Evet, 16 Kasım’da başladığım P90X/Insanity Hybrid serüvenimde, söz verdiğim gibi 10 günlük güncellemelerimde 40. günümle devam ediyorum. Eğer takip ediyorsanız ve hatırlarsanız, 20. gün ile 30. gün arasında araya bir soğuk algınlığı girmişti ve toplamda 4 gün egzersizsiz kalmıştım. Bu sonuçlara da biraz yansımıştı ve 20 ile 30 arasında çok da gözle görülür bir değişim olmamıştı. Ama yine 30. gün yazımda kendime ve sizlere söz verdiğim gibi, bu sefer gerçekten gaza bastım ve kendimce çok verimli bir 10 gün geçirdim. Bu 10 gün gerçekten hem verimliydi hem de zevkliydi diyebilirim. Çünkü çok da iyi geçirmediğim Recovery haftamdan sonra hem P90X’in hem de Insanity’nin yepyeni egzersizleri geldi. Ve adeta programa sanki sıfırdan başlıyormuşçasına vücudumu şaşırttım. Bir de Recovery haftasının sonuyla birlikte sanki aşırı kilo veriyormuşum gibime gelmişti ama yeni katılan egzersizlerin sayesinde sadece zayıfladığımı değil, yağ yakarak aynı zamanda kas da kazandığımı hissettim. Aykut Hoca’nın hazırladığı programıma...
Blog
Günün Email’i…
P90X-Türkiye olarak günde yüzlerce email alıyoruz. Ve mümkün olduğunca kısa sürede, her birini en doğru şekilde yanıtlandırmaya çalışıyoruz. Siz de ister P90X, ister beslenme ya da hemen her konuda sorularınızı info@p90xtr.com e-mail adresine yöneltebilirsiniz. Burada, “ne saçma soru, git Google Amca’ya sor!” demek yok :-) Bu başlık altında, bize gelen e-maillerden, başkalarının da cevaplarından yararlanacağını düşünerek seçtiklerimizi (tabii ki isim belirtmeden), cevaplarıyla birlikte sizlerle paylaşacağız. İşte Günün E-mail’i… Tarih: 25/12/2015 – Saat: 11:23 Konu: Regl dönemi tartılma ve moral bozukluğu :-( Email: Aykut Hocam, Sizin verdiğiniz Hybrid Programı'nı yapmaya 19 Kasım'da başlamıştım. Başlangıçta biraz ağır mı olur diye tereddüt etmiştim ama programı çok çok sevdim ve çok iyi de sonuçlar aldım. İlk 15 günde 5 kilo verdim. Çevremdeki arkadaşlarım, ne yaptığımı bilmediklerinden, acaba çok mu abartıyorsun dediler, hatta sağlıklı olmadığını, verdiğim kilonun hep su olduğunu falan söylediler (babam bile zayıflama hapı mı kullanıyorsun diye sordu :-) Ama ben...
%4!
Yeni yılın yaklaşmasıyla kıpırdanmalar arttı :-) Yeni yıl kararları arasında olmazsa olmazdır… Spor yapacağım, sağlıklı besleneceğim, yaza kadar fit olacağım, plajların tozunu atacağım… Peki hemen her sene alınan bu kararlarla, çoğunlukla size havlu attıran durum arasındaki fark ne? Hemen cevabını verelim: BA-HA-NE! Tamam, kimse keyfinden ideallerini – hayallerini bırakmıyor diyelim. Herkesin illa bir bahanesi var! Ve bu bahane listesinin en zirvesinde de kuşkusuz, bahanelerin bahanesi “zamanım yok” olmalı. İşte bu yazı ile, ilk kez 2013 yılında ortaya attığımız ve o dönem yaklaşık 1 milyon kişiye toplu mail atarak duyurduğumuz sloganımızı hatırlatmak istedik. “1 Saatlik Egzersiz, Gününüzün Sadece %4’ü”… Ne kadar da doğru. Aslında günlük bir saatlik bir aktivitenin bile gözde çok büyüdüğü bir çağda yaşıyoruz. Sosyal medya ya da email spam’lerinde genelde hep, 3-5 dakikalık karın egzersizleri vs. var. Umut tacirleri, insanın doğası gereği kolaya kaçma arzusu ve de üşengeçliğinden nemalanıyor. Öte yandan 1 saatlik egzersiz gözde bu...
“Türk Baklavası” Uğruna…
İngiltere’de yaşayan 31 yaşındaki Lee Coupland’ın, çok istediği karın kaslarına sahip olmak için 2500 kilometre yol kat edip, kendini İstanbul’da bir doktora emanet ederek ameliyat masasına yatması haber oldu! Neresinden başlasak… :-) Aslında baktığınızda bu arkadaşın durumu kötü de sayılmaz. Dünya standartlarında kalbur üstü sayılabilecek bir fizik, dövmeler falan şekil… Yanlış anlamayın, 6-pack’lerle obsesif olmak da kötü bir şey değil. Ama onları edinmek için, kuyruğu biraz kıstırıp egzersiz yapmak yerine, göbeğindeki yağları kas şeklini andıracak şekilde traşlatacak bir ameliyata soyunmak… Delilik! Merak edenler için, yapılan bu ameliyatın adı “Abdominal Etching”, yani Karın Kası Oyma Baskısı! Dediklerine göre çok şişman olanlarda işer yaramıyor, zaten az biraz fit olmanız gerekiyor. Var olan karın yağlarınızın arası şekilli bir şekilde alınarak, geri kalanlara 6-pack süsü veriliyor. Durum özetle bu. Bu ingiliz arkadaş, İstanbul’daki bu operasyon için 3,500 Pound ödemiş, bizim paramızla 15,000 TL. Tabii içinizden soruyor olabilirsiniz siz de, “Allah...
Beslenme ve Protein Üzerine…
Tekrardan herkese merhaba. Daha önceden ”değişim” konulu bir yazı paylaşmıştım (Ben Başardım, Sıra Sizde!) şimdi de bu sporun belki en büyük kısmını kaplayan BESLENME özellikle de protein ile ilgili bir yazı yazmak istedim. Daha sonraki konularda karbonhidrat, yağ ve vitaminlerle ilgili bir yazı da yazmayı düşünüyorum. Bir koçla ya da bilinçli bir şekilde çalışmayan kişiler, bu spor sonucunda kilo verirken bir yandan da kas kütlesinden kaybetmekte. Bu kişiler azımsanacak kadar da az değil maalesef… Tony Koç’un da dediği ve yaptığı gibi spordan sonra protein alımı önemli bir detay teşkil ediyor. Özellikle sabahları “katabolik” evrede olan vücudumuzu ve spordan sonra boşalan glikojen depolarını doldurmak, aynı zamanda da antremandan sonra mikroskobik ölçekte yırtılan kasları onarmak için protein çok önemli. Yapılan spora ve şiddetine göre protein alımı değişmekle beraber, erkekler için genellikle kilo başına 1.5 – 2 gram protein alımı uygun görülmektedir. Örneğin 70 kg olan birinin gün...
Beyninizi Kullanacağınız Egzersiz Taktikleri
“Beyin Jimnastiği… Beyin Jimnastiği…” diye duyarsınız. Şimdi size anlatacağımız konu, aslında onun gibi birşey. Ama yok, bulmaca çözün, Sudoku falan demeyeceğiz biz… Gerçekten “beyninizi” ve düşüncelerinizi (hayal gücünüzü) kullanarak, egzersizlerin en temel hareketlerinde ciddi pozitif farklar yaratabileceğinizi göstereceğiz bu yazıda. Özellikle P90X Programı’nda oldukça sık karşınıza çıkacak iki temel harekete (Şınav & Barfiks) geçmeden önce, yine başka bir örnek verelim. Örneğin, P90X’in Kenpo-X egzersizinin bitiminde, eğer gerçekten iyi bir çalışma çıkardığınızı düşünmüyor ve bu yönde bir tatmin duymuyorsanız, bu “beyninizi” çok da doğru kullanmadığınıza işaret olabilir. Kenpo-X yaparken “öylesine kollarınızı sağa sola sallamak” ile “hayalinizdeki bir düşmanı karşınızda canlandırarak” yumruk ve tekmeleri hırsla savurmak arasında ciddi bir fark olacaktır. Yani aynı süredeki aynı egzersizden, sadece beyninizi ve de hayal gücünüzü biraz kullanarak, belki 2 kat verim almanız mümkün. Şimdi, bunu biraz daha somut bir hale getirerek, programın iki temel taşlarından sayılabilecek barfiks ve şınav hareketlerinde...
Ben Başardım Sıra Sizde!
Herkese Merhaba! Öncelikle aranıza tekrar gelmenin mutluluğunu yaşadığımı söylemek istiyorum. Sitede aktif olamadığım süre zarfında misafir olarak hep yazılarınızı okudum ve inanılmaz değişimler gördüm, hepinizi ayrı ayrı tebrik ediyorum. Bu yazımı yazma sebebim, bugün programla tanışalı tam 2 sene oldu. Bu muhteşem site ve muhteşem egzersizler ile “kendimi buldum” desem yalan olmaz. Kocaman bir göbek, sarkan memeler ve bolca yağlı bir vücut ile yaşıyordum ve bunu sonlandırmaya karar verdiğim için de çok mutluyum. Programı yaklaşık 2 sene uyguladım ve eski yazılarda da söylendiği gibi ”P90x sizi bir Arnold yapmaz ama kendinizi kesinlikle yeniden keşfetmenize yardımcı olur” parolası ile son 6 ay da spor salonunda çalıştım. Yani toplamda koca 2 sene ve inanın bırakmaya da hiç niyetim yok! Daha fazlasını istediğim için spor salonunda devam ediyorum. Size bu yazımda değişimlerimi anlatmak istiyorum. Diğer yazılarımda da ne gibi zorluklarla karşılaştım onları aşmak için neler yaptın nasıl beslendim vb....
P90X Reklama İhtiyaç Duysaydı… 7
Bir önceki “P90X Reklama İhtiyaç Duysaydı… 6” reklam afişimiz çok beğenildi, sosyal medyada çok paylaşıldı, çok yankı uyandırdı :-) Şimdi biraz da ondan ilham alarak yeni bir reklam afişi ile karşınızdayız. Bu sefer de biraz erkeklerin üzerine gidelim dedik! Gittikçe devasalaşan göbeği karşısında, elinde hamilelik testi, ayna ile yüzleşen adam! “Yoksa hamile miyim?!” Kendinizi kandırmayı bırakın beyler… Hayır, hamile değilsiniz, olamazsınız! Olsanız olsanız, biraz tembelsiniz ve göbeğinizin 9 aylık gözükmesine izin veriyorsunuz. Artık çocuk da değilsiniz, “Abi, kaç aylık?!” esprilerine maruz kalasınız… Size birinin gerçekleri söylemesi lazım. Onu yapıcak olan da hamilelik testi değil, biziz. Dost acı söylermiş… Sizin de göbeğiniz kontrolden çıktıysa, artık kendinizi kandırma değil, harekete geçme zamanı. Sizleri de P90X dünyasına bekliyoruz… Yoksa Hamile Miyim?! Diğer potansiyel P90X reklamlarını aşağıdaki linklerde bulabilirsiniz… ...
Hybrid Programı (P90X + Insanity) 30. Gün!
Hybrid Programı’mda beklenen 30 gün güncellemesi ile karşınızdayım. Maalesef yorumlarımda da belirttiğim gibi, 20. gün ile bu 30. gün arası çok da gurur duyacağım şekilde geçmedi. 20 gün fotoğraflarımla aramda bu sefer çok büyük fark olmamasından bunu görebilirsiniz. İlk 20 günü hiç firesiz geçirdikten sonra, sanırım nazar değdi ve 21. gün grip oldum! Çok ağır bir soğuk algınlığı değildi ama 2 gün hiç spor yapamadım. Aslında sonradan anladım ki, hastalığımı daha kötü yapan asıl egzersiz yapmamakmış. Çünkü spordan uzak kalmak zorunda kalarak kendimi berbat hissettiğim 2 günün ardından, hala burnum aka aka Hybrid takvimimin Recovery Haftası’na giriştim. İyi ki de öyle yapmışım çünkü tekrar ter atmaya başlar başlamaz kendimi bomba gibi hissettim ve hiçbir ilaç vs. almadan gribi atlatmış oldum. Ter atmaktan bahsetmişken… Recovery haftamda Insanity’nin yeni bir egzersizi ile ilk kez tanıştım ve bir anda açık ara benim favorim oldu. Programın 6 no’lu DVD’si...
Maksimum Sonuçlar İçin… İpucu: 1
P90X, Insanity ya da Hybrid (P90X + Insanity Karışımı!)… Hangi programı yapıyor olursanız olun, tahmin edelim, istediğiniz tek bir şey var: Sonuç almak! İyi haberi hemen baştan verelim… Sonuç alacaksınız! Almama gibi bir ihtimaliniz yok. Ama… insanoğlu doğası gereği, emek harcadığı işte “maksimum” sonucu almayı isteyecektir; siz de bunu istiyorsunuz. Her gün bize gelen yüzlerce mailde “Program bir şahane, kendimi hiç olmadığı kadar iyi hissediyorum. Ama “şuna şuna…” dikkat etsem eminim sonuçlar daha da iyi olacak…” tarzında cümleler duyuyoruz. İşte bu yazı dizisinde o “şuna şuna…”lara değineceğiz ve emek verdiğiniz bu serüvende, nerelere daha dikkat ederek sonuçlarınızı çok daha ileri taşıyabileceğinizi, maksimize edeceğinizi anlatacağız. O zaman ilki ile başlayalım… 1) Öğünlerin Kralı Kahvaltı! Bu sözü duymuşsunuzdur, ama bilin ki içi boş bir söz değil ve kesinlikle doğru. Kusura bakmayın ama, istediğiniz kadar egzersizlerde kendinizi parçalayın, eğer sabahları işe/okula giderken bir poğaça vs ile kahvaltınızı geçiştiriyorsanız,...
Synthol Şampiyonu (Hayat Yüzkarası!)
Uzun süredir bir “Synthol” dosyası açmayı planlıyorduk… Daha önce hiç duymamışlar için; nedir bu Synthol? Hani vücut geliştirmeciler için “Abi, onlar ilaçla şişiriyorlarmış!” geyiği vardır ya, normalde %99 oranında aslı olmayan, emeğe saygısızlık yapılan… Ama işte bu “Synthol”, o düşüncenin doğru bir ham maddesi! Teknik olarak Synthol bir yağ. Asıl bilmeniz gereken, eline iki dambıl alıp da çalışmayacak kadar tembel ve sefil olanların, vücuduna bu yağı enjekte ederek “sahte” kas çıkarma obsesyonu! İnternete “Synthol Freak” ya da “Synthol Yaratıkları” yazdığınızda karşınıza binlerce (iğrenç) sonuç çıkacaktır. Özellikle Latin Amerika ergenleri arasında pek bir yaygındır. Ama sadece amatör ergenler arasında değil, işine gelen profesyonel vücut geliştirmecilerin bile kullandığı, hatta sahnede kaslarını sıkarken patlatıp yağlarını (synthollerini) akıtarak utanç içerisinde sahneyi terketmek zorunda kaldıkları videoları bile bulabilirsiniz Youtube’da (Siz çok aramayın diye bu yazının sonuna ekledik!). İşte sizin için internette Synthol yüzkaralarını ararken, sanırım şampiyonumuzu bulduk! İsmi Peter Heisinger...
Herşey P90X’ten Sonra Değişti!
Hayatımda hep vücut çalışmayı çok seven biriydim aslında. Ama yine de sanki hep “birşey” eksikti. Evet, hep birşey eksikti ve ben o eksik olanın P90X olduğunu anladım ve onunla kapattım. Aşağıda henüz daha 13. günümden fotoğrafları paylaşacağım. Peki neden P90X? İşte cevabı… Disiplinli bir şekilde yaptırdığı hareketler, dünyadaki belki en basit ama en etkili (kanıtlanmış) hareketler olmalı. Ve hemen yanımda sanki hocam – Personal Trainer’ım varmış gibi çalıştıran bir sistem bu. İşte hayatta tek eksiğim olan parçayı da tamamladı P90X. Ve beni bu programla tanıştırdığınız için teşekkürler Aykut Hocam… Bir 13. Gün Güncellemesi…...
Patlamaya Hazır Bir Bomba!
Bahsedilen gerçek bir bomba değil tabii ki, benim :) Önceki yazımı, üçüncü haftam bitmek üzereyken yazmıştım, şimdi ise bugün itibarıyla resmen 2. aya girmiş bulundum. Ne giriş ama… Hani filmlerde mafya babaları, grup liderleri odaya girerken ağır çekimde yavaş yavaş gelir, eller yanda, relax bir şekilde sallanır, bazıları sigarasından aldığı derin nefesi yavaş yavaş verir ya… heh işte öyle değil. Benimki aksiyon filmlerinde baskın yapan polislerin, ajanların girişi gibi oldu. Toparlama haftamda öyle rahat rahat salınan bedenim neye uğradığını şaşırdı, kaçmaya çalıştı, eli ayağına dolandı. Oh olsun ona… Patlamaya hazır bir bomba gibiyim dedim ya, gerçekten öyleyim. 2. ayımdan yani bugünden itibaren aldığım bazı kararlar var. Ağırlık çalışmalarının olduğu günlere ekstradan “Cardio-X” çalışmasını da eklemeye başladım. Önümüzdeki hafta bir salona yazılmayı da planlıyorum sadece kardiyo çalışmaları için. Aslında pek ihtiyacım olduğunu düşünmüyorum ama hem vaktim var, hem de değişiklik olur, yeni insanlar tanırım diye gideceğim...
P90X Reklama İhtiyaç Duysaydı… 6
P90X reklama ihtiyaç duymaz! Onunla tanıştıktan sonra sadece fiziği değil, çehresi bile değişen Teoman, en iyi reklamdır! P90X ile girdiği ilişkiden sonra 30 kilosu çalınan(!) Uğur, en iyi reklamdır! Şekerparesi varken, 90 günde baklava sahibi olan İbrahim, en iyi reklamdır! Yoğun bir “baba”nın bile, 90 günde 6-pack’lere kavuşabileceğini bize gösteren Ayhan, en iyi reklamdır! 1 tur, 2 tur, 3 tur… yetmez diyen Gökhan, en iyi reklamdır! Erkeklere taş çıkarırcasına, kadınların da programda nasıl hayat değiştirici sonuçlar alabileceğini gösteren Berat ve Ablası, en iyi reklamdır! Sonuçları o kadar iyi olup da acaba Photoshop mu denilen Müge, en iyi reklamdır! Sadece 90 günde 120 kg’den 98’e inen Erkan, en iyi reklamdır! Henüz 16-17 yaşlarında P90X ile tanışacak kadar şanslı olan Metehan ve sonuçları, en iyi reklamdır! Sadece 30 günde, çoğu bayanın belki 1 yılda almayı hayal ettiği sonuçları alarak, bir peri masalını bize gösteren İçten, en iyi reklamdır!...
Hybrid Programı (P90X + Insanity) 20. Gün!
Bu satırları, P90X ile Insanity’nin karışımı olan ve Aykut Hocam’ın benim için özenle hazırladığı :-) Hybrid Programı‘mın 20. gününü de firesiz tamamlamış olarak yazıyorum! Öncelikle şunu söylemeliyim, 10 gün önce burada paylaştığım yazı, benim için çok büyük bir baskı oldu, ama pozitif anlamda. Öyle bir girişten sonra, kesinlikle kaybolup gitmek istemem, daha önce defalarca başıma geldi, havlu attım… ama bu sefer değil! 20 gündür “sıfır fire” ile giderek bunu şimdilik kendime kanıtladım sanırım. Zaten geçtiğimiz bu 10 gün boyunca hep aklımda bu 20. gün paylaşımı vardı. Tıpkı şimdiden itibaren aklımda 30. günüm olduğu gibi. Yani bir anlamda ben programı 10 günlük hedeflere böldüm, bu da sanırım psikolojik anlamda bana çok yardımcı oluyor. Her yazımda Hybrid Programı’nda bir egzersizi kendime göre yorumlayacağıma söz vermiştim, şimdi onu yapacağım. Ama ona geçmeden önce çok kısa yine beslenmeme değineyim. Aykut Hocam sağolsun bana haftalık bir beslenme örneği gönderdi ama...