Büyük motivasyon ile başladığınız ve çok da başarılı ilerlediğiniz yeni egzersiz rutininizi sekteye uğratabilecek en talihsiz olay… hasta olmak! Bizde yaygın olan genel kanının aksine, kış aylarında hastalıklar soğuyan havalar yüzünden değil, vücut ısısının düşmesi veya dengesizliği sonucu ortaya çıkar. Normal vücut ısısı 36.3 derece ile 37.1 derece arasındadır. Soğuk kış aylarında hastalanmamak için vücut ısısının bu aralık arasında kalması önemlidir. Uygun giysilerle soğuktan korunamadığımız zaman, vücut ısımız 37 derecenin altına düşer. Bunun sonucunda da kötü huylu olan mikroorganizmalar aktif hale geçerek kişileri hasta eder.
Peki, egzersizlerinizi yapacağınız ortamın ısısı nasıl olmalı? Günün hangi saatinde egzersizlerinizi yapıyor olursanız olun, ortamın ısısı ne aşırı sıcak, ne de soğuk olmalı. Ama özellikle kışın hava aşırı kuru olduğundan, ortamın nemlendirilmiş olması faydalı olacaktır. Bunun için soğuk-nem makinelerini ya da daha otantik, kalorifer üstü su tası yöntemini kullanabilirsiniz :-)
Ayrıca, egzersizlerini yapacağınız ortamın, önceden havalandırılmış ve oksijen açısından zengin olması da egzersizlerdeki performansınızı arttıracaktır. Uzmanlar, kirli havanın dışarıya atılıp temiz ve oksijenden zengin havanın içeriye girmesinin hastalıkları önlemeye de yardımcı olduğunu söylüyor. Bu amaçla gün içinde bir kaç kez, sabah uyandıktan sonra kısa süreli olarak pencereleri açmak faydalı olabiliyor; direkt cereyanda kalmamak kaydıyla.
Yine uzmanlara göre kışın yapılan en önemli hatalardan biri de kat kat, kalın giysiler giyerek hastalıklardan korunacağımızı düşünmek. Oysa çok kalın giyinmek aslında hastalıklara davetiye çıkarıyor. Aşırı kalın kıyafetler yüzünden oluşan ter vücuda zarar veriyor. Çünkü terin buharlaşarak vücudumuzdan atılması gerekir. Ancak kalın kıyafetler teri vücuttan alıp dış ortama veremediği için, vücut nemli ve ıslak kalıyor. Bu durumda terin yol açtığı soğuk ve nemli ortam, vücut direncimizin daha çok düşmesine yol açabiliyor. Bu nedenle kalın giysiler yerine 2 – 3 kat ince kıyafet giymek çok daha sağlıklı.
İşte bu tip küçük ayrıntılara dikkat ederek, zamansız ve sinsi bir gribe hiç yakalanmadan, egzersiz programınızı aynı ilk günkü motivasyon ile götürebilirsiniz.
Merhaba Hocam,
Benimde sizlerden bu kadar uzak kalmamın sebebi hastalık oldu ve 10 günlük çalışmam boşa gitti sanırım, bu zorunlu ara ister istemez can sıkıntısı ve motivasyon kaybına neden oldu, hala toparlanamadım ama az kaldı. Uzun Blog’a bakmıyordum, yeni katılan arkadaşlara hoş geldiniz diyorum, hayatınızın en doğru kararlarından birini verdiniz. Sevgilerimle.
Hocam benim grip hastalığım tekrardan yeniledi kendini :) Kafa ağrısı, grip yani hastalığım boynumun üstünde bugün Speed-Agility var yapsam mı yapmasam mı diye tereddütdeyim yardımcı olursanız sevinirim. Sabah aç karna ılık suya 1 limon’u sıktım içtim sarımsak yiyom elimden gelen herşeyi yapıyorm bakalım sonumuz ne olcak :)
Aykut hocam maillerimi görmüyorsunuz sanırım bi’ yardımcı olabilir misiniz?
Merhaba Boran, şimdi cevabı gönderdim. Pardon biraz vakit aldı :-) Başarılar…
Benim icin cok gec :))) 3 gündür once bogaz ağrısı akabinde oksurukle devam eden hastalığıma rağmen hic ara vermedim programima … bu gun izin gunumdu yarin 3. Haftaya başlıyorum nasipse :))
Geçmiş olsun :-(
Kendinizi biraz daha iyi hissetmeye başladığınızda, yapılacak hafif bir egzersiz, vücudunuzun Endorfin (Mutluluk Hormonu) salgılayarak, hastalığı daha hızlı atlatmanızı da sağlayacaktır.