Son zamanlarda şuna benzer emailler ile çok sık karşılaşıyoruz… “Hocam neredeyse 2 yıl önce sizden P90X Seti almıştım, ama araya çok şey girdi bir türlü başlayamadım, program takvimimi bir daha atabilir misiniz?”… Ya da Whatsapp’tan şu tip mesajlarla… “Hocam, bilmem hatırlar mısınız, daha önce de yazışmıştık birkaç ay oluyor. P90X’e başlamayı düşünüyordum, artık karar verdim başlamak istiyorum”… Bir kaç haftalar, bir kaç aylar, hatta bir kaç yıllar… Kesin olan bir şey varsa, o da zamanın su gibi akıp geçtiği! İşin doğrusu, benim bu gibi yazılanları gördükçe biraz içim sızlıyor. 3 ayda neler olurdu? Ya da o 2 yıla kaç P90X turu sığardı?… Benzer sebeple, markette-bakkalda öğle atıştırmalığı olarak Snickers + Red Bull, ya da Topkek + şeftalili Cappy meyvesuyu (!) alan genellikle genç öğrencileri görünce de içim sızlıyor. Çünkü başta da söylediğimiz gibi, kesin olan tek bir şey, zamanın hızla geçip gittiği. Uhrevi dünyanın ne olduğu bir...

Devamını Oku