P90X, Zirveler ve Baklavalar Üzerine…!

İşler azalsın yazacağım, yazıyorum derken, bayram tatilini de fırsat bilerek işte yazdım.

Bundan 2 yıl önce adını duyduğum, işlerimin yoğunluğundan dolayı bir türlü gereken ilgiyi gösteremediğim, 1 yıldan biraz fazla bir zaman önce, Amerika’da yaşayan bir arkadaşım sayesinde edindiğim bir program bu P90X. Peki, edindim ama başlayabildim mi? Hayır. Başladığım bir işi yarım bırakmayı sevmem. O işin hakkı neyse, fazlasını vermeden de içim rahat etmez. Bir şekilde 2 ay öncesine kadar setim, evin bir köşesinde beni bekledi durdu.

Fazla kilolu biri değilim. Ancak, iş yaşamının getirdiği düzensiz beslenme, üretim sektöründe faaliyet gösteren bir firmanın, üretimini idare etmeye çalışmanın vermiş olduğu stres, düzensiz uyku saatleri, özellikle çok uzun yıllardan beri, dağcılık ve kaya tırmanışı gibi, yüksek konsantrasyon ve dayanıklılık isteyen sporlarla uğraşmış biri için geçen sporsuz bir hayat, emin olun son derece anlamsızdı. Ayrıca, çok daha aktif olarak dağlara gittiğim dönemde, beslenme şeklimde ona göre şekillenmişti. Bilmeyen biri için örneklemem gerekirse, normal bir insanın günlük enerji ihtiyacı, 2.000 – 2.500 kcal arası değişirken, bu miktar, dağcılık yapan biri için, yapılan tırmanışın zorluk seviyesine, süresine ve tırmanışın gerçekleştirildiği yüksekliğe göre, 4.000 – 9.000 kcal arasında değişmektedir. Bu da ciddi miktarda, (kolayca enerjiye dönüşebilmesi bakımından) karbonhidrat tüketmeye yönelik bir beslenme şekli oluşturmak için son derece güzel bir bahane. Şimdi sen, iş yaşamından dolayı, dağcılık faaliyetlerini azaltırsan, hatta neredeyse bitme noktasına getirirsen, ama yeme alışkanlığını da ona göre şekillendirmez, ihtiyacından fazla enerji alırsan, geleceğin nokta budur. Tipik Türk tipi bir göbek bir anda en yakın arkadaşın oluverir.

Bir şekilde spor yapmaya başlamak istiyorum ama olmuyor işte. Zaman yok, işten sonra, kızımla ilgilenmem lazım, zaten başka ne zaman görüşebiliyoruz ki? Hafta sonu tırmanış yapmaya gitsen, ailemle geçirebildiğim tek boş zaman olan hafta sonlarında, çok sevdiğim dağlarda olmak, son derece bencilce geliyor.

Zaman bu şekilde geçerken, eşime, “neden P90X’e başlamıyoruz, haydi, P90X’e başlayalım” demem ve gerekli donanımı (ki P90X sizden çok fazla alet edevat isteyen bir program değil) toparlayıp, spora başlamamız arasında geçen süre sanırım 2 ya da 3 gündü. İlk başladığımız hafta, programı, akşamları iş çıkışında, yemekten hemen önce yapmaya başladık. Bu iki hafta böyle devam etti, hatta 5 yaşındaki kızım da hareketleri bizimle birlikte yapmaya çalışıp, en küçük P90X’çilerden biri oldu ama geç saatlerde spor yapmak, hem yemeği geciktiriyor hem de sosyal yaşantıyı sıfıra indiriyordu. Biz de çalışma saatlerimizi sabaha almaya karar verdik. Sabahları 05:45 – 05:50 arasında yataktan kalkıp, ufak tefek enerji verici bir şeyler atıştırdıktan ve koca bir bardak su içtikten sonra spor yapmaya başladık. Bunun ödülünü ise, akşam bize kalan serbest vakit, güne mükemmel uyanmış bir vücut ve yemek olayının düzene girmesi sonucunda, daha kolay yakılan yağlar ile aldık. Bu konudaki tek olumsuz yorum, artık bizimle beraber spor yapamayan küçük prensesten geldi.

Bu noktada, yazıya bir ara verip, size iki öneride bulunacağım.

1) Öncelikle, yapabiliyorsanız, programı sabah yapın. Bu hem, programın aksamasını önleyecek, hem de güne mükemmel bir şekilde başlamanızı sağlarken, yağ yakımınızı kolaylaştıracaktır (diğer programlara göre daha uzun olan YOGA X’i Cumartesi gününe, Kenpo X’i de Perşembe gününe alarak ya da YOGA X olan günlerde biraz daha erken kalkarak, zaman konusundaki en büyük problemi ortadan kaldırabilirsiniz).

2) Eğer imkanınız varsa, P90X’i bir arkadaşınızla, eşinizle, kardeşinizle, sevgilinizle, kuzeninizle, kısacası bir veya daha fazla partner ile yapın. Motivasyon anlamında inanılmaz bir fark yaratacaktır.

Yazıya kaldığım yerden devam edelim. :-)

İlk iki hafta sonrasında sabaha aldığımız programımıza devam ederken, görsel olarak farklar belirmeye başladı ki, açıkçası bu kadar kısa süre içerisinde ben bu çalışmaların gözle görülür farklar yaratabileceğini ummuyordum. İnsanın, vücudunun ve yaşam şeklinin olumlu yönde değişmesi (hem de bu kadar kısa süre içerisinde), programa devam etme isteği açısından inanılma bir motivasyon kaynağı.

Kurban Bayramı gelip çattığında, programımızın 7. Haftasına başlamak üzereydik. Eve misafir gelecek olması, programı aksatmamız için bahane olmazdı. Hemen ağırlıklar ve yoga matları arabanın bagajına taşındı. Sabah saat 07:00’de çalan alarmlar eşliğinde herkes uyurken elimizde bilgisayar ve o günkü program ile evden çıkıp, barfiks sorununa çözüm getirecek yerlerden biri olan yakındaki bir parka giderek, programa devam ettik. Hatta dışarı da olmamız, temiz hava ve alt kat komşularını rahatsız etme stresinden uzak kalmak açısından daha bile verimli oldu diyebilirim.

Bayramın ikinci günü, duştan sonra üstümü giyinirken, karın bölgemdeki değişikliği fark ettim. Bayramlık baklavalar az da olsa görünmeye başlamıştı :-) Göğüs, sırt, kol ve bacaklarda çok daha önce kendini göstermeye başlamış olan değişikliklere, 6 hafta gibi kısa bir sürede, estetik açıdan hep ön planda tutulan ve en çok arzulanan “6 pack” ve “Adonis” kasları da eklenmeye başlamıştı. Bayramda baklava tüketmek yerine, daha çok spor yapıp, baklava elde etmek için bir motivasyon kaynağı daha…

P90X, kesinlikle çok kısa sürede ve çok belirgin bir şekilde farkını ortaya koyan bir program. Bu programa başlamış olan herkes gibi, benim de en büyük pişmanlığım, daha önce başlamamış olmam. Hayatınızda P90X olmadan geçirdiğiniz her gün, bir kayıp. Eğer aklınızın bir köşesinde P90X’e başlasam mı, sonuç elde edebilir miyim, P90X de neymiş, bir bakayım, diye ufak da olsa bir soru varsa, daha fazla beklemeyin. Hemen bir P90X seti edinin ve bir an önce çalışmaya başlayın. Bu programı yaparken tek kaybınız, yağlarınız olur (ki onları da geri almak ne kadar kolay, sanırım hepiniz biliyorsunuz). Bu bir aldatmaca değil, zaman kaybı hiç değil. Arama motorlarında P90X yazarak ulaştığınız her sonuç, her görsel, her video, sonuna kadar gerçek. Deneyin siz de göreceksiniz.

Bu programdan sonuç almak için tek sahip olmanız gereken şey, irade. Hepsi bu. Yeni yaşamınız sadece bir “PLAY” tuşu uzaklığında.

4 Yorum

  1. tolgacoskun

    Önümüzdeki hafta itibariyle sabah 08:00-17:00 arası çalışacak olmam ve 19:00 da dershaneye gidicek olmam sebebiyle P90X e nasıl vakit ayırıcam diye düşündüğüm şu günlerde bana inanılmaz ilham verdiniz.. sabah 05 te uyanıp yapıcam bende ama yapıcam bir şekilde çünkü daha 53 günüm var ve 53 günün sonunda bana ‘yapamazsın.o program bi işe yaramaz’ diyen insanları şaşırtmam gerek :) herşeyden önce alt komşumu şaşırtmam gerek o koca göbekli tembel adamı :D tekrar teşekkür ederim

    Cevapla
  2. Çok güzel bir yazı olmuş Montani. Çoğunluğun aksine ben sitedeki uzun yazıları daha çok seviyorum :-) Umarım yakında bir tane de ben paylaşacağım.

    Sizin, erken saatlerde yapın önerinizi daha önce Aykut Hocam da bana söylemişti.

    P90X benim de hayatımda daha şimdiden çok şeyi değiştirdi. Çok sinirli, herşeye parlayan bir insanken, şimdi çok daha zor sinirlenen ve pozitif biri oldum. Bu başlı başına süper ama 45. günümde 5 yıl önce içine sığdığım pantalonlara girebilmenin yanında işin bonusu olsa gerek :-)

    Tekrar paylaşımın için teşekkürler.

    Cevapla
  3. montani

    Yorum için teşekkürler. Benim için burada olmak, yazılanları okuyup, bir şeyler paylaşmak çok harika bir deneyim. Aynı hedefe odaklanmış, aynı amaç uğruna, aynı çabayı gösteren insanların bir arada olması, her zaman, grup bireyleri için itici bir güç olmuştur. O yüzden burada, sizlerle olmayı seviyorum.

    Programın bitimine çok fazla bir şey kalmadı. Eminim, sonu gelecektir. Elbette, 90 günün sonuna ulaşmak bir son değil, bu deneyimi yaşayan herkesin de söylediği gibi, bir başlangıç.

    Cevapla
  4. Merhaba Emre,

    Bu süper motive edici yazı için teşekkürler. Blog’a çok büyük renk katıyorsun.

    Eşleri de beraber başlamaya ikna etme ya da herhangi bir partner ile yapma önerisi çok yerinde.

    Küçük bir kızının olması ve 5:45’te P90X yapmaya kalkman bana kendi başlangıcımı hatırlattı :-)

    Programın sonunu başarıyla getireceğinden hiç şüphem yok.

    Cevapla

Yorum Paylaşınız