Belki hatırlayanlarınız vardır, P90X’e başlangıç maceramı bir 23 Haziran günü yine burada paylaşmıştım (Ve P90X Macerası Başlar… 1. Gün Notları…) Hayat koşturmacası o kadar toz pembe olmayacak ki, toplam 2 haftalık rötar ile (Bayram Tatili vs.) bugün 3 Ağustos’ta P90X’te ilk 4 haftamı bitirmiş bulunuyorum.
P90X’in belki de duyduğum en önemli kuralı olan ilk gün fotomu çekmeyi ihmal etmediğime çok sevinçliyim, hem de gazete tarihiyle :-) Çünkü, şimdi P90X ile topu topu 4 hafta geçmiş ve ben yan yana koyduğum fotoğraflara bakıp gülümsemekten kendimi alamıyorum.
Size tek söyleyeceğim, ben bu işe inandım ve hayatımın resmen merkezine koydum. Egzersizlere, bana eziyet gözüyle değil, bir hediye bir lütuf gözüyle baktım. Bitsin de kurtulayım demedim, ertesi günkü egzersizi iple çektim. Zararlı yiyecekleri, hayatımdan bıçak gibi kestim ve bir daha da kolay kolay kıta sahanlığıma gireceklerini sanmıyorum.
Ve sadece 28 gün sonuçları böyle ise, ben artık sadece 90 günü hayal ediyorum…
Bu siteden öğrendiğim ve bu başarıma pozitif etkisinin olduğunu düşündüğüm, şu an aklıma gelen 5 şey… Egzersizlerimi sabah erkenden yapıp “kurtulmak”… Bu kural 28 günün hepsinde geçerli olmadı, gecenin 1’inde yaptığımı da bilirim ama genel olarak erkenden yapmaya çalıştım. Şekersiz yarım ya da bir limonu suyla tüketmek… Belki psikolojik ama resmen karnımdaki yağları parçaladığını hissediyorum. Bol bol su içmek, özellikle de cam şişeden… Bayram tatilinden dönerken, en ünlü (ve pahalı) su markasının fabrikasında pet şişelerin güneşin altında yattığını görünce, kendime hak verdim! Soğuk su ile duş yapmak… Bu da belki psikolojik ama kendimi demir gibi hissediyorum, bir daha sıcak suya dönmem! Ve araştırmak… Kimseye kulak asmadım, duştan uykuya, besinlerden dinlenmeye, hemen her şeyi okuyarak araştırdım; iyi ki de öyle yapmışım.
60 ve 90. günlerde de görüşmek üzere…
Not: Bu yazı yorumlara kapalıdır. Yorum bırakmak ve yorumlara açık orijinal versiyonu için Burayı tıklayabilirsiniz.