün. Dönerleri, tavada ısıtıp sosun üzerine dizin. Yanında 2 kaşık yağsız yoğurt ile ikram ederseniz, lontadakilerden bir farkı kalmayacaktır. Afiyet...
Bir P90X Mezun’undan…
Merhabalar P90X-TR Ailesi, eğer daha önceden hiç tanışmadıysak ben deniz Metehan ve bugün sizlere P90X ile kendimde neleri buldum, kendimce neleri değiştirdim, hayatımda neleri başardım, bunları anlatmaya çalışacağım. Gerçekten sizlerden gelen o motivasyon yazıları, her gün durmaksızın gelen o değişimler, o kadar inanılmaz ki, motive olmamak elde değil, sizlere buradan teşekkürlerimi sunarım. Ben daha henüz 16 yaşında olup Lise 2 öğrencisiyim. 1.74 boyunda ve 65 kg’ım. Ve onca aradan sonra ben de hem bir motivasyonel hem de transformasyon yazısı ile bir dönüş yapayım dedim. Basketbol oynadığımı söylemiştim, eğer diğer blog yazılarımı okuduysanız. Sıçramamı arttırabilmek, basketbolda kendimi bir kademe daha ileri götürebilmek ve her gün biraz daha hayallerime ulaşabilmek için P90X’e başladım. Ve başarıyla bitirdim. Bugün, basketbol takım arkadaşlarımdan tutun da etrafımdaki gören herkes “sen nasıl böyle fitleştin, ben de senin gibi olmak istiyorum” diyor. “Spora bir hevesle başlıyorum fakat sonrasında gerisi gelmiyor” gibi sözleri oluyor. Ben...
Einstein’ın Sözü ve Diyetler Üzerine…
Bugün (yine!) güzel bir konuya parmak basacağız… Belki on yıllardır yapılan hatalar, önünüze sunulan yanlışlar, sömürülen umutlar ve hayal kırıklıklarından dem vuracağız. Şunu bilin ki, bir yerlerde bazıları, sizin nihai başarıya ulaşmanızı istemiyor! Size yardım eder gibi görünüyor, ama aslında tersini yapıyor. Nasıl mı? Devam edelim… Son 20 senede belki yüzlerce zayıflama diyeti geldi geçti. South Beach, Montignac, Zone, Jenny Craig, Dukan, Mağara Adamı, Protein Diyeti gibi yabancı menşeilerin yanı sıra Lahana diyeti, Leblebi Diyeti, Çorba Diyeti, Karatay Diyeti gibi yerli diyetler ve yüzlercesi ortalığı kasıp kavurdu… Sonra da yok olup gittiler ya da yok olup gidecekler. Neden mi? Yenilerine yol açılsın ve yeni taze umutlar sömürülsün diye! Bu “diyet”lerden bir tanesi bile gerçekten uzun vadede işe yarasa idi, dünyanın sonu gelirdi! Ya da en azından, diğer “diyet piyasası sömürü baronları”nın! Merak etmeyin, bundan sonra da birçok yerli ve yabancı diyet planları piyasaya çıkmaya, kitapları yazılmaya, Facebook’unuzun sağ...