“Merhabalar, Daha önce de iki yazı yazmıştım fakat bu seferki biraz farklı olacak… Aslında herşey çok güzel başlamıştı, taa ki 60. güne kadar. Evet, kurban bayramında memlekete ailemin yanına giderken bile yanıma P90X DVD’lerimi almış, 3 gün boyunca da programıma devam etmiştim. Fakat döndükten sonra nedenini tam anlayamadığım bir tembellik ve rahatlık çöktü üzerime; ha bugün başlarım ha şu gün başlarım diyerek bugüne kadar tek bir gün çalışmadan geldim! Tabi bu geçen boş süre içerisinde hiç de uslu durmadım, programı yaptığım günlerde neyi hayatımdan çıkardıysam geri aldım ve başladığımdan daha kötü bir haldeyim. Hayatım boyunca tuttuğunu koparan istikrarlı birisi olmadım, daha önce de yarıda bıraktığım şeyler mevcut ama bu sefer başkaydı, konu sağlığımdı ama ben o dayanma gücünü gösteremeyip kolaya kaçıp pes etmiştim (şimdilik). Pes edişimin kendimce nedenleri var tabi ama inanın düşününce hiçbiri geçerli sebepler değil. Benim başıma gelen pek çok kişinin başına gelmiş...
Blog
Spor Salonu ve Hüsran
Herkese Merhaba, Bildiğiniz üzere birinci turumu bitirdim. Birinci turumun bitişini tam yarıyıl tatiline göre ayarladım ki program yarıda kesilmesin. Evimde dumbellar olmadığı için tatilde boş kalmaktansa spor salonuna yazılıp, haftanın üç günü spor salonunda ağırlık antrenmanı, diğer 4 gün de P90X’in ağırlıksız antrenmanlarından yapmaya karar verdim. Yorumlarımda da az çok bahsetmiştim bundan. Evime, yani memleketime geldiğimin ertesi günü bir hevesle hemen spor salonuna yazılıp çalışmaya başladım. İlk günler güzeldi pek kimse yoktu salonda, hocalarla sohbet falan ediyordum, keyfim yerindeydi… Fakat bir kaç gün sonra salon kalabalıklaşınca işin rengi değişmeye başladı. Sizlere bir kaç örnek vereyim; kapıya “galoş giymeden içeri girmeyiniz!” yazmışlar, fakat ben bi tane galoş giyen görmedim. Sonuçta o salon herkesin ortak kullandığı, temiz ve hijyenik olması gereken bir ortam, bende bunun bilincinde olduğum için elimden geldiğince uyarmaya çalıştım, ama bir süre sonra ben de pes ettim, o ayakkabılarla girilen yerlerde şınav çekmek zorunda...
Kadınların Kas Yapma Korkusu :-) ve Gerçekler…
Arkadaşlar Merhaba; Hemen konuya girmek gerekirse; benim etrafımdaki kadınlar kas yapmaktan çok korkuyorlar. Genelde zaten ağırlık çalışması pek yapmıyorlar da, yapanlar da çok hafif dumbell’lar, hatta 0,5 litrelik pet şişeler kullanıyorlar antremanlarında… Yani öyle Musess gibi 10 kiloluk dumbell’lara çıkıcam, şu kadar şınav çekicem, şu kadar barfiks çekicem diyeni çoooookkk nadir görürsünüz. Aşağı yukarı benim konuşmam onlarla şöyle geçiyor; – Bu ağırlıklar çok az değil mi? – Kas yapmak istemiyorum ben!! – Sen zaten diyette değil misin? – Evet. – Hormon bozukluğu var mı sende? – Yooo ne alaka? – Ben de onu diyorum ne alaka? Nasıl kas yapıcan bu şartlarda? Sevgili kadınlar hiç korkmayın… Öyle korkulacak bir durum yok ortada :-) Rahat olun. Çalışabildiğiniz kadar ağır kilolarla son 3 tekrarda yanma hissedene kadar çalışın. Yani spora başladığınızın ilk 3 ayında diyet yaparken birazcık kas kazanabilirsiniz, o sansiniz var. Ama daha sonraki dönemde diyet yaparken (burdaki diyet kalori açığı...
2. Tur Kritiği…
Herkese Merhabalar! Kendine P90X gibi bir işkenceyi yapan herkesi çok seviyorum (bazı işkenceler faydalı ve zevklidir)… Ben şu an 19. gündeyim. Sürüne sürüne şu zamana geldim, bazı günler yapmadım ama çok uzun bir ara da vermedim bu süreçte… Samimi olmak gerekirse şu ara hayatım pek iç açıcı değil! Bu yüzden toparlanmam çok zor oldu. Bırakın güzel, sağlıklı, fit bir beden için her gün egzersiz yapmayı, kendimi aynada görmek bile beni gıcık ediyordu (tek neden başarısız olmak, hayatta bundan nefret ediyorum). Neyse sonuç olarak geçti işte ve enerjik ve inadına mutlu devam ediyorum… Bu süreç içinde kendime kötü davrandım ve neredeyse verdiğim kiloyu alıp başa döndüm, 61’e merhaba dedim :( Bu berbat bir durum oldu ve 2. tur hevesimi kaçırmıştı… Kendimi hatalarımla ve başarısızlıklarla kendi kendimin bağrına bastım ve affettim; peki ben aynı hatayı tekrar yapar mıyım, asla! İlk tur beslenmede ciddi yalnışlar yapmıştım, artık yapmayacağım....
Yapamazsın!
Bir gece, delinin birinin kuyuya taş attığı misali, ansızın yazılan “P90X Yapıyorum Çünkü… (Boşluğu Doldurun)” yazısı, sizlerden inanılmaz ilgi görüp, gecesinde 200’e yakın yorum alarak yine sınırları zorladı… Herkesin kendine göre mükemmel geçerli sebepleri vardı, ama naçizane ben kendi nedenimi bir yazı ile açıklamak istedim. P90X hakkında, internette araştırma yaptığınızda aslında kötü bir yoruma kolay kolay rastlayamazsınız; ama çok ararsanız bulunmaz da değildir. İşin ironisi, P90X hakkında kötü yorumlar, daima onu “hiç yapmamış” olanlardan gelir! Benim düşüncem, bu kuşkunun (hatta bazen nefret) altında, “biz enayi miyiz, 1 yıldır spor salonuna gidiyoruz; hayır 90 günlük bu sonuçlar gerçek olamaz, olmamalı!” düşüncesi yatar… Halbuki bu insanlar, bundan sadece 6 ay öncesi teknolojisinin cep telefonunu bile kullanmaya erinirken, bundan belki 60 yıl öncesinin teknolojisi ve prensipleri ile spor salonunda ağırlık çalışıp, P90X’in sonuçlarını inkar ederler… Hani, “bu sonuçlar hep Photoshop” derler ya… İşte aslında o bizim için en...
P90X Sabah mı, Akşam mı Yapılır?
Kesinlikle sabah yapılır! Eğer siz de sabah 9:00, akşam 18:00 saatleri arası ya da buna yakın saatler arasında mesai yapıyorsanız… Niye? Sabah 6-7 gibi yapmaya karar verirseniz, ekstrem durumlar dışında, sizin dışınızda yapıp yapmamanıza etken bir durum olmaz. Tabii yapmak isteyene :-) Geline oyna demişler yerim dar demiş. Hadi ayrımcılık olmasın damat da öyle demiş. – Sabah 7’de bir arkadaşınız sevgilisiylesiyle kavga edip sizi dertleşmeye çağırmaz. – Sabah 7’de eşinizle/sevgilinizle/birisiyle kavga edip dellenmezsiniz. – Sabah 7’de arkadaşınız sizi arayıp sinemaya, yemeğe, kahve içmeye davet etmez. – Sabah 7 ‘de sizi bir tanıdığınız çok özledim hadi bi şeyler yapalım diye aramaz. – Sabah 7’de eşiniz/sevgiliniz önünüze birden yapmak istediği bir aktivite koymaz. (Bundan pek emin olamadım :-) – Sabah 7’de bir tanıdığınızın düğünü/nikahı/nişanı olmaz. – Sabah 7’de yeni biriyle tanıştım, masadan kalkamadım denmez. – Sabah 7’de çocukların ödevlerine yardım edilmez. – Sabah 7’de bir tanıdığınız size sürpriz...
Yapıyorum Çünkü… (Boşluğu Doldurun)
“P90X Yapıyorum Çünkü _______”… İstedik ki, bu sefer boşluğu siz doldurun. İsterseniz bizler de yorumlayalım. Tony’nin 10 Kanun’unda “Amaç” faktöründen bahsettik. Amacınız, belki ne kadar saçma olursa olsun, aslında ne kadar “net” ise, o kadar başarılı olacağınızdan… O yüzden merak ediyoruz; peki siz neden P90X yapıyorsunuz? Tsunami gelirse daha hızlı koşabilmek için mi?!… Yoksa yaza bir arkadaşınızın düğününde, daha da iyisi kendi düğününüzde daha iyi boy göstermek için mi?… Sizi terk eden eski sevgilinizin karşısına çıkıp onu mort etmek için mi?… Yoksa, Uğur gibi sessiz sedasız 2 tur bitirip P90X-TR ailesini şok etmek için mi?! Daha önce hiç görmediğin 6-pack’lerinin simetrik mi yoksa yamuk yumuk mu olduğunu merak ettiğin için mi? Yoksa, Acun’un bile adı Adriana Lima ile anılıyor, bi vücudu koysam kim bilir benden neler olur demek için mi? Liste çok uzayacak… İşte, sizin “çünkü”nüz her ne ise, biz onu duymak istiyoruz. P90X Yapıyorum...
No Country For Fat Man – Episode 1
P90X’i zevkli bir bilgisayar oyunu olarak görelim istedik. “Singleplayer” modundan çıkarıp, daha interaktif bir “Multiplayer” moduna sokarak daha zevkli ve motive bir 90 gün hedefledik. Yoksa yaşını başını almış iki adamın, çocuksu oyunu olarak algılanmasın. P90X kendimizle savaştığımız bir platform. Ve bilirsiniz ki, “savaşların en zoru, insanın kendisine karşı verdiği savaştır.” Bu sebeple bu savaşa dışarıdan bir rekabet daha ekleyerek ekstra motivasyon sağlamaktır amacımız. Yine bilirsiniz ki, insan yarışmayı ve kazanmayı sever. Biz birbirimizi yenmeye çalışırken, aslında kendimizi yenmeyi planlıyoruz. Birbirimizi lojistik destek olarak kullanacağız. Kısaca “Win-Win” durumu da diyebiliriz aslında. Sloganımız da belli; “Kazanan çok şey kazanacak, kaybeden hiçbir şey kaybetmeyecek”. Kapışmanın tüm kurallarını Aykut Hoca belirleyecek (bu zor işi kendisine ihale ettik :-) Yine değerlendirme kısmının detaylarını, kriterleri ve kazananı belirleyecek oylama ya da puanlama seçeneklerini belirleyip oluşturmak da ona kaldı ( Aykut Hoca olmak kolay değil). Başlangıç ve bitiş tarihlerini de bilin bakalım kim kararlaştıracak?...
30. Gün
Arkadaşlar Merhaba, Herhalde sitede bir ilki gerçekleştirdim. Definasyon yapalım derken kilom arttı ilk ay :-) Neyse, neler yaptığımı anlatayım. 1 Ocak’ta P90X’e başlamamla birlikte 1.500 kalorilik diyetimi 2.500 kaloriye çıkardım. Eski diyetime oranla bol bol sebze yedim. Supplement olarak da BCAA ve Kreatine kullandım. Kreatine için yükleme fazı yapmadım, hergün spordan önce 5 gr aldım. BCAA’yı da spordan önce ve sonra 4 tablet aldım, benim kiloma göre iki katını öneriyorlardı ama almadım o kadar. Sebzelerin ve Kreatine’nin vücutta su tutacağını biliyordum. Onun için bir hafta sonra tartılır ve vücutta ne kadar artış olmuşsa diyeti de ona göre ayarlarım diye düşündüm. 96 kilo olarak başlamıştım, bir hafta sonra tartıldığımda kilom 99,8 çıktı. Beslenmeye böyle devam ettim, 2. hafta sonunda tartılınca yine 99,8 kilo çıktım. Bu sefer diyetimi 2.300 kalorilere düşürdüm. 3. hafta sonunda tartıldım yine 99,8 kilo çıktım :-)) Bu sefer biraz kızdım ve 2.000 kaloriye...
Teşekkürler P90X!
Öncelikle yazıma bize P90X’i sevdirdiği, tattırdığı için Tony Horton’a ve bizleri bilgilendirip, her zaman yanımızda olan Aykut Hocamıza teşekkür ederek başlamak istiyorum. Yazıyı çok uzatıp dikkatleri dağıtmak istemiyorum sadece fotograflar bile yeterli bence :) Ama ben yine de P90X ilk turumu bitirdiğim süre içinde neler yaptım neler yapmadım bi anlatayım sizlere… Tabii ki başta beslenmeme dikkat ettim; fast-food yemedim, kola içmedim, şeker sürmedim ağzıma. Sabah kahvaltımı sağlam yaptım, sadece 1 dilim tam tahıllı ekmek yedim, öğlenleri ne bulursam onu yedim (tabii sağlıklı besinlerden), akşamları ise tavuk, ton balığı, et, baklagiller vs. yanında da salata yedim bolca. Ara öğünlerde leblebi, badem, ceviz, kuru üzüm bir de bolca meyve (günde 1 muz, 3 portakal, 1 elma gibi) yedim. Bu arada kaçamaklarım oldu elbette, haftada bir 250 gr kadar çiğ köfte (çiğ köftenin sağlıklı bir besin olduğunu düşünüyorum), iki haftada bir iskender, kebap vs canım o an ne...
Çok Terlemek = Kilo Vermek (Değildir!)
Bir önceki yazıda, detaylı bir şekilde “kas ağrılarına” değinmiştik, özellikle de ilerleyen zamanlarda artık kas ağrısı görmüyorsanız bunun negatif bir durum olarak görülmemesi gerektiğine. Şimdi ise, bize hakkında çok e-mail gelen terleme konusuna biraz detaylıca değineceğiz… Artık biliyorsunuz ki, P90X bir “kilo verme” programı değil, bir “vücut transformasyon” programı. Yani kimi kilo vermek için yapar, kimi hacim kazanmak için… Ama belki ortak tek bir nokta var ise, o da herkesin yağ yakımını istemesidir. Yağ yakımı düşünüldüğünde de, insanlar genellikle bunu “terleme” ile bağdaştırır. Oysa bu noktada insanlar iki büyük gerçeği atlamaktadır. Gerçek 1: Kilo ve yağ kaybı aynı şeyler değildir! Gerçek 2: Daha fazla terlemek, daha fazla yağ ve kalori kaybı sağlamaz! Terlemek özetle, artan vücut ısısını düşürebilmek için ter bezlerimizin su salgılamaya başlamasıdır. Amaç, bu suyun cilt üzerinde buharlaşması sonucu buraya hücum ederek kanın soğuyabilmesi ve vücut fonksiyonlarının normal şekilde devam edebilmesidir. Fazla su...
Artık Kaslarım Ağrımıyor! Üzüleyim mi, Sevineyim mi?!
Kas ağrısı ne demekmiş, P90X’e yeni başlayanlar ilk haftalarında iyi bilir :-) Biz bunlara genelde “tatlı ağrı” deriz ama hissettiğiniz bu kas tutukluğunun bilimsel ismi, “Gecikmiş Kas Ağrısı Başlangıcı – Delayed Onset Muscle Soreness (DOMS)” olarak geçer. Uzun bir aradan sonra spora yeniden başlarken ya da alışılmadık bir egzersiz yapıldığında bunu takiben 1-5 arası sürebilir ve şartlara göre hafif bir hassasiyetten tutun, bir süreliğine yürüyüşünüzü değiştirip, sizi bir limonun bile suyunu sıkamayacak kıvama getirebilir (ilk P90X’imde ben!). Aslında benzer koşullarda hemen herkeste görülmesine rağmen, bilim adamları DOMS’un nedeninde hala tam olarak hem fikir değiller. Bunun nedeni olarak farklı hipotezleri var: – Laktik Asit Teorisi – Kas Spazmı Teorisi – Bağ Doku Hasarı Teorisi – Kas Hasarı Teorisi – İltihap Teorisi – Kalsiyum Birikmesine Bağlı Enzim Taşma Teorisi... gibi. Bu sebeplerden bir ya da daha fazlası kas tutulmalarının nedeni olabilir. Ama burada asıl gelmek istediğimiz, özellikle...
Benim 2. Ay Sonuçlarım
Merhaba P90X Ailesi :) Yazıma başlamadan önce hatalarım varsa kusura bakmayın lütfen. Daha önce 30. gün sonuçlarımı paylaşmıştım. 60. gün sonuçlarımı paylaşmayı düşünmüyordum, ama P90X ailesi sağolsun beni ikna etti. Ve sonra düşündüm ki ben benim gibi insanların Blog yazmasını bekliyorum, belki de onlar da bizden bekliyorlar bu yüzden de yazmaya karar verdim. Bana göre ve çevreme göre çok çok farkedilecek değişimim yok, tabii ki giydiğim eşofmanlar daha bol geliyor, benim zaten tek sıkıntım şu an göbek :) Çok yumuşak, aşırı yumuşak :)) Çok inatçı, gitmemekte ısrar ediyor ama ben boğa burcu olarak daha inatçıyım. Her ne kadar eşim bana inanmasa da bir gün dümdüz karnım olacak. Motivasyon kaynağım da sadece bu site. Etrafımdakiler, daha önce diyetisyene giderken yarım bıraktım diye güvenmiyorlar :( Eşim de bu yüzden 60. gün hala bir değişiklik yok diyor, ben tabi daha hırslanıyorum. Neyse, gelelim beslenmeye… Beslenmede sabah 1 dilim...
Yok mu Arttıran?!
Sağolsun sevgili Uğur, bir 19 Ocak gecesi öyle bir paylaşım yaptı ki, adeta fitili ateşledi! Ondan sonra sırasıyla; Uzay, Samet, Oğuzhan, Erkan Hocam, Gökhan… 45’li, 60’lı, 90’lı, 140’lı günlü sonuçlarıyla sağdan-soldan geldi… Ee biz de “kambersiz düğün olmaz” dedik :-) ve Teoman’ın da ikinci turundan bir güncelleme yapalım dedik (P90X ikinci tur, 30. gün) Ve buradan bir çağrı yapmak istedik. P90X-Türkiye sitesini yakından takip edip, “gizli gizli” :-) P90X’lerini yapan çok fazla kişi olduğunu biliyoruz. Paylaşım yapmak motivasyondur; motivasyon benzini azalmaya başlayan arabaya, 98 oktanlık benzindir! Bu sayfalar, ne olursa olsun sonuçlarını paylaşanlar, ve belki de onun ivmesiyle çok çok iyi sonuçları beraberinde alan kişilerle dolu. İşte bu hatırlatma ile, “yok mu arttıran?” diyoruz ve hepinizi sonuçlarınızı paylaşmaya davet ediyoruz. Veee… bu hafta boyunca sonuçlarını paylaşanlara ve de ileride de paylaşacak olanlara, küçük görsel sürprizlerimiz olabilir :-)...
2. Tur 50. Gün…
Sevgili Arkadaşlar, Öncelikle bu sporla, P90X ile tanıştığım için o kadar mutluyum, huzurluyum, sağlıklıyım ki… Öncelikle programı uygularken hiç bir DVD’yi es geçmedim, Karın Parçalayıcı dahil, favorim de Yoga-X! Ayrıca Karın Parçalayıcıyı da çok seviyor ve aksatmadan uyguluyorum. Beslenmeye gelince, çok kasmadan tavsiyelere uyarak, ekmeksiz ve gazlı içecek olmadan idame ettiriyorum. Bol bol doğal protein, tavuk, balık ve siyah et yiyerek geçiyor günler… Sizlere de yazılarınız ve paylaşımlarınızdan dolayı teşekkürlerimi sunarım, sağolun. Başlıkta da söylediğim gibi şu an ikinci turdayım arkadaşlar. Ancak hala zorlandığım ve yapamadığım hareketler var, zor gerçekten zor, özellikle ağırlıkla yapılan DVD’ler. Bu aralar laptobum bozuk, o yüzden yapamıyorum programı, ancak boş durmayıp günde 10 km tempolu düz koşu ve ardından ezberimde kaldığı kadarıyla Karın Parçalayıcı’yı yapıyorum, artık ne kadar oluyorsa! Maksat hareket olsun. Aykut Hocaya gelince… bu adam gerçekten kendini bu işe adamış. İnsanlığı ve kişiliğiyle, yaklaşımıyla ve bilgisiyle harika bir insan, sağolsun var...