Evet erik zamanının da gelmesiyle beraber pazar tezgahlarında oldukça cezbedici duruyorlar. Meyve severlerin arasında eriğin kesinlikle ayrı bir yeri vardır. Yaza giriş yaparken beni heyecanlandıran en önemli şey diyebilirim. Ayrıca bildiğim kadarıyla kalorisi düşük meyveler arasında (1 kase dolusu bol tuzlu olanı hariç :) en üst sıralarda. İçerdiği C ve A vitamini, potasyum ve lif açısından iyi bir besin olduğunu öğrendim, ayrıca metabolizmayı düzeltici etkisi varmış. Açıkçası ben dilediğim şekilde tüketmeyi istiyorum (abartmadan tabii ki de, her şeyin fazlası zarar sonuçta). Merak ettiğim noktalar ise eriği gönül rahatlığıyla tüketebilir miyim ve ayrıca günlük egzersiz rutinime ne şekilde aktarabilirim? Antrenman öncesinde veya sonrasında? Okuduğunuz için teşekkürler, konu hakkında fikirlerinizi merak ediyorum arkadaşlar. (Özellikle sizin Aykut hocam :=)...
Aylık Arşivler: Mayıs 2014
3. Haftam :-)
Merhaba, Aranıza yeni katıldım sayılır. P90X’in 3. haftasındayım. Aslında 4. haftada olmam gerekirdi fakat 7 günün 4 gününü programı yapmadan geçirdim, nezle dolayısıyla :-( Diğer üç gün de koştum ve yüzdüm. Bugün Plyometrics’i (Zıplama Antrenmanı) yapsam mı yapmasam mı diye çok savaştım kendimle, bitiremediğim tek DVD o oldu şimdiye kadar, geçen hafta yarıda kapattım :'( Herşey bu sabah “kim zıplayacak o kadar şimdi, cardio yapsam mı onun yerine” dememle başladı, ama programa sadık kalmamla sonuçlandı. Bu sefer geçen hafta yarıda bıraktığım Plyometrics’i bitirdim. İyiki de yerine kardio ya da başka bir şey koymamışım, mutluluğuma diyecek yok gerçekten. Alt komşu aynı şekilde düşünmüyor eminim ama :-D Haftada bir gün, bir saat en fazla, o kadar da olsun dedim ve bunu kendime sorun etmekten vazgeçtim :-) Benim P90X hikayem sigarayı bırakmamla başladı. Aman çok kilo aldırıyor diye şikayet eden insanlar beni defalarca sigarayı bırakmaktan alıkoydu. Sonunda bırakmaya karar verdim, bıraktığım günden itibaren her sabah hafif tempo koşu yaptım. Yine de 51...
Rocky Neden İp Atlıyor?
Yazın yaklaşmasıyla birlikte “hocam sonuçlarımı nasıl hızlandırabilirim?” soruları ayyuka çıktı! :-) O zaman hemen konuya girelim… Küçüklüğümden beri hayranı olduğum platonik kahraman Rocky’nin (Sylvester Stallone demiyorum bakın!) ne Philadelphia Sanat Müzesi’nin basamaklarını tırmanıp kollarını zaferle kaldırdığı o meşhur sahne, ne de ringde iyi bir dayak yeyip, tipi biraz dağıldıktan sonra (ki Sylvester Stallone’nin tipi zaten kendinden biraz kayıktır) karısının adını “Adriaaannn” diye bağırdığı sahne gelir gözümün önüne… Nedendir bilinmez, ben Rocky’yi hep ip atlarken hatırlarım. Serinin 4. filminde, Rus rakibi Dev Ivan Drago, teknolojinin tüm nimetlerinden faydalanarak çalışırken, kalender Rocky hala ip atlayarak çalışıyorsa… demek ki gerçekten bir bildiği vardır. Evet, Rocky’nin ya da yaşlı kurt boks antrenörünün bildiği şu ki, “ip atlama” minimum ekipman ve minimum alan ile yapabileceğiniz dünyadaki en etkili egzersizlerden. Şöyle açıklayalım; spor salonlarının en popüler aletlerinden eliptik bisiklet ile saatte ortalama 500 kalori harcayabilirsiniz. 1 saat tempolu koşuda ise ortalama...
20. Günden Devam…
Merhabalar P90X Ailesi, Bugünü paylaşmak için çok sabırsızlandım. Daha önce “Henüz 10 Günlük P90X” yazımda, ilk 10 günlük sonuçlarımı paylaşmıştım. Bugün 20. günümdeyim ve biraz sağlık problemlerim dahi olsa, biricik hocam Aykut Hocamın da yardımlarıyla 20 günü devirdim. Bugünü paylaşmamdaki nedenlerden biri de yeni başlayacak ama belki çekinceleri olan arkadaşlara biraz da yol göstermektir. Programda bugün Kenpo X vardı. İlk zamanlarda Kenpo’nun ne bel, ne ayak, ne de kol hareketlerini yapabiliyordum. Ve yapamadıkça da sıkılıyor, yarıda bırakmak bile geliyordu içimden. Ama şu anda hepsini tam anlamıyla yapabiliyorum. Hatta belki Tony’den bile fazla (çünkü o çok konuşuyor :-) yapıyorum ve öyle bir keyif alıyordum ki anlatamam. Yani 2 saat olsa, 3 saat olsa, o derece yapmak istiyorum. Ve 20. günümü temsilen Kenpo sonrası t-shirtümün halini paylaşıyorum. Ve son olarak buradan başlayacak arkadaşlara sesleniyorum, lütfen ertelemeyin ve başlayın. Aynı zamanda beni izlemeye devam edin :-)...
Tekrar Ben :)
Merhaba P90X Ailesi, yeniden aranızdayım ve çok gururluyum… Böyle mükemmel hazırlanmış bir spor programını bile bile yapmadığım ve hep bahaneler bulduğum için şu an çok pişmanlık yaşıyorum. Daha önce denemiştim, çok düzenli olmamakla birlikte ilk 30 günü tamamlayıp 9 kilo vermiştim. Şimdi tekrar buradayım ama çok daha iyi şeyler yapmak için. Verilecek kilom fazla, korkuyor muyum? Aslında evet, nasıl olacak da bu bacaklar incelip sütun gibi olacak bilmiyorum ama kendi hayatımın kahramanı yine ben olacağım tabii ki :-) Bugün Plyometrics yaptım, son 25 dakikaya kadar dayanabildim sadece, şu an bacaklarım tutmuyor, ne oturabiliyorum ne yürüyebiliyorum :-) Ama bu hoşuma bile gidiyor :-) Six-pack’lerim olsun istiyorum, kollarım biraz kaslansın istiyorum, ama önce bayağı incelmem gerekiyor. Ben de artık sizlerleyim. Aykut hocam size sonsuz teşekkür ederim, hakkınızı helal edin. P90X yapmadığım zamanlar bile bana cevap verdiniz bıkmadan usanmadan. Ha başladım ha başlayacağım derken tekrar buradayım. Hem destek...
Youtube Kapalı Ama Burada Motivasyon Bitmez!
Herkesi bildiği gibi P90X Programı’nda devamlılığın en büyük gereği motivasyon, motivasyonun da en güzel kaynaklarından biri Youtube “Öncesi & Sonrası” değişim videoları idi. Maalesef Youtube’a erişim bir süredir engelli ve umuyoruz yakında bu engel de kaldırılacaktır. Şimdilik herkes DNS ayarları üstadı olmayabileceğinden, bizler de “Youtube Mahkeme Kararıyla Kapalıdır” moral bozucu mavi ekranını göstermemek adına bir süreliğine motive edici Youtube değişim videolarına ara vermek durumunda kaldık. Ancak bu demek değildir ki, burada motivasyon biter… Beachbody firması ABD’de düzenlediği “Beachbody Challenge” yarışmasında, en iyi değişimleri gösterenlere nakit para ödülleri dağıtıyor. Şimdi bizler de P90X-Türkiye’de bu en iyi transformasyonlardan bazılarını sizlerle paylaşacağız. İşte karşınızda gösterdikleri değişimleriyle, $1000 dolarlık ödülü olan Robb ve yine bayanlarda $1000 dolarlık ödülün sahibi Lisa…...
Sağlık İçin Spor, Spor İçin Motivasyon…
Teknolojinin hayatımıza sonuna kadar girdiği günümüzde herkesin hayali yattığı yerde forma girmek! Bize hemen her gün P90X’in 90 dakikalık Yoga’sını yapmasam olur mu, yok mu bunun başka bir yolu diyenler var… “Tabii ki, elimizde Yoga’nın 5 dakikalık versiyonu var, hem de en az diğeri kadar etkili!” desek olacak mı? Hem yiyelim, hem hareket etmeyelim, hem de güzel bir fiziğe sahip olalım istiyoruz. Belki bazılarımız medeti lüks spor merkezlerinde arıyor. Havuza girip, spalarında vakit geçirip, mini-barlarında enerji içeceği tüketip, oralardan kilo alarak geri dönenler de var. Peki neden kilo vermek ya da forma girmek bu kadar zorlaştı? Çok değil bundan sadece 10 yıl önce çocuklarımız okula yürüyerek gidiyordu, bizler faturalarımızı yatırmak için çarşıda bir saat vakit geçiriyorduk. Şimdilerde çocuklar kapı önünden okul önüne kadar oturarak gidiyor, faturalarımız her ay otomatik ödeniyor… Hayatımız çok hareketsiz dostlar! Durum böyle olunca kilo almak ve vücutları deforme etmek kaçınılmaz aslında. Bu...
Kadınların Erkeklerde Çekici Buldukları 5 Fiziksel Yön!
Hemen baştan söyleyelim, bu yazı biraz Men’s Fitness ya da daha kötüsü Cosmopolitan vari bir yazı olacak! Yine hemen belirtelim, burada kadınların erkeklerde çekici bulduğu, erdem, dürüstlük, potansiyel iyi baba olmak vs. gibi özelliklerden de bahsetmeyeceğiz. Liste sadece fiziksel özelliklerden oluşuyor, hatırlatalım. Tabii ki bu yazı da, P90X-Türkiye’deki diğer tüm yazılar gibi hiçbir yerden alıntı değil ve aslında bu konuda oldukça fazla makale (Cosmopolitan… taktım :-) incelenerek ve şahsi tecrübelerle (öhö öhö…) harmanlanarak kaleme alındı. Şimdi hazırsanız, işte kadınların karşı cinste çekici buldukları 5 fiziksel özellik… 5 Numara: Kalça (Tamam, Popo da diyebiliriz :-) Evet, zaten erkeklerin pek çoğunun (tamamının!) karşı cinste kalçaya önem verdiğini söyleyebiliriz ama daha az bilinen ya da tahmin edilen, aslında kadınların da erkeklerde fiziksel özellik olarak kalçaya oldukça dikkat ettikleri. P90X İlişkisi: Legs & Back’i sakın atlamayın. Program boyunca Ab Ripper X’ten sonra en çok karşınıza çıkacak egzersiz olmasının bir...
Obezitede ABD Zirvede, Türkiye Şimdilik…
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütünün (OECD) ekonomik, çevresel ve sosyal istatistikleri içeren raporuna göre, yüksek kilo ve obezitede dünyadaki bir numaralı sağlık sorunu olarak yerini almış durumda. Obezitenin hipertansiyon, yüksek kolesterol, diyabet, kalp hastalıkları, astım, kas-iskelet hastalıkları ve bazı kanser türlerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda hastalığın başlıca nedeni olduğu artık biliniyor. Aşırı kalori tüketimi, az fiziksel aktivite ve de genetik yatkınlık, obeziteye yol açan faktörlerden en önemlileri. Rapora göre, 15 yaş ve üstü nüfusta obezitenin en çok görüldüğü ülke % 33,8 ile Amerika. Amerika’da obez kadın oranı yüzde 35,5’i bulurken, bu oran erkeklerde yüzde 32,2 düzeyinde. Amerika’yı % 30 ile, giderek daha fazla etkisinde kalan komşusu Meksika izliyor. Türkiye’de ise obezite oranı % 15,2 ile OECD’nin % 16,9 olan ortalamasının “şimdilik” hemen altında. Türkiye’de kadın obezite oranı % 18,5 iken, erkeklerdeki obezite oranı ise % 12,3. Obezite oranının en düşük olduğu ülke ise % 3,9...