İnternette, sağda-solda, hatta gazetelerde haber niyetine bazen öyle saçma sapan bilgiler çıkıyor ki, insanın “acaba?” demesi içten bile değil.

Bu tip reklamlar genellikle… Vücudunuzu 5 günde şekle sokacak bir garip meyve!… Ya da, Bir garip yöntem ile 1 haftada 10 kg verdi!… En güzeli, Sibel Can’ı forma sokan mucizevi buluş… Bu sonuncusu olsa olsa Photoshop olur :-)

Neyse… Ortalıkta bu kadar çok hurafe dolanırken, biz size egzersiz ve fitness hakkında kesin ama ilginç olan 10 gerçeği paylaşmak istedik.

1) Asla kas kazanmak için “çok yaşlı” değilsiniz. 

İnanmayabilirsiniz ama, kendi P90X yapan öğrencilerimden birisi 83 yaşındaki dedesine 5 Kg’lık dambıllarıyla hafif egzersizler yaptırmış ve dedesinin kısa bir sürede yeni ve daha sıkı kaslara kavuştuğunu söylemişti. Yine konumuz ile alakası var mı bilmiyorum ama kendileri Karadeniz’liydi! :-)

2) Sadece %3’lük küçük bir su kaybı, genel kondisyonunuzu %15 oranında düşürecektir. 

İşte bu yüzden her zaman yanınızda bir şişe su bulundurun diyoruz. Herkes soruyor; piyasada alabileceğim en iyi supplement ne diye? Su!

3) Ne kadar fazla kasınız varsa, vücudunuz dinlenme halinde o kadar fazla enerji harcar.

Daha çok ve daha diri kaslar, daha hızlı bir metabolizma ve dinlenirken (uyurken dahi) daha fazla kalori yakımı demektir. Özellikle bayanlar, “kas istemiyorum” yanılgısına düşmesin!

4) Yağ yakarken kas kazanabilir, kilo verirken yağlanabilirsiniz de.

Yani anlayacağınız, banyodaki tartılarınızı bir kenara kaldırın! Sonuçlarınızı sadece tartılarak takip etmek, yapılabilecek ve özellikle sizi de-motive edebilecek bir numaralı yanlışlardandır. Asıl değişim aynalarda (ya da fotoğraflarda) takip edilmeli.

5) 1 kilo kas ile 1 kilo yağ aynı ağırlıkta mıdır?

1 kilo demir mi ağırdır, 1 kilo pamuk mu? Tabii ki eşittir, ama siz ne demek istediğimizi anladınız! Vücudunuzdaki 1 kilo kas, 1 kilo yağ ile kıyaslandığında çok daha kompakt bir hacim kaplar. Yani aynı ağırlıktaki iki kişiden biri çok daha fit ve diri iken, diğeri yumuşacık ve yağlı olabilir. Yani… tekrar ediyoruz, o tartıları bir kenera kaldırın! Sırf bunun altını çizmek için buna 2 madde ayırdık, o kadar yani!

6) Çevrenizdeki insanların fit olması ile, “siz”in fit olmanız arasında ciddi bir korelasyon var. 

Anne-babalarımız hep ne derdi? “Aman arkadaşlarını iyi seç evladım!”… Çok doğru. Çevrenizdeki arkadaşlarınız Nuri Alço gibiyse (Türk sinemasının, kolanıza esrar atan kötü karakteri) kötü yola düşmeniz an meselesidir! Ya da çevrenizdeki arkadaşlarınızın obez olduğu ortamda, kendinizi olduğunuzdan daha iyi görmeniz ve “boşverip salmanız” muhtemeldir. Tam tersi, çevrenizi fit insanlarla doldurduğunuzda da geçerlidir. (Nuri Alço molası…)

7) Egzersiz yapmak için “en iyi zaman” diye birşey yoktur. 

Bu soru bize çok sık gelir… Egzersizimi sabah mı yapmalı, öğlen mi yapmalı, akşam mı yapmalı? En iyisi, en doğrusu hangisi? Yok böyle birşey! Egzersiz için en iyi zaman, sizin için en uygun olan zamandır. Sabah, akşam hiç farketmez; siz yeter ki yapın. Önemli olan devamlılıktır. (Sadece, hayat temposu yoğun olanlar için, mümkün olduğunca erken  yapıp “kurtulmak” hala en mantıklısı).

8) Kas kazanmada da, yağ yakmada da, en önemli bileşen: Uyku

Artık biliyoruz ki, kas kazanımı deli gibi ağırlıkları kaldırdığınızda değil, mışıl mışıl uyuduğunuzda gerçekleşmekte. Benzeri, yağ yakımı için de geçerli. Yeterince uykunuzu alamadığınız bir ortamda, ne yaparsanız yapın bir yağ yakma makinesine dönmeyi de unutun. Tabii bu, ne kadar çok uyku o kadar iyi demek de değil. Uykunun niceliğinden (saat) çok niteliği (kalite) önemli. Yetişkinler için 6-8 saat arası kaliteli uyku optimal.

9) Düzenli egzersiz = Daha iyi bir cinsel hayat

Bunun üzerine çok konuşmaya gerek yok sanırız :-) İki kere iki, dört… Sırf bu madde bile, insanı egzersiz yaptırmaya yetmeli!

10) …

Onuncu maddeyi de size bıraktık. Varsa sizin de bir bildiğiniz, aşağıdaki yorumlarda bizlerle paylaşın! Bu sayfa altında en beğendiğimize, kazananı çok motive edecek bir Insanity Workout DVD Seti hediye edeceğiz!