Asla Pes Etme… Beni takip eden arkadaşlar bilirler, daha önceki P90X maceramda bir çok aksilikler meydana gelmesine rağmen bitirdim. Şimdi de Hybrid maceramı bitirdim, lakin yine sorunlar benim peşimi bırakmadı bu süreçte. 2,5 hafta gibi bir süre yapamadım. Bilgisayarım bozuldu programın tam ortasında ama yine de pes etmedim, devam ettim, çünkü kendime vermiş olduğum bir söz vardı . Onu tutmak için uğraşıyorum. Sonuçlar ortada, aslında çok üzüldüm daha iyisini yapabilirdim ama kısmet olmadı. Bu bir son mu diyeceksiniz, hayır değil. Yazımın sonunu dikkatli okuyun :-) Arkadaşlarım, abilerim, ablalarım, hocalarım… Bu bir macera değil, hayat tarzı, yaşam standardı, bunu bilmeniz gerekiyor. Her zaman kendimi bir tık ileride düşündüm. Belki şunu farketmişsinizdir ki aynada çok farklı görünüyorsunuz, telefon ile çektiğiniz fotoğraflarda çok farklı görünüyorsunuz. Amacım her ikisinde de iyi görünmek. Sizlere bir maceramı anlatmak istiyorum. Geçenlerde bir Crossfit’ci ile metroda karşılaştık, ufak bir spor sohbetinin ardından bana sorduğu...
Aylık Arşivler: Ağustos 2016
Kendin İle Sözleşmeye Hazır mısın?
Öncelikle herkesin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutlarız… Peki siz kendi “zafer”inize imza atmaya hazır mısınız? Söz konusu fiziğiniz, ve onu değiştirme adına sonuç almak (zafer!) olduğunda, belki de ilk kural, önce kabullenmek ve “itiraf etmek” olmalı… Şundan emin olmalısınız ki “inkar”, hayatta en büyük düşmanınızdır! “Ben halimden memnunum”… “Böyle gelmiş böyle gider”… “Kim uğraşacak şimdi bunlarla”… “Şu bayram geçsin bakarız”… “Yılbaşı gelsin, 1 Ocak’ta başlarım”… İşte bunlar gibi, aslında çok yaygın olan “inkar”lar, sizin ile gördüğünüz o sonuçları alanlar arasındaki ilk ve en önemli fark. Oysa, “harekete geçme” aşamasından önce “kabullenme” aşaması gelmeli. Bu, sigarayı bırakma dahil, hemen tüm alışkanlıklardan kurtulma ya da yararlıları edinme için belki de ilk kural. O zaman günler günleri, haftalar haftaları, aylar ayları, hatta evet yıllar yılları kovalamadan, kendiniz ile bir anlaşma yapın. Şaka değil, mecazi anlamda değil, alın kağıdı kalemi ve kendinizle bir anlaşma yapın. Fiziğinizden ve gidişattan memnun değil...
30 Günde Kilo 97’den 88’e, Bel 96’dan 87’ye…
Arkadaşlar Herkese Merhaba, Öncelikle hocamız olan ve bizimle gerçekten ilgilenen Aykut Bey’e çok teşekkür ediyorum. Şimdi sizlerle programda 30 gün sonuçlarımı ve bu süreci kısaca paylaşmak istiyorum. Spora yaklaşık 2 yıl önce fitness ile başladım. Başlama sebebim ise hem boş vakitlerimi geçirmek, hem de açık söylemek gerekirse, üzerime bir elbise alacağım zaman bir türlü üzerime oturan, yakışan bir şey bulamamaktı. Bu doğrultuda 1,5 yıl düzenli ve azimli bir şekilde fitness yaptım. Beklentimin üzerine de çıktım. Fakat Ankara’dan tayinim çıkıp gittikten sonra ne beslenmeme ne de spora dikkat edebildim. Sonuç ne oldu peki? 89 kilodan 97’ye çıkış ve sevimsiz bir göbek… O vakit baktım spor salonuna gidemiyorum, ben de evde spor yapabileceğim ev tipi fitness aletleri aldım. 2 ay kadar da yaptım. Değişim biraz gelmeye başlamıştı ama benim bu sevimsiz göbeğe pek bir faydası yoktu, bana mısın demiyordu! Derken internette araştırma yaparken P90X ile karşılaştım ve...
O mu? Bu mu? Hangisini Tercih Edersiniz?
Denk geldiyseniz, uzunca bir süredir internette dolaşan bir karedir… Hemen söyleyelim “Photoshop” değil, metroda çekilmiş gerçek bir kare. Gerçi Photoshop’lu abartılmış halini de bulup, karşılaştırma için yazının sonuna ekledik. Peki bu fotoğraf karesi sizce; fazla gelişmiş vücutçuların günlük hayatta karşılaşabilecekleri sorunları mı anlatıyor, yoksa tam tersine biraz da “bıyık altından gülünen” bir övüncü mü? Sorunun cevabını biz verelim; bizce kesinlikle “B” şıkkı! Tahmin ediyoruz ki tercih hakkı sunulsa, 100 erkekten 99’u (her zaman bir %1 bırakılır :) biraz da sadistik bir duyguyla, söz konusu karenin içinde, soldaki iri kıyım abi olmayı, yanındaki “yahu nereden düştüm bu koltuğa, abicim şu steroid’lerini birazcık yana alsan” bakışlı Asyalı amcaya tercih edecektir. Peki, konuya biraz daha sosyo-psikolojik açıdan yaklaşırsak… Neye dayanır erkeklerdeki bu, çevresindekiler arasında “alpha-male” yani “baskın-erkek” olma arzusu?! Muhtemelen, insanoğlunun en temel güdülerinden olan “güvenlik” duygusuna. Erkek, hem kendini, hem çevresinde sevdiklerini koruma güdüsü adına, “güçlü” olmak...
Sizi İstiyoruz! P90X Blog’cularını Arıyor
Bu sitede Ev Fitness programınızı başarı ile bitirebilmenin birkaç altın kuralından söz etmiştik. Bunlardan bir tanesi “1. gün” başlangıç fotoğrafının mutlaka çekilmesi gerektiği iken, bir diğeri de P90X’e başladığınızı dost-düşman, mümkün olduğunca fazla kişiye ilan etmenizdi. Neden? Çünkü şu istatiksel bir gerçek ki, 90 günlük bu serüvene adım attığınızı çevrenizde ne kadar çok kişi bilirse, sizin de kararlılık ve sözünüzü tutma azminiz o kadar yüksek olacaktır. İşte şimdi size bunu, bir adım öteye taşıyabilme fırsatı sunuyoruz. P90X-TR’de yayınlayacağınız yazı ve yorumlarla, bu serüveninizi sadece yakın çevrenizle paylaşmakla kalmayacak, Türkiye’nin en büyük Ev Fitness sitesi ile yüz binlere, hatta milyonlara ulaşacaksınız. Bu da 90 gün boyunca sizi koltuğunuzdan kaldırıp “PLAY”e bastıracak itici gücü vermeye yetecektir. Baskı yok… Samimi, kendi cümleleriniz… Şu anda programı uygulayan, başlamayı planlayan, seven-nefret eden… herkesi paylaşmaya davet ediyoruz. Hemen şimdi! Not: Bu yukarıda saydığımız “psikolojik” itici faktöre ek olarak, P90X-TR’de blog yazıları...
Hybrid Programı (P90X + Insanity) 2. Tur 30. Gün
Herkese Merhabalar, Maalesef, koşullar gereği gelişen beklenmedik ekstra bir aralıktan sonra, söz verdiğim gibi 30 gün sonuçlarımla karşınızdayım. Maalesef diyorum çünkü normalde 10 gün sürmesi gereken süreç, bana olması gerekenden daha uzun süreye mal oldu! Bunun birkaç sebebi var. İlki, belki biliyorsunuz bir önceki yazımda sporuma kız arkadaşımı da başlattığımı yazmıştım. İşte onunla birlikte çok verimli giderken, onun beklenmedik şekilde boğazını üşütüp Faranjit olması; artık birlikte yapma alışkanlığından mı yoksa benim de işime gelmesinden mi diyelim, benim de ekstradan bir ara vermeme yol açtı. Buna ek olarak, P90X ya da Hybrid Programı’nı yapanlar ne demek istediğimi anlayacaktır, 21. gün ile 29. gün arasına denk gelen Recovery Haftası, aslında fiziksel olarak en kolay hafta olmasına rağmen, psikolojik olarak bence insanı daha zorluyor. Tam alıştığınız rutin değişiyor, yerine başka egzersizler geliyor. İşte tüm bu etmenler birleşince, kendi düşünceme göre en verimsiz 10 günümü geçirdim ama yine de önemli...
Nereden Nereye… Özkan’dan Güncelleme
İnsanların fiziklerini (ve beraberinde hayatlarını) değiştiren bir Fitness Eğitmeni olmanın belki de en keyifli yanı, programı uygulattığınız kişilerden ansızın geliveren bir telefon, bir email ya da bir Whatsapp mesajı… Tabii bu mesaj, “Hocam 2 gündür yapıyorum ama daha göbek gitmedi!” değil de :-) “Yaptım ve oldu! Bakın bakalım nasıl?” tarzı, bir de değişim fotoğraflı olursa, işte o zaman bir anlamda insanın emekleri boşa gitmemiş oluyor, yaptığı işten zevk alıyor. Tıpkı Konfüçyus‘un dediği gibi; “Sevdiğin işi yaparsan, ömrün boyunca çalışmazsın”. Hissedilen bu. İşte, eski P90X’çi yeni Hybrid’çi Özkan’ın gönderdiği son fotoğraf karesi, gerçekten bana bunları hissettirdi… Aşağıda görebileceğiniz ilk gün fotolarının üzerinden öyle aman aman bir zaman geçmemiş. Yaklaşık 4,5 ay… Gerçekten de, yazının başlığında olduğu gibi; nereden nereye… Hemen ekleyelim, inanması belki zor ama son karede en ufak bir “Photoshop” kontrast ayarı bile yok. Evdeki ışığın altında, salonun ortasında, kaldırılmış ve çekilmiş bir kare… Öyle iyi bir...
Aluminyum Folyolar Zehir Kaynağı mı?
Mutfağımızdaki aluminyum folyolar… Pratiklikleri sebebiyle, sanırım hemen hepimizin kullanmışlığı vardır. Kendimden örnek vereyim. Sabah greyfurt ve portakal suyunu sıkarken, bulaşık makinesine girip çıkmaktan kalayının helak olduğunu düşündüğüm narenciye sıkacağına kendimce bulduğum çözümle, meyvelerin suyunun sıkıldığı hazneyi aluminyum folyo ile kaplamaktaydım… Tıpkı daha önceleri, yıpranmış tost makinesinin yüzeyini daha sağlıklı kılma adına, yinen onunla kapladığım gibi. Hatta yine bugün soğuması için ikiye keserek buzdolabına kaldırdığım karpuz da bu aluminyum folyodan nasibini almıştı… İşte hal böyle iken, tam da konu ile ilgili Dr. Ümit Aktaş’ın aşağıdaki görüşlerini, yorumsuz paylaşıyoruz… “Kliniğime gelen 12 yaşlarındaki kız çocuğu, bana gelmeden yaklaşık iki sene önce aşırı halsizlik, yorgunluk ve mide bulantısı şikâyetleri ile ailesi tarafından bir tıp fakültesine götürülüyor. Teşhis “Aplastik Anemi”. Bu kemik iliğinin baskılandığı ve neredeyse tüm kan hücrelerinin sıfırlandığı korkunç bir hastalık. Devreye hemen bu hastalığın tedavisi için kullanılan kemoterapi ilaçları ve kortizon giriyor. Küçük hastamın durumu iyice kötüleşiyor....
6-Pack vs. 10-Pack… Anatomi Üzerine
“Biz daha meşhur 6 tanesini çıkaramıyoruz, bu 10-pack mevzusu da nereden çıktı?!” demeyin… Bugün biraz “anatomi”den bahsedeceğiz. Evet karın kasları, o kadar egzersiz ve sağlıklı beslenmeye katlanılarak (biz yine katlanmak değil de keyif alınarak yapılan diyelim :) emek emek ortaya çıkarılan vücudun, adeta “incileri”dir… Genellikle klasik “merdiven-altı” spor salonlarında kocaman kollar, göğüsler, hadi omuzlar falan görürüz de, o süper-define karın kasları onlar kadar yaygın değildir; bu yüzden daha kıymetlidir, ki özellikle o saydığımız diğer kaslarla aynı anda mevcut olduğunda. Yoksa bilenler bilir, fitness dünyasında bir söz vardır; “zayıf bir erkeğin karın kasları ile övünmesi, şişman bir kızın büyük göğüsleriyle övünmesi gibidir” diye… Peki “6-pack, 6-pack…” diye duyarız da, nedir bu 6-pack?! Yurt dışında yaygın olarak “6-pack” yani “6’lı Paket”, bizde ise “baklava” olarak adlandırılan bu kaslar, aslında karnın ön bölgesinde yer alan Rectus Abdominis kaslarıdır. Onları birbirinden ayıran Tendinous Intersection denilen doku ile, “boğum boğum”...
Enes’ten Bahaneler, Dambıl, Çalışma Alanı…
Herkese Selamlar P90X-TR Ailesi, Bir önceki yazımı biliyorsunuzdur. Bir sonraki yazım bahaneler, dumbell ve çalışma alanı üzerine olacak diye söylemiştim. Evet, öncelikle gelelim çalışma alanına! Sizin için hiç üşenmeden metreyi aldım ve tam olarak kaç m2 içinde spor yaptığıma baktım. Boyuna 3 metre, enine 1.5 metrelik bir alanda çalışıyorum. Ne şartlar altında çalışıyorum? Odamda bir TV yok maalesef ki (bir gün umarım 12314 ekran smart alıcam) Bilgisayar masamı öncelikle yan çeviriyorum, PC ekranını başka yere alıyorum. Oturma odasınan 140 ekran mıdır nedir televizyonu getirip masaya koyuyorum ve DVD player’ı bağlayıp egzersize başlıyorum (bir de spor bitince, onun üstüne kabloları falan toparlayıp salona getirmesi var) O yüzden bana çalışacak TV yok ki ya da bilmemne demeyin! Hareketleri yapmak için yeterli alanım olmadığı için, bir sağa bir sola dönüyorum tam anlamıyla yapabilmek adına. Muhtemelen sizin odanız daha geniş olacaktır. Alandan da bahsetmeyin yani! “Bugün çok yorgunum, yarından...
Benim P90X Mucizem! (60. Gün)
Merhabalar, Adım Esra, 25 yaşındayım ve bu benim P90X mucizem… Aslında sadece 60 gündür, düzensiz, hatta yarım yamalak yaptığım halde değişime ben bile inanamıyorum ☺️ Düzenli ve tam olarak yapsaydım neler olurdu inanın bilmiyorum ama çok daha iyisi olurdu tahmin edebiliyorum. Ve bununla yetinmeyeceğimi, devam edeceğimi, kendimin en iyisi olacağımı biliyorum… Mezamorf bir vücut yapısına sahibim, bu yüzden spor yapmamak ve dikkatli beslenmemek hemen yağlanmama sebep oluyor. Güzel yanları da var ki kas yapmak, yağ yakmak ve ağır antremanlar tane bana göre ? İşte bu yüzden ne kadar ağır olduğunu bilsem de P90X almaya karar vermiştim. Sslında aldıktan sonra hemen başlamadım, bir süre daha tembellik yaptım. Ama alt yapım vardı, yapabilirim dedim ve sonunda başladım ? Yaklaşık 6 yıl önce fitness salonuna gidiyordum, 8 ay boyunca iyi çalıştım ve istediğim kilo ve vücut hatlarına sahiptim. Ancak çok büyük bir hata yaptım ve sporu bıraktım ?...
Günün Email’i…
P90X-Türkiye olarak günde yüzlerce email alıyoruz. Ve mümkün olduğunca kısa sürede, her birini en doğru şekilde yanıtlandırmaya çalışıyoruz. Siz de ister P90X, ister beslenme ya da hemen her konuda sorularınızı info@p90xtr.com e-mail adresine yöneltebilirsiniz. Burada, “ne saçma soru, git Google Amca’ya sor!” demek yok :-) Bu başlık altında, bize gelen e-maillerden, başkalarının da cevaplarından yararlanacağını düşünerek seçtiklerimizi (tabii ki isim belirtmeden), cevaplarıyla birlikte sizlerle paylaşacağız. İşte Günün E-mail’i… Tarih: 07/08/2016 – Saat: 23:01 Konu: … Email: Programınızı yeni keşfettim ve son bir kaç gündür sitenizi inceliyorum. Yakın zamanda başlamayı planlıyorum ama öncesinde aklımdaki sorulara cevap verirseniz çok sevinirim. 1 - Programda kullanılacak ekipmanlar tam olarak nelerdir. Evde yapmaya uygun mu? 2 - İlk soruya biraz paralel olarak, spor salonuna mevcut üyeliğim var, 1 yıllık peşin vermiştim maalesef. Oradaki hocaların ilgisizliğinden şikayetçiyim ama yine de üyeliğim olduğu için bu programı spor salonunda da yapabilir miyim? 3 - Bir de...
Motivasyon İçin Gelin Birlik Olalım
Arkadaşlar Merhaba, Amerikada’ki P90X sayfalarını inceleyip oradaki yapıyı anladıkça, bu yazıyı yazmaya karar verdim. Orada çok güzel bir yapılanma mevcut. Beachbody üzerinden insanlar birbirleriyle iletişime geçip, birbirlerini çok güzel motive ediyorlar. Bizim de iletişim kaynağımız p90xtr.com. O zaman neden iletişime geçip daha güzel ve etkili biçimde çalışmayalım ki? Birbirimize tecrübelerimizi anlatarak daha fazla motive olabiliriz. Sevgili hocamıza bu konu ile ilgili yazmıştım, Instagram’da bir P90XTR hesabı açmayı düşünür müsünüz diye. Kendisi de bu konuya en yakın zamanda eğileceğini söylemişti. Ben sanırım biraz daha sabırsız davranıp bir hesap açtım. Kendi tecrübelerim ve sağlıklı yaşama dair değer gördüğüm paylaşımlar yapıyorum bu hesap üzerinden. Merak edenleri de beklerim bu hesaba. Hesabı “gymkeri” (www.instagram.com/gymkeri) adı altında bulabilirsiniz. Hesap adını evde kurduğum spor odamdan esinlenerek koydum (birkaç fotoğrafını aşağıda görebilirsiniz). İlgi duyanlar paylaşımları takip edip, kendi tecrübelerini paylaşabilir. P90X sayesinde hayatlarımızın nasıl değiştiğini ve bu yolda nelerle başa çıktığımızı paylaşmak bizleri daha...
Bahaneci Selin’in Gelecek Yolunda İlk Adımı (11. Gün)
Herkese Merhabalar, ben Selin. Öncelikle Aykut Hocama çok teşekkür ederek başlamak istiyorum. Çünkü aslında ben setimi yılbaşında almıştım. Şu an eğer bahanelerim olmasaydı belki de 3 kere bitirmiştim P90X’i. Artık Aykut Hocayla konuşurken biraz çekingen olmaya başlamıştım. Artık benden ve bahanelerimden bıkmıştır artık diye düşünüyordum. Çünkü devamlı olarak Aykut Hoca’ya “annemler barfiks barı almıyorlar… Hocam okulda biraz kötü muamele görüyorum…” gibi, git gide Güldür Güldür eşortmanlı Şevket Hoca skecine doğru gidiyorduk! Sonra Erdoğan Abi’nin 2. tur harika sonuçlarını gördüm. Dedim ki, artık yeter, ben de yapacağım. Çünkü, Hybrid’e o kadar çok başladım, bıraktım, yedim ve tekrar başladım ki, artık bunu son kez bir avantaja çevirmeye kararlıyım. Ki artık tüm hareketlere daha aşina olduğumu düşünüyorum. Şu an 11. günümdeyim ve tatlı kas ağrılarım hala yerinde :-) Bir de sizlere söylemek istediğim, asıl bitirici iş Yoga’dır! Yoga’yı ilk kez hakkıyla yaptım ve ertesi gün resmen fark daha da barizdi....
Herkese Merhaba… İşte Benim Sonuçlarım!
Adım Kamer, uzun bir yazı olacak uyarayım :-) En baştan başlayacağım, sıkıcı gelebilir ama yaşadığım şeyleri anlatmak istiyorum… Öncelikle, spor yapmayı sevip de üşengeçlikten bir türlü başlayamayanlardandım. 89 kiloya kadar çıkmıştım. Tatlılar, çikolatalar, hamburgerler havada uçuşuyordu… AVM’de çalıştığım için mecbur oradan yiyorduk. Kilo aldıkça alıyordum, en sonunda dedim “bu iş böyle gitmez!” Etrafta gidebileceğim spor salonu yoktu. Ben de internette araştırma yaptım, “evde spor yapma” gibi… Bu şekilde P90X’i buldum. Tabii hemen almadım :-) Önce diğer forum sitelerinde P90X hakkında yapılan yorumları okudum, olumsuz hiç bir yazıya denk gelmeyince almaya karar verdim. Ardından 2 tane dambıl, 1 tane de barfiks çubuğu ve şınav barı aldım. Şimdi spor kısmını hallettik, geriye beslenme sorununu çözmek kalmıştı… Şunu söylemek istiyorum; İSTEDİNİZ KADAR AĞIR ÇALIŞIN, ÇOK SPOR YAPIN ama yemenize dikkat etmezseniz hiç bir zaman istediniz sonucu alamazsınız :-) Gittim 3 tane sefer tası aldım, içerisine bulgur, tavuk, yeşil mercimek ve meyve...