Bir yıl kadar önce “Tembellikte Son Nokta!” başlığında benzer bir konuyu ele almıştık. Bu sefer ise biraz daha “X-tremi” var… İlk kahramanımız Ken (Barbie’nin Ken’i). Daha doğrusu o kendini Ken sanıp asıl ismini kullanmaktan nefret etse de, gerçek adıyla Justin Jedlica. Justin, Barbie’nin erkek arkadaşı Ken’e benzemek adına, 100,000 dolardan fazla para harcayarak ve 90’ın üzerinde operasyon geçirerek, bizce sonunda daha çok Yılmaz Morgül – Angelina Jolie kırması bir şeye benzemiş… Geçirdiği estetik ameliyatlar arasında, biceps implantı, triceps implantı, 6-pack implantı, göğüs ve popo implantları da var… Tabii spor yapmak çok zor olduğundan, kendisi bu yolu daha uygun görmüş; siz hala P90X diye debelenin :-) İkinci kahramanımız ise, gerçek hayat Barbie’si, Ukrayna’lı Valeria Lukyanova… Ken’in aksine, gerçek hayat Barbie’si, sadece ve sadece tek bir estetik ameliyat olduğunu iddia ediyor (tabi, tabi…) Ama aşağıda göreceğiniz plaj fotolarında Photoshop olmadığı doğru (GQ editörlerinin gözetimi altında çekildiğinden). Barbie ölçülerinde olabilmek...
Aylık Arşivler: Eylül 2014
Oluyor mu Dersiniz? – “32. Gün”
Şu an 36. gündeyim. Arada 5 gün sakatlıklar nedeniyle boş geçti, bu 5 günün 3’ünü telafi ettim ancak 2 gün atlamış vaziyetteyim. Yani 34. gündeyim aslen. Aşağıya değişim fotolarımı da ekledim. Kendimde hissettiğim pozitif gelişmeler görüntüme ne kadar yansıdı tam olarak idrak edemiyorum. Sanırım en iyisi başka bir çift gözün gördüğü oluyor bu durumda. 1 ayı devirmeme rağmen hala 4-4’lük antrenman çıkarabildiğim söylenemez. Garip biçimde en sevdiğim antrenmanlar Core (8), Plyo (2) ve Kenpo-X (6)… Sular seller gibi terlediğim, kendimi çok iyi hisssettiğim ve en yüksek formla yapabildiğim antrenmanlar bunlar. Diğer antrenmanlarda sanırım biraz sıkılıyorum, özellikle de içinde barfiks ve şınav varsa :-) Ama hiç umursamıyorum. Kendime bir hedef koydum, sonra revize ettim. 120 kilonun üzerinde başladığım P90X maceramda şu ara 112 kilodayım. İki haneli rakamlara inmekti hedefim ancak sanırım çok zor olacak. O yüzden hedefimi 105 civarına çektim. Elbette 90 gün sonunda tamam deyip bırakmayacağım....
O Yapabiliyorsa, Sen de Yapabilirsin! – 26
Motivasyonel “O Yapabiliyorsa Sen de Yapabilirsin!” serisinin son kahramanının hikayesini, kendi sözlerinden aktaralım… “Benim P90X Hikayem… 26 Yaşında, şekilsiz ve her daim enerjisiz… Bir şeyler yapmayı düşündükçe, bir şeyler yapmaktan giderek daha da uzaklaşma… Uyuşukluk ve öz eleştiri kısır döngüsünde takılıp kalma durumu… Artık bir değişim yapmayı istemek ama nasıl yapacağını bilmemek… Ya sonunda harekete geçmek ya da sonsuza kadar bu durumu kabul etmek… Tam artık umutlar kesilmişken, P90X diye bir program ile tanışılır… Hiç kolay değildir; özellikle de Yoga!.. Aslına bakarsanız hiç biri kolay sayılmaz :-) Ama ısrarla devam ettikçe artan bir dayanıklılık ve kararlılık… 90 günün sonunda ise hayatının en iyi fiziğine kavuşma ve artık egzersizlerden alabildiğine zevk alma duygusu… P90X sizi sadece fit yapmakla kalmaz, her alanda elinizden gelenin en iyi olmanız için sizi ateşler… İşte benim hikayem…” O’nun Hikayesi…...
Laf Salatası…
İlk gün ve şu an: Genel olarak hareketli bir insanım. Hoplaya zıplaya yürürüm. Hatta bu yüzden benden utandığı için yola çıkmayan, “bir düzgün yürü” diye uyaranları tanıyorum :-) Hiç 25 yaşında birine yakışıyor mu, çocuk gibisin, az hanım hanımcık ol… fazlasıyla duyduğum bir cümledir. Hiç çekinmeden yolda gördüğüm çocukların hareketlerini taklit ederim. Mahallenin çocukları ile kılıç kalkan savaşı yapıp top oynarım… Hayatım boyunca hiç halkın tabiri ile “hanım efendi” biri olamadım… Bugün kaydıraktan kayıyorum, 90 yaşına gelebilirsem o zaman da; olursa torunumla kayacağım :-) Bu kadar zıp zıp olduğum için kendime güvenmiştim, bunu yaparım ben dedim. Ne var ki günde bir saat alt tarafı, yaparım ben yaa! İlk gün Karın Sinerjik DVD’sinden sonra yatağın üzerine bayılıp uykusunu almasına rağmen kesintisiz dört saat uyuyan bir ben, ilk hafta yerimden kalkmaya halim yok, her yerim ağrıyor… Allahım! Nasıl biter bu diyorum. Başarısızlık, hareketleri yapamamak dağ gibi sıkıntı...
Şimdinin Kaybı = Geleceğin Kazancı
Bu yazı, P90X’i yarım bırakanlara ya da yarım bırakmayı düşünenlere gelsin… “Kariyerim boyunca 9000’den fazla atış kaçırdım. 300’den fazla maç kaybettim.” – Tüm zamanların en iyi basketbolcusu Michael Jordan. “Kitabım en sonunda yayınlanmadan önce 12 farklı yayın evinden ret cevabı aldım.” – Harry Potter serisi ile dünyanın ilk self-milyarder yazarı JK Rowling. “Tüm televizyon kanalları tarafından, TV’ye çıkamayacak kadar ÇİRKİN olduğum söylenmişti.” – ABD’nin en başarılı kadın programcısı Oprah Winfrey. “2001-2005 arası dört kere Ronnie Coleman’ın ardından ikinci olduğumda bile, birinciliğin peşini kovalamayı bırakmadım” – 2006-07-09-10 Mr. Olympia birincisi vücutgeliştirmeci Jay Cutler. Bu liste daha çoook uzayabilir… Steve Jobs, Benjamin Franklin, Muhammed Ali, hatta Atatürk… Bu insanların hemen hepsinin ortak yönü, sıfırdan gelmeleri ve defalarca “düşüp”, ardından daha güçlü “kalkmaları”dır. Bilin ki çoğu zaman “başarı” size altın tepsi ile sunulmaz. Hiç şüpheniz olmasın, aynısı P90X için de geçerli. Kolay olsa idi, herkes yapardı! Sağınızda solunuzda...
O Artık Bir Yarı Çaylak
Merhaba P90X Ailesi, 48 gün geride kaldı. Ne hoş ne güzel günlerdi diyemeyeceğim… Bazı günler hem kendimden, hem P90X’ten, hem Tony’den nefret ettim… Hatta Aykut Hocanın sağlıklı beslenme ile ilgili yazıları bile sinir bozucu geldi… Bazen ise kendimi çok iyi ve mutlu dinamik hissettim. BİR GÜN DİĞER GÜNÜN ASLA AYNISI DEĞİLDİ ASLINDA. P90X’ten sıkılmam gecikmiş oldu böylece ki ben çok çabuk sıkılan biriyimdir… Tony bu işi biliyor kesinlikle, şu dinlenme haftasının olması programda müthiş bir şey. Tam enerjim bitiyor, bir bıkkınlık geliyor üzerime gerçekten sıkılıyorum ve yapamayacağım, çok yorgunum dediğim anda karın ve ağırlık çalışmadığın bir dinlenme haftası müthiş geliyor bana… Ağırlıklarımı bir kilo arttırdım bu son zamanda, hareketler basit gelmeye başladı, çok çok zorlanmıyorum diyebilirim, çok zorlanmayınca harekete ve nefesime daha iyi odaklanıyorum. Hedef belirleyebiliyorum, nefessiz kaldığım hareketlerde nefes almaya başladım… Bazen kendimi iyi hissetmediğim günler hala çok zor geliyor, psikolojinin çok büyük önemi...
İlk 30 Gün Tamam…
Herkese Merhaba, Bu benim 30. günüm ve gerçekten çok heyecanlıyım. Çünkü değişimi gördüğümde inanamadım ve resimlerime tekrar tekrar bakmaktan kendimi alamadım. Sanırım 30 günde bu kadar değişim yaşamayı hayal bile etmemiştim, bana da büyük sürpriz oldu. Başlangıçta çok zor olduğunu ve işe yarayıp yaramayacağını sorguladım fakat pes etmeden azimle ilk 30 günü tamamladıktan sonra gerçekten ne kadar etkili olduğunu gözlerimle gördüm. Sadece 30 günde 2 beden küçülmüştüm. Hayır bir de kıyafet sorunu başladı artık hiçbir kıyafetim olmuyor yenisini alacağım ama korkuyorum, 60 gün sonra onlar da olmayacak diye :-) Şakası bir tarafa bana göre inanılmaz olan bu değişim eminim ki daha azimli ve gerçekten de isteyen herkeste olacaktır. Benim en büyük düşmanım Hipoglisemi denilen illet. Şu an sadece vücudum değişmedi, daha da sağlıklı hale geldim. Eminim ki 90. günde hayatımda olmadığım kadar sağlıklı ve fit bir vücuda sahip olacağım. İlerleyen günlerde yaşadığım değişimleri ve tecrübeleri...
34 Günlük Serüven…
Merhaba P90X Ailesi… Öncelikle ben Uzay, lise son öğrencisiyim, malum zor bir sene var önümde. Vücudumu fit hissederdim, yağlı ama fit. İki dambıl kaldırır, biraz koşu yapar, evet çok iyi bir vücuda sahibim derdim… Taa ki P90X ile tanışana kadar. P90X Türkiye sitesine girdim, 2 gün araştırma yaptım ve hemen sipariş ettim. Okuldan sonra DVD’leri aldığım gibi başladım. 1 gün fotoğrafımı çektim, ardından her 5 günde bir fotoğraf çekmeye karar verdim. 5. gün fotoğrafımı çektim, 10. güne geldim ve 10. gün fotoğrafımı çektim. Başladığımda 176,5 boyunda ve 62,2 kiloydum. Şu an 34. gündeyim, boyum 178 kilom 64. Günde yaşlaşık 3 bin kalori yemeye çalışıyorum ve ekstradan bir protein tozu kullanıyorum, ama zaten bu yaşıma kadar çok sağlıklı beslenmiştim. Asitli içecekler içmez, atıştırmalıklardan uzak duran birisiydim. P90X yemek çizelgemi aldığımda bir takım yanlışlıklarımı da düzelttim. Ha şunu da belirtmeliyim, kalp ritm bozukluğu hastalığım var ve bu...
Süleyman Demirel: Apple a Day, Keeps Doctor Away!
Bugünün sözü, fitness bloglarına uzak sayılsa da, aslında bizlere hiç de uzak olmayan bir isimden geliyor. Süleyman Demirel’in “Günde 1 elma giren eve doktor girmez” sözünü, hemen her gün, üstelik de başlıktaki gibi İngilizce olarak tekrar ettiğini, Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun okuduğum bir kitabından biliyorum. Hatta Osman Müftüoğlu, kendi tükettiği elma sayısının da yıllık 150’inin altına düşmediğini söyler. Demirel de, Müftüoğlu da hiç haksız sayılmaz. Elmanın, genellikle sağlıklı meyve listelerinin en tepesinde olmasının pek çok nedeni var. Her şeyden önce, dört mevsim, mevsiminde tüketebileceğiniz bir meyve. Yine bununla alakalı olarak, genellikle yıl boyunca da ucuz (doğru yerden almasını bilirseniz) bir meyve seçeneği. Misal avokadonun ya da yabanmersininin de faydaları var ama herkesin hergün alıp yiyebileceği pozisyonda değiller. Ayrıca “elma” çatısı altında birbirinden farklı çeşitleri olduğundan, örneğin muz gibi sizi bir süre sonra baymayacaktır da! Elma; besleyici, düşük kalorili ve lezzetli. Orta boy bir elma yaklaşık 80 kalori...
P90X… Nasıl Yaptım, Ne Öğrendim?
Bu yazının orijinali kişisel Blog’um olan Temelkok.com‘da yer almaktadır. Koç Aykut’un izniyle burada yayınlanmaktadır. Ne ki Bu P90X? (Power 90 Extreme) 90 günlük bir ev egzersizi programı. Ortalama 1’er saatlik 12 videosu var, her gün birini yapıyorsun. Haftada 3 gün ağırlık çalışıyorsun: kendi vücut ağırlığın, 2 dambıl ve kapı barfiksi ile. Haftada 3 gün kardio egzersizleri var: zıplama, yoga ve karate! 1 gün ise esneme ve kas rahatlatma hareketleri. Ayrıca ağırlık çalıştığın 3 günde 15’er dakikalık extra karın hareketleri de var. Yok üşendim salona gidemedim, yok hava soğuk koşmaya çıkamadım gibi dertleri yok. Evindesin, şort-tişört giy, havlunu suyunu al, bilgisayarı aç, videoyu oynat, gördüğünü yap… Bu kadar! 2 dakikada çalışmaya başladın işte! Programı sonuna kadar uygulayıp da iyi sonuçlar almayanı görmedim. Kadın, erkek, genç, yaşlı, obez, koltuk değnekli… Her türlü insan… Programa uyarsan kalıcı bir şekilde yağ yakman garanti, daha esnek ve çevik olman garanti, eğer iyi beslenirsen...
Haftanın P90X Hareketi: Hapishane Şınavı!
Bugünden itibaren, her hafta bir P90X hareketini biraz daha ayrıntılı olarak sizlere tanıtacağız. Bu seriye kısaca “HPH” diyeceğiz, Haftanın P90X Hareketi… Benim zaman zaman yaptığım birebir karşılıklı P90X eğitimlerinde gözlemlediğim, bazı hareketlerin yapıldığı, ama yanlış yapıldığı. Unutmayın ki, Tony’nin de “Quality Over Quantity” sözünde olduğu gibi, her zaman için “nitelik nicelikten önemlidir”, yani bir hareketi kaç tekrar yaptığınız değil, nizami yapıp yapmadığınızdır sizi asıl en iyi sonuçlara götürecek olan. P90X Hapishane Şınavı: Bu hareket, P90X’in 8 no’lu DVD’si olan Karın Sinerjik’te yer alır. Tony Horton’un söylediği gibi, olur da bir gün kodese düşerseniz, küçücük bir hücrede bile yapabileceğiniz en iyi harekettir! Normal şınav hareketindeki gibi pozisyon alınır. Kollar omuz genişliğinde yerde, parmaklar daha iyi bir denge için açık, ayaklar geride birleşik ve kalça yukarı kalkmadan, vücut bir ok gibi dümdüz. Hareketi normal bir şınavdan ayıran özelliği, şınav pozisyonunda kollarınızın üzerinde yerden doğrulurken, önce bir sonra...
60. Günü de Gördük :-)
P90X Ailesine Selamlar… Öncelikle P90X serisiyle buluştuğum için çok mutluyum, arkadaşlarım 2 ayda nasıl bu kadar nasıl değiştin diye sormaları beni P90X’e daha da tetikliyor. Beni gören arkadaşlarım da en kısa zamanda başlayacaklar çünkü benim 2 ay önceki halimi biliyorlar; umarım onlar da sağ salim bitirirler :-) Ben 60. günü geride bıraktım ama nasıl bu kadar hızlı geldi 60. gün, orası ayrı mesele :-) Bu arada 30. günüm bitirdiğimde 80 kg idim şimdi ise 76.7 kg oldum. Bence program herkesin vücudunda neye ihtiyaç varsa onu veriyor. En çok da baklavaların çıkıp çıkmayacağını merak ediyordum, o da kendini biraz belli etti zaten. Onu hissediyorum ama görünmüyor, çıkacak biraz da inanmak gerekiyor bazı şeylere, inanıyorum çünkü P90X’e güveniyorum :-) İnşallah ileride daha da iyi sonuçlar almak, P90X’i bitiren tüm arkadaşlar gibi bana da nasip olur :-) Herkese P90X’li günler diliyorum, umarım herkes istediği sonuçlara en kısa zamanda alır....
Yolun Yarısı… 45. Gün
Sevgili Dostlar Öncelikle Selamlar… Bu zorlu ama keyifli sürecin yarısını bitirmiş durumdayım. P90X’te 45. günü devirdik şükürler olsun… Daha önceki sonuçlarımı aşağıdaki linklerde de bulabilirsiniz. “No Manita No Dırdır, Yes P90X Yes Gırgır“ “No Dırdır Yes Gırgır Devam…“ Karın kaslarının üstünde ince bir yağ tabakası var, o da giderse tamamdır. Artık derinin hemen altındaki karın kaslarını hissedebiliyorum. Sadece birazcık daha zamana ihtiyacım var. İşte 45 Gün Sonuçları…...
Bayanlarda Göğüs ve Kalça Üzerine Egzersiz Etkisi ve Umut Tacirleri :-)
Göğüs ve kalçanın dişiliğin sembolü olarak görüldüğü konusunda bir çok kişi hemfikirdir (ben cinsiyetsiz bir toplumdan yanayım şahsen). Milyonlarca kadın daha büyük göğüslere ve güzel kalçalara sahip olmak için çeşit çeşit yol deniyor. Burada bahsetmek istediğim şeye gelince, geçenlerde Youtube’da P90X dönüşümlerini incelerken karşıma sanırım 60 günlük bir Squat programı çıktı. Bayanlar 60 gün boyunca bu hareketi yayıp kalçalarını forma sokmayı deniyorlardı. Gün gün resimler çekilmiş ve gelişmeler videolarla paylaşılmıştı. Bir çeşit kalça büyütme yöntemi olarak lanse edilmiş ve büyük bir ilgi görmüş anladığım kadarıyla :-) Aynı durum göğüs için de geçerli, birden çok söylenti var bir de bu konuda, spor yapan bayanların göğüslerinin küçüldüğü söylentisi ve inanışı o kadar yaygın ki bir çok bayan bu yüzden spor yapmıyor inanır mısınız? Bir kaç kez ağırlık kaldırınca dünya vücut geliştirme şampiyonlarına benzeyecekleri zannetmeleri gibi bir delilik bu. Tam tersi de söyleniyor, göğüs kaslarını çalıştırmak, egzersiz yapmak...
21 Gün Sonra… Devam
***Yazının ilk bölümünü “21 Gün Sonra” linkinde okuyabilirsiniz. … Peki ne hatalar yapmıştım? 1- Düzenli beslendim ama yeterli beslenmedim. Protein açığım had safhada ve ben bunun farkındayım ama elimden bir şey gelmiyordu. Demek ki düzenli beslenmek ile yeterli beslenmek farklı şeylerdi. 2- İlk iki hafta sıkı şekilde götürdüğüm yasaklılar listemde delikler açmıştım. Çaya şeker (az da olsa), yemeğe tuz ve mecburiyetten beyaz ekmek yemeye başladım. Kendimi tok hissediyordum ama bunlardan aldığım karbonhidratlar kalitesiz olduğu için günlük çalışma ve üzerine spor temposunda vücudumu ayakta tutmaya yetmiyordu ve metabolizmam alarm veriyordu. 3- Akşam eve geliş saatim 22:00 civarı olduğundan, yemekten sonra 1 – 1,5 saat bekleyip spora öyle başladığım için sporun bitmesi, duş, recovery içeceği hazırlama içme, balkonda biraz dinlenme derken yatağa gitmem gece yarısı 01 – 01:30′u buluyordu ve sabah erken kalktığım için dinlenemiyor, haliyle vücudun kendini tamir etmesine zaman bırakmıyordum. Zaten 2. haftadan sonra kilo veremedim. 1 hafta...