Bu siteyi takip eden genç kitle muhtemelen bilmeyebilir (gerçi biz de babamızdan duyduk öğrendik!) ama bundan çok değil en fazla 25-30 yıl önce, esmer ekmek “gariban işi” ekmek sayılırken, beyaz ekmek “zengin ekmeği” idi… Bugün ise tam tersi! O zaman anlatmaya önce, zamanının fiyakalısı şimdinin biraz “tu-kaka”sı beyaz ekmekten başlayalım. Beyaz ekmek üretiminde buğday, rafine işleminden geçirilerek beyaz un şekline dönüştürülür ve kepek kısmı ayrılır. Bu işlemle buğdayın lif, vitaminler ve mineraller açısından zengin olan tohum özü ve kepeği ayrıştırılarak sadece endosperm (nişastalı kısımı) kullanılmaktadır. Halbuki tohum özü (ruşeym), vitamin ve mineral bakımından en zengin kısmıdır. Yapısında E ve B vitaminleri, demir ve diğer önemli mineraller, uzun zincirli çoklu doymamış yağlar, protein ve lifler bulunmaktadır. Buğday kepeği ise buğdayın koruyucu dış kalkanı, lif vitamin ve mineral (özellikle demir, çinko) açısından oldukça zengindir. Kepek aynı zamanda liftir, yani barsak hareketlerini düzenleyen besin öğeleri demektir. İşte beyaz...