Bir önceki yazıda (P90X Reklama İhtiyaç Duysaydı…) bahsetmiştik; P90X programının reklama ihtiyacı yoktur, onu bitirerek hayatlarının en iyi fiziklerine kavuşanlar zaten en iyi ayaklı reklamdır. Ama olsaydı ve dergilere/gazetelere reklam verseydi, nasıl olurdu diye? İşte bugünkü reklamımızı “Nereden Başladığın Değil, Nerede Bitirdiğin Önemlidir” sloganı üzerine kuruyoruz. Gerçekten de öyle! P90X’e başlayan herkese, başlamadan önce “1. gün” fotoğrafı çekmeyi mutlaka öneririz. Çekin ve kendinize saklayın. Hemen bizimle ya da başkasıyla paylaşın diye değil. Ama “nereden geldiğinizi” bilmeniz ve daha da önemlisi, “sonunda nereye geldiğiniz” ile farkını çok daha net görebilmeniz için. Çünkü sonuçta gerçekten başlangıç noktanız değil, geldiğiniz nokta en önemli olan. Yine aşağıdaki reklamımız, “çekim yasası”nı lehinize kullanmak ve de başlangıç noktanız her ne olursa olsun aynaya baktığınızda kendinizi kötü hissetmeniz değil, geleceğinizi hayal ederek sizi devam ettirmeye yetecek motivasyonu bulmanız açısından önemli. Ne demişler… Bir yerlerden başlamak lazım… Siz neyi bekliyorsunuz? Nereden Başladığın Değil, Nerede...
Aylık Arşivler: Kasım 2015
Siz Ne Yiyorsanız, O’sunuz!
“Siz ne yiyorsanız, O’sunuz – You are what you eat” beslenme konusunda oldukça vurucu ve güçlü bir deyiştir. Evet, biraz ekstrem ama doğruluk payı da yüksek. İyi yönde de, kötü yönde de, vücudumuzu şekillendiren ve mevcut görüntüsüne karar veren, aslında o’na ne verdiğimiz yani ne yediğimizdir. Tıpkı, güneşin altına yattığınızda bronzlaşmanız (ya da tavuk gibi kızarmanız) gibi, yeme-içme alışkanlıklarınıza vücudunuzun verdiği de bir “tepki”dir aslında. Siz onu P90X gibi bir programa maruz bıraktığınız ve beraberinde sağıklı beslenme alışkanlıkları kazandığınız takdirde, o da size sonunda neredeyse bir olimpiyat sporcusunun vücudu gibi fit ve atletik bir vücut ile cevap verecektir. Bu 2+2=4 olduğu kadar kesin bir yargı. Sözü daha fazla uzatmadan, bu sayfalarda gezinip eğer hala yanlış yeme-içme tercihleri yapmaktaysanız, sizi omuzlarınızdan tutup sarsacak ve kendinize getirecek birkaç görseli paylaşalım. Unutmayın, siz ne yiyorsanız O’sunuz!...
100 Yıl Önce Spor Anlayışı Nasıldı?
Biliyorsunuz, çağımız teknoloji çağı. Günümüzde ilim, bilim ve teknoloji çok ilerledi. Şimdi DVD’yi oynatıcıya takıyorsunuz ve dünyanın en iyi koçları salonunuza konuk oluyor ve sizi birebir çalıştırıyor adeta. Ya da telefonunuz, kaç kilometre koştuğunuzu, nabzınızı, yaktığınız kaloriyi hesaplayıp rapor veriyor size… Ama bu hâl hep böyle değildi elbette. Spor ve egzersiz bundan 1000 yıl öncesinde de vardı, belki de insanlık tarihi ile yaşıt. Hadi biz o kadar geriye gitmeyelim ama bundan yaklaşık 100 yıl öncesinde egzersiz anlayışı nasıldı hiç merak ettiniz mi? Bu yazı sizler için… Pasif Jimnastik… 1930’dan kalma bu videoya baktığımızda, o dönemki modanın daha çok “Pasif Jimnastik” olduğunu görüyoruz. Pasif jimnastikte, adından da anlaşılabileceği gibi, daha çok “siz” değil de, sizin dışınızda “şeyler” sizin üzerinizde oynuyor! Aslında bu akım günümüzde bile hala karşımıza çıkar. Günümüzde güzellik salonlarında “pasif jimnastik” diye arattığınızda hala binlerce sonuç alabilirsiniz Google’da (biz 59,700 sonuç aldık). Beli incelttiği...
P90X Reklama İhtiyaç Duysaydı…
4 yaşındaki kızıma, hayata dair öğrettiğim çok önemli bir şey varsa, o da “Bak kızım, reklamı yapılan herşey kötüdür!” cümlesini empoze etmemdir herhalde! Çocuğunuz olsun ya da olmasın, bir gün yarım saat bir çocuk kanalı izleyin de görün, küçücük dimağlara işlenen reklamları… Ozmo kornetler, matahmış gibi gösterilen meyveli yoğurtlar, sosis-salamlar, cipsler-kolalar… “Reklamı yapılan herşey kötüdür” demekte çok mu haksızım? Sahi siz hiç domates – salatalık reklamı gördünüz mü?! Gelelim konumuza… P90X-TR bugüne kadar hiç parayı bastırıp reklam verme gereği duymadı, duymayacak da. Çünkü bizlerin en iyi reklamı, “fısıltı gazetesi” dediğimiz kulaktan kulağa yayılan, P90X-Türkiye ile vücutlarını değiştirmiş insanların orda-burda yorumları, şahit olan arkadaşları, eşi-dostu, çevresi… Zaten bundan güzel de reklam olmaz (teşekkürler). Ama, yine kendi kendimize fantezi yaptık :-) ve “P90X reklam verseydi n’apardı?” diye düşündük ve ortaya motive edici ilanlar çıkardık. “Fısıltı gazetesi” tamam da, “bir görsel, bin kelimeye bedeldir” demişler… Bakarsınız bu “reklam”lar...
İyi Görünen Kötüler – 6: Proteinli Enerji Barları
“İyi Görünen Kötüler” yazı dizisine 6 numara ile devam ediyoruz… Proteinli Enerji Barları! Geçen gün Decathlon mağazasında biraz alışveriş yaparken, çeşit çeşit proteinli enerji barlarının hemen kasaların önlerine yerleştirildiğini gördüm. Yani, kuyrukta ödeme yapmayı bekleyenlerin, hemencecik elini uzatıp kapabilmesi için, itina ile oraya yerleştirilmişler. Gerçekten de olan tam olarak buydu. Yani kimse kuyrukta beklerken, “Aaa deniz gözlüğü de varmış, alalım” ya da “Hah, ping-pong topları da buradaymış, atalım sepete” demez ama… kuyrukta bekleyen çoluk-çocuk, alakalı-alakasız çoğu kişinin, sanki sakız alıyor gibi bu (bir de pahalı!) enerji barlarına yöneldiğine şahit oldum. Şimdi… Bu proteinli enerji barları, özellikle yoğun tempolu antrenman yapan sporcular için üretilmişlerdir. Böylesine yoğun tempoda bir fiziksel aktiviteye sahip olanlar için bazı durumlarda kullanışlı olabilir. Ama rutin ve sıradan bir gün geçirenler için hiç de yerinde bir seçim olmayacaktır. İnsanlarda, “Hmmm, sporcu mağazasında satılıyorsa, benim için iyidir” gibi bir algı oluşuyor, ki çok yanlış....
O Yapabiliyorsa… (Donnarumma Örneği)
Sitenin yakından takipçileri bilir. Bir aralar uzun soluklu bir “O Yapabiliyorsa, Sen de Yapabilirsin” yazı dizimiz vardı. Hatta paylaşılanların derlenmiş toplanmış haline buradan ulaşabilirsiniz. Şimdi, direkt Ev Fitness’i – Vücut Transformasyonu vs. ile ilgili olmasa da, dönüp dolaşıp konuyu yine P90X’e başlayacağım, hazır olun! (Zaten herşeyi bir şekilde P90X’e bağlamakta üstüme yoktur :-) Efendim… bana hergün aynı soruyu soran gençler var… “Hocam, henüz 16 yaşındayım, bu program bana uygun mu, P90X yapabilir miyim?” Ben de kararımı verdim, bundan sonra bu soruya diyeceğim ki: “Henüz 16 mı? Elin oğlu 16 yaşında Milan’ın 1. kalecisi oluyor, sen neden bahsediyorsun?!” Evet, ben Donnarumma’dan bahsediyorum; tam adıyla Gianluigi Donnarumma… (İlk okuduğunuzda Dondurma diye okuyasınız geliyorsa, yalnız değilsiniz!). Kendisi 1999 doğumlu. Bu yazının kaleme alındığı tarihte 16 yaşında. Özelliği ne? Dünyanın en büyük ve köklü futbol kulüplerinden kabul edilen Milan’ın, kalesini 16 yaşındaki ona teslim etmesi. Üstelik, muhtemelen babası yaşında olan...
Günün Email’i…
P90X-Türkiye olarak günde yüzlerce email alıyoruz. Ve mümkün olduğunca kısa sürede, her birini en doğru şekilde yanıtlandırmaya çalışıyoruz. Siz de ister P90X, ister beslenme ya da hemen her konuda sorularınızı info@p90xtr.com e-mail adresine yöneltebilirsiniz. Burada, “ne saçma soru, git Google Amca’ya sor!” demek yok :-) Bu başlık altında, bize gelen e-maillerden, başkalarının da cevaplarından yararlanacağını düşünerek seçtiklerimizi (tabii ki isim belirtmeden), cevaplarıyla birlikte sizlerle paylaşacağız. İşte Günün E-mail’i… Tarih: 01/11/2015 – Saat: 21:08 Konu: Başlama Hakkında Sorular Email: Aykut Hocam Merhaba, P90X Programı'na başlamayı düşünüyorum, sitedeki tüm sonuçları inceledim. Ama beni tek düşündüren, 90 gün boyunca her gün vakit ayırabileceğimden emin değilim. Mesleğim, özel bir poliklinikte doktorluk ve tahmin edebileceğiniz gibi çalışma saatlerim çok düzensiz. Olur da çalışmalarımı kaçırdığım günler olursa, program yine de sonuç verir mi? Bir de kilom gereği ben 1 tane bile barfiks çekemiyorum. İzlediğim birkaç örnek videoda barfiks çektiklerini gördüm, ben onları nasıl yaparım diye kara kara...
Pazartesi Başlayacaklara Tavsiyeler…
Yaz tatilinin, bayram-seyranın, hatta şimdi seçim heyecanın da sona ermesiyle, P90X ile vücut transformasyonlarına yeni başlayacak olanlar rekor seviyede… Ve tabii ki, genellikle yeni bir şeylere başlayacak olanların olmazsa olmazı, Pazartesi’ler… İşte bu Pazartesi, P90X’e yeni başlayacaklar için, sizi mutlak başarıya ulaştıracak, motivasyonunuzu bu süre boyunca zirvede tutacak, doğruyu-yanlışı göstererek yol gösterecek, bir paragraf hazırladık. Sadece bu bir paragrafı okumak ve özümsemek, sizi bir adım ödeye taşıyacaktır. İşte bu yolculukta size yol gösterecek sihirli paragraf… “Öncelikle P90X nedir, onu bildiğinizden ve hangi yola baş koyduğunuzdan emin olun. Hala aklınızda soru işareti var ise, siz sorun Aykut Hoca yanıtlasın; orada 2500’ten fazla soru-cevap bulacaksınız… Önce üzerinizdeki “atalet” ve miskinlik durumunu atın. P90X ile bir gün nasıl geçer inceleyebilir, kendi beslenmenizi düzene sokmak adına bir gün boyunca ne tükettiğinizi bizimle paylaşabilirsiniz de… Motivasyona ihtiyacınız olduğunda, değişim öykülerini inceleyin; özellikle de yerli olanları… Bir Ayhan‘ı, İbrahim‘i, Pınar‘ı, Uğur‘u, Muhammed‘i, Okay‘ı, Ramadan‘ı, İçten‘i, Umut‘u,...
Önce Oy… Sonra Spoy…
Bugün 1 Kasım 2015… Türkiye erken genel seçim günü… Bizler de Türkiye’nin en büyük Ev Fitness platformu olarak tüm takipçilerimize, sandık başlarına gidip oy kullanmanın, vatandaş olmanın en büyük demokratik haklarından biri olduğu hatırlatmak istedik. Hangi partiye gönül veriyorsanız, gidin ve oyunuzu kullanın. Bu hatırlatmadan sonra, gelelim konumuza :-) Spora, sağlıklı beslenmene… nedense genellikle ayın 1’lerinde başlamak adettir! O zaman diyelim ki, bu 1 Kasım herkes için yeni bir başlangıç olsun. Hem demokratik bir seçim ile ülkemiz, hem de yeni bir başlangıç ile bireysel olarak sizler için. Neden olmasın? Gidin önce oyunuzu verin, ardından da P90X’e başlayın! Oy kullanmak nasıl bir anlamda geleceğinize yapacağınız bir yatırımsa, P90X de kendinize yapacağınız en büyük yatırımlardan. Unutmayın, bizim her zaman hatırlattığımız gibi, “Günde ortalama 1 saat, tüm gününüzün sadece %4’ü!”… Ve bu %4’ü kendinize vermek, hayatınızda kendinize ve geleceğinize vereceğiniz en büyük hediye olacaktır. Sadece kendinize de değil,...