Önceki yazıda değindiğimiz ilk 5 maddenin üzerine, buzdolabınızda bulunması gereken diğer 5 yiyecek ile devam ediyoruz… Ama önce, besinlerin nasıl doğru bir şekilde buzdolabında saklanacağına dair birkaç ipucu… Sütü mutlaka buzdolabının iç raflarında saklayın çünkü dolap kapağında saklananlar, kapağı her açtığınızda sıcak havayla temas ederek daha hızlı bozulacaktır… Peynirleri hava almayacak şekilde streçleyip saklamak en doğrusudur ama yine de peynirinizin küflenmişse, 1-2 cm kalınlığında küflü bölgeyi kesip temizledikten sonra tüketmenizde bir sakınca yoktur… Sebze ve meyveleri önceden değil, yiyeceğiniz zaman yıkayın; çünkü nem çürümeyi hızlandırır… Meyve ve sebzeleri bir arada yanyana değil, ayrı ayrı yerleştirin; çünkü bazı meyveler “etilen gazı” üretir ve bu da hemen yanındaki sebzelerin daha çabuk bozulmasına sebep olacaktır… Bu küçük buzdolabı saklama ipuçlarından sonra listemize devam ediyoruz… 6… Humus Yine bu maddede sizi biraz şaşırtmış olabiliriz! Humus, çok kişinin buzdolabında yer alan bir ürün değildir ama hammaddesi nohut ve tahin olan humusun...
Blog
Buzdolabınızda Bulunması Gereken 10 Yiyecek!
“Forma girme sezonu” resmi olarak açıldı… Egzersizler zaten tamam ama beslenme konusunda ne yemeli, ne yememeli? Zaten “ne yememeli?” sorusuna bu sayfalarda pek çok örnek veriyoruz son günlerde, ama bugün “ne yemeli?” sorusuna ağırlık vereceğiz. Birinci kural şudur ki, insanlar evlerinde ve buzdolaplarında ne var ise genellikle onları yerler! Yani bu durumda asıl iş, evinize ve buzdolabınıza ne koyduğunuz ile başlıyor… Şu an gidin ve buzdolabınızı açıp bakın. İçinde ne gördüğünüz, sizin (ve ailenizin) doğru beslenip beslenmediği hakkında en açık ve net bilgiyi verecektir. Sözü daha fazla uzatmadan, artık hayatında fit olmayı tercih eden herkesin, buzdolabında bulunması gereken 10 besini sıralayacağız… 1… Süzme Peynir Normal peyniri herkes bilir ama süzme peynir ile normal peynir arasındaki fark; süzme peynirin preslenip bekletilmek yerine, kesilmeye bırakılıp süzülmesidir. Ve süzme peynir hem kazein hem de whey proteini içerir, hem de oldukça yüksek oranda. Süzme peynir bol miktarda kazein proteini...
Biri Justin Bieber’a P90X’ten Söz Etsin!
O bir… Gençliğin ilahı!.. Biliyorum, her ne kadar bu yazıyı okuyan siz (ya da ben) öyle değil diyecek olsanız da, öyle öyle… Neden? Çıkardığı albüm daha henüz 3 ay geçmeden “Platinum” olduğu için… Facebook’ta kişisel takipçilerine her hafta ortalama 207,788 kişi eklendiği için… Tek bir “tweet”i ortalama 30 saniyeden kısa sürede 100’den fazla re-tweet’lendiği için… Ya da ABD’de ergenler (teen), Justin Bieber saç kesimine 150 dolar bayıldıkları için… Her neyse… Hal böyle olunca Justin Bieber da o ilk “tıfıl” imajından artık sıyrılması gerektiğini düşünür. Biraz biraz vücut çalışmaya başlar… Peki bu dönüşümü en iyi ne taçlandırır? Tabii ki bir Calvin Klein iç çamaşırı poster çekimi! Buraya kadar her şey normal… İşte anormal durum, şu hemen aşağıdaki karede yatıyor. Ya sevgili Justin Bieber gerçek vücut transformasyonuna biraz üşenmiş, ya da Calvin Klein’ciler onu iç çamaşırları için yeterli bulmamış olacaklar ki, dostumuz bayağı bir Photoshop’a maruz kalmış! Önce daha...
İyi Görünen Kötüler – 2: Şekerli Mısır Gevreği
“İyi Görünen Kötüler” yazı dizisinde daha önce Meyveli Yoğurt‘lara değinmiştik… Ve sizi, bu küçük akıl oyununun kurbanı olmamak için uyarmıştık. Hani kelimeleri teker teker ele aldığınızda; “meyve” de iyidir, “yoğurt” da… ama işte birleşip markette satılan hazır meyveli yoğurtlar olunca konu, bambaşka bir hal alıyordu… Şimdi ikinci sırada şekerli mısır gevrekleri var. Yine benzer bir şekilde, kahvaltılık mısır gevreklerinin iyi birer kahvaltı alternatifi olduğu bizlere empoze edildi. Ama neye göre daha iyi? Belki bir kangal sucuğun tamamını doğrayıp, üzerine de tereyağında 5 yumurta kırıp, tamamını mideye indirmeye göre daha iyi olabilir… Ama bilinçli bir tüketici olarak, besin değerleri etiketini okumaya başladığımızda, gerçekte çoğu mısır gevreğinin “iyi” olmaktan çok uzak olduğunu görüyoruz. Bizim rastgele seçtiğimiz bir markanın (Ülker Kellog’s) 100 gramında, aşağıdaki değerler yer almakta. 504 Kalori 26 gr. Yağ 6,6 gr. Doymuş Yağ (buna dikkat!) 58 gr. Karbonhidrat 25 gr. Şeker 7 gr. Protein Yani...
Erkeklerin Kadınlarda Çekici Buldukları 5 Fiziksel Yön!
Taa fi tarihinde (Mayıs 2014), oldukça ilgi çeken bir yazı yayınlamıştık… “Kadınların Erkeklerde Çekici Buldukları 5 Fiziksel Yön” adlı… Şimdi neredeyse 1 yıllık bir rötar ile, yazının merakla beklenen diğer versiyonunu tartışmaya açıyoruz. Yeniden hatırlatalım; bu liste iç güzellik, evine bağlılık, potansiyel iyi anne olma vs. gibi (tabii ki onlar en önemlileri ama :-) meziyetleri değil, sadece fiziksel özellikleri kapsıyor, onu hatırlatmak isteriz… İşte listemiz… (her türlü yoruma açıktır). 5 Numara: Kollar Kolların, “Kadınların erkeklerde çekici buldukları özellikler” listesinde yer alması doğal ama, erkeklerin kadınlarda baktığı fiziksel özellikler listesinde de yer alıyor kollar… Ve maalesef kadınlar bu alanda biraz daha şanssız. Çünkü diğer bölgelere bakmaksızın, şişmanca bir erkek şişmanca olan kollarıyla, bir şekilde “kandırabilir” ama kadınların böyle bir şansı yok! Erkekler, karşı cinste omuz ile birleşmiş yusyuvarlak, kaldırdığında aşağısı “lömbür-lömbür” sallanan kollar görmek istemiyor. Yağ oranı düşük, definasyonlu, şekilli kollar, erkeklerin gözlerinin takıldığı yerlerden biri…...
ÖzgeCAN’ın Ardından…
Bu konuda yazılacak çok şey var ama ne yazsak kelimeler kifayetsiz… 3 gündür koca bir ülke idamı tartışıyor. Hatta idam ödül olur deyip işkence tasvirleri yapıyor. Şahsım olarak bu yaratıkların ölmesini istemeyenlerdenim. Nefes aldığı her an vicdan azabından kıvransınlar istiyorum. En naif insanı bile insanlıktan çıkarıp, “şöyle şöyle yapacaksın ki anlasın” şeklinde işkence uzmanına çeviren bu olay inşallah son olur diyoruz, ama biliyoruz ki olmayacak… Kızının kefenlenmiş bedenine dokunamayan bir baba gördüm. Kızı gömülürken, “Meleğimin üstüne toprak atmayın” diye yalvaran bir baba gördüm… Telafisi, tesellisi yok bu acının. Allah kimseyi evlat acısıyla sınamasın. ÖZGECAN’a Allahtan rahmet, ailesine de sabır diliyoruz… Editör’ün Notu: Sitenin yazarlarından Erkan bu sabah “sosyal bir mecra olarak sitede bu konuyla ilgili bir free-style blog açılabilme ihtimali var mı Aykut Hocam” diye sorduğunda, hiç duraksamadan tabii ki dedim. Şimdi, yeni bir konu başlığı açmaya yer vermeden, izninizle bir-iki cümle eklemek isterim. Ateş düştüğü yeri yakar ve...
:-) Musess’e Gün Doğdu…
İyi Akşamlar Efendim Hepinize… Ard arda gelen Şehla ve BlackCat’in blog’ları ve resimleri ile sitede güller açtı :) Gerçekten şimdiden motivasyonum arttı, bizim “rakibe” olmamız gerekmiyor muydu? Rakibelerimin ikisi de korkunç derecede fitler bence… Blog yazma işini çok aceleye getirdim ama kusura bakmayın… Bu iki sportif bayanla P90X yapmaktan keyif duyacağım. Resimlerde de gördüğünüz gibi verdiğim bir kaç kilo vardı, onları da boğazıma hakim olamamak sureti ile geri aldım… Belki sizinle aramızda yaşanacak tatlı rakibet :-) vasıtası ile kendime bir dur diyebilirim. Şimdi gelsin şınavlar, barfiksler, ağırlıklar :-) Hepimize keyif dolu bir tur diliyorum. Yabadabaduuuu… Musess’e Gün Doğdu…...
Yarışta Ben de Varım… Şehla…
Herkese Merhaba, Bu benim 3. blog yazım aslında fakat bu bir ilk diyelim, güzel bir başlangıç. Bugüne kadar 4 kere denedim 4 kere afallayıp ara vermek zorunda kaldım. Ama sonunda aynanın karşısında mutsuz oldum. Şimdi ise “yapamayacağım galiba” demekten vazgeçiyorum. Tekrar başlıyorum artık. Hem de sağlam temellerle… Herşey internette bölgesel zayıflama videosu ararken başladı. P90X ailesiyle ilk kez orada tanıştım. Herşey çok mükemmel, herşey güzel gidiyor ve ben artık çok azimliyim. Sitede yazı yazan, yorum yapan herkese çok çok teşekkürler. Sizi okumak, sizinle fikirlerimizi paylaşmak harika. Son zamanda John Galt ve Srgl arasındaki tatlı atışmalar bizi çok eğlendirdi, mutlu etti. Sosyal medya yerine bu siteyi tercih etmem için bir sebep daha çıktı :-) Şimdi BlackCat, Musess ve benim aramdaki tatlı rekabet umarım sizinki kadar eğlenceli olur. Resimlerimi paylaşmaktan hep çekiniyordum ama artık kaçış yok :-) Sevgili Musess ve BlackCat’e de şimdiden başarılar. Kadın dayanışması ve...
Merhaba Musess, Sehla ve Tüm P90X Ailesi :-)
Süper-tatlı P90X Ailesine Merhaba :-) John Galt olarak tanıdığınız kişi benim erkek arkadaşım :-) Kendimi nasıl bir anda burda bir yarışmanın içinde bulduğumu anlatayım ilk önce… Bir kere benimle iddiaya girdi, “bu yogayı yapamazsın” dedi ve yapıp kazandım :-) 90 dakika sonra yüzündeki şaşkınlık bayağı komikti. Nedense yapamayacağımdan çok emindi. Sonra geçen hafta bir kere zıpladık 1 saat (Pylo-X), Pazar günü birlikte Yoga yaptık, benim de hoşuma gitti, ben de başlayayım P90X’e dedim ve öğrendim ki aslında biz 3 kişi yarışacakmışız herşey hazırmış :-)) Musess sen onun yazdıklarını ciddiye alma :-)) Sehla seni rüşvet vererek sokmuş bu yarışa onu da gördüm :-)) Söyleyeceğim odur ki, benim iddiam yok ancak eğlenceli olabilir diye kabul ettim. Bir de erkekler yapar da biz alasını yapamaz mıyız kızlar?!? Kendisi Erkan’la yarışmaya başladıktan sonra eğlenerek yapmaya başladı. Erkan, eğlenerek yapıyor dedim diye sen yine de onu çok hafife alma. Musess,...
Beklenen Before & After…
P90X’e ilk başladığım zamanlar 72 kg, 178 boyunda birisiydim… Şu an size bu yazımı 181 boyunda 84 kg olan birisi olarak yazıyorum. Sporsuz hayatımda göbeğim yok denecek kadar azdı. Bir gün Youtube kanallarında karın egzersizleri programı ararken ansızın karşıma çıkan bu program çok dikkatimi çekmişti ancak bu siteyi bulmam bayağı uzun sürdü. Facebook, Twitter vs. her yerden bilgi aradım ancak ulaşacak doğru birilerini bulamadım. Bunun üzerine P90X-Türkiye ile daha henüz 1 milyon takipçisi var iken tanıştım. Programın seri hareketler üzerine ve küçük molalar halinde ilerlemesi ilk başlarda gözümü korkutsa da daha sonradan kondisyonumun gelişimini görünce çok hoşuma gitmeye başladı. Aykut Hoca’nın verdiği güzel cevaplar ve onun doğrultusunda 2. ay sonuçları ile bile nasıl oldu bu diyen arkadaşlar, beni gerçekten çok motive etti. İşte bunun üzerine toplam 4 tur P90X gibi bir maratona girdim, tabii buna “dolu dolu” bir 4 tur demek yanlış olacak çünkü ilk yaptığım...
Aykut Hoca’nın Arşivinden…
P90X-Türkiye Blog’unun bence en efendi (tamam burada herkes çok efendi ama :) takipçilerinden Gizeras’ın (asıl adı Eren’dir bildiğiniz üzere), bir 12 Şubat geceyarısı benden, bugüne kadar sitede yer almayan “before fotoğrafımın yandan halini” istemesiyle birlikte… neredeyse unutup gittiğim kendi P90X transformasyonumu hatırlama şansı buldum. Hep ben mi sizi teşvik edeceğim; yine Gizeras’ın, aşağıda göstermekten sakınca duymadığım teşviki (gazı :) ile birlikte, bu vahim görüntüden (before!) sizleri de mahrum bırakmak istemeyerek, şimdi bu spontane blog’u yazıyorum… Karşılaştırma yapabilmeniz açısından, Gizeras’ın bu ansızın isteği ile biraz önce karıştırmaya başladığım harddiskimden, tam olarak kaçıncı gün olduğunu bilmediğim, ama o P90X’imin son ayında olduğunu tahmin ettiğim bir karemi de koyuyorum yine. Vücut böyle değişmeye başladıkça, aynalarda foto çekmek farzdır, banyonun dağınıklığının kusuruna bakmayın… Not: Kimse farketmeden önce ben söyleyeyim. Gizeras’ı telefonuma “P90X Kibaar” diye kaydetmişim :-) Çok fazla kişi olduğundan herkesi kaydetme şansım yok ama P90X ile ilgili kontaklarımdan...
6. Hafta Bitti… Değerlendirme
Arkadaşlar Merhaba, Nerdeyse yolu yarıladım. Hiç fire vermeden (nazar değmesin :-) 6 hafta geride kaldı. Güzel geçti, git gide de daha keyifli olmaya başladı. Başlamadan önce yapabilir miyim, edebilir miyim acaba soruları vardı. Neyse ki yapabiliyormuşum, korkulacak bir durum yokmuş :-) İlk 3 hafta biliyorsunuz beslenmeyi oturtmaya çalışmakla geçti. O konuyu da 4. haftada halletmiş oldum ve hedeflediğim kadar kilo vermeye başladım. P90X yapmayı gerçekten çok sevdim. P90X motivasyonum sayesinde sigarayı bıraktığımı unuttum :-) Yani öyle bir mücadele vermeme gerek bile kalmadı. Sanki hiç içmemişim gibi. P90X’i sevdim çünkü tamamen benim kontrolümde. P90X’e başlamadan önce spor salonuna gidiyordum. Oldukça da iyi bir salondu. P90X’e başladıktan sonra anladım ki spor salonuna gitmek bende stres yaratıyormuş. Aklıma gelen bende stress yaratan şeyler; – Eğer o gün takım elbise, kravat giymem gerekiyorsa iş için, spor salonuna gitmek tam baş belası. Nerdeyse bavulla gitmem gerekiyordu. Tabii gitmeme seçeneği ortaya çıkıyor,...
Yeni Bir Hayat İçin…
Öncelikle Merhaba Arkadaşlar, Yaklaşık olarak 1 aydır takip ettiğim blog yazıları ve ilham veren değişimler sonrasında bende artık bu işe bir dur demenin vakti geldiğini düşündüm ve 2 Şubat gecesi siparişimi vererek başlama kararı aldım. Boy 178, kilo 95, yaş 24… Kendi vücudumdan nefret eder hale gelmiştim; bi erkek olarak sütyen taksam duracak olan göğüslere sahibim ve arkadaş çevresinde konuyla ilgili yapılan şakalara her ne kadar gülsem de aslında içten içe üzülüyordum. Ve artık buna bir son vermeliydim. Vücut geliştirme konusunda aslında çocukluğumdan beri hep bir heves vardı içimde. Demircide dabıllar yaptırıp 1 hafta çalıştıktan sonra, rüzgardan kapı kapanmasın diye eşikteki yerini alırdı dambıl her seferinde! Spor faaliyetlerim kırsal bölgede olduğum için sadece 2 belki 3 haftada bir halı saha ile sınırlıydı (ya da benim işime öyle geliyordu). Yaz aylarında yüzmekten geri kalmazdım. Şınav ve barfiks… :) Nizami 5 şınav çeksem sanki 2 km koşmuş...
İyi Görünen Kötüler!
P90X’te “ne yiyebilirim” ve genel olarak beslenme konusu, en çok soru aldığımız başlıklardan… (Bknz: Top Kek ve Meyve Suyundan Ara Öğün OL-MAZ!) O yüzden biz de “İyi Görünen Kötüler!” başlığı altında yeni bir yazı dizisi ile, bugün marketlerde sıkça yer alan ve adı üzerinde “iyi görünüp de aslında kötü olan” ürünlere yer vermek istedik. Açılışı meyveli yoğurt ile yapalım… Bizlere yoğurdun sağlıklı olduğu öğretildi. Aynı şekilde meyvenin de… Eee ikisini birleştirin; meyveli yoğurt… Duble sağlıklı değil mi? Cık! Şimdi kapak fotoğrafındaki markanın yine resimdeki (tadı gerçekten nefis) ürününü incelediğimizde, satıldığı şeklindeki bir kabında, aşağıda verilen değerler yer almakta. 575 Kalori 18 gr Protein 19 gr Yağ 83 gr Karbonhidrat Tabii ki üreticisi üzerine çoğu üründe yapıldığı gibi, direkt bu değerleri yazmaz. Pek de büyük sayılmayan kaptaki “servis ölçüsü” bölünmüş ve 5’te 1’i oranda yazılmış. Sorun şu ki, bu tip ürünler genellikle açıldı mı tamamı yenesi şekilde...
Erkeklerin Kas Yıkımı Korkusu :-) ve Gerçekler…
Arkadaşlar Merhaba, Bir önceki yazıda “Kadınların Kas Yapma Korkusu :-) ve Gerçekler…“e değinmiştim; şimdi sıra erkeklerde! Özellikle definasyon ve kilo verme döneminde erkekler kas kaybetmekten çok korkar. Bundan dolayıda bazı konuları abartır ve bu sefer de yağ yakma konusunda sıkıntı yaşarlar. İşin aslına bakılınca o denli korkulacak bir durum olmadığı anlaşılır; tabii eğer P90X doğru şekilde uygulanırsa. Vücudumuzdaki glikojen depoları bize yaklaşık 1.000 kalorilik bir aktivite için enerjiyi depolanmış şekilde hazırda tutarlar. P90X çalışmalarında da yaklaşık 600 ile 1.000 kalori harcarsınız. Yani sabah ufacık bir atıştırma yaparak yapsanız bile sıkıntı yaşamazsınız. Daha çok antreman sonrasında yedikleriniz önem taşır, özellikle ağırlık çalışması yapılan günlerde. Peki bu korkudan dolayı yapılan hatalar nelerdir ve doğrusu nedir? 1) Uyanır uyanmaz kahvaltı etmek/whey protein içmek: Uyandıktan sonraki halimiz yağ yakmaya en müsait halimizdir hormonel açıdan. Bunu değerlendirmek için kahvaltıyı 1-2 saat geciktirmek tabii ki yağ yakımı açısından çok faydalı olacaktır. Yağ yakımı isteyenlerin...