Dün bir yazı paylaşmıştık. 14 Şubat Sevgililer Günü’nüzü daha 16 Kasım’dan kutlamıştık. Çünkü 16 Kasım’da P90X’e başlayan birisi, 90 gün sonra, yani 14 Şubat Sevgililer Günü programdan mezun olarak hayatının en iyi fiziğine kavuşuyordu. Şimdi benzer bir temadan devam edelim…

Sizin için bir görsel hazırladık… Bu görsele özellikle kadın takipçilerin çok katılmayacağını şimdiden duyar gibiyim. O zaman şimdiden müjdesini verelim, “ayrılığa bakış açısının” alternatif bir versiyonu daha gelecek; o da sürpriz olsun :-)

Hani dedik ya, spora başlangıcınızı özel bir güne denk getirmek diye… İşte bu özel gün hep de keyifli bir gün olmak zorunda değil! Yılbaşı, doğumgünü (her Pazartesi!) vs. tamam da… bir de acı verici bir ayrılıktan hemen sonra egzersize başlamak vardır. Aaaa… İşte bu da çok yaygın bir durum. Tabii ki kimseye burada “gidin de sevgilinizden ayrılın, spora başlayın” demiyoruz. Ama olur da başınıza gelirse, üzüntünüzü “spor” gibi faydalı bir noktaya kanalize etmeniz, bu noktada kendinize yapacağınız en büyük iyilik olacaktır.

Öte yandan kadın-erkek ilişkilerinde, ayrılıktan sonra nedense hep kadının daha çok acı çektiği düşünülür. İtiraf ediyoruz, aslında bu büyük bir yanılgıdır. Erkekler de ağlar efendim… Ama aşağıdaki tabloda da resmetmeye çalıştığımız gibi, 1 hafta sonra erkeğin fena gaza gelip şınav çekmeye başlamasının aksine, kadınların tatlıya ve yaş pastaya saldırması daha kuvvetle muhtemel olarak görülür. Tabii tersi de pek ala mümkündür, bunu kimse bilemez. Sevgilisinden ayrılan erkek, 1 hafta – 1 ay sonra bilgisayar oyunlarından kafasını kaldıramamış, evi pislikten geçilmiyor, haftada bir duş alıyorken… Kızımız çoktaaan yeni ufuklara yelken açmış olabilir :-)

Sonuç olarak söylemek istediğimiz, senaryo ne olursa olsun, alın size spora başlamak için bir neden daha! Peki bu konuda sizin görüşleriniz nedir, merak ediyoruz?