Ne demişler… “İki bayram arası spora başlanmazmış!” Yok böyle bir söz tabii ki, ama bahaneler de çok. İşte o bahanelerden biri de, “uzun süredir aklımda ama şu bayram bir geçsin öyle başlarım” idi. Ama artık bu bahaneniz de kalmadı, iyi mi?! Evet yalan yok, özellikle böyle uzun bayram tatilleri, aslında biraz “akıl çelici” olabilmekte. Çıkılan bir seyahat ya da durmaksızın gelen çatkapı misafirler, egzersiz temponuzu bölebilir; her gidilen misafirlikte ayıp olmasın diye yenmek zorunda kalınan ikramlar, diyetinizi (ki biz “diyet” değil, “sağlıklı beslenme” terimini kullanırız) bozabilir! Ama bazen yeniden başlamak ve “zıplamak” için yere vurmak gerekir. Belki bu yılın ilk plaj günlerini yaşadınız, aynaya baktığınızda fiziğinizden hiç memnun kalmadınız. Üstelik, bu sene oldukça geç de olsa, sonunda yazın gelmesi ile kıyafetlerin altına saklanabilme şansınız da kalmayacak! Zaten şurası kesin ki “fiziğinizi değiştirmek” öyle yumurta kapıya dayanınca yapılabilecek birşey, bir makyaj değil! Şimdi birşeyler yapmaya başlanacak ki, ileride...
Bayram Bitti, Bahaneler de… Şimdi Değilse Ne Zaman?
