Merhaba arkadaşlar. Bugün can sıkıntısı araştırma yaparken bazı konulara denk geldim. Dikkatimi çeken konu ise G.I. (Glisemik İndeks) ve önemli olduğunu düşündüğüm için bu konuyu sizinle paylaşmak istedim.
Bildiğiniz gibi kendi yaptığınız diyetlerin bir çoğu, ki bende bir ara bu hataya düştüm “kalori” hesabına dayalıdır ve kaloriyi azaltınca kilo verileceği kanısına varılır. Aslında bu yanlış bir kanı. Her geçen gün bilimsel yönlerle açıklanmaya başlanıldı ki vücuttaki yağ ve fazla kilolar, kalori fazlalığından değil insülin hormonunun aktifleşmesinin kilo artışını tetiklemesi ile gerçekleşmektedir. İnsülinin vücut içinde görevi ise; kandaki şekerin azalıp çıkmasında yer alır.
Alınan besin maddelerinin dağıtımında da etkili olan insülin aktif ise yağların erimesi durdurulur. İnsülin hormonu dengelenerek yağların erimesinin durdurulması engellenir. Burada G.İ devreye giriyor. Peki nedir bu G.İ?
Glisemik İndeks, tercih edilen gıdanın tüketildikten sonra, kan şekeri seviyesini (kandaki glikoz seviyesini) ne kadar çabuk arttıracağını belirten bir ölçümdür. Farklı gıdaların kan şekerine etkisi çok büyük farklılıklar göstermektedir.
1976 yılında yapılan bir araştırmada Glisemik İndeksi yüksek yiyecekler verilen kişilerin hızla kilo kazandığı, Glisemik İndeksi düşük yiyecekler verilen kişilerin ise kilo kaybettiği görülmüştür. Özellikle Glisemik İndeksi az olan besinlerle belli bir süre devam edildiğinde ortaya yağların eridiği ve insülinin azaldığı görülmüştür.
İşte eğer çok az yemenize rağmen kilo veremiyorsanız sebebi G.İ.’si yüksek yiyecekler tüketmenizden kaynaklanıyor olabilir.
Kilo vermeye çalışıyorsanız bunu bir düzene sokmalısınız. Yaptığınız diyetlerde belki de kilo vermek yerine kilo alıyorsunuzdur. Bunu zorunlu bir diyetle değil de kendinize uygun şekilde dizayn edip mutlu olabileceğiniz şekilde yapmalısınız. Ha kısaca bir konuya da değineyim, bir besin ne kadar çok işlemden geçiyorsa G.İ.’si yüksektir (müsli, mısır gevreği, çok sevdiğiniz Bira vs.) Ayrıca süt ve süt ürünlerinin G.İ’si düşük olsa da kan şekerini yükseltebiliyormuş, buna lor peyniri ve yoğurt da dahil. Harvard Üniversitesi’nin sitesinden bulduğum G.İ. tablosunun linki aşağıda, bazı sitelerde türkçeleri var ama Harvard’ınkinin doğruluk payı daha yüksek olduğu için onun linkini vermeyi tercih ettim.
Bu tablo P90X serüveninizde müthiş bir şekilde yardımcınız olacaktır. Ayrıca bunlar teorisel değil bilimsel şekilde kanıtlanmış gerçeklerdir. Eğer isterseniz detaylı şekilde bunları da araştırarak size sunabilirim.
Not: Glisemik İndeksi az diye yağın ve karbonhidratın dibine de vurmayın! Evet, G.İ. kilo alımında etkili faktörlerden biri, ama tıpkı çok karbonhidrat ve yağ gibi!
Glisemik İndeks Tablosu:
http://www.health.harvard.edu/newsweek/Glycemic_index_and_glycemic_load_for_100_foods.htm
Yani gobegim erişmediğini görüyorum tartida 82.5 ken 81olmusum am gobegim de azalma yok
Hocam ben 5gundur yapiyorum ama ayni kilodayiim gobegim hala ayni ama karin kadim sikilasti yardim edin hocam
Hangi konuda yardımcı olayım tam anlayamadım! Henüz 5. gün… :-)
Selam Mesut,
Yararlı bir yazı olmuş eline sağlık.
Kalori hesabına gelince 2x2 = 4 gibi bildiğimiz kalori hesabı olayının gerçekli payı var tabiki.
İnsanın günlük harcadığı kalori 1800-2200 arası olduğunu artık herkes biliyor.Bunu P90x e uyarlarsak
günlük antremanlardan ortalama 500 kalori harcadığımızı düşünelim.Bu sana günlük faaliyetlerinle beraber P90X ‘in getirdiği hareketlilik 1000 kalori ceptesin demektir.7000 kalori ise 1 kg yağ erimesine tekabul etmektedir.
Bunları niye yazdım,önemli gibi gözükse de bence çok gereksiz ve kafa yormayı bile gerektirmicek bilgiler.
P90X senin ihtiyacın olan tek şey.Programı layıkiyle yap,temiz beslen sonuçların bir o kadar muhteşem olacaktır.
İyi günler
Benim Kastım kalorinin bir işe yaramadığı değildi; kalori hesabının tek başına fazla bir işe yaramadığıydı. Orada da belirttiğim gibi Gi kilo alımında etkili faktörlerden sadece birisi. Kilo verirken Gi, Kalori, yağ, karbonhidrat bunların hepsi ele alınmalı.
Yani kısaca şöyle söylüym. Tek başına Gi’in bir işe yaramayacağı gibi tek başına kalori hesabıda etkili değildir.
Yer fıstığının glisemik indeksinin bu kadar düşük olduğuna inanamıyorum. Demek muz-yer fıstığı ezmesi ikilisindeki sırlardan birisi bu. :)
Yazı için teşekkürler.
Teşekkürler Mesut,
Yine çok faydalı bilgiler olmuş. Tabi bir şeyi de hatırlamak lazım, o da bu işe bir Nazi Subayı gibi yaklaşmamak lazım. Sağlıklı beslenme ve doğru tercihler yapmak bir alışkanlık meselesidir ve istediğinizde zamanla gelişecektir.
Genel olarak bu bilince vardığınızda, ara sıra tatlı kaçamaklar yapmak vs. sizden birşey alıp götürmeyecektir, hayat bu! Ya da örneğin, kahvaltıda müsli sizin için pratik bir alternatif ise, en azından onun da daha az işlenmişini, hatta ev yapımını bile tüketebilirsiniz.
Ve bir konuya daha katılıyorum, o da “kalori saymanın” yanlışlığına.
Tekrar söylüyorum, “sağlıklı ve dengeli beslenme” bir bilinçtir, ve bunu oturttuğunuzda işte o zaman kazancınız ömürlük olacaktır.
Ben teşekkür ederim Hocam. Yazmaktaki amacım bunu diyet olarak algılamanız değil bunu yanlış anlamayın. Sadece Gi dikkat edilmesi gereken etkenlerden birisi. Karbonhidratın çok alındığında kilo aldırması gibi yani.
Ve Hocam yorumunuza da katılıyorum. Kesinlikle sağlıklı beslenme alışkanlık edinilmesi gereken bir durum ben 18 yıllık hayatımda ilk kez sağlıklı besleniyorum 18 yıla kıyasla 1 ay yani. Eski hayatımdan tek farkım yemeklerin tadını daha çok almak için yiyip yiyip durmuyorum gerektiğinde yiyorum ve kaybettiğim tek şey yağlarım.
Elbette sabahları kahvaltılık olarak kahvaltılık gevrek, yulaf ezmesi, müsli yiyoruz. Ama Hocamızında dediği gibi bunların ev yapımı veya en az işlenmişi tercih edilmeli. Rafine edilmiş beyaz unun sonuçlarını hepimiz biliyoruz.