Bugün bahsedeceklerimiz çoğunuzun pek hoşuna gitmeyebilir. Bugünün konusu “yağ”; özellikle de göbekteki yağlar. Fizyolojik olarak, yağların kadınlarda kalçada, erkeklerde ise göbekte toplandığını biliyoruz. Ve şunu da biliyoruz ki, bel çevresinde toplanan yağlar vücuda daha çok zarar veriyor. Bel çevresindeki yağlardan salgılanan maddeler kalp ve damarlar için özellikle zararlı. Kalp krizlerinin yüzde 90’ının sebebi kolesterol, şeker, sigara ve tansiyonla izah edilebilir. Bunlar olmasaydı kalp krizi geçirenlerin yüzde 90’ı bugün ölmeyecekti. Bunlar önlenebilir sebepler ve önlenebilir sebeplerden de ölüm izah edilemez. Bu, kaza olacağı kesin bir arabanın içinde emniyet kemeri takmamak gibi bir şey. Kalp krizlerinin yüzde 60’ı hiç sağlık şikayeti olmayanların başına geliyor. Yani, şikayet olmaması sağlıklı olduğunuz anlamına gelmez. 3 önlenebilir sebebin hepsi göbeklilikte var. Göbeği olan insanda şeker değerleri bozuluyor, yüksek tansiyon  ve  kolesterol görülüyor. Çoğu kimse için göbekli olmak estetik bir kaygı olarak ele alınır ancak, göbekli olmak aslında hastalığa ve dolayısıyla ölüme davetiye çıkarıyor.

Yediklerinizin Üçte Birini Kenara Ayırın:

İşte iki erkek maymun üzerinde yapılan deney ve sonuçları. Kardeş iki maymunu alıp, aynı ortama koyuyorlar, yaşam şartları ve yemek çeşitleri aynı. İkisine de eşdeğer yemek veriliyor ve 20 yıl takip ediyorlar. Birinin yaşlanmadığı görülüyor, hareketli davrandığı ve kireçlenmesi olmadığı görülüyor, kanında kolesterol değeri normal bulunuyor. Diğerine ise verilen yemeğin miktarı yüzde 30 daha fazla. Bu maymunda ise 20 yıl sonra sırtta kamburlaşma, kireçlenme görülüyor, hareketleri yavaşlıyor. Daha az kalori verilen hayvan ise ciddi derecede daha genç görünüyor.

Buradan çıkarılacak sonuç, her zaman söylediğimiz gibi, vücudunuzu deforme eden şey “ne” yediğinizden çok, “ne kadar” yediğiniz. Bir de bunu deneyin. Yediğiniz yemeğin üçte birini yemeyin, kenara ayırın.

Asla yenilmeyecekler listenizin başına sofra şekeri ve bundan yapılan her ürünü koyun. Ayrıca mayonez, cips ve hazır meyve suları da “hayır” listenizde olsun. Her ne kadar çekici olsa da, çok yağ çektiği için ekmeğinizi yemeğin suyuna batırmayın. Pilav, ekmek, kızartma ve hamur işlerinin tüketimini %50 azaltın. Az ve sık beslenin.

Göbekte toplanan yağların ne kadar tehlikeli olabileceğine, yaşantınızı giderek kalitesizleştireceğine hatta sonlandırabileceğine değindik. Peki, göbekliler için tablo, bu kadar karamsar mı? Hayır. Bizce, o göbeğinizden kurtulmanın ve çok daha kaliteli bir yaşama kavuşmanın yolu, doğru beslenme ve yine o 3’lemeden geçiyor… P-Doksan-X!