Öncelikle 4. haftamın içine girdiğim için kendimle gurur duyuyorum. En ufak zorluğa gelemeyen ben, şimdi 4. haftamdayım… Gerçekten P90X hayatımı çoğu insanda olduğu gibi a’dan z’ye her alanda değiştirdi. En başta hayatım düzene girdi diyebilirim. Sabah 6’da uyanmama rağmen gece en erken 2’de uyuyan ben, artık o saatte defalarca su içmek için kalkmış oluyorum. Hazır konusu açılmışken P90X’e başlamadan önceki günlerimden bir günümü anlatmadan geçmek istemiyorum.
Saat 6’da ıkına sıkıla kalkar, yarı uyur şekilde elimi yüzümü yıkayıp, dişlerimi fırçalayıp çıkardım. Okulda çoğu günler ilk 1-2 ders uyurdum. Eve gelirken arkadaşlarla bazen marketten çikolata, cips, bazen börek, bazen çiğ köfte alıp eve giderdik. Daha sonra bir de afiyetle akşamki yemekleri ısıtıp yerdim.
Öğlen yemek yemezdim çünkü okuldan gelip yemeği yeyip direk yatardım. Akşam 4, 5 ya da 6’da paşa keyfim(!) ne zaman isterse kalkıp PC’de ya da TV’de vakit geçirip akşam yemeği yeyip biraz daha oyalandıktan sonra saat 11-12 gibi tekrar geçerdim PC ya da TV başına. Bir film seyrettikten sonra adetimdir, o film hakkında sayfalarca blog, sözlük ve makaleleri okurdum. Tabi bunlar bittikten sonra saat 2 gibi yatağa girerdim.
Bu arada bir şeyi atlamak istemiyorum. Her zaman dürüstlüğün yanında olmuşumdur. Bu yüzden söylemekten pek hoşlanmasam da yaptığım en büyük yanlışı sizinle paylaşmak istiyorum. Belki de aldığım kiloların en büyük sorumlusu, bütün gün yediklerim yetmiyormuş gibi gece film izlerken atıştırmak. Haftada en az 5-6 litreye kadar kola ve 10 pakete yakın cips tüketirdim (yok artık yalandır demeyin kesinlikle doğru, şimdi söylemekten bile utanıyorum ama dürüstlük en başta gelir benim için).
Bu derece dengesiz, düzensiz, sorumsuz, kaygısız ve tasasız yaşıyordum. İlk bloğumda da bahsettiğim gibi sorumsuz yaşadığımın farkındaydım hatta çok düşündürdü beni bu durum. Fakat kafaya takmak insana bir şey kazandırmadığı gibi büyük bir stres oluşturuyor. Yalnızca düzensiz yaşamak stres oluştursa da, değişmem gerektiğini düşünsem de, sadece bu stres o kadar başımı ağrıtmazdı. Son sınıf olmam dolayısıyla beni bekleyen koca bir YGS ve LYS sınavının olması da stresimi ikiye katlıyordu. Sınava ufak tefek çalışmam oluyordu fakat bu düzensiz hayatımda insanın beynine ne kadar girebilir ki bir konu? Bir zaman sonra stres yapmayı ve kafama takmayı kestim. Çünkü değişimin zamanının geldiğini aklımda kesinleştirdim. Bir süre mükemmel zamanı kolladıktan sonra sıradan bir Pazartesi günü yani 9 Aralık günü, hayatımın en önemli, hep hatırlayacağım, sıradan görünmesine rağmen hayatımda büyük değişimin ilk günü oldu.
Mükemmel zamanı bekleyenler için, yaşam enerjisiyle çoğu kişiye idol olan Jerome Jarre’nin hayatımda duyduğum en güzel sözlerden olan ve çok beğendiğim bir sözünü paylaşmak istiyorum: “Bugünü hayatının en güzel günü yap. Çünkü yapmaman için iyi bir neden yok.”
Anlatacak şeyim asla bitmez… Ancak kısa keseyim biraz. P90X 1, 2, 4, 7, 9 haftalık değil 12 haftalık bir program ve bir yıl içerisinde 52 haftanızdan 12’sini bu müthiş programa harcamak hayatınızdan hiçbir şey eksiltmez. Tam tersine hayatınızı size kazandırır. Bu yüzden son sözü, kendisi de P90X uygulayıcısı olan Amerikan Futbol Ligi oyuncularından David Akers’in bir sözüyle bitirmek istiyorum;
“Bu bir kandırmaca değil. Sıkı çalışma ve hayatın her alanında değişiklik gerektiriyor. Hadi bir tane ilaç yutun, 18 kilo verin tarzı bir şey değil. Zor ama sizi gerçekten çalıştırıyor”
Saygılarımla,
Orhan
Dürüstlük zordur, tebrik ederim :)
Selam Orhan,
P90X’te 4. haftanı tebrik ederim. En zorunu (ilk 21 gündür) geride bırakmışsın, gerisi kolay :-)
Ve kendini çok güzel anlatmışsın. “Nereden nereye…” dedim.
Hayatının sonuna kadar P90X’e başlama kararı olduğun için pişman olmayacaksın.
Tekrar başarılar…