Herkese Merhabalar… Öncelikle biraz kendimden, P90X ile tanışma serüvenimden bahsetmek istiyorum. Geçen sene lise son sınıf öğrencisiydim, sınav temposu falandı derken 1 yıl içerisinde tam 23 kilo aldım. Evet, ben de nasıl oldu bilmiyorum :) Sene içerisindeki iştahıma ve yeme düzenime bakılırsa pek de imkansız durmuyordu tabii o ayrı konu. Geceleri gizlice sipariş edilen burger menüleri mi dersiniz, nefes almadan yenilen çikolatalar mı dersiniz… Bir anımı paylaşmak istiyorum yeme düzenim ile alakalı, durumun vehametini daha iyi anlatabilmek için. Gece 2 gibiydi, pizza siparişi vermek için numarayı aradım, büyük boy 1 pizza istiyorum dedim, “kaç kişisiniz ona göre daha iyi yardımcı olabiliriz” dediler. Tek kişi deyince “ciddi misiniz” dedi karşıdaki kadın da haklı olarak, ben de böyle bir tepki beklemiyordum. Yani 23 kilo almak için hatırı sayılır bir emek harcadım, bu konuda hakkımı yiyemem :)) İşte böyle bir düzensizlik içerisinde seneyi tamamladım. Sınav bitti, aynaya baktım,...
Blog
Olacak İş!
Bu bir başlangıç bildirisidir efendim. Benim bundan önce programa 5 kez başlamış ancak hiç bitirememiş olmam, can sıkan ve moral bozan bir olay haliyle. Aynaya her baktığımda “şimdi devam etseydim bitirecektim, hem de belki 5 kere bitmiş olacaktı be!” diyerek dövünmek hiç hoş değil. Ne görüntü memnun edici, ne de bunu sürekli tekrar edip kendini “aşağılamak” güzel bir duygu. Peki ne yaptım? Saçlarımı kestim, dolaptaki ve diğer kalori yuvalarında ki “böcekleri” (böcek diyorum, mide bulandırıcı olsun, beni uzaklaştırsın diye) ilaçladım efendim, sonra da çöpe attım. Hedeflerim herkesin ki gibi büyük. Ve büyük hedefler, amaçlar ve hayallere ulaşmak için büyük fedakarlıklar ve eylemler gerekir. Bu hep böyle olmuştur. Ben burdan bir başlangıç tarihi vereceğim ve tabi ki 90 gün sonra da “sırıtan” resimlerimi buraya koyacağım. Biliyorum, seçim vaadi gibi bir şey oldu bu, ancak burda tek oy var, o da benim oyum. Herkesin oyu kendine arkadaş...
Metabolizmaya Açık Mektup…
Selam sevgili, yağlı ya da kaslı P90X mağdurları… İşlerin yavaşladığı, bilgisayar başında parmak kası çıkarmakla meşgul olduğum bu kış günlerinde yeni bir yazı ile karşınızdayım. Daha önce vücudumuzu paylaştığımız, “kötü arkadaş” ile alakalı uzunca bir yazı dizisi yollamıştım siteye. Şimdi ise, “diğer kötü arkadaş” ile alakalı bir yazı yazıyorum. Bu yazı uzun uzadıya olmayacak; biraz sitem, biraz hüzün… METABOLİZMAYA AÇIK MEKTUP Ya sen ne pis bir yaratıksın! Biraz sert bir giriş oldu farkındayım ama sana laflar hazırladım. Kağıt üzerinde şahsım olarak bu beden üzerinde her türlü tasarrufa yetkiliyim. Yetkiliyim ama ne mümkün. Biri sürekli kuyumu kazar, biri zorluk çıkarmaktan başka bir işe yaramaz. Evet o sürekli zorluk çıkaran sensin metabolizma. Arkadaş nedir sendeki bu depolama azmi? Ucu bucağı olmayan hard disk gibisin. Ne kapasiten belli, ne neyi niye depoladığın. Aslında anlıyorum seni, tabiatın böyle, depolamaya programlısın ama insan biraz da faydalı şeyler depolar arkadaşım. Sen...
Ve 90 Gün Bitti… YABADABADUUU!!!
Herkese Merhabalar :) Öncelikli konu: Dün Teoman.T, MusesS bana ilk kez yorum yapmadı diye sitem yolladı yorumda ama yapmıştım, internet sıkıntılı olduğu zaman gitti zannediyorum fakat gitmiyor. Meselenin özü, geçmişte kalan bloglarda ve yorumlarda gözümden kaçan yanıtlayamadığım bir yazı yorum vs varsa affınıza sığınıyorum… Ben bir adet 90 günü bitirmiş yarı çaylak… Neyse efendim P90X’e hangi gün başlamıştım hatırlamıyorum ama gecikmeli bir bitiriş oldu (Aykut Hocam kaç gün geciktiğimi biliyorsa anımsatabilir). Bu hafta üstümden kamyon geçmiş gibiydi. Bu sebeple 2 gün dinlendim ama tamamladım :) Amaaan, zaten son hafta ne olacak ki, paylaş sonuçları gitsin demedim, dün gece saatlerinde son Yoga X’imi yaptım… Ne kadar yediğime içtiğime hakim olamayan bir pisboğaz olsam da :) antrenmanları sürüne sürüne de olsa, ağlaya ağlaya da olsa tamamladım. Sigarayı bırakmışım, korkunç sınavlara hazırlanıyorum, okulda son senem, bu sene kesin bitmesi lazım, iş sıkıntısı, tüm bu stres faktörleri ve bütün...
2 Haftalık Değişim!
Herkese Merhabalar, P90X ile tanışalı iki buçuk hafta oldu ve 2 haftadır da yapıyorum, Aykut Hocamın yardımlarıyla… İlk hafta ben de zorlandım herkes gibi ama bu beni yıldırmadı, aksine hoşuma gitti ve azimle devam ettim. Neredeyse Tony’le aynı yapıyorum hareketleri ve inanın ben yapıyorsam herkes yapabilir. 2 haftada yaklaşık 4 kilo filan verdim, klasik anlamda bir diyet yapmamama rağmen. Siz onu da yapıyorsanız çok daha iyi sonuçlar alabilirsiniz. Neyse lafı fazla uzatmayayım, bir dahaki yazımda görüşmek üzere… P90X 15 Gün Sonuçları…...
Hani, Nerede Kaldı Bu Adonisler?
Merhaba, P90X serüvenimin ilk ayını bitirmiş bulunuyorum. Daha önce de iki kere 30 gün yapıp bırakmıştım çünkü 30 günlük sonuçlarımı benim için oldukça yeterli görmüştüm ve sanırım P90X ruhunu da tam olarak kavrayamamıştım. Bu sefer 30 günlük sonuçlarla yetinmeye hiç ama hiç niyetim yok. Elbette 30 gün boyunca her gün yapmamak, yarım bırakmak için bir bahanem vardı ama inatla ne kadar yorgun ve isteksiz olsam da DVD’nin play tuşuna bastım ve tamamladım. Bugün itibariyle beslenme alışkanlığıma da özen göstermeye karar verdim. Umarım 2. ayım ile beraber beslenme alışkanlıklarımı da dengeler ve güzelim karın kaslarına sahip olurum. Not: P90X’e başlamamla beraber sigarayı da bıraktığım için maalesef ki iştahımı kontrol etmekte oldukça zorlanıyorum. Ayrıca sigarayı bırakan her bünye ilk dört ay şişkinlik ile karşılaştığından tartıda da henüz çok büyük değişikliklere sahip olamadım. Ama azimliyim, ilk tur olmazsa ikinci tur :) İşte 30 Gün Sonuçlarım…...
Antibiyotik Yerine P90X :-)
Selam P90X Ailesi; Artık havalar soğudu, biraz da dikkat etmedik herhalde, hiç sevmediğimiz misafir olan :-) grip musallat oldu :-( Tabii onun üstüne de Pazartesi sendromu… Esasında biz Türkler çıkarıyor herhalde bu Pazartesi sendromunu… Neyse, konuya girelim direkt. Evet, işte tadından yenmedi sabah, grip de devreye girince. Sabahtan akşama kadar salya sümük dolaştık. Artık doktora gitmeyi düşünürken bugün P90X günü olduğunu unutmuşum ki aklıma geldi. Bir an evvel eve gitmek için saat sayıyordum çünkü bir ara gene hasta olduğumda P90X yapmıştım ve iyileşmiştim. Belki deneyenleriniz vardır, yoksa bile artık kesin deneyin derim. Bugün Sırt ve Kol antrenmanım vardı. Gayet güzel terledim, bir de üzerine Ab Ripper :-) Ooo yeme de yanında yat derler ya, güzelce bir terle, üst üste giyin… Doğruymuş. Yalan yok, şimdi ne burnum akıyor ne de üzerimdeki hastalık bitkinliği var. Ama sesim hala kalın ve korkutucu :-) Ve bu yazıyı da neden...
Ayakkabılı mı, Ayakkabısız mı?
Bizlere çok sık sorulan sorulardan biri de, P90X’i spor ayakkabı ile mi, yoksa çorapla mı, ya da çıplak ayakla mı yapmalı? İşte bu yazıda bunun cevabını bulacaksınız. Bu sorunun cevabı aslında %100 öyle ya da böyle olmalı değildir. Tüm egzersizleri ayakkabısız, ya da ayakkabılı şekilde de yapabilirsiniz (siz yeter ki yapın :-) Ama daha doğrusu ve profesyonelcesini bilmek isterseniz, bu konuya biraz daha detaylı yaklaşacağız. İlk olarak, P90X’te egzersizlerin temel olarak Ağırlık Antrenmanı ve Kardiyo olarak ikiye ayrıldığını söyleyebiliriz. Program Takvimleri genellikle haftanın 3 günü Ağırlık Antrenmanı, 3 günü Cardio olacak şekilde dizayn edilir (1 günü de komple tatildir). Burada sadece Yoga’yı farklı bir kategoriye koyabiliriz ki, buna aşağıda değineceğiz. İşte egzersiz DVD’lerine göre “ayakkabılı mı – ayakkabısız mı” sorusunun cevapları: 1 – 3 – 5 – 9 ve 10 no’lu DVD’ler: Bu DVD’ler P90X’teki Ağırlık Antrenmanı egzersizlerini oluşturur. Burada, ayakkabılı mı ayakkabısız mı yapacağınız...
Gurura Giden Yol – I’m Back!
Yeni ve uzun bir blog yazımda tekrardan birlikteyiz… Sizi, P90X’le tanışıklığımın iyi-kötü 2 yılına götüreceğim. Bunu yaparken, bir vücudu ben ne tarzda şekillendiriyorum ve ne tarz bir ciddiyetle özenle bakıyorum… Kafa gücü ve spor biliminin avantajları – dezavantajları, bunların gücünü nasıl kullanıyorum… Vücudu nasıl o derin hatlarıyla daha derin – keskin ama aynı zamanda dolgun ve göze hoş gelen o “biblo” gibi görseli veririz… İşte bu da vücut mimarisi oluyor. Bu bir sanat gerçekten. Bir sanatçı sanatını her daim yaşatabilmeli ve bence sağlık en büyük varlıksa ve vücudumuzda kendimizin en büyük sanat eseriyse, o zaman bizim bir ömür sağlıklı yaşamamız lazım. Kendimize iyi bakmamız lazım ki sanat eserimiz her daim yaşasın. Ve bu ucu bucağı görünmeyen bir yol. Yolun daha başında gözünü kapatabilmeli ve yolun sonunda ki o resmi çizip boyayabilmelisin. Kendine şunu diyebilmelisin; “Ben o zafer noktasında görüyorum kendimi”. Zaten bunu diyemeyen insan asla...
“Play Tuşuna Basamamak” – Büyük Taarruz
“Bardağın Boş Tarafı” ve “Bardağın Dolu Tarafı” yazılarından sonra naçizane yazı dizime bu bölümle son vereceğim. Umarım faydalı olur. İçimizdeki “kötü arkadaş” ile olan mücadelemizde teorik bilgilerle düşmanı tanımış olduk. Artık taktik ve teknik geliştirip, bu savaşı kazanma zamanı geldi diyorsanız buyrunuz… Sabah işe gelip, boş vakit bulabiliyorsanız eğer, o gün yapacağınız antrenmana göz gezidirin. Youtube videoları aracılığı ile yapabilirsiniz bunu. Tabii videoya bakarken, biraz muhasebe yapmak lazım. Yapabildiğiniz ya da zorlandığınız hareketleri aklınızdan geçirin. Antrenman sırasında niye yapamıyorum ben bunu diye düşünerek moralinizi bozmak yerine, antrenman öncesinde bu işi halledin. Bir planınız olsun. Yine bir örnek vermek istiyorum. Bir çoğumuzun bölüm sonu canavarı kıvamında tırstığı bir hareket; “DIAMOND PUSH-UP” yani “ELMAS ŞINAVI” İsmi bile bırakıp gitmek için yeterli değil mi? İlk tanıştığınızda ne hissettiniz? Bir şınav olarak ne kadar zor olabilir ki? Yeterince zor! Tüm yükü sanıyorum kollarınızın üst tarafına bindiriyor. Normal bir şınavdaki...
Hayalperest :-)
Herkese Merhaba! Yeni yine ve yeniden… Bu yazıda bahsetmek istediğim şey “Pirinç Deneyi” sabah sabah aklıma geldi. Sevilmiş, güzel cümleler kurulmuş bir pirinç ve aynı ölçüde aşağılanmış bir pirinç :-) ve bunlar arasındaki fark. Bunu su ile ilgili bir sunum yaparken deney olarak yapmıştık, ben bir hafta boyunca güzel şeyler söyleyip klasik müzik dinletip, auramı pirinç ile paylaştım. Diğer kavanoz pirinci de arkadaşım erkek yurduna götürdü, bol bol arabesk dinleyip kötü söze maruz kaldı diğer zavallıcık da. Sunum günü gelip çatmıştı, pirinçleri buluşturduk. O da ne! Gerçekten kötü söze maruz kalan pirinç iğrenç kokuyordu ve kararmıştı. Şimdi… İnsanın büyük bölümü de su olduğuna göre benim gibi sürekli, hala göbeğim var diyen birinin göbeğinden kurtulması zor gözüküyor şu koşulda… Bir çok öğreti okudum düşünce gücü ile ilgili, çocukluğumdan beri de inanırım. Astral seyahatler, auralar, psişik yetenekler, düşünce gücü vb vb bence insanın kendisine yapabileceklerinin de, çekebileceklerinin de...
Vücut Geliştirmenin Püf Noktaları
Her zaman söylendiği gibi, gerçekten çok iyi bir yağ yakımını sağlamasının yanında P90X, bir “kilo verme programı” olarak değil, komple bir “vücut transformasyon programı” olarak adlandırılır. Bu yüzden ister P90X’i kas kütlesi kazanma amaçlı kullanıyor olun, ister de bunun için spor salonuna gidiyor olun, bazı prensipleri benimseyerek ve püf noktalarına dikkat ederek, büyük gelişim gösterebilirsiniz. İşte o püf noktaları… – Ağırlık kaldırmada her hareket aynı zamanlı periyotlar şeklinde, zıplamadan, sarsılmadan, tekrarlar aynı zaman diliminde olacak şekilde yapılmalıdır. – Doğru nefes alıp verme tekniklerini öğrenip, ağırlık çalışmalarında nefes düzeni iyi ayarlanmalıdır. – Ağırlık antrenmanı yapan bir kişi, hafif ve orta düzenekte zengin öğünlerle günde 6-8 kez arası vücudunu beslemelidir. Vücut kütlesini geliştirmek için mutlaka vücudun protein ihtiyacını kaliteli protein ürünleriyle desteklemek gerekir. Ama bunun için asla ve asla adı sanı bilinmeyen, merdiven altı, sentetik, uyduruk ürünlere yönelmeyin. Protein takviyesi kullanacaksanız, kalitesinden emin olduğunuz ürünleri seçin. –...
Gerçi P90X-TR Takipçisi Akıllıdır… Ama Olsun…
Yazı başlığında da söylediğimiz gibi, P90X-Türkiye Blog’unun gerçekten çok kaliteli bir takipçisi kitlesi (siz!) olmasından her zaman gururla bahsederiz. Çoğumuz belki zamanında bilinçsizlikler ve yanlışlar yapmış olsak da, artık doğru bir şeyler yapma adına çabalayan, miskin olmayan, en azından yakın gelecekte artık miskin olmamak için kafa patlatan, en doğru bilgiyi arayan, araştırmacı, paylaşımcı, yardımcı… Ama dün Blog yazarlarından Erkan’ın yazdığı güzel yazısında geçen, bazılarının düşebileceği “zora gelince, kolaya kaçma” ihtimalinden sonra, şimdi paylaşacığımız konuya değinmek şart oldu. Benzerlerinin aslında çok olduğunu tahmin edebiliyoruz ama bir örnek ile açıklayalım… Bir gün internette gezinirken, bir fotoğrafa rastlarsınız; pek de ilan gibi durmamaktadır, sanki daha çok bir “haber” gibi… Tıklarsınız. Sizi bir siteye yöneltir link; ister istemez domain adı dikkatinizi çeker. www.saglik-haberleri.co! Yazım hatası yok, com değil de co. Neyse, com’u alınmıştır belki ama iyi bir haber sitesi olabilir dersiniz, biraz okursunuz. Ama yazılarda Türkçe karakter kullanılmaya üşenilmiştir, okumakta biraz zorlanırsınız....
Bebeğinin Doğmasını Bekleyen Anne Gibi…
– İçten, akşam ne yapıyorsun? – Eve gitmem lazım işim var. – Ne işin var gel kahve içelim, sohbet ederiz. – Gerçekten eve gitmem lazım, işim var… Bu replikler arkadaşlarım ve benim aramda yaklaşık 1 aydır çok sık yaşanıyor. Arkadaşlarım içime kapandığımı zannediyorlar, üstelik kilo da verdin, süzüldün, hasta falan mısın diyorlar. Bazen kafandaki hedeflerini kimse ile paylaşamazsın, çünkü onların inançsızlığı seni yorar, derdini anlatmaktansa yalnız kalmayı tercih edersin. P90X serüvenimde 4.haftamda 4.günümdeyim. Garip bir şekilde kendimi yorgun ya da devam edemeyecek gibi hissetmiyorum, gerçek anlamda sağlam motive olmuş durumda olduğum için sanırım. Hatta 1. ay bitiyor bile, eyvah ya 90 gün yetmezse, ya bir şeyleri yanlış yapıyorsam paniği içerisindeyim. Hatta 1. ayı saymasak da sıfırdan mı başlasam gibi bir ruh hali içerisine bile girdim ki hiç bir günümü şu ana kadar aksatmadım. P90X’i daha önce yapıp yarım bıraktığım için biliyorum, gün atlar ve hemen telafi etmezseniz bu...
İlk 30 Gün Sonuçları…
Herkese Merhabalar; Bendeniz 30 günlük antrenmanını tamamlamış bir P90X çaylağı… Aslında 29 çünkü 30. gün çalışmamı (Plyometrics) bu yazıyı kaleme aldıktan sonra yapacağım. Öncelikle biraz kendimden bahsedeyim, 26 yaşındayım ve fotolarda gördüğünüz gibi gayet göbekli birisiydim P90X’e başlamadan önce :) Bugüne kadar 14 yaşımdan beri zaman zaman sporla uğraştım ancak bu uğraşların hiç bir zaman profesyonel olmadığı gibi aynı zamanda da uzun soluklu değildi. Hatta çoğu zorlamaydı (okuduğum okuldan dolayı)… Son 3 yıldır ise neredeyse hiç spor yapmamıştım ve vücudumun hali malumunuz… 25 Eylül 2014’de P90X ile tanıştım ve 1 Ekim’de başladım. Evet aslında şuan da 34. günümde olmam gerekiyordu. Bugüne kadar tüm DVD’leri sonuna kadar yaptım (ilk 2 hafta DVD’lerin Bonusları hariç). Hatta hiç bir dinlenme gününü boş geçmedim ve 7 no’lu Esneme DVD’sini uyguladım. Bir gelişme olduğu çok açık ancak sanki diğer arkadaşlara göre biraz daha gerideyim. Bunun da biraz daha beslenmemden kaynaklandığını...