Güncelleme: 11 Ağustos 2017 günü, yabancı ajanslara Rich Piana’nın önce komaya girdiği, sonra da komada beyin ölümünün gerçekleştiği haberi düştü. Ardından bir kaç saat sonra, haber kaynakları Rich Piana’nın ölüm haberini yalanladı ve haber linklerini kaldırdı! Rich Piana’nın kasların kafasını karıştırarak geliştirmeye inandığını biliyoruz ama sanırız şimdi de tüm dünyanın kafasını karıştırıyor. Ama umarız kendisi hayatta ve iyidir. Doğru ve gerçek haber ulaşana kadar, Rich Piana hakkında daha önce yayınladığımız yazıyı tekrar paylaşıyoruz… Rich Piana’yı seven de, nefret eden de çoktur… Yıllarca kullandığı Steroid’leri, Synthol’leri, sektörde eşi görülmemiş bir rahatlıkla sürekli itiraf etmesi bile, yüzde biraz tebessümle onu sevmek için bir nedendir aslında. (Dozunu biraz kaçırdığı yüz estetiği ameliyatları ile giderek Bülent Ersoy’a benzemeye başlaması da sevmemek için bir neden…) Rich Piana aşağıda, aynı konu hakkında üçüncü videosunu yapıyor ve kocaman kollara sahip olmak için kesinlikle en iyi (en garip!) olduğunu iddia ettiği bir taktiğini...
Yazar: admin
Güncel Yazıları: admin
Buyrun Biraz Da Burdan Çiğneyin!
Sakız, ya da bazılarının değimiyle çiklet (artık pek kullanılmaz oldu ama bu isim de tıpkı, kağıt mendile “selpak”, ya da traş bıçağına “jilet” denmesi gibi, zamanında Amerika’da çok yaygın olan sakız markası Chiclets’den gelmektedir.) Çoğumuz, belki de ağız sağlığına, tok tutmaya ya da sigarayı azaltmayı yardımcı olduğunu düşünerek, pek de düşünmeden atarız ağzımıza her gün. Sadece 2-3 gramlık masum görüntüsü yüzünden de içeriğini okumak genellikle akla gelmez (gelse bile, okumak için büyütece ihtiyacınız olacaktır!) Ama 2-3 gramlık masum görünümlü (genellikle beyaz olduklarından) sakızların içinde neler olduğuna, gelin biraz daha yakından bakalım. Maltitol:Tatlandırıcı. Şeker alkolü. Sigaranın içinde de bulunur. Kan şekerini yükseltir. Baş dönmesi, baş ağrısı, mide ve bağırsak rahatsızlıklarına neden olabilir. Sorbitol: Tatlandırıcı. Şeker alkolü. Kan şekerini yükseltir. Mide ve bağırsak rahatsızlıklarına ve diareye (ishal) neden olabilir. Ksilitol: Tatlandırıcı. Şeker alkolü. Kan şekerini yükseltir. Diareye neden olabilir. Mannitol:Tatlandırıcı. Şeker alkolü. Öldürücü kalp krizlerine neden olabilir....
Floyd Mayweather’dan Sıradışı Yoga İle Hazırlık!
Henüz duymayanlarınız varsa, 26 Ağustos 2017 günü Las Vegas’ta karşılaşacak Floyd Mayweather & Conor McGregor arasındaki boks karşılaşmasına, “Yüzyılın Maçı” gözüyle bakılıyor! Bir tarafta boksun süperstarı, 49 galibiyete 0 (sıfır) yenilgi, 2016’da 340 milyon USD net değeri ile dünyanın en fazla kazanan sporcusu ünvanlı Floyd Mayweather, diğer yanda ise MMA’nın yaramaz çocuğu, çok değil henüz 2008 yılında İrlanda’da “su tesisatçısı” olarak çalışırken, Allah’ın bir anda “yürü ya kulum” dediği, şimdi ise Forbes’in en çok kazanan sporcular listesinde Ronaldo ve Messi ile aynı saflarda yer alan Conor McGregor olunca… (ve tabii yerli-yabancı medyanın bu karşılaşmayı alabildiğince şişirmesiyle!) bizim de gündemimize girmiş oldu mu yüzyılın karşılaşması. Ama biz farklı bir açıdan bakıp, küçük bir detayı ön plana çıkaralım dedik. Bu dev maçın tartışmasız favorisi (bize göre değil, dünyadaki bahis oranlarına göre) olarak gösterilen Floyd Mayweather, karşılaşmaya 1 ay kala, geçtiğimiz Temmuz ayı içerisinde Instagram’ından paylaştığı (aşağıdaki 1.) fotoğrafta, “Yoga”nın...
Piyasadaki Tüm “Diyetler” İşe Yaramamaya Programlı!
Hiç düşündünüz mü, neden piyasada yerli-yabancı yüzlerce, belki binlerce diyet kitabı ve genel olarak birbirinden farklı sayısız “diyet” var? Bunların hepsi mi sonunda işe yaramamak üzerine kurgulanmış ki, bir tanesi gerçekten işe yarasa ve insanları ideal kilosuna kavuşturup orada da tutsa, arkasından yeni tek bir diyet daha çıkmaz? O zaman cevabını biz verelim; evet, piyasadaki diyetlerin çok büyük bir bölümü, başta işe yarar gibi gözüküp, sonunda sizi başladığınız noktaya, çoğu zaman da daha kötüsüne getirip bırakmak üzere dizayn edilmiş durumda. Ki siz de umudu bir sonrakinde, sonra bir sonrakinde, sonra bir sonrakinde… arayıp durun (ve umudun yanında, beraberinde bolca da para harcayın) diye. Bu kısır döngüden kurtulmanın İLK yolu, “diyet” (Türkçe’de kullanıldığı anlamda) sözcüğünü gördüğünüz yerden arkanıza bakmadan kaçmanızdan geçiyor. 3 günlük, 3 haftalık, 3 aylık… “diyet”ler değil, 1 ömürlük yaşam biçimi değişikliğine geçmekten. Peki, klasik “diyet”lerin temelde nerede ortak yanlış yaptığını söyleyelim. Piyasadaki “diyet”lerin neredeyse...
Kurşun Geçirmez Kahve! (Hindistan Cevizi Yağı ile)
Daha önce “Kurşun Geçirmez Kahve” sözünü duydunuz mu? Duyanlar ve deneyenler, muhtemelen her sabah günlerine başka bir şey ile başlamıyor, ilk kez duyacaklar ise belki doğal enerji içeceklerini, ev yapımı L-Carnitin’lerini keşfetmek üzere… Şimdi sabah kahvenize “yağ” atma fikri size başta yabancı ve garip gelebilir! O yüzden konuyu en başından alalım… Vücudumuz, yaşamı için gerekli enerjiyi 2 temel kaynaktan alıyor: Glikoz ya da Yağ (Protein de aslında diğer bir enerji kaynağı ama, bu ikisini geçip sıranın proteine gelmesi o kadar kolay olmadığından, sadece parantez içerisinde belirtmiş olalım). Son dönemde şişmanlığın, obezitenin ve beraberine tüm metabolik hastalıkların tavan yapmasında “şeker”in rolü artık yadsınmaz bir gerçekken, karbonhidrat yönünden düşük ve (sağlıklı) yağlar yönünden zengin “Ketojenik” beslenmeye dönüşün popüleritesi de bundan. Evet, her ne kadar kulağa garip gelse de aslında “yağ tükettikçe yağ yakılacağı” bir gerçek. Ama burada kızartma yağından bahsetmiyoruz dostlar! Peki nedir bu Hindistan cevizi yağını bu...
Evet, P90X Sizi Daha Yakışıklı da Yapar!
Tamam itiraf ediyorum, biraz sansasyonel bir başlık atmak istedim! Ama doğruluk payı, köküne kadar var… Bunun örneklerini yerli ya da yabancı, neredeyse tüm P90X “Önce & Sonra”larında gözlemlemek mümkün. Tabii ki yakışıklılık ya da güzellik, biraz da göreceli kavramlardır. Ama bir P90X mezuniyetinin ardından yüzünüze yansıyan özgüvenin yanı sıra, göstereceği fiziksel değişimi de yadsınamaz bir gerçek. Örneğimize geçmeden, bir kuralın altını çizmekte fayda var. Her nerede ne aldatmaca duyduysanız bilmiyorum ama, bölgesel zayıflama diye bir şey YOKTUR! Yani konu yağ kaybetmek ise, göbeğinizden her ne kadar yağ kaybediyorsanız, yüzdesel olarak ortalama, varsa “gıdınızdan” da aynı oranda kaybedersiniz. Gelelim yine güzellik ve yakışıklılığın göreceli olmasına. Fotoğraftaki şahıs Amerika Virginia’dan, genellikle oyun aplikasyonları hazırlayan mütevazi bir bilgisayar programcısı olan Jesse Warden. Şimdi Jesse’nin ilk fotoğrafındaki “tonton” halini daha şirin bulan da olabilir. Ya da tamam, ikinci fotoğrafı için de Mr. Virginia yakışıklılık kralı(!) seçildi demiyoruz. Ama söylemek istediğimiz,...
WhatsApp Motivasyonları… 1
P90X-Türkiye’de yeni bir motivasyon serisi başlıyor… WhatsApp Motivasyonları… Adından da anlaşılabileceği gibi burada, P90X (+ Insanity + Hybrid Programları) kullanıcılarından, yani sizlerden gelen, herkes için motive edici olacağını düşündüğümüz iletileri, ekran görüntüleri ile paylaşacağız. İşin doğrusu her gün sizlerden yüzlerce (muhtemelen binlerce) mesaj alıyoruz. Ve bunların oldukça büyük bir bölümü, hayatların nasıl pozitif yönde değiştiği, programı bitirenlerin “Öncesi & Sonrası”ları ve genel olarak mutlu-pozitif teşekkür mesajları ile dolu :) Dolayısıyla düzenli yayınlanacak bu yazı dizisinde, hiç materyal sıkıntısı yaşanmayacak gibi duruyor. O zaman sözü daha fazla uzatmadan, WhatsApp Motivasyonları‘mıza start verelim… WhatsApp Motivasyonları…...
Sizlerden En Sık Gelen 10 Yanlış!
Artık 5 yılı aşkın bir süredir her gün yüzlerce e-mail alıp, yine onlarca yorum okuyoruz… Tabii ki elimizden geldiğince her birine sabırla ve en doğru yanıtlar ile geri dönmeye çalışıyoruz. Ama şimdi bu başlık altında, sizlerden gelen e-mail ve yorumlarda en sık karşımıza çıkan 10 yanlışı sıralandıracağız. Sıralama herhangi bir önem sırası ile değildir. Bizim aklımıza gelmeyip, sizin aklınıza gelen başkaları varsa da (mutlaka vardır), yorum kısmına ekleyebilirsiniz… En Sık Duyduğumuz 10 Yanlış… 1) Programımda bazı günlerde 2 DVD var, ama ben günde 2 saat yapamam ki! (2. DVD’ler daima “Karın Parçalayıcı”dır ve sadece 16 dakikadır) 2) Protein ihtiyacımı “Probis”ten karşılıyorum! (Adı Protein’in Pro’su ile başlıyor diye, en mantıklı yiyecek sayılmaz. Lütfen yağ, şeker vs. değerlerine de bir bakınız) 3) Yoga’yı yapmasam olur mu? Bi türlü sevemedim… (Sadece sevdiklerinizi yapıp sevmediklerinizi yapmamak, sizi sonuca götürmez, muhtemelen olduğunuz yerde saydırır) 4) Daha önce gittiğim spor salonundaki hocam...
Yerli Önce & Sonra’lar Sayfası Yenilendi
Bundan neredeyse 5 yıl önce, Türkiye P90X Programı ile resmi olarak ilk kez tanıştığında bizler, en büyük motivasyon kaynaklarından biri olan “Önce & Sonra” değişimlerinde, hep John’larla, Jane’lerle idare ediyorduk… Neyse ki o derelerin altından çok sular aktı ve artık “Öncesi & Sonrası” değişimlerinde, %100 yerli, %100 bizden, Teoman’lar, Gökhan’lar, Ferhat’lar, Müge’ler, Merve’ler, Berat’lar, Ayhan’lar, Özkan’lar, Ramadan’lar, Erdoğan’lar, Esra’lar (ve isimlerini buraya sığdıramayacağımız sayısız kişiler) var… Bizler de, bu en büyük motivasyon kaynaklarından biri sayılan Yerli Önce & Sonra’lar sayfasını, kapsamlı bir güncelleme ile sizler için yeniledik. Her an motivasyona ve sizi “Play” tuşuna bastıracak o itici güce ihtiyaç duyduğunuzda, “onlar yapabiliyorsa, ben de yapabilirim” prensibi ile, bu sürekli güncel bölümü ziyaret etmenizi şiddetle öneririz! Not: Siz de, bu bir nevi Efsaneler Geçidi (Hall of Fames) bölümünde yer almayı hak ettiğinizi düşünüyorsanız, kendi değişiminizi ve vücut transformasyonunuzu bizlere ulaştırabilirsiniz. Yerli Önce & Sonra’lar Menüsü...
Sağlıklı Beslenme(me) İçin Neden?
Bu yazı başlığını 2 şekilde de okuyabilirsiniz. Sağlıklı beslenme için neden ya da sağlıklı beslenmeme için neden… Biz ikincisinden başlayalım. Günümüz yaşantısında yaygın bir düşünce kol gezmeye başladı. O da, günümüzde sağlıklı yemek yemenin pahalı olduğu! Aslında durum bundan 20-30 yıl kadar önce tam tersiydi. Benim çocukluğumda, her zaman abur-cubur daha pahalıydı, sağlıklı beslenme “gariban işi”ydi! Çok iyi hatırlarım, Türkiye’de ilk McDonald’s 1986 yılında açıldığında, merak edip ailecek gitmiştik. Hatta bir anım vardır, patates kızartması ile “çatal”, yani plastik çatal gelmemesine şaşırmış, kasadaki çocuğa sormuş, o da McDonalds’larda çatal kullanılmadığını söyleyince, ben 6 yaşındaki afacan bilmiş halimle, “Turgut Özal gelse (o dönemin Başbakanı olsa gerek), ona da mı yok?!” demişim :-) Dedik ya ilk McDonald’s deneyimi diye; merak etmeyin artık çatal sormuyorum (merak etmeyin artık McDonalds’a da gitmiyorum!) Zaman geldi geçti… ABD’de yaşadığım dönemde, McDonalds’ın “Dollar Menu” yani ne alırsan herşeyin 1 dolar olduğu geniş menüsünde,...
Bahaneler… Motivasyon… Başarı…
Bugüne kadar, spor yapmaktan ve fiziksel egzersizden kaçmak için öne sürülen hemen hemen bütün bahanelerin farkındayız. Egzersizden kaçan insanlar genellikle ya sıkıldıklarını söylerler, ya istedikleri sonuçları alamadıklarını, ama en genel bahane ise elbette, spora ayıracak zamanlarının olmamasıdır. P90X neden mi bu kadar başarılı? Çünkü P90X’te; sıkılmaya yer yok, doğru bir şekilde uyguladığınızda istediğiniz sonuçları alamama ihtimali yok ve bunların hepsini kendi evinizin konforunda yaptığınız için zaman ayıramama probleminiz de yok. Ama şu an bu satırları okuyorsanız, siz bu türden bahaneler öne sürmek yerine, amaçlarınıza ulaşmak ve çok daha sağlıklı bir yaşam sürmek isteyenlerdensiniz. İhtiyacınız olan ise aslında yalnızca “motivasyon”. Her şey bütünüyle size bağlı. Diğer bir ifadeyle, “Bir şey başarmak istiyorsanız, bunu yapıp yapamamak yalnızca size bağlı.” Biz bu site ile hergün belki binlerce kişiye “destek oluyoruz” ama aslında başarınızın da başarısızlığınızın da tüm sorumluluğu size ait ve bu size bağlı. Birçok insan kişisel antrenörlerinin...
Bayram Bitti, Bahaneler de… Şimdi Değilse Ne Zaman?
Ne demişler… “İki bayram arası spora başlanmazmış!” Yok böyle bir söz tabii ki, ama bahaneler de çok. İşte o bahanelerden biri de, “uzun süredir aklımda ama şu bayram bir geçsin öyle başlarım” idi. Ama artık bu bahaneniz de kalmadı, iyi mi?! Evet yalan yok, özellikle böyle uzun bayram tatilleri, aslında biraz “akıl çelici” olabilmekte. Çıkılan bir seyahat ya da durmaksızın gelen çatkapı misafirler, egzersiz temponuzu bölebilir; her gidilen misafirlikte ayıp olmasın diye yenmek zorunda kalınan ikramlar, diyetinizi (ki biz “diyet” değil, “sağlıklı beslenme” terimini kullanırız) bozabilir! Ama bazen yeniden başlamak ve “zıplamak” için yere vurmak gerekir. Belki bu yılın ilk plaj günlerini yaşadınız, aynaya baktığınızda fiziğinizden hiç memnun kalmadınız. Üstelik, bu sene oldukça geç de olsa, sonunda yazın gelmesi ile kıyafetlerin altına saklanabilme şansınız da kalmayacak! Zaten şurası kesin ki “fiziğinizi değiştirmek” öyle yumurta kapıya dayanınca yapılabilecek birşey, bir makyaj değil! Şimdi birşeyler yapmaya başlanacak ki, ileride...
Negatif Kalori Gerçeği (Efsanesi)!
Öncelikle daha önce duymamış olanlar için “Negatif Kalorili Yiyecek” kavramı nedir, onu açıklayalım. “Negatif Kalorili Yiyecekler” teorisine göre, bazı besinlerin vücutta sindirilirken harcadığı (enzim salgılama, midenin kasılması, barsaklardan emilim gibi vücut fonksiyonlarıyla) kalori miktarının, o besinin kendi kalori miktarından daha yüksek olma durumudur. Yani örneğin, 60 kalorilik bir acı biberi yedikten sonra vücut bu acı biberi sindirmek için şayet 65 kalori harcıyorsa, burada bir negatif kalori durumu söz konusu olurdu. Kulağa oldukça hoş geliyor değil mi?! Ama maalesef bu teorinin bilimsel bir dayanağı yok. Aksine, hemen her yiyeceğin enerji miktarının aşağı yukarı sadece %10’luk bir kısmının sindirim için harcandığı biliniyor. Dolayısıyla, bazı moda diyetlerde söylendiği gibi, şimdi aşağıda sayacağımız örnek besinlerin, istenildiği kadar sınırsız tüketilebileceği doğru değil. Ama yine de “negatif kalorili” olmasa da bu yiyeceklerin “düşük kalorili” oldukları bir gerçek ve günlük beslenmenizde uygun ölçülerde yer vermenizde hiçbir sakınca yok. Öte yandan “teknik olarak”...
Kendinize Yapabilecekleriniz… 2. Bölüm!
Ve serinin ikinci bölümü… Bir önceki yazımda ABD’li Fitness Antrenörü Drew Manning‘in, vücudumuzun beslenme ve egzersiz alışkanlıklarımıza iyi ya da kötü nasıl (çabuk) yanıt verdiğini göstermek için yaptığı bilimsel deney niteliğindeki çalışmaya yer vermiştik. Şimdi ise, sıfır fiziksel aktivite ve kötü beslenme ile 6 ayda adeta mahvettiği vücudunu, yine sadece 6 ayda nasıl eski haline getirdiğine tanık olacağız. Serinin ilk bölümü benim, ve gördüğüm kadarıyla yorum bırakan hemen herkesin, içini nasıl cız ettirdiyse, ikinci bölümü de en az onun kadar mutlu etti ve herkesin istediği zaman istediği sonuçları alabileceği yolunda umutlandırdı. Bu Blog’ta 5 yıl kadar önce, belki de daha ilk yazılarımın birinde, “insan vücudu mükemmel bir makinadır, siz ona ne verirseniz o da size onu geri verir” dediğimi hatırlıyorum. Sanırım tam da bu söylediğim, görsel olarak daha iyi kanıtlanamazdı. Genel olarak fiziğinizden memnun değil ya da daha önemlisi bu sebeple geleceğinizdeki sağlığınızdan endişeli misiniz?...
Kendinize Yapabilecekleriniz… Farklı bir açı!
Bu sitede daha önce pek çok “Önce & Sonra” fotoğrafları yayınladık. Format gereği, genellikle “Önce” fotoğrafı solda, “Sonra” fotoğrafı ise onun sağında olur. Ama yanda gördüğünüz fotoğrafta bir terslik yok. Açıklayalım. Bir Fitness Antrenörü, 6 ayda sıfır fiziksel aktivite ve elinden geldiğince zararlı yiyecekler tüketerek vücudunu (ve sağlığını) ne hale getirebileceğini göstermek istedi. Bu adam deli mi diyebilirsiniz! En azından ben de ilk gördüğümde ve Amazon.com’dan şu anda okumakta olduğum Fit2Fat2Fit kitabını ($25,99 ama her kuruşuna değer) almadan önce aynı şeyi söylemiştim. Ama şimdi bunun oldukça cesur, doğru ya da yanlış beslenmenin ve sportif aktivitenin vücudumuz üzerindeki etkisini çok açık bir şekilde gözler önüne seren, adeta bilimsel deney niteliğinde bir çalışma olduğunu düşünüyorum. Bu arada, “tamam iyi ama, bu uğurda güzelim vücudunu mahvetmiş, bir daha toparlayamaz” diyecek olanlara da bir sürprizimiz var; onu da yarınki yazıya, serinin devamına saklayalım. İsterseniz sözü daha fazla uzatmadan bu...
Son Yorumları: admin
- 31/03/2022 tarihinde Üşengeçlik ve Erteleme Üzerine… (Ömür Takvimi)
- 31/03/2022 tarihinde Üşengeçlik ve Erteleme Üzerine… (Ömür Takvimi)
- 16/04/2021 tarihinde Ramazan’da Beslenme…
- 01/09/2019 tarihinde Çifte Bayram Yaşatan Hybrid Mezuniyeti
- 04/07/2019 tarihinde Egzersiz Kayıt Formları