Alkol ve Etkisi…

Hemen baştan hatırlatmakta fayda var, bu yazıda alkol tüketiminin dindeki yerine değinmeyeceğiz ve bizim asıl konu alanımız olan “alkol ve vücut”, özellikle de vücuttaki yağlanma üzerindeki etkisi üzerinde duracağız. Bu girizgah da yanlış anlaşılmasın, bana Aykut Hoca deniyorsa, bu “nefesi kuvvetli bir hoca” olduğumdan değil, fitness konusundaki hocalığımdan gelir :-) Alkolün dindeki yeri konusunda kendimi kesinlikle otorite görmemekteyim, ama yazının altındaki “yorumlar” kısmı tabii ki o konuda da her türlü paylaşıma açık olacaktır.

Eskiden bayramlarda evlerde likör ikram edildiğini hatırlarım, o adet hala kaldı mı bilmiyorum… Bu yazıyı okuyan siz, ister hergün alkol alan, ister hafta arası ağzına sürmeyen ama haftasonunu iple çeken, ister de uzun süre aklına bile gelmeyen ama kırk yılda bir de dibine vuran biri olun; alkolün vücudunuza fitness bakış açısıyla etkileri yönünden ilginizi çekeceğini düşünüyorum.

Peki alkol bizi neden, özellikle de göbek çevresinde yağlandırıyor? Halbuki içeriğine baktığınızda hiç de yağ içermemesine rağmen?! Bu durumda, alkolün sadece içeriğine değil, vücut tarafından nasıl işlendiğine bakmak gerekir.

İsmi ŞARAPova olan hayali bir kahramanımız olsun. Şarapova’mız, bir kadeh şarabı içtiğinde, neler olur ona bakalım. Öncelikle, boğazımızdan geçerek mideye inen alkolün yaklaşık olarak %20’si neredeyse anında kan dolaşımına karışacaktır. Zaten çoğunlukla içki içer içmez hissedilen “çakırkeyiflik” bundandır. Sonra, alkol emilimine ve de bağırsaklardaki ilerlemesine devam eder.

Kanınıza karışan alkol, normal koşullarda vücudunuzda bulunmaması gereken bir bileşendir ve tıbben “toksin”, yani “zehirli madde” kabul edilir. Bu yüzden, tüm toksinlerde olduğu gibi parçalanması için yolu karaciğerden geçecektir (ileri derece alkol tüketimi olanların ileride karaciğer problemleri ile karşılaşması bundandır). Alkol, karaciğerde işlendiği zaman “Asetat” denilen bir yan ürün oluşacaktır. İşte bizim için asıl önemli olan hikaye buradan sonra başlıyor!..

Ortaya çıkan asetat, Şarapova’nın vücudunun (ya da yerine kendinizi koyuyorsanız sizin) birincil, burası önemli birincil, yakıt kaynağı olacaktır. Eğer bu yazıdan tek bir cümle aklınızda kalacak ise, lütfen dönüp bir önceki cümleyi bir daha okuyunuz. Alkol tüketimi sonucu ortaya çıkacak asetat, vücudunuzun birincil enerji kaynağı olacaktır. Yani, vücudunuzun normal koşullarda yakıt olarak kullanacağı karbonhidrat ve yağ gibi kaynakların kullanımı, tamamen kapatılacaktır. Alkol tüketimi sürecinde, yağ yakımına özellikle “bay bay” diyebilirsiniz…

Buraya kadar ki, henüz daha mükemmel senaryo. Şarapova’nın sadece bir bardak şarap içtiği senaryo yani. Ama realitede asıl durum daha da vahim olacaktır. Belki bilmeyebilirsiniz ama alkol, bir “iştah açıcıdır”. Genellikle pahalı ve lüks restoranlar da bunu keşfetmiş olduklarından, ana yemeğinizden önce içki siparişinizi alırlar. Yemek öncesi alkol alımının, gece sonundaki toplam kalori tüketimini ciddi derecede arttırdığı pek çok araştırma ile kanıtlanmıştır. Lüks restoranları bir yana bırakalım, “biz bizeyken” bile, alkolün yanında can çeken şey genellikle havuç ya da salatalık değildir! Cips, pizza, fıstık, patates kızartması, sosis tava… tuzlu ve yağlı yiyecekler… İşte yine bir önceki paragrafa döndüğümüzde, alkol ve öncesinde-sonrasında alınan tüm kalori, protein, karbonhidrat ve yağ fazlalığı, vücut tarafından enerji kaynağı olarak kullanılamayarak bir yerlerde “birikecektir”. Maalesef doğru tahmin ettiniz; genellikle de bel çevrenizde. “Bira Göbeği” terimi da tam buradan gelir!

Bu siteyi takip edenlerin yaklaşık %55’i erkek; özellikle onlar için ekstra kötü haberlerimiz de var! Tüm bunlara ek olarak, alkol tüketimi vücudunuzdaki Kortizol hormonunu (kas yok edici bir hormon da diyebiliriz) ciddi derecede arttırırken (bu arada Kortizol, kadınlarda da kısırlık riskini arttırır), testesteron hormonunu da aşağı çekecektir. Yani “felekten geçen bir gece”nin ardından (ertesi gün de dahil), iyi bir egzersiz çıkarabileceğinizi de unutun. Yüksek kortizol – düşük testesteron ikilisinin bileşimi, yukarıda bahsettiğimiz koca bel bölgesine ek olarak, kas kaybı yaşanacak zayıf kollar, zayıf bacaklar demektir. Ortaya çıkacak tabloyu açıkalamak adına, fazla alkol sevdalılarının fiziğini biraz gözününüzün önüne getirmeniz yeterli…

Özetle, bir koltukta iki karpuz taşınmaz… Yani alkol ve fit bir vücuda sahip olma durumları (karpuzları) da, kesinlikle bir koltuğun altında birlikte olmayacaktır… Eğer idealinizdeki iyi fiziğe kavuşma konusunda ciddiyseniz, alkol tüketimine yaklaşımınızı gözden geçirmenizi ciddiyetle öneririz.

Alkol ve Etkisi - İlizyon

3 Yorum

  1. aşık oldum Nakfire sanaalkol bağımlısıyım

    Cevapla
  2. icten

    Hocam çok doğru söylüyorsunuz ama yani arkadaşlarla bir mekana gidince saatlerce oturunca sadece su içmek, ya da çay içmek alkolsüz kokteyl içmek nereye kadar idare edebilir ki:/ Bir yerden şeytan dürtüyor, sanırım Spor yaparken bu çeşit aktivitelere de katılmamak lazım galiba. Ama tabii spor yaptım bitti diye bir hayat anlayışı da olmamalı, spor ve sağlıklı beslenme her daim hayatımızda olmalı.

    yani alkol kötü içmeyelim, sağlıklı beslenelim. Bir tane hayatımız var ve onu da sağlıklı fit ve mutlu yaşayalım.

    Cevapla
  3. Kerem Kilic

    Bu yaziyi nasil kacirmisim bilemedim. Sanirim tamda dogum gunumde yayinlanmasi yuzunden:) iste alkolu tamda bu sebeplerden dolayi biraktim. Kendime gore milat olan 19 mart 2015 ten beri filmlerdeki tabirle temizim:) oncesinde baya iyi bir iciciydim. Hatta su an gorenler hic icmedigimi duyunca şok üstüne şok yasiyorlar:) bayagi bir degistim sanirim… :) ozetle ne yersek, ne tuketirsek oyuz…!

    Cevapla

Yorum Paylaşınız