Blog

Ürün İnceleme – mlife Kuru Meyve

Daha önce aynı markanın, “aç-bitir” poşetlerinde organik kuruyemiş ürünlerinin (mlife Organik Kuruyemişler) incelemesini yapmıştık ve genel olarak beğenmiştik. Şimdi ise aynı markanın, yeni çıkan atıştırmalık kuru meyve ürününü inceleyeceğiz ki, bu sitede gizli ya da açık, hiçbir markanın reklamını almadığımızı adeta ispatlarcasına, bu sefer onu yerin dibine batıracağız! :-) Ürün, Migros marketlerinin kendi ürettirdiği mlife markasının, yeni çıkan “Meyveli Zaman – Atıştırmalık Küpler” ürünü. Sempatik isim, ve yine sempatik “aç-bitir” 30 gramlık ambalajda. Hatta illa açıp bitirmek zorunda değilsiniz, daha sonraya da saklayabilmeniz için, ambalajının ucu kilitli poşet olarak dizayn edilmiş. Buraya kadar sorun yok… Ama sorun “besin değerleri”nde, özellikle de şeker oranında! Biliyorsunuz, bu sayfalarda çoğu zaman bas bas bağırdığımız gibi, günümüzde işlenmiş gıdaların asıl sorunu, bir zamanlar bize dayatılmaya çalışıldığı gibi “yağ” değil, “şeker”. Tabii insanlar bu konuda yavaş yavaş bilinçlenmeye başladıktan sonra, bildiğiniz “şeker”e de bir sürü takma isim bulundu, etiketlerde sırıtmaması adına....

Devamını Oku

Değişim İstiyorsan, Bunu Elde Edecek Gücün Olmalı

Eğitim çavuşu gibi acımasız ve sert olmalı bazen motivasyonlar. Askerde erlere bağıran zalim çavuş gibi sarsacağım biraz sizi omuzlarınızdan. Çünkü değişmek istiyorsak bunun bizim elimizde olduğunu bilmemiz gerek. Artık bahane yok, mazeret yok, kaytarma yok, lamı cimi yok… Şok diyetler, sağlıksız denemeler ve kısa sürede sonuç almaya çalışmalar yok… Çünkü ana hedefimiz “sağlıklı bir birey olmak”. Amacımız: Daha dinç, sağlıklı ve fit bir vücuda sahip olmak. Bu yüzden sağlıklı beslenmenin ve P90X’in yeri hayatımızda su içmek kadar önemli olmalı. Söz konusu olan biziz. Bu yatırım kendimize. Ve bu değişimi göz önüne aldıysak, tüm yaşam tarzımızı da buna uygun şekilde değiştirmemiz gerek. P90X yapmanıza engel olan her şeyi, kötü beslenmenize sebep olan her şeyi, tüm o bahaneleri, bezginlikleri, ertelemeleri çıkarın artık hayatınızdan. Diyet yok, iyi beslenme var! Hantallık yok, hareket var! Kolay mı? Değil. Değişim kolay olmaz. Rahata alışmış beyniniz sizi kandıracak, “Ne gerek var, ne...

Devamını Oku

Kadınlarda Kalça Sıkılaştırma… Ve Twerkout!

Popüler kültürümüze ve özellikle de Kim Kardashian ablamıza çok teşekkürler, günümüzde bayanlar arasında sıkı (tamam) ve kocaman (acaba!) kalçalara sahip olmak adeta bir obsesyon oluverdi. Aslına bakarsanız, zaten “sıkı bir kalça” sadece kadınlarda değil, erkeklerde de arzu edilen bir durum. Hatta, P90X-Türkiye sitesinin Google üzerinden en çok aranan yazı serisi olan “Kadınların Erkeklerde Çekici Buldukları 5 Yön” listesine “kalça” 5. sıradan giriş yaparken, bunun kontra yazısı olan “Erkeklerin Kadınlarda Çekici Buldukları 5 Yön” yazısında ise aynı “popo”, tam da zirvede, 1. sırada yerini almıştı! Peki ne yapmalı, o arzu edilen sıkı kalçayı elde etmek için? Öncelikle, dikkat ederseniz “elde etmek” için dedik, çünkü Brezilya’lı bir anneden gelen müthiş genleriniz yoksa, sıkı bir kalça için muhtemelen biraz çaba serf etmeniz gerekiyor! Ama merak etmeyin, mevcut kalçanız ne durumda olursa olsun, çalışarak onu istenilen seviyeye getirmek fazlasıyla mümkün. Eğer bu siteyi takip ediyorsanız ve Ev Fitness programlarından herhangi...

Devamını Oku

Bir Mevsimlik Değil, Bir Ömürlük…

P90X’i sadece bu yaz güzel görüneyim diye yapmıyorum. Giydiklerim yakışsın diye, etrafımdakilere “Ne yaptın da bu kadar inceldin?” dedirteyim diye, kumsalda daha özgüven içinde yürüyeyim diye, bir beden daha küçük kıyafetlerin içine girebileyim diye, aynalara gülümseyerek bakabileyim diye, göbeğimi içime çekmeden dar kıyafetler giyebileyim diye, düz kaslı karnımı ve şekilli kollarımı gururla sergileyebileyim diye de yapmıyorum. Ben bunu kendim için yapıyorum. Sabahları dinç bir şekilde uyanabilmek, vücuduma giren bol kalorili zehirlere daha fazla izin vermemek, daha aktif ve hareketli bir yaşam sürdürebilmek, kontrollü ve iradeli bir düzen oluşturabilmek, vücudumun sınırlarını görebilmek, daha fazla bel ve sırt ağrısı çekmemek, daha dayanıklı, güçlü ve fit olabilmek, hastalanmadan kışı geçirebilmek, bedenime gereksiz yağların ağırlığını taşıttırarak onu daha fazla yormamak, kısaca mutlu olmak ve sağlıklı bir hayatı kucaklamak için yapıyorum. Bunlar bile yeterliyken, ilk paragrafta saydıklarım da yanında bonus oluyor :) Neden bu saydıklarımdan vazgeçeyim ki? P90X beni daha...

Devamını Oku

Yürüyüş Koşudan Daha Etkili Olabilir mi?

P90X-Türkiye’de (özellikle yaz aylarının köşede belirmesiyle) bize en sık gelen sorudur… “Sonuçlarımı hızlandırmak ve arttırmak için ne yapabilirim?” Hemen ardından gelen öneriler arasında; – Gün aşırı Ab Ripper X – Karın Parçalayıcı yapmak yerine, hergün yapsam olur mu? HAYIR! – Günde 1 egzersiz yerine 1 sabah 1 akşam olarak 2 katı egzersiz yapsam olur mu? HAYIR! – Recovery/Toparlanma Haftaları’nı es geçsem, antrenmanlara devam etsem olur mu? HAYIR! Bu liste uzatılabilir… Ama şimdi, “ne yapmamalı” değil, gerçekten “ne yapabilirsiniz” ona bakalım… Evet, sonuçlarınızı hızlandırmak ve maksimize etmek için yapabileceğiniz en iyi şey, ekstradan yürüyüş yapmak olacaktır. Zaten yürüyüş yapmanın faydasını bilmeyen yoktur, ama bu yazıda muhtemelen o kadar bilinmeyen, “neden yürüyüşün, koşudan bile daha etkili olabildiğini” açıklayalım… 1) Yürüyüş yapmak uzun vadede koşudan daha fazla kalori yaktırır! Bilmeyen çoğunluğun yanlış tahmin ettiği bir konu, ama açıklayalım… Tıpkı hızlı (atarlı!) kullanılan arabanın benzininin daha çabuk bittiği gibi, tempolu...

Devamını Oku

29 Günlük Değişim

Arkadaşlar öncelikle kendimi tanıtayım. Ben Can, 21 yaşındayım ve öğrenciyim. Bugün sizlere 29 günde ne yaptım, ne yedim, ne içtim, nasıl antreman yaptım, onlardan bahsetmek istiyorum. Aksatmadan antremanlarımı yaptım. Ekstra kardiyo için de haftada 3-4 kere halı saha maçları oynadım, bazen de koştum akşamları. Antremanlarda güç kazanmak adına, Plyometrics, Legs & Back (Bacak ve Sırt) ve Chest & Back (Göğüs ve Sırt) antremanlarını sırt çantama ağırlık koyarak yaptım. Plyometrics antrenmanlarında 15-20 kilo, Legs & Back antremanında 5-10 kilo ,Chest & Back antremanında ise 5 kilo ekstra ağırlıklarla çalıştım. Tabii ki bunu ilk hafta yapmadım ama ikinci haftadan itibaren güç kazanmak için bu yolu denedim ve oldukça memnun kaldım. Normalde programımda Cumartesi günü olan Kenpo-X’i yapmadım, onu Pazar’a kaydırarak, Cumartesi günü okulun salonunda ekstra göğüs programı uyguladım. Klasik Bench Press vb. Ama sadece Cumartesi günleri, diğer günler gitmedim salona. Beslenme konusuna da değinmek istiyorum ve işin...

Devamını Oku

İnceleme Yazı Dizisi: Egzersiz Gerçekleri!

Türkiye’nin en büyük “Ev Fitness” platformu kabul edilen (biz demiyoruz, ratingler söylüyor :) P90X-Türkiye’de, sizleri yepyeni ve çok faydalanacağınızı düşündüğümüz bir yazı dizisi bekliyor. Benim (Aykut Hoca) yazılarımı ve yorumlarımı yakından takip edenler, biraz araştırmacı bir yanım olduğumu bilir. Uzun yıllardır, haftada en az 1 kitap bitirme (yılda 52+), dünyada çekilmiş her ne konuda olursa olsun tüm dökümanterleri bulup izleme (spor, sağlıklı beslenme ve kişisel gelişim hakkında olanların istisnasız tümü), ve tanınmış üniversitelerin güvenilir hocalarının internetten yayınlanan bilimsel makalelerini takip etme gibi garip huylarım vardır! Tüm bunlara nasıl mı vakit ayırırım? 3 saatlik Survivor’ları, bol reklamlı dizileri, şike dönen spor karşılaşmalarını (çocukken fanatiktim o ayrı) vs. izlemeyerek. Hatta yiyecek hazırlarken ara sıra izlediğim uydulu mutfak televizyonu dışında, salondaki TV tam 4 aydır hiç açılmadığından (ve otomatik ödeme talimatım da olmadığından) sevgili D-Smart’çıların sonunda arayıp, “Aykut Bey, 4 aydır yayın almıyorsunuz, bir problem mi var?” diye pek...

Devamını Oku

İçten’den İçten Bir Blog…

Hayat bu kadar zor ve tehditkar ilerlerken, insanın önünde iki seçenek vardır. Ya seversin hayatı, kendini; ya da vazgeçersin  yaşamdan, yaşamından. Ya tutarsın ucundan dünyanın, ya da kaybolursun içinde. Kadınlar için bu söyleyeceklerim… Herkesin bildiğinin ve dalga geçtiğinin aksine gerçekten çirkin kadın yoktur, NotreDame sendromu yaşanmadığı sürece. Bir kadını kadın yapan o kadının aklıdır ve beraberinde al benisi; al beni denilen tabiri güzellik ile karşılaştırmamak gerekir. “Al beni” denilen kavram kişinin öz güveni, sempatikliği, kendine ve bedenine olan saygısının bütünleşmesidir. Çevrenizde yüzünü incelediğiniz anda çok çirkin diyebileceğiniz bir çok kadının, sizin hayallerinizdeki erkek ile beraber olduğunu görürsünüz. “Yuhhh, o bile evleniyor” derken bulursunuz kendinizi. İşte bu kadınları farklı kılan, vücut veya yüz güzelliği değil, hayata bakış anlayışları ve karakterleridir. Ve inanın bana bu kadınlardan dünyada sınırlı sayıda var. Eğer o özel kadınlardan olamıyorsanız, kendinizi bir şekilde kanıtlamanız veya fark edilmenizi sağlamanız lazım. Kusura bakmayın ama...

Devamını Oku

Farklı Bir “Before & After”… (Hediyeli Blog)

P90X-Türkiye’de daha önce de ödüllü Blog’larımız olmuştu. Takipçilerin egzersizden önce ve sonra, terden sırılsıklam olmuş hallerini yayınlayıp armağanlar kazandığı “Terli Selfie’ni Gönder Kazan!” gibi… (Bakınız: 1 – 2 ve 3) Dün ise, “Keep Calm – Sakinliğini Koru” adını verdiğimiz Whatsapp Spor Grubu’nda, spontane olarak plansız gönderdiğim, önümdeki kahvaltımın “before & after”ı gülücüklere yol açınca, bize de yeni bir ödüllü blog fikri doğmuş oldu! Aşağıdaki fotoğrafta bu “before & after”ı görebilirsiniz… Çok beğenilince, yine biraz spontane şekilde bir de akşam yemeği için yapıldı :-) Evet, kusura bakmayın, o dörde bölünmüş kare tabağımı çok seviyorum :-) İşte şimdi sizler de, beğendiğiniz herhangi bir öğününüzün benzer bir “öncesi & sonrası”nı, yani tabağınızı ve dakikalar içerisinde (aslında ne kadar yavaş yerseniz o kadar iyi!) midenize indirdikten sonraki halini bize gönderin (iletişim bölümündeki Whatsapp no’su ya da e-mail ile olabilir). Eğer bu başlık altında sitede yayınlanırsa, hediyeyi kapın! Hediyeler ne...

Devamını Oku

Synthol Ucubeleri!

Biliyor musunuz, aslında elektrikli arabalar neden giderek yaygınlaşmaya başladı? – Bu beyefendiler arabaya koyacak yağ bırakmadığından! Evet, bu sitede eskiden de bir “Synthol” dosyası açmıştık… Ama daha önce hiç duymamış olanlar için; nedir bu Synthol? Hani vücut geliştirmeciler için “Abi, onlar ilaçla şişiriyorlarmış!” geyiği vardır ya, normalde %99 oranında aslı olmayan, emeğe saygısızlık yapılan… Ama işte bu “Synthol”, o düşüncenin doğru bir ham maddesi! Teknik olarak Synthol bir yağ. Asıl bilmeniz gereken, eline iki dambıl alıp da çalışmayacak kadar tembel ve sefil olanların, vücuduna bu yağı enjekte ederek “sahte” kas çıkarma obsesyonu! Önceleri Latin Amerika’da (özellikle Brezilya’da) görmeye alıştığımız bu fenomen, (maalesef) şimdi de Arap ülkelerine yayılmış durumda. Orada yağın bol olmasından kaynaklı da olabilir. Bilirsiniz bizde bir söz vardır; “Arap yağı bol bulunca kı*ına başına sürermiş!” diye… :-) İnternette bu yaratıklara yabancı kaynaklarda “Synthol Freaks” deniyor, bizdeki tam karşılığı Synthol Ucubeleri! Biz de sözü daha...

Devamını Oku

Başaranlardan Olmak İstiyorsan BURAYA! (21+1)

Öncelikle Herkese Merhaba, İlk önce kendimi tanıtmak istiyorum. İsmim Özkan, üniversite öğrencisiyim . Günümün 3’te 2’si eğitim, ders ve uyumak ile geçiyor. Sabit bir maratonum vardır. Sabah 8:30’da ders başlar, akşam 17:30’da biter; devlet mesaisi gibi :-) Geri kalan saatlerimde ders çalışıyorum. Kısaca kendimi tanıttıktan sonra nasıl bir tempoda hayatım olduğu hakkında az bir şey fikriniz olmuştur. Kendime ait tarihten kalma 13 inch ekranlı bir laptop var. Ekranı o kadar küçük ki görseniz hak verirsiniz. İşte onunla antrenman yapıyorum. Bu laptop benim sevgilim, benim arkadaşım, benim can dostum oldu son 21 gündür. 21 gün muhabbetini az sonra açıklayacağım. Geçmiş zamanda salonlarda o kadar çok vakit geçirmeme rağmen hiç bir sonuç elde edememekten  yana yakınır dururdum. Standart hep aynı şey ve haftanın sıra gelen günleri hiç aksamazdı, bir müddet sonra insana bıkkınlık geliyor. Ve kendimi bir gün dikkatli bir şekilde aynada seyrediyorken kendimden şüphe ettim ve bunun...

Devamını Oku

Alın Size Pre-Workout!

Dünkü yazıda (İyi Görünen Kötüler – Kahveli İçecekler), benzin istasyonlarında satılan kahveli içeceklerden “pre-workout” olmayacağını söylemiştik… Şimdi ise “alın size pre-workout” diyerek, çok daha natural bir alternatif paylaşacağız. Ama öncesinde nedir bu “pre-workout” meselesi, aşina olmayanlar için onu açıklayalım. Pre-workout’lar, yani Türkçe karşılığıyla “spor-öncesi”ler, adından da anlaşılacağı üzere, egzersiz öncesinde enerji vermesi ve egzersiz sırasında performansınızı arttırma amaçlı başvurulan besin takviyeleridir. Günümüzde fitness camiasında, neredeyse protein tozları kadar çok yaygınlar artık. Genellikle içlerinde bol miktarda kafein, bazılarında Kreatin, CLA’lar ve stimulant dediğimiz uyarıcılar içerir. Bu pre-workout takviyeleri kısa vadede işe yarar mı? Yarar! Yani o kadar kafeinin ve uyarıcının size bir enerji vereceği ve kısa vadede antrenmanda performansınızı arttıracağı doğrudur. Ama madalyonun bir de diğer yüzü var, her zamanki gibi! Bu takviyeler, uzun vadede faydasından çok zarar getirmekle ünlü. Çünkü… Dışarıdan yapay bir şekilde alınan uyarıcıların etkisine vücudunuzu alıştırdığınızda, bu maddenin eksikliğinde performansınız artık, tabiri...

Devamını Oku

Bir Hybrid Güncellemesi Daha…

Editör’ün Notu: Kerem’in yazısı henüz “Taslaklar” arasında bekliyordu ama bana Whatsapp’tan değişim fotoğrafını gönderince, o kadar beğendim ve heyecan yaptım ki, bu değişimi daha fazla sadece kendime saklamak doğru olmazdı :-) Sitedeki çok iyi değişimlerde yaptığımız gibi bu bir “önizleme” olsun. Muhtemelen Kerem’in yazısının devamı, hatta yeni fotolar da gelecektir. Son dönemlerde Erdoğan’dan gelen Hybrid sonuçlarına da, çok ciddi bir rakip çıkmış gözüyor. Şimdiden tekrar tebrik ediyor ve 19 Mart 2015 – 19 Mart 2016 güncellemesini sizlerle paylaşıyoruz. Herkese Merhaba, Uzun süredir yazmak istiyordum ama bir türlü yazmaya başlayamadım. 1 tur P90X’in üzerine 2. turumda yaptığım Hybrid Programı’mın bitimine yaklaştığım bu günlerde daha fazla ertelemek istemedim. Yazdıklarım yeni başlamayı düşünenlere umarım iyi bir kaynak olur. Öncelikle şunu belirtmek isterim, P90X’i sıradan bir egzersiz  programı gibi düşünmek çok hatalı bir yaklaşım olur. P90X’e başlayıp hedefleriniz doğrultusunda sonuca ulaşabilmek için profesyonel bir sporcu edasıyla sebat etmeniz ön koşul....

Devamını Oku

32 Günlük Sonuçlar & T-shirt Güncellemesi

Aslında sitede öncü bir yazı ile “preview” yapmamız çok alışıldık bir durum değildi. Ama Whatsapp’tan konuştuğum ve çok sevdiğim P90X’çilerden Mesut, henüz sadece 32 günlük değişimini gönderdiğinde, sonucu (henüz 1 aylık sonucu yani) o kadar iyi bulmuştuk ki, birlikte paylaşmaya karar vermiştik :-) Aslına bakarsanız, birinci gün fotosuna baktığımızda zaten çok kötü bir başlangıç noktası değildi (benimki çok vahimdi dürüstçesi!) ama yine de sadece 32 güne göre, bu sonuçları bu kadar kısa sürede aldıracak, dünyada başka bir program tanımıyoruz henüz. Aşırı zayıf fizikleri bir kenara bırakıyorum, o derece zayıf olmayıp da kalburüstü olan bir vücutta, “6-pack”ler yani karın kasları, yapılan o vücudun “mücevherleri” kabul edilir. Henüz daha 32 günde gelen 6-pack’leri ise, sadece takdir etmek düşer bize. Kendisi KPSS’ye hazırlandığından, P90X’e başlayış hikayesini, bu serüvenin özetini, kendi ağzından bir blog ile henüz bizlerle paylaşamadı (psikolojik baskı yok! :) ama en azından P90X mezuniyet tshirtü hediyesi ile bize bir...

Devamını Oku

Sen ile Sen Arasındaki Tek Şey…

P90X-Türkiye ile taa 2012 yılının ortalarından beri sizinleyiz… Uzun süre! Bu süre içerisinde çok şey gördük… Başlayanları, bırakanları, motive olanları, de-moralize olanları… Gördüğü gibi başlayanları, önümüzdeki sene yılbaşında başlarım artık diyenleri… “Yaza düğünüm var, günde 2 katı egzersiz yapsam n’olur” diyenleri, “çok zormuş yahu, ilk gün yarısını anca yapabildim” diyenleri… (genellikle aynı kişiler :-) Ama en çok da, sonuçları gördük bu sayfalarda, “Before & After”ları… Tebrik ettik, gurur duyduk, imrendik, (belki bazen biraz da) kıskandık… İşte bunları gördük de gördük… Peki ne görmedik? Tek bir şey! Yapıp da sonuç almayan tek bir kişi bile görmedik! Görmedik, görmeyiz de… Gözlerinizi kapayın ve hayal edin. Şaka değil, bu satırları okuduktan sonra gözlerinizi gerçekten kapatın ve hayal edin. Hangi aydayız, tam 3 ay sonrasını hayal edin… İçine sığamadığınız kıyafetler artık yok. Çuval giyseniz yakışıyor! Çevrenizdekilerden iltifat üzerine iltifat… Yüzünüz hep gülüyor, sebepsiz yere (mi?!) durup durup gülümsüyorsunuz… Sabahları alarmsız zımba...

Devamını Oku