Aaaa protein… Özellikle sporla uğraşanların olmazsa olmazıdır. Spora yeni heves edenlerin de hemen “protein almalı mıyım?” sorusu… Her zaman söylediğimiz gibi, özellikle yoğun sporla uğraşanlar için (P90X dahil), “protein takviyesi / tozu” almak kesinlikle bir zorunluluk değildir; ama protein ihtiyacınızı (doğal yollardan) karşıladığınız sürece. İşte biz de şimdi tam burada devreye girelim. Bir dahaki market alışverişinizi yaparken, aklınızda bulundurabileceğiniz bu birkaç ipucu ile, protein ihtiyacınızı karşılamada ve beraberinde yağsız kas kütlenizi arttırmada, bir (kaç) adım öne geçebilirsiniz. 1) KÖY YUMURTASI: Öncelikle size soralım, bakalım biliyor musunuz? :-) Tavuklar etobur mudur, otobur mu? Cevap “C” şıkkı, yani her ikisi de değil! Tavuklar, “omnivor”dur; yani hem etçil, hem de otçul (aynı biz insanlar gibi). Amma, daha bir etobur olan köy tavukları, doğal besinleri olan böcek ve solucanlarla da beslendikleri zaman yumurtalarında daha fazla vitamin, mineral ve daha iyi bir yağ profili olur. Haliyle, kapalı çiftliklerde sadece otobur (yemobur!)...
Aylık Arşivler: Eylül 2015
Düello Raunt 1 (Sanırım Rakip Kayıp)
Blogu takip edenleriniz bilir, ViXen’e bir düello teklif ettim ve sağolsun kabul etti düelloyu… 24.09.2015 tarihinde başlamak üzere tarih belirledik. Ancak çeşitli sebeplerden (daha doğrusu kendi ürettiğim bahaneler ile) ben o tarihte başlamadım. Sanırım ViXen de başlamadı ki benim gibi bloga yazı yazmadı (ben yazmadım çünkü yazacak yüzüm yoktu). Peki şimdi nasıl yazıyorum dersiniz? Evet Başladım… :) Aykut Hocanın benim için hazırladığı program (P90X/Insanity Hybrid) gereği P90X 1. DVD (Gögüs & Sırt) ile start verdim. Normalde 52 dk 50 sn olan DVD’yi 55 dk 10 sn’de bitirdim. Tony ve kankaları ile kıyaslarsak ancak %40 civarında ayak uydurabildiğimi belirtmek isterim! Program sonrası veriler: Ortalam Kalp Atımı: 142 Maksimum Kalp Atımı: 168 Kalori Yakımı: 637 Kcal Yağ Yakımı: 25,4 Gr İstirahat halinde ortalama kalp atımım, dakikada 95 civarı. Yani %50’lik bir atış fena değil gibi. Yakılan kalori beklediğimden biraz düşük, sanırım programa alıştıkça daha fazla eşlik edebileceğim ve artacaktır diye...
Yeni (Ve Yeniden) Başlayacak Olanlara Kısa Kısa… Devam
Artık sezonun tüm bayram, tatil vs. gibi hallerinin de sona ermesiyle, bugünlerde çok fazla sayıda kişinin ilk kez ya da yeniden P90X ile vücut transformasyonuna başladığını tahmin edebiliyoruz. İşte bu yüzden “Yeni (ve Yeniden) Başlayacak Olanlara Kısa Kısa…” yazısı ile hayatınızı kolaylaştıracak ve sonuçlarınızı maksimize edecek tüyo ve ipuçlarımıza devam ediyoruz. Yazının ilk bölümünü kaçıranlar, yukarıdaki linkten okuyabilirler; biz devam edelim… – P90X bir “sistem” ve bu sistemin içerisinde aslında işinizi kolaylaştıracak pek çok şey de düşünülmüş. Sizin için hazırlanmış 90 günlük Program Takviminizin 1. 30. 60. ve 90. günlerinde, küçük bir fotoğraf makinesi görseli ve “Fotoğrafınızı Çekin!” yazısı göreceksiniz. Bu 4 önemli dönüm noktasından aslında en önemlisi 1. gündür. Mutlaka 1. gün fotoğrafınızı çekmenizi tavsiye ederiz. Bu size, program ilerledikçe tahminlerinizin de ötesinde bir motivasyon sağlayacaktır, buna emin olabilirsiniz. 90 günün sonunda 1. gün ve 90. gün fotoğraflarınızı yan yana görmek (ve eşe-dosta göstermek)...
Yeni (Ve Yeniden) Başlayacak Olanlara Kısa Kısa…
Ya gelip-geçen Kurban Bayramı’nın ardından artık yılbaşına kadar hiçbir bayram-tatil vs. gibi caydırıcıların kalmamasından diyelim, ya da güneşin hala ara sıra da olsa kendimizi yazda hissettirmesinden, görüyoruz ki herkesin fit bir bedene bir an evvel kavuşma iştahı şu dönemde iyice bir kabardı! Yeni veya yeniden başlayacak olanlardan, bugünlerde pek çok mail aldık… “Hocam, başlamadan önce vereceğiniz son taktikler var mı?” diye… Şimdi, “gidin sitede 1000’den fazla yazı var, en önemlilerini okuyun” demek olmaz (ama siz yine de vaktiniz oldukça eski ve değerli yazıları da bulun, okuyun :-) O yüzden, fit bir fiziğe kavuşmak için P90X’e bugünlerde başlayacak olanlara kısa kısa notlar iletmek istedik. Faydalanacağınızı düşünüyoruz… – Egzersizlerinizi sabah mı yoksa akşam mı yapacağınızın, sonuçlar açısından fazla bir önemi yok. Biz sadece, kısa sürede bir alışkanlık oluşturması adına (yatmadan önce diş fırçaladığınız gibi) başta genellikle benzer saatlerde yapmanızı tavsiye ediyoruz. Yoğun günlük (ve gecelik) hayatı olan...
Barfiks Çekmek (Barfiksten Kaçmamak) İçin 3 Neden
“Issız bir adaya düşsem ve yanıma sadece tek bir şey alabilecek olsam, o da bir barfiks barı olurdu.” demiş, ünlü bir düşünür – fitness gurusu… Yani ben! :-) Gerçekten de, barfiks hareketi (ve varyasyonları) bugün dünyada, insanın kendi vücut ağırlığını kullanarak yapabileceği en etkili hareketlerden biri, belki de en etkilisi olarak biliniyor. Yanlış da değil. İlk etapta barfiks hareketinin, genelde sadece sırt kaslarını ilgilendirdiği ve çalıştırdığı düşünülür. İşte bu yanlış! Çünkü, belki ilk etapta zorlayarak sadece 1 tane çekebildiğiniz barfiksin ardından, ertesi gün onca kasınız arasından en çok karın bölgesindeki kaslarınızın ağrıyacak olması (ki biz bunlara tatlı kas ağrısı diyoruz…) sizi şaşırtmamalı. Tek bir barfiks hareketi, hem sırt, hem kol, hem de “Core” dediğimiz tüm merkez bölgenizi yakından ilgilendirecek ve çalıştıracaktır. Üstelik bu mucizevi harekette, sadece elinizin barı tutuş pozisyonunu değiştirmenizle, arzuladığınız kas grubuna daha izole olmak da mümkündür. Örneğin, avuç içleriniz öne bakarak barı...
İyi Bayramlar… Ve Birkaç Beslenme İpucu…
Öncelikle P90X-Türkiye ailesi olarak herkesin Kurban Bayram’larını kutlarız… Bu yıl Kurban Bayramı tatili çok iyi “denk gelmedi” ancak yine de çoğu kişi için 9 güne tamamlanmasıyla, tatil imkanı doğdu. İşte bu tatilde, özellikle beslenmenizde ipin ucunu kaçırmayarak, formunuzu muhafaza edebilirsiniz. İşte bu bayramda da dikkat edebileceğiniz ufak ip uçları… – Tatildeyim diye çok geç saatlerde kalkmayın, metabolizma düzeni sever. Çok geç yatmazsanız, çok geç de kalkmazsınız. – Kahvaltıyı sakın atlamayın! Kahvaltıda bal, reçel, marmelat vb. tatlı yiyecekleri yemeyin. Eğer bayramda tatildeyseniz, özellikle otellerde bu tip yiyecekler genellikle tabiilikten uzaktır ve işletmeler çoğunlukla en sağlıklısını değil, en “ucuzunu” tercih ederler. – Akdeniz tarzı bir kahvaltı tercih edin (peynir, zeytin, domates, salatalık, yeşillikler,tam tahıllı ekmek veya çörek, meyve vb.), mümkün olduğunca işlenmiş et ürünlerinden kaçının (sucuk, salam, jambon, sosis, pastırma vb.). – Öğle ve akşam öğününüzü geçiştirmeyin, sofradan tamamıyla tıka basa dolu değil ama “tok”a yakın kalkın. Aç...
Yaşasın Kış Geliyor!.. Glisemik İndeks Üzerine…
Yazının başlığı sizi yanıltmasın. Bendeniz de pek çok kişinin aynı şekilde olduğunu tahmin ettiğim gibi, yaz aylarını kuşkusuz kış aylarına tercih eden biriyim. Güzel yaz günlerine kıyasla kışları, giyinmesi zor, soyunması zor, ısınması zor, vs… Amma kış aylarının sevdiğim tek bir yönü varsa, o da mevsiminde bazı meyve-sebzeleridir. Tabii artık meyve-sebzelerin de mevsimleri karıştı, her dönem her şeyi bulmak mümkün ama zaten bu yüzden “mevsiminde”nin altını çizdik! İşte aklımda kış ayları ile özdeşleşen tek bir ritüel var ise, o da sabahları kahvaltı için hazırladığım taze, greyfurt, nar, mandalina, limon suyu karışımı. Ki marketlerde nar, greyfurt ve yeşil kabuklu mandalinayı bir arada görmemle, bu sezon ilk kez bu sabah içmeye başladığım karışım. Peki neden böyle bir karışım da, klasik sadece portakal suyu değil? Cevap: Glisemik İndeks meselesi… Glisemik İndeks bilimsel tanımıyla, karbonhidratların kandaki glukoz düzeylerine olan etkisini ölçme sistemidir. Daha anlaşılır tanımıyla, yiyeceklerin yemek sonrası kan şekerini...
Yapın Gitsin… Yapın Bitsin!
Sıkı takipçiler bilir… Oldukça popüler ve geri sayımıyla merakla takip edilen bir yazı dizimiz vardı; “P90X’in En Zor 10 Hareketi“… 10’dan geriye birer birer saymıştık ve bilin bakalım “en zor” hareket listesinin 1 numarasında hangi hareket vardı? Evet, P90X’in En Zor Hareketi: 1 Numara‘sında… o işaret parmağınızla o PLAY tuşuna basmak vardı elbette! Gerçekten çok doğru… Tony Horton (P90X Çetesinin Lideri!) ile tanışan hemen herkes bilir ki, P90X’in kendine has büyülü bir havası vardır ve PLAY tuşuna basarsanız, bir şekilde sonunu getirirseniz. Yeni doğmuş gibi de mutlu olursunuz! İşte olay zaten o PLAY tuşuna basabilmekte. Diğer bir konu da; bizlere belki en sık gelen soru… Egzersizlerimi ne zaman yapmalıyım, sabah mı akşam mı? Bizim cevabımız: Ne zaman yaparsanız yapın, yeter ki yapın! Hızlı cevap olarak güzel ve anlamlı. Ama daha sağduyulu cevabımızı duymak istiyorsanız… Mümkün olduğunca erkence, önünüze bir engel çıkmadan, aklınıza bir şeytan düşmeden,...
Buna Değecek mi?… Kesinlikle Evet!
P90X Programı’na başlayıp başlamamakta kararsız olanlar için, işi tek bir görsel ve bir cümle ile özetlemek istedik; ya da 2 cümle olsun (yoksa 4 mü bu?! :) Biz P90X için her zaman, belki dünyanın en kolay değil ama, kesinlike en etkili programı sıfatını kullanırız. Onu uygulayan (Dikkat! Sadece duyan değil, uygulayan) tek bir kişiden bile hakkında olumsuz bir yorum henüz duymadık. Eğer siz de o gördüğünüz ama inanmakta zorlandığınız “Öncesi & Sonrası”ların sıradaki kahramanı olmak istiyorsanız, 90 günlük bir maratona hazır olun. Haftanın 6 günü, gününüzün %4’ünü adayacağınız… Hiç görmediğiniz kadar ter atacağınız, hiç olmadığı kadar sağlıklı besleneceğiniz… Her geçen hafta çevrenizden alacağınız iltifatlarla yüzünüzü güldürecek, ama belki de sizi tüm gardrobunuzu değiştirmek zorunda bırakarak biraz kara kara düşündürecek… Kolay olacak mı? Pek sayılmaz… Peki buna değecek mi? Kesinlikle EVET! ...
Bir Kotun Motivasyonu – 2
Bundan uzuuun süre önce, çok anlamlı bir motivasyon yazısı yazmıştı Teoman; ismi de “Bir Kotun Motivasyonu” idi… Bir P90X Mezuniyet yazısıydı; belki planlandığı gibi 3 ayda değil ama, ite kaka da olsa 4,5 ayda biten! Önce o yazıya ismini veren alıntı: “Bundan tam 4.5 ay önce soldaki fotoğrafta gördüğünüz gibi şişman, umutsuz, mutsuz bir insandım. Hiç bir elbisem üstüme olmazdı. Her zaman sadece eşofman giymek zorunda kalıyordum. Ne bi deseni olan, ne de dar paça kot alabiliyordum. Soyunma kabinine girdiğimde hep sonu hüsranla bitiyordu. Ve kendi kendime söz verdim, sonunda beğendiğim kotu alacağım diye… Gerçekten P90X’ten sonra ilk girdiğim mağazada öyle de oldu :) Gördünüz mü bi kotun motivasyonu nelere kadirmiş :)” … İşte bugün Teoman, Whatsapp’tan ansızın “Bir kotun motivasyonu :-)” yazıp aşağıdaki güncel fotoğrafı gönderince, anladım ki o bir kotun motivasyonu hala devam ediyor… Ve her zaman iddia ettiğim gibi, P90X’in değişimleri sadece fiziksel değil,...
Seni Zorlamayan, Seni Değiştiremez…
Çok meşhur bir İngilizce deyiş vardır… “If it doesn’t challenge you, it doesn’t change you“… Türkçe meali, “Seni zorlamayan, seni değiştiremez de…” Sanki bu söz P90X için söylenmiş! Geçenlerde, siteye yorum bırakanlar arasından bir talihliye, bir Insanity DVD Seti hediye etmiştik; kazananı Pi-Pet kullanıcı adlı takipçi olmuştu. İlgi çekici olan ve bu yazıyı kaleme almamıza da ilham kaynağı olan, Pi-Pet’in P90X’e 2 ya da 3 kere başladığını ama her seferinde Yoga-X’te zorlanarak yarım bıraktığını söylemesiydi… Hatta (laf aramızda), sırf bunun için bizden Yoga-X’in kolaylaştırılmış 45 dakikalık versiyonunu da rica etti :-) Ama biz de diyoruz ki… Sizi zorlamayan, sizi değiştirmeyecektir de… Yani, zorlandığınız her ne ise, aksine üstüne gidin. Örneğin, benim P90X’e başladığımda en gıcık olduğum, hatta en nefret ettiğim 2 DVD var ise, onlar da 1 no’lu Göğüs & Sırt ve de 4 no’lu Yoga-X’ti kuşkusuz. Ama ne yaptım, belki öff’leye püff’leye olsa da...
Sorun Zaten Başlamak Değil, Devam Etmek…
Bu yazıda, P90X’e başlasanız şöyle olur – böyle olurdan bahsetmeyeceğim… Ya da vaz geçtim, bir cümle ile bahsedeyim… Kesinlikle enerji dolacaksınız, geceleri daha iyi uyuyacaksınız, sosyal hayatınız da, cinsel hayatınız da renklenecek(!), öz güveniniz artacak, önce siz kendinize daha saygı duyacaksanız, sonra başkaları da size, çok ama çok fit olacaksınız, yorulmak nedir bilmeyeceksiniz, yeni yeni kıyafetleriniz olacak, eski kıyafetleriniz bile daha yakışacak, mutluluk hormonu reseptörlerinizi tetikleyeceksiniz ve… genel olarak çok daha “mutlu” bir insan olacaksınız. Bu uzuuun cümleden sonra kötü, kötü demeyelim de orta şekerli haber… Bütün bu saydıklarımız “başladığınızda” değil de, “devam ettiğinizde” gerçekleşecek. Önemli olan başlamak doğru, ama daha, çok daha önemli olan ise devam edebilmek. Öyle ahım şahım bir devamlılıktan da bahsetmiyoruz kendi adımıza; 90 güncük bir devamlılık, tüm bunları ve daha fazlasını sağlayacaktır. O zaman gelin bu yazıda, devam etmenize çok pozitif katkıda bulunacak faktörlere biraz bakalım. Gerçekçi Hedefler Koyma Gerçekçi hedefler...
Insanity DVD Seti Hediyesi Sahibini Buldu!
Bundan 1 hafta önce, Perşembe günü “Egzersiz ve Fitness Hakkında 10 Gerçek!” yazısı yazmış ve 10. maddeyi boş bırakarak, boşluğu doldurmanız için size bırakmıştık… Yorumlarıyla katkıda bulunan herkese çok teşekkür ederiz. Bu kadar can-ı gönülden yorumlar almada, aranızdan bir kişiye hediye olarak vereceğimiz, gıcır gıcır özel kutusunda bir INSANITY DVD Seti’nin etkisi olmuş mudur bilinmez :-) O zaman lafı daha fazla uzatmayalım… Ve yaratıcı yorumlarıyla INSANITY DVD Seti hediyesini kazanan… Önemli olan boyu değil işlevi! Spor = Uzun (Sağlıklı) Hayat Mutluluğun sırrı kısmen çikolata, topyekün P90X! Eniştemle Çıldırmacalar = Daha verimli spor … gibi yorumlarıyla “Pi sayısı” profil fotolu, “Pi-Pet” kullanıcı adlı takipçimiz! Kazananı tebrik eder ama yorumlarıyla katkıda bulunan diğer herkese de teşekkür ederiz. İyi haber… P90X-TR’de hediyeler devam edecek :-) Siz yeter ki; egzersizi, sağlıklı beslenmeyi gündeminizde tutmaya devam edin… Not: INSANITY DVD Seti hediyesinin kazananı “Pi-Pet”in info@p90xtr.com email adresine kargo alıcı bilgilerini göndermesi...
Sigarayı Bırakmak Çok Kolay
Ülkemizde sigara kullanımı açısından durum dehşet vericidir. Yapılan çalışmalar, 15 yaş üstü erkeklerin %62.8, kadınların %24,3 ve tüm nüfusun ise %43,6’ sının sigara kullandığını ortaya koymaktadır. Allah’tan bu sitedeki arkadaşlar daha bilinçli* insanlar da durum bizim için o kadar kötü değil. P90X’e başlayıp sigarayı bırakan çok arkadaş vardır sanırım. Hatta bazıları sırf kilo almamak için spor yapmaya başlarlar. P90X yapıp aynı zamanda sigara içenler de vardır belki. Bazınız sigarayı içmenin kendi tercihi olduğunu söyler. Bazınız ben bırakmak istiyorum ama olmuyor der. Bazınız bıraktım, ama burnumda tütüyor hala der. İşte bunlarının hepsinin bir çözümü var. Sigara içen insanların genelde iradesi zayıf insanlar olduğu söylenir. Bu yanlıştır. Bir örnekle açıklamak gerekirse; “Saat 22.30. Ağzındaki sigara paketteki son sigara, 300 metre ötede bir market var. Gider misin?” Cevap belli. “Market kapanmış. Ama biliyorsun ki 500 metre ötede bir benzinlik var. 24 saat açık. Gider misin?” Cevap yine belli. Bu...
Türkler Neye Zaman Harcıyor?
Bilmem farkında mısınız? TUİK diye bir kurumumuz var, Türkiye İstatistik Kurumu. Ülkemizde böyle kurumların genelde, bi güzel kadrolaşıp, çalışanların çoğu mesaisini bilgisayarda Solitaire ya da Mayın Tarlası oynayarak geçirdiği var sayılır (aksini düşünen varsa öne çıksın!). Ama sağ olsunlar 2006 yılında “Türkler Neye Zaman Harcar” konulu, bir zaman kullanım anketi çalışmasına imza atmışlar. 2006’dan bu yana neden yeni bir güncelleme yapılmamış, onu da merak ettik ama… (Yaşasın Candy-Crush!) Şaka bir yana, ne olursa olsun çalışmanın sonuçları enterasan… Aşağıda sonuçların ayrıntılarıyla yer aldığı tabloda, ilk dikkatimizi çeken biz Türklerin biraz “uykucu” olduğu… Ortalama 8 ila 8,5 saat uyuyoruz, ki “çalışmayan erkek” grubunda bu, ortalama 9 saat 18 dakika! İşi gücü olmayan erkekler, kaşına kaşına bol bol uyuyor demek ki… Çalışma demişken, “Çalışma ve iş arama” zamanı çalışan erkeklerde ortalama 6:08 iken, çalışan kadınlarda 4:19… Buradan kadınların iş hayatında biraz daha kaytardığı, daha çok mazeretli olduğu ya...