P90X-Türkiye olarak günde yüzlerce email alıyoruz. Ve mümkün olduğunca kısa sürede, her birini en doğru şekilde yanıtlandırmaya çalışıyoruz. Siz de ister P90X, ister beslenme ya da hemen her konuda sorularınızı info@p90xtr.com e-mail adresine yöneltebilirsiniz. Burada, “ne saçma soru, git Google Amca’ya sor!” demek yok :-) Bu başlık altında, bize gelen e-maillerden, başkalarının da cevaplarından yararlanacağını düşünerek seçtiklerimizi (tabii ki isim belirtmeden), cevaplarıyla birlikte sizlerle paylaşacağız. İşte Günün E-mail’i… Tarih: 06/12/2014 – Saat: 19:11 Konu: Terleme Email: Hocam Merhabalar, Çok kısa bir sorum olacak. Fazla yorum yazmasam da hem sizin hem diğer arkadaşların bloglarını yakından takip ediyorum. Bugün John Galt diye bir arkadaşın yazısında, Cardio X DVD'sinde bile kıyafetinde kuru nokta kalmayacak şekilde terlediği yazıyordu. Bende böyle olmuyor. Acaba ben mi birşeyleri yanlış yapıyorum diye merak ettim. P90X yaparken terlemek zorunlu mudur? Terlemiyorsak da yine sonuç alır mıyız? Ve Cevabı… Tarih: 06/12/2014 – Saat: 19:58 Konu: Re: Terleme Email: Merhabalar, Tabii ki, hemen cevap vereyim. En...
Blog
Karar Verme ve Hazırlık…
P90X Ailesine Merhaba, Arkadaşlar siz beni yeni tanıyacak olsanız da ben bir süredir sizi yazılarınızdan takip edip, pek çoğunu okudum. Doğal olarak en fazla da Aykut Hoca’nın yazılarını. P90X ve bu siteyle Ekim ayında tanıştım ve programı yapmaya karar verdim. Kendime hemen bir plan yaptım. Yaklaşık 1 yıldır spor yapmıyordum ve bu 1 yılda 11-12 kilo kadar almıştım. Ekim ayının ortalarında diyete başladım, Kasım ayının ilk gününde de spor salonuna başladım. 1 Kasım’da 107 kiloydum, 1 Aralık’ta 101 kiloya düştüm, amacım yıl sonunda 96 kilo olmak ve 1 Ocak’ta P90x’e bu halimle başlamak. Bu arada boyum 1.90 ve 40 yaşındayım. Neden böyle bir plan yaptığıma gelince, ilk olarak benim icin 96 kiloya düşmek çok zor değil. Haftada 4 gün 90 dakikalık cardio ve fitness yaptığımda ve 1.500 – 1.600 kalorilik protein ağırlıklı bir diyet ile kas kaybetmeden ayda 5-6 kilo verebiliyorum. Böyle bir hazırlık yapmamın diğer bir...
60 gün Sonuçları…
Evet, bendde çoğu kişi gibi P90X’i internetten görmüş, kullananların değişim videolarını izliyordum. Hemen başlamak istiyordum ama korkuyordum açıkcası, çok zor, yapamam, yarı yolda bırakırım diye… Diğer yandan da delicesine istiyordum. Bir akşam yine P90X sitesinde Aykut Hocamın numarasını gördüm ve onunla konuşup fikirlerini almak istedim. Aradım ve başlamak istediğimi ama yapamayıp bırakırım diye korktuğumu söyledim. Aykut Hocamın bana cevabı; bence hiç vakit kaybetmeden hemen programa başla, yapanlar senden farklı değiller, onlar yapabiliyorsa sen de yapabilirsin oldu ve bu bana yetti. Bu konuşmadan sonra hemen sipariş ettim başladım ve bugün tam 75. gündeyim, zaman ne çabuk geçiyor :) İyi ki o gece Aykut Hocamı aramış fikirlerini almış ve başlamışım. Buradan Aykut Hocama da çok teşekkür ediyorum, gece gündüz demeden saçma sorular da sorsam cevap verdiği için. Dediğim gibi bugün 75. gündeyim ve sizlerle ilk gün 1. ay ve 2. ay fotoraflarımı paylaşmak istedim. Son olarak şunu söylemek...
Uzun Yaşamın Sırrı Nedir?
Belki bu yazıyı okuyacak henüz 15 yaşında biri için, dert edilmeyecek bir konu olabilir “uzun yaşamak”… Ama unutmayın ki, herkesin bir hayatı var. Ve dile getirsin ya da getirmesin, sanırız herkes uzun (sağlıklı ve uzun) yaşamak ister. Steve Jobs, Stanford Üniversitesi’ndeki fahri mezuniyet konuşmasında (2005), hayatta her gününü, sanki son günüymüş gibi yaşadığını anlatır. Ve belki de bu sayede, bu kısa sayılacak ömründe nasıl iz bıraktığı ortada… Yani asıl önemli olan, “ne kadar” yaşadığınızdan çok, “nasıl” yaşadığınız da. Bu hatırlatmadan sonra, biz tekrar dönelim uzun ömüre. Bir ara Türkiye’de de şehir şehir gezen, gerçek insan kadavralarının mumyalanmış iskelet ve kasları ile hazırlanan etkileyici Body Worlds sergisine gitme şansı bulanlar, belki bir duvarındaki Dünya Uzun Ömür Haritası’na dikkat etmişlerdir. Tüm dünyada 100 yaş sınırını rutin halde kitleler halinde geçen bölgelere, bilimadamları “Mavi Bölge” adını verirler. Dünyada bilinen 5 Mavi Bölge vardır. İtalya’daki Sardunya Adası Japonya’daki Okinawa...
Hayat Kurtarıcı Bir Buluş!
Tamam, “hayat kurtarıcı” diyecek kadar abartmayalım, ama benim gibi illa açtığı paketin dibini görme huyu olan biri için öyle de olabilir… Koçtaş’ta gezinirken rastladım bu küçük alete. Ve hemen sizler için bir ürün inceleme yazısı yazmak istedim. Yukarıda ve başka yerlerde de zaman zaman bahsettiğim gibi; cips, kuruyemiş vs. gibi paketleri açtığımda illa “dibini görme” huyum var; eminim yalnız da değilimdir bu konuda. Eğer siz de benzer bir zaaftan muzdaripseniz, bu küçük alet sizin için de oldukça kullanışlı olabilir. Peki bu küçük aletin marifeti nedir? Öncelikle hemen altında, güzel dizayn edilmiş, korumalı küçük bir bıçağı var. Paketleri köşelerinden usturupluca kesip açabilmeniz için. Hani bilirsiniz, bazı paketleri elinizle açmaya çalışırken resmen deli olursunuz ve en sonunda patlatarak içindeki her neyse havalara savrulduğunu görürsünüz ya, işte artık öyle paket açma krizlerine elveda. Ama aletin asıl esprisi bu değil. Bu küçük alet, ucundaki ısıtmalı bir mekanizma ile açılan her...
65 Oldu…
Selam P90X-TR Sakinleri… Düşe kalka, bata çıka 65. günü geride bırakmanın mutluluğunu yaşıyorum, diyemeyeceğim çünkü çok da mutlu olduğum söylenemez. Takvim günü olarak bugün 101. gün ve ben şu an 70 gündeyim. Yazıya konu fotoğraflar 65. güne ait ve ben 30 gün gerisindeyim programın. Bu 30 günün 20’si hastalıktan ötürü bütün halinde boş geçti. Kalan 10 gün ise elektrik kesildi, misafir geldi, canım istemedi vs vs… Bu süreçte yaptığım tek doğru şey sanırım diyetimi bozmamak oldu. Az veya çok karşılığını da gördüm. Bu süreçte tüm sorumluluğu üstüme aldım. Günahıyla sevabıyla tüm olanlar ve olamayanlar benim sorumluluğumdaydı. Olan birşeyler varsa çalıştığım için ve eğer olamayan birşeyler varsa çalışmadığım ya da eksik çalıştığım için oldu. Taktir edersiniz orta yaşlı sayılıyorum ben ve genç arkadaşlara göre daha zor reaksiyon veriyor metabolizma. Bunca günden sonra sonuç bu mu olmalıydı diye kendime soruyorum, daha iyi olabilirdi diyorum. Ama şu da...
“Skinny Fat” Nedir?
Bundan bir 5-10 yıl öncesine kadar “skinny-fat” diye bir terim yoktu, şimdi ise çok sık karşınıza çıkıyor olabilir… Skinny-Fat nedir ve siz de acaba skinny fat misiniz, buna geçmeden önce, nedir – ne değildir onu anlayalım. Birebir Türkçe’ye çevirdiğimizde karşımıza “sıska-şişman” gibi bir tabir çıkar ki, daha doğrusu “yağlı-sıska” olacaktır. Ve Ekşisözlük’te göreceğiniz gibi “adam dünyaları yiyor ama kilo almıyor”un ingilizcesi değildir. En doğrusu, Türkçe’de bizim bildiğimiz ve her zaman sıkça duyduğumuz “zayıf ama göbekli” tabirine en yakındır aslında. Bu vücut tipi, dışarıdan bakıldığında, üzerinde kıyafetler ile fit gözükebilir; örneğin uzun kollu bir sweatshirt ile. Ama asıl sorun, o kıyafetler çıktığında ya da dokunulduğunda kendini belli edecektir. Skinny-fat, şişman değildir. Doğuştan bir irilik ya da kalın kemikli olma durumu yoktur. Hatta tam tersi çöp gibi kollara ve bacaklara da sahip olabilir. Ama genellikle yetersiz hareketten kaynaklı, vücudun tüm genelinde bir “yumuşaklık” hissi söz konusudur ve kaslar...
Dersimiz: P90X
Öncelikle herkese tekrar merhabalar. Uzun bir süredir P90X ailesini takip ettiğimi daha önceki yazımda paylaşmıştım. Kendimce yaptığım programımla istediğim bir seviyeye gelmiştim ancak beni biraz daha zorlayacak bir yol aramaya başladığımı da söylemiştim. O yazının üstünden P90X’te 1. haftamı tamamladım. Plyometrics dışında diğer günlerim çok eğlenceli geçti. Tüm egzersizleri “kendimce” hakkını vererek yaptığıma inanıyorum. İyi ya da kötü tüm hareketleri de yaptım diyebilirim. Buradaki “kötü” hareketlerin çoğu herkesin tahmin ettiği gibi Yoga’daydı :) Anlayacağınız arkadaşlar gayet iyi bir başlangıç yaptığımı düşünüyorum ancak “Plyometrics”e kendimi her ne kadar “Cardio!!” olarak hazırlamışsam da bana tamamen “bacak” egzersizi oldu. Tabii ki çok terledim, kalp ritmim yükseldi ancak bacak ağrılarım da 2-3 gün sürdü. Yani arkadaşlar ilk zamanlar, her sporda olduğu gibi P90X’te de çok kritik, Aykut Hocamın da söylediği gibi. Eğer bu süreçte biz zevk alıp, güçlendiğimizi hissedebilirsek bu bizim motivasyonumuzu arttırıp ileriye dönük artı sağlayacaktır. Ancak sürekli “olmuyor, yapamıyorum”,...
Zayıf Olan P90X Yaparsa…
Merhabalar; Doğduğu günden beri zayıf olan, yokluktan süte su karıştırılarak beslenen ben… İlkokul çağında öğretmenin fen dersinde tahtaya çıkarıp,önlüğümü atletimi dağıtıp göğüs kafesini anlattığı, Hababam sınıfında Kemal Sunal’ın hocası sandığı iskelet yine ben… Balık hapını zorla yutturan annemden “öööh” gelmişti… Lise çağında incecik (fit bir vücut :-P) üstüne kardan adam misali kocaman kafalı traş olurken, yüzümde et değil deri olduğundan, çenesini illaki kesen yine ben… Yıllarca “oğlum cebine taş koy ya da ayağına ip bağla, bu havada kesin uçarsın” diye alay edilmekten bıkmıştım. Askere gidince kilo kesin alırsın dediler, tecil bozup askere gittim. Askere 180 cm boy ve 54 kilo giderek rekor kıran, döndüğünde 55 kilo dönen yine ben… Yok yok benim metabolizma çok hızlı çalısıyo, 2 tencere yemek yesem yine kilo alamıyorum diye kendini avutan da ben… Evlendik çoluk çocuğa karıştık, hafiften göbek çıktı ve 65 kilo oldum. Sevindik lakin, bu sefer de şekilsiz...
P97X!
Evet, P90X’i çok duydunuz ama bugün ilk kez P97X‘i duyacaksınız. Ve bu yazıda, dünyada başka hiçbir kaynakta göremeyeceğiniz, P90X serüveniniz için çok kritik olabilecek bir taktik de bulacaksınız. P90X’i başladığı günden itibaren tam 90 gün sonra bitiren biriyseniz, ne ala size, zaten bir taktiğe de, bu yazıyı okumaya da ihtiyacınız yok. Ama P90X’e başlayıp, istemeye istemeye de olsa yarım bırakanlardansanız, bu taktik sizin için hayat kurtarıcı olabilir. Her zaman söylediğimiz gibi P90X programı uygulandığı takdirde, sonuç verme oranı %100‘dür. Ama öte yandan P90X’e başlayan herkesin, programı tamamlama oranı %100 değildir. Yani, programa belki de büyük ümitlerle başlayanlar, muhtemelen istemeden de olsa, programlarını yarım bırakabilmekte. Yine istatistikler, birinci haftanızın programı yarım bırakmakta çok kritik olduğunu gösteriyor. İşte şimdi tam da bununla ilgili bir bilgi paylaşacağız sizlerle. Kimselere çaktırmadan, küçük bir deney grubu oluşturduk, P90X Programını alan ve gönüllü olanlar arasından. 90 günlük P90X Program Takvimleri’nin düzenlendiği...
Yemyeşil Kırlarda Koşmak İstiyorsan, Üzerindeki Karı Küreyeceksin
Herkese Merhaba; Bundan tam 52 hafta önce tanışmıştım P90X ile ve yine tam 51 hafta önce programı edinmiştim, büyük bir heves ve başlama arzusuyla. Ama sonuç hüsrandı :-( Aslında hiç kopmadım bu bir sene içerisinde ne sizlerden, ne de programdan. Sık sık girdim siteye, sizleri takip ettim, okudum yazdıklarınızı… Sizlerle ve başarılarınızla mutlu oldum ben de. Siz farkında değildiniz ama ben de ailenizin içerisindeydim. Bu sefer daha kararlı ve daha azimliyim. Yarın sabaha karşı ilk kez başlayacağım programa. Artık mental olarak daha hazır hissediyorum başlamaya. Programda gerekli olabilecek unsurlardan tek eksiğim olan yoga matını da bu gece sipariş ettim. Haftasonundan önce elimde olur diye umut ediyorum. Olmazsa olmaz şeyler değil ancak kendi motivasyonumu daha yukarıya çıkartacağını bildiğimden biraz supplement takviyesi de yapacağım. Onlarında siparişlerini tamamladım. Başlangıç fotoğraflarımı çektim (Aykut Hocanın nasıl olması gerektiğini içeren yazısını tekrar okuduktan sonra), tartıya çıktım, fotoğraf ile belgeledim. Hedef 12,5 kilogram kaybetmek olacak bu...
Halimiz Duman Aman…
Kendimi son günlerde oldukça yorgun ve halsiz hissediyorum. Garip bir şekilde de iştahım açık, üstelik P90X’e başladığım tarihteki kilomla 2. ayımın 2. haftasındaki kilom arasında sadece 1 kilo fark var (ama beden olarak 2 beden küçüldüm :) Bütün bunlar moralimi oldukça bozdu, açıkçası vazgeçmek istedim. Hazır kış da gelmiş, koltuğuma gömülüp film izleyip uyumak… Kış akşamları için harika bir depresyon ve vaz geçmişlik planı… P90X’i bırakma aşamasına gelmedim ama bütün bunlar hevesimi kaçırdı, siteye bile girecek, yazılarınızı okuyacak, yazı yazacak halim yoktu maalesef :( Hatta bu Pazartesi günü programımı yapmadım bile, ama Salı günü zorlayarak da olsa yaptım, çünkü 2 gün üst üste yapmazsam bırakacağımı biliyordum. Kendime bir söz verdim, programı 90 gün boyunca yapmak için. Düşündüm, 90 gün sonunda 34 beden olmak ya da 50 kilo olmak için söz vermedim ki ben. Ben programı bitirmeye karar verdim, sonucu ne olursa olsun. Üstelik programı yapıp da işe...
P90X İle 30 Gün…
Merhaba P90X Ailesi, Ben Mustafa, 18 yaşındayım ve sizlerle 30 gün sonuçlarımı paylaşmak istiyorum. Birazcık da kendime motivasyon olsun diye paylaşmak istedim çünkü bazen bırakmak istiyorum, inşallah devam ederim. Bu 3. kez başlayışım P90X’e ve bırakmayacam bu sefer :) Sonuçlarımın çok iyi olmadığının farkındayım çünkü atlayarak yaptım ve bu şekilde yaptığım halde bu sonuçları aldım. İyi yada kötü değerlendirmelerinizi bekliyorum :-) Herkese iyi günler. 30 Gün Sonuçları…...
P90X İşe Yarıyor! Hem de Nasıl…
P90X’i ilk duyduğumda, televizyonlarda ve internette gördüğüm diğer programlar gibi reklamdan ve para kazanma duygusundan ibaret olduğunu düşünmüştüm… Birkaç günlük araştırma neticesinde bu program setini alıp başlamaya karar verdim. Kilolarım ile ilgili çok büyük problemler yaşıyordum, nefes almakta zorlanıyor, ayakkabılarımı giyemiyor, merdiven çıkamıyordum. Günlük hayatta düzensiz beslenmem ve Fast-Food’a olan bağlılığımdan ötürü önlenemez şekilde kilo almaya başlamıştım. 104 kiloya ulaştığımda artık bi dur deme vakti geldi de geçiyordu. Bir an önce Aykut Hocam ile tanışıp kendisine sorunun ne olduğunu anlatıp yardım istedim, çalışma programım elime ulaştıktan sonra hemen işe koyuldum ve 90 gün süren kısa bir maratona başlamış bulundum. Benim bu programa başlarken ilke edindiğim ve uyguladığım en önemli faktör bir gün bile programa ara vermemek oldu. Hayatımdan şekeri, ekmeği ve en önemlisi Fast-Food’u çıkardım. Plyometrics, sana bayılıyorum… Kenpo, senin geleceğin günü iple çekiyordum… Karın Parçalayıcı, sana daha çok ihtiyacım var… Yoga, seni sevmek istiyorum...
Fast Food Severlere… Afiyet Olsun
Fast Food sever misiniz? Kim sevmez di mi?! Yedikçe de daha çok, daha çok yiyesiniz gelir. Ya da Pringles cipslerinin kapak folyosunda neden “Bir kere açtın mı, duramazsın – Once you pop, you can’t stop” yazar biliyor musunuz? Cevabı… MSG Üreticileri ona, belki daha sevimli görünmesi için kısaca MSG der. Ama uzunu, Mono Sodyum Glutamat… Ya da o hep ambalajların üzerinde gördüğünüz “E”li koduyla, E621… Hemen hemen yediğiniz fast food zincilerin tüm ürünlerinde, hazır çorbalarda, cipslerde, bazı meyve sularında, tavuksuyu tabletlerinde, sucuk-salam-sosis gibi şarküterilerde ve aklınıza gelebilecek daha pek çok paketlenmiş üründe MSG’den bolca bulabilirsiniz. İşte bu MSG, yediklerinizin tadını “Mmmmmm…” kılacaktır. Ama bakalım aynı MSG, ileride hangi sağlık sorunlarına da “Mmmmm”layacak sizi… MSG, nörotoksindir; yani sinir hücrelerinize zarar verecektir. Bu da ileride Alzheimer, Parkinson ya da Epilepsi’ye davetiye çıkarmaktır. Bunun yanında; Retinal Dejenerasyon (göz retina tabakası hasarı), yağ birikimi, doyma mekanizmasında bozukluk, obezite, pankreas...