Son zamanlarda “barfiks çekme” hakkında çok fazlasıyla soru aldığımızdan, daha önce paylaştığımız ve çok yararlı olacağını düşündüğümüz yazıyı tekrar ana sayfaya taşıyoruz.

P90X’e başlayacak olanların nedense başlangıçta bazen “öcü” gibi korktukları bir konuya değinmek istedik: Barfiks! P90X Programı’na yeni başvuruda bulunan bayanların pek çoğu ve yine azımsanmayacak sayıdaki erkek, P90X Başlama Formu’ndaki “Mevcut Barfiks sayınız?” sorusuna biraz da ürkerek yaklaşır. Bu yüzden o sorunun altına “Hiç barfiks çekemeyenler 0 yazabilir” diye belirttik. Öncelikle şunu belirtelim ki, yalnız değilsiniz…

P90X Programı, fazlası ile modifiye edilebilen, çok geniş kitlelere hitap eden ve hemen her ayrıntının düşünüldüğü bir program. Kadın ya da erkek, barfiks sayısı başlangıçta sıfır olan birinin, belki de yapması gereken en son şey “ben barfiks yapamıyorum” deyip, barfiks barı dahi edinmeyip, o hareketleri atlamasıdır. Onun yerine, her zaman söylediğimiz gibi vücudunuzu zaten alışık olduğu “Konfor Zonu”ndan dışarı çıkarmalı ve eksik olduğunuz konunun üzerine gitmelisiniz.

Ara Not: Konfor Zonu = 3 saat boyunca salon kanepesine uzanıp miskin miskin dizi izlemek. Konfor Zonu’nuzdan çıktığınız zaman beraberinde değişim ve başarı gelir. İşte P90X bunun için var…

Söylemesi yapmasından daha zor değil. Nasıl mı? Sadece basit bir sandalye yardımıyla. Evet, birazdan tarif edeceğimiz basit yöntem ile mevcut barfiks sayısı “0” olan kadın-erkek herkes, program bittiğinde nereden nereye geldiğine hayretler içinde kalacak.

1) Öncelikle P90X Kapı Barı’nızın yerine sağlam oturduğundan emin olun (önce güvenlik). Sanılanın aksine, P90X Kapı Barları gücünü kapının üzerinden değil, ağırlık merkezi çok daha geniş bir yüzey olan kapının önü ve arkasından alır. Bu yüzden kapılara kesinlikle herhangi bir zarar vermek  ve üzerine uygulanan güç fazlalaştıkça (Kg), daha da sağlamlaşır. Bu sebeple kapasiteleri rahatlıkla 115 kiloların üzerindedir.

2) Yukarıda bahsedilen normal bir sandalye ya da tabureyi, ayağınızla ulaşabileceğiniz bir mesafeye koyun. Tercihen tek ayağınızla önünüzdeki sandalyeden hafifçe destek alarak, ama yine kollarınızdaki gücü de kullanarak kendinizi yukarı çekin. Setlerde ilerledikçe, ayağınızı kullanarak sandalyeden daha fazla güç alabilirsiniz. Ama sandalyeyi, ileri doğru değil de, aşağı doğru ittiğinizden emin olun.

Ya da henüz kollarınızda tek ayak yardımıyla kendinizi yukarı çekebilecek kadar da güç yoksa, önce bir sonra ikinci ayağınızı kullanarak da kendinizi en yukarı çıkarabilir, ardından sadece yer çekimine ters olarak yavaş bir hızda başlangıç pozisyonunuza dönebilirsiniz.

3) Bu yardımlı barfiksler sırasında, normal bir barfikste hangi kaslar çalışıyor ise, yine tamamen aynı kasları çalıştırmış olacaksınız. Yani programın gereğini yerine getirip, hiçbir konuda geriye düşmemiş olacaksınız.

Ve iyi haber… Bu şekilde bir süre devam ettikten sonra (başlangıçta ayağınızla uyguladığınız baskıyı giderek daha azaltabilirsiniz) hiç fark etmeden bir de göreceksiniz ki, artık sandalye asistanlığı olmadan kendi kendinize barfiks çekebilmeye başlamışsınız.

Biz P90X’e “mükemmel dizayn edilmiş bir program” sıfatını boşu boşuna yüklemiyoruz. P90X’e “0” barfiks ile başlayan çoğu kişinin (ben de dahil), 90 günlük programı bitirdiğinde 17-18’lerde barfiks yapabilmesi bir rastlandı değil. DVD’lerinizde de bu yukarıda ayrıntılarıyla bahsedilen yöntemin uygulamalarını göreceksiniz.

Yine yukarıda söylediğimiz gibi… Sadece, eksik olduğunuzu hissettiğiniz konudan kaçmak ya da görmezden gelmek yerine, onun üzerine gidin. Aslında bu öğüt, sadece P90X için değil, hayat için de geçerli. İşte belki bu yüzden P90X’i bitiren hemen her kişi, onu bir “Vücut Transformasyonu” programından çok bir “Hayat Transformasyonu” programı olarak nitelendiriyor olmasın?