Albert Einstein’i daha önce de P90X-Türkiye’ye konu(k) etmiştik. Onu az ya da çok hepimiz biliriz. Çılgın bir saç stili vardır, değişik de bir espri anlayışı (Einstein’in dili bir karış dışarıda fotoğrafını hatırlayınız). Enerji, kütle ve ışık arasındaki kurduğu ilişkiyi de eminiz biliyorsunuzdur (e=mc2). İzafiyet Teorisi denince de akla ilk o gelir… Ama biz, bunlar üzerinde durmayacağız. Bu çılgın saçlı dahi, eğer bugün hayatta olsaydı, bizce neden P90X yapardı, onu irdeleyeceğiz. Hepsi kendi sözlerini, bu ekstrem Ev Fitness Programı’na uyarlayarak… Hazır mısınız?! “Aptallık, hep aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar ummaktır!” P90X’in o inanılmaz işe yarayan ve sonuç verdiren “Muscle Confusion – Kas Şaşırtması” prensibini, hiçbir söz daha iyi açıklayamazdı sanırım. Sadece bir spor salonuna üye olarak, ara sıra giderek, hep aynı programı yaparak ya da moda diyetleri takip ederek iyi bir fizik beklemek, Einstein’ın deyimiyle “ahmaklık” olurdu (bknz. Einstein ve Diyetler Üzerine). O zaman tıpkı Dahi’nin söylediği...
Aylık Arşivler: Nisan 2016
Yine Haftasonu… Beslenme Katillerine Dikkat!
İşte yine bir haftasonu daha geliyor… Türkiye’nin en büyük Ev Fitness sitesinin (www.p90xtr.com :-) yakından analiz ettiğimiz ratinglerinin hep Pazar geceleri zirve yapması bir tesadüf değil. Sanırım biraz da kaçınılamayan haftasonu kaçamaklarının suçluluk duygusunun ve telafi çabasının da bunda rolü var. Biliyorsunuz genellikle her haftasonu “koy verilir” ve her Pazartesi sabah diyete başlanır! İşte bu haftasonunun sonunda daha az pişmanlık duymanız için, dışarıda fast-food yemek zorunda kaldığınızda bile dikkat edebileceğiniz, fark yaratabileceğiniz noktalar ve sinsi motivasyon/sonuç katilleri… 1) Izgara et yemek için gittiğiniz lokantalardaki ana yemeklerde büyük bir problem yok, bırakın keyfini çıkarın. Ama asıl problem ara sıcaklarda! Kızartılmış içli köftelerden, soğan halkalarından, yağlı mezelerden vs. uzak durun. 2) Büyük, çok büyük, kocaman hamburger menüleri… Bunların birer kalori canavarları olduğu zaten biliniyor ama aynı zamanda birer sodyum canavarı olduklarını ve sonuçlarınızı geri götüreceklerini unutmayın. Değer mi? Bizce değmez, yaz kapıda! 3) Balık ve salatanın birlikteliği...
Galatasaray’dan Motivasyon Çıkarmak!
Öncelikle, 2015-1016 sezonu basketbolda Avrupa’nın 2 numaralı kupası Eurocup’ı kazanan Galatasaray Erkek Basketbol Takımı’na tebrikler… (Darısı Final-Four’da Fenerbahçe’nin başına). Ama bu, klasik bir haber yazısı olmayacak, bu bir motivasyon yazısı! Maçı dün gece canlı izledim; o atmosfer anlatılmaz yaşanır, o yüzden anlatmaya da çalışmayacağım :-) Ama motivasyon üzerine, işin daha enterasanı o gece değil, ertesi sabah yaşanandı. Bu sabah kahvaltılık omletimi hazırlamak için mutfaktaki televizyonun kanalları arasında gezinirken, tesadüf eseri NTV-Spor’da bir gece önceki Galatasaray – Strasbourg EuroCup final maçının tekrarına denk gel sen! Başta sadece özeti sanıp sevinsem de, özet değil maçın tamamı. Ama, artık gelmiş geçmiş en iyi spor spikeri addedeceğim Murat Kosova öyle bir sunmuş ki karşılaşmayı, insanın geçmesi mümkün değil! (Murat Kosova: “Kronometre senden nefret ediyorum!”) İnsan sonunu bile bile maçın tamamını tekrar izler mi? İzlermiş… Özellikle karşılaşmanın o bitiş düdüğü ile birlikte stattaki atmosfer… Sanırım bu fizik-ötesi birşey olmalı; çünkü ekranda gösterilen,...
Bir İnsan Ömrü = 27 Bin 375 Gün…
Bir insan ömrü, ortalama 75 yıl olarak kabul ediliyormuş. Şair Cahit Sıtkı’ya göre ise 70 (Yaş 35, yolun yarısı eder…). Şimdi böyle “pat” diye söyleyince az geliyor, özellikle de en azından yarı yola yaklaşmış ya da geçmiş olanlar için. Eğer “reankarnasyon”a, yani ölümden sonra tekrar-tekrar yaşama düşüncesine derinden inanıp hayat felsefeniz yapan biri değilseniz, “tek bir hayatım var” sözü sizin için daha uygun olmalı… İşte o “tek” hayatı da, her açıdan mümkün olan en iyi şekilde yaşamayı ister herkes. O açılardan biri de kuşkusuz, içinde yaşadığınız vücudunuzdur. Yoksa çok ihtişamlı bir eve sahip olabilirsiniz, ama dışarı çıktığınızda bunu kimse göremez… Çok havalı bir arabaya sahip olabilirsiniz, onu da park yerinin ötesinde kimse bilemez… Geriye pahalı kıyafetler, saatler, aksesuarlar kalır; ama onların da para etmeyeceği yerler vardır elbet. En sona ise siz ve fiziğiniz kalır… İşte o, aslında “ilk” sahip olduğunuz ve de yine “son” sahip...
Niçin Egzersiz Yapıyorsunuz?!
Günün motivayson sözü… “Niçin” egzersiz yapıyoruz, bununla ilgili. Bize gelen maillerin, serzenişlerin büyük bölümü maalesef şu şekilde başlar; “şu anki vücudumdan nefret ediyorum, o yüzden spora başlamak istiyorum”. Oysa, motivasyonunuzu uzun vadeli kılmak ve daha başarılı olmak için, bakış açınızı değiştirmelisiniz (eğer siz de bu önce bu şekilde düşünenlerdenseniz). Biz diyoruz ki, “vücudunuzdan nefret ettiğiniz için” değil, asıl onu “sevdiğiniz” için bu işe başlayın! Unutmayın ki, sizi başlatan şey motivasyon ise, asıl sonuçları getiren DEVAMLILIK’tır. Devamlılık ise “pozitif düşünce” ile mümkündür. Her koşulda “nefret”i hayatınızdan çıkarıp, yerine “sevgi”yi koymalısınız. Egzersizlerinizi “nefret ede ede” değil, onları “severek” yaparsanız, farkı göreceksiniz… Vücudumuz, bize verilen en güzel hediye. Onu sevmek, kıymetini bilmek ve ona en iyi şekilde bakmak ise, bize düşen. Vücudunuzdan “Nefret Ettiğiniz” İçin Değil, Onu “Sevdiğiniz” İçin…...
2. Ay Güncellemesi – Gelmiş Geçmiş En İyi Sırt :-)
Evet Arkadaşlar, Yeni bir güncelleme daha, P90X’in hayatımızdaki değeri git gide artıyor :-) Sizlere öncelikle 1. ay blog yazımdan bahsedeceğim. 21+1 günde inanılmaz sonuçlar elde ettim, o yazımıda okuyabilirsiniz (Başaranlardan Olmak İstiyorsanız Buraya! 21+1) 2. ayımda yaptığım çalışmalar tam istediğim gibi olmadı. Her insanın hayatında mutlaka bir durağan dönemi oluyor ve benim de aynı şekilde oldu. 3 hafta bir çalışma var diyelim, yarım yamalak yapmadım hiç bir zaman. Zaten Tony’in dediği gibi DVD’yi başlattığınız an durmanız imkansız :-) Ben Tony’in dediği her şeyi yapıyorum. Özellikle şınav ve barfikste maksimum tekrar ve kondisyon bozmadan, hiç eksik bıraktığım haraket olmadı. Sırt antremanlarımın sonunda inanın adeta kolumu kaldırıcak dermanım kalmıyor :-) Videodaki sporcular ne yapıyorsa ben de aynısını çıkartıyorum, 5 aşağısını belki :-) Durum hal bu vaziyette iken bu siteden öğrendiğim çok güzel ipuçları oluyor, hemen hemen her gün takip ediyorum. Pre-Workout’a yeni başladım 1 hafta oldu ve inanın mükemmel...
Before & After & Daha After
Selam sevgili dombili arkadaşlarım :)) Bir zamanlar oldukça aktif olduğum bu siteyi, sessiz ve uzaktan takip ediyorum. P90X bitti, siteyle bağları kopardık. Yani bir nevi öküz öldü, ortaklık bitti mevzusu :) İçimden geldi yazayım istedim bugün. Değişik bir durumdan bahsetmek istiyorum sizlere. Before & After… Hepiniz bu kalıba aşinasınız. Zaten pek çoğunuz bu başlığı taşıyan video ve fotoğrafların büyüsüyle bu mecrayı buldunuz. Tıpkı benim gibi. 150 kiloluk şilep gibi poposu olan hanımlar beyler, bir yolunu bulup deyim yerindeyse “taş gibi” vücutlara kavuşmuşlardı. Bunların bir kısmı prodüksiyon olsa da, gerçek canlı kanlılarını bu sitede gördünüz. Her “before & after” başlı başına bir hikaye. Acının, göz yaşının, azmin, umutsuzluğun, bazen yılmanın ve en nihayetinde vazgeçmeyip, her düşüşte tekrar ayağa kalkmanın hikayesi. Ter kokulu ve tuzlu… Başka hiçbir türlü elde edilemeyecek bir hazzın hikayesi. İşin buraya kadar olan kısmı oldukça güzel. Güzel olmayan bir kısmı var ki, after’in ...
Ispanak: Sporcunun Süper Besini!
“Sporcunun Süper Besinleri” serisi, “Ispanak” ile devam ediyor… Serinin önceki yazılarını kaçıranlar; Avakado, Somon ve Yumurta linklerini tıklayarak yazılara ulaşabilir. Gelelim ıspanağa… Yıllardır ıspanağın birçok faydasından bahsedildi. İçindeki vitaminler sayıldı. Hatta Temel Reis ile özdeşleşti ve zihinlere kazındı. Hamburger – patates kızartması dururken çocuklar çoğu zaman burun kıvrılsa da, anneler faydalarından dolayı zorla yedirdi belki de. Öncellikle kısaca ıspanak hakkında biraz bilgi vermekte fayda var. Ispanak, içinde yüksek oranda demir, iyot, kalsiyum, klorofil, A, C ve K vitaminleri içeriyor. Ispanaktaki vitaminlerden tam manasıyla faydalanmak için taze ve çiğ tüketilmesi öneriliyor. Ispanak içeriğinin faydaları ise bir hayli fazla. Çeşitli antioksidanların yanı sıra içeriğinde folik asit ve sporcuların olmazsa olmazı protein var. Aynı zamanda kemik gelişimi açısından da çok önemli. Bunun yanı sıra çeşitli kanser türlerinin önüne geçtiği de biliniyor. İşte ıspanağın faydaları bu şekilde uzayıp gidiyor… Ancak en göze çarpan ve halk tarafından en çok bilinen özelliği ise...
Teo’dan Haberler… :-)
Merhaba P90X Ailesi :-) Uzun zaman oldu, bayağıdır gözükmüyordum. Ama bu yoklukta alınan kilolar, bu siteye ve P90X’e geri dönmeme sebep oldu diyebilirim. Gözükmüyorum derken, aslında her zaman siteyi takip ediyordum canım :-) Yani bir gözüm bir kulağım hep sitede idi. Hatta Aykut Hocam’la hep WhatsApp ile görüştük, o arayıp sormasa bile :-p Neyse fazla uzatmayayım ama tabii insan uzun zamandır yazmayınca biraz heyecanlanıyor haliyle :-) Hemen konumuza geçelim; 1 senelik zamanda bir çok arkdaşımız gerçekten de nelerin başarılabileceğini ve nelerin olabileceğine yeniden inandırdı beni. Bir çok kişi motivasyonun kralı oldu, en son hatırladığım kadarı ile de Erdoğan sollamıştı beni, hatta uzun ara fark atmıştı bile diyebiliriz :-) Dedim ya 1 sene oldu, dile kolay… Ara ara yapmaya çalıştım, işlerin yoğunluğu işlerin stresi, oydu buydu derken alınan tam 16 kilo vardı! İlk P90X’e başladığımda 138 kilo idim. İlk P90X’i bitirdiğim kiloma ise geri yükselmiştim; 116!...
Pazartesi’ler ve Kısa Kısa…
Siz de yeni kararlarınızı (P90X, Insanity, Hybridi egzersiz, diyet vs…) hep Pazartesi’lere bırakanlardan mısınız? Bunu nereden tahmin ediyoruz, çünkü P90X-Türkiye’nin yeni üye ve online kullanıcı sayıları genellike hep Pazartesi’leri tavan yapar, da oradan! Bu gün de o günlerden biri. O zaman biz de o yeni kararlara destek ve tüyolar için bir Pazarartesi yazısı paylaşalım. Bu arada hemen ekleyeyim; ben kendi P90X’ime bir Pazartesi günü değil, Cumartesi günü başlamıştım. Sebebi, Pazartesi gibi zaten sendromuyla meşhur bir güne, bir de “ekstrem” bir ilk günü ekleyerek, cayma potansiyelimi ortadan kaldırmaktı. Onun yerine, mental olarak belki de en zorlu ilk 2 günü, hem kafasal hem de zamansal olarak daha rahat Cumartesi-Pazar’a denk getirerek aradan çıkarmayı daha uygun görmüştüm. İşe yaradı mı? Bence yaradı :-) (bknz Koç Aykut’un 90 günlük P90X Transformasyonu) İşte ister Pazartesi, ister Cumartesi, ister başka bir gün olsun, yeni bir hayata adım atmadan önce, tıpkı DVD’lerinizi,...
Erkekler İçin Hacim mi, Definasyon mu?
Yazının başına özellikle “erkekler için” ibaresini ekledik, çünkü bayanlar için az çok bu sorunun cevabı belli. Bayanlar için definasyon; yani yağ yakımı, incelme ve sıkılaşma, belki %90 oranında birinci amaç. Hemen yeri gelmişken yine bayanlar için söyleyelim, siz aksini çooook istemedikçe, sağlıklı beslenme ve cardio ile birleştirilmiş ağırlık egzersizleri ile birlikte, istenmeyen bir hacimlenme/kalınlaşma zaten olmayacaktır, sadece sonunda oldukça sıkı ve fit bir vücut sizi bekleyecektir; rahat olabilirsiniz :-) Gelelim konumuza… erkekler için hacim mi, yoksa definasyon mu birinci sırada? En ideal ve politik cevap; tabii ki ikisi de bir arada! Ama burada politika yapmıyoruz. Vücut geliştirme dünyasında ünlü bir söyleyiş der ki; “zayıf bir erkeğin 6-pack’leri ile övünmesi, şişman bir kızın büyük göğüsleri ile övünmesine benzer“… Sırf bu söz bile, erkeklerde yeterli kadar hacim gerekliliğinin önemini vurguluyor zaten. Ama biz, “hacim sevdası”na kapılıp, neden definasyonun göz ardı edilmemesi ve onun önemini bir örnek ile açıklayacağız....
Günün Email’i…
P90X-Türkiye olarak günde yüzlerce email alıyoruz. Ve mümkün olduğunca kısa sürede, her birini en doğru şekilde yanıtlandırmaya çalışıyoruz. Siz de ister P90X, ister beslenme ya da hemen her konuda sorularınızı info@p90xtr.com e-mail adresine yöneltebilirsiniz. Burada, “ne saçma soru, git Google Amca’ya sor!” demek yok :-) Bu başlık altında, bize gelen e-maillerden, başkalarının da cevaplarından yararlanacağını düşünerek seçtiklerimizi (tabii ki isim belirtmeden), cevaplarıyla birlikte sizlerle paylaşacağız. İşte Günün E-mail’i… Tarih: 14/04/2016 – Saat: 17:43 Konu: … Email: Aykut Hocam Merhaba, Program süper gidiyor 10. Günümde 8 cm bel inceldi ? Ben yine beslenme ile ilgili bir soru soracağımda müsaitseniz eğer ? Ben diyetime şu an çok sadığım ama internette biraz araştırma yaptım 15 günde bir diyet bozun falan yazıyor.Bende 15 günde bir diyet bozmalımıyım sizce? İyi günler dilerim. Ve Cevabı… Tarih: 15/04/2016 – Saat: 20:32 Konu: Re: … Email: Selam Batuhan, Öncelikle programın süper gitmesine sevindim; 10. gününde belinin 8...
Sabri’nin Göbeği Şaşırttı!
13 Nisan 2016… Daha önce terör saldırısı tehdidi nedeniyle bu güne ertelenen ve 2015-2016 futbol sezonunun en kritik dönemeci kabul edilen Galatasaray-Fenerbahçesi, başladığı skorla 0-0 bitti… Hal böyle olunca, konuşulacak goller olmayınca, spor programları da Galatasaray’lı futbolcu Sabri Sarıoğlu‘nun “göbeği” ile açıldı! Konu şu; karşılaşmanın 60. dakikasına yakın, yedek kulübesinde beklemekte olan Sabri, teknik direktörü tarafından oyuna alınmak için ısıtılır. Ardından tam oyuna girmeden önce, masum bir hareketle tshirtünü düzeltirken… işte o anda flaşlar patlar! Dediğimiz gibi, karşılaşmada futbolun “meyvesi” olan goller olmayınca, yorumculara da tartışmak için bir tek Sabri’nin “ayva göbeği” kaldı! Peki nedir burada bu kadar tartışma konusu olan? Ve buradan “biz” ne çıkarabiliriz? Otoritelerin tenkit ettiği konu şu; sen yılda milyonlarca lira alacaksın (deklare edilen rakama göre yıllık 4.800.000 TL taban ücret + 45.000 TL maç başı), elinin altından klübün tüm spor imkanları, belki dünyanın en iyi diyetisyenleri, danışmanları… Tek görevin ise, oynamaya “hazır”...
Zor mu – Kolay mı?
Egzersize başlamaya niyetlenip de “acaba?” denilen konu, aslında sonuç alınıp alınmayacağı sorusu değildir; ki genellikle sonuç alınacağı bilinir. Unutmayın, hayatta “ne ekerseniz, onu biçersiniz” ve bedenizinize verip ondan almayı bekledikleriniz de inanın bir istisna değil. Ama genellikle asıl “acaba?” denilen konu, “çok mu zor… ya çok zorsa?” endişesi olabilir. Aslında sonuç almak için, vücudunuzu biraz sarsmak, onu şaşırtmak ve bizim tabirimizle “konfor zonu”ndan çıkarmak iyidir. Ama şimdiki konumuz bu değil. (Tam da onunla ilgili olarak “Konfor Zonu ve Sihirli Sonuçlar” yazısı ilginizi çekebilir.) Şimdiki konumuz “Zor mu, kolay mı?” sorusu… Bu sorunun cevabı, tamamen göreceli olmakla beraber, sizlerle “zoru kolay kılmak” adına aslında çok basit olan bir sırdan bahsedeceğiz. Eğer egzersiz yapmayı kafaya koyduysanız, bunun 2 yolu var. Onları ya severek yapacaksınız, ya nefret ederek! Aslında ikisi de mümkün. Ve aslında iki yaklaşımda da yapılan egzersiz aynı, yakılan kalori miktarı aynı, geliştirilen kaslar aynı… Ama unutmayın,...
Motivasyon vs. Alışkanlık
Bir “versus” yazısı ile daha karşınızdayız. Motivasyon, alışkanlığa karşı… Aslında ikisi de zaman zaman birbirinin alanlarına girdiğinden, kolayca karıştırılabilir. “Motivasyon” dediğimiz şey, hayatınızı daha iyi yönde değiştirmek adına o ilk adımı atmanızda genellikle yeterlidir. Daha sağlıklı, daha fit, daha estetik… olmak adına ne yapılır diye internette gezinirsiniz, YouTube’da birkaç videoya denk gelirsiniz, sonra “gaza” gelirsiniz, belki kendinizi bu sitede bulursunuz, ve başlarsınız… Buraya kadar problem yok. P90X’in ismi P1X ya da P2X olsaydı, herkes bitirir, herkes mutlu olurdu! Ama ismi P90X… Yani bu süreçte sadece “motivasyon”a bel bağlayamazsınız. Motivasyonunuzu hep ilk günkü gibi zirvede tutabiliyorsanız, ne mutlu size! Ama %99’umuz için, o motivasyon bir yerde duvara çarpacaktır. Bu duvara çarpma nasıl olur? Tartınız ve onun üzerindeki minik rakamlara obsesif olabilirsiniz. Canınızı çıkardığını düşündüğünüz bir egzersizden sonra tartılırsınız, bir önceki gün ile aynı! Nasıl olur?! Oysa kim bilir, bir önce tuzlu bir şeyler yemiş ya da...