P90X-Türkiye’de çok sık yaptığımız bir şey olmasa da, Teoman’ın Whatsapp’tan ansızın paylaştığı 83 gün sonuçlarını o kadar beğendim ki, bunu sadece kendime saklamak haksızlık olurdu. Bu yüzden Teoman’ın da izniyle, henüz 90 günü dolmadan Teoman’ın 90 gün sonuçlarının bir önizlemesini (yabancıların “sneak-preview” tabir ettiği), sizlerle de paylaşmak istedik. P90X ile benzer değişimleri aslında çok sık görmekte olan biri olarak, benim şahsen Teoman’da en dikkat ettiğim, inanılmaz fiziksel değişimin de yanında, fotoğraflara bile açıkça yansıyan “iç” değişim; mutluluk, gülümseme, adeta ışık saçma… Eminim 90 günün finalinde Teoman, kendi yazısını da yazacaktır ama işte bu muhteşem değişimin küçük bir önizlemesi… Ve Teoman’ın deyimiye, “her zaman hayalini kurduğu fizik ve istediğini giyebilme”; üstelik sadece 90 günde…...
Blog
P90X’te Kritik Günler – Devam…
Yazının ilk bölümünü “P90X’te Kritik Günler” linkinde okuyabilirsiniz. 57. Kritik Gün: 29. kritik günde yaşadığınızın bir benzeri de 57. gününüzde yaşanır. Yine bir Dinlenme/Kurtarma haftasından çıkmışsınızdır ve P90X’in en zorlu DVD’lerinden biriyle (Göğüs & Sırt) tekrar karşılaşacaksınızdır. Tıpkı 8 yaşında bir çocuk için 30′ların “çok yaşlı” gelmesi gibi, P90X’e yeni başlayan biri için de 50′li günler çok ileri bir tarihmiş gibi gelebilir. Ama aslında henüz yolun yarısına yakın sayılır ve devam edip sonunu getirebilmeniz için hala yüksek bir motivasyona ihtiyacınız olacaktır. 78. Kritik Gün: P90X serüveninizde, siz farkında olmasanız bile zihniniz, önceki her 3 haftadan sonra olduğu gibi takip eden 4. haftada bir Recovery (Dinlenme/Kurtarma) haftasını bekliyor olabilir. Ama bu seferki Dinlenme haftanız, bu sefer 4. haftanızda yani 78. gününüzde gelmeyecektir. P90X’in üçüncü ayı, diğerleri gibi 4 haftalık değil, bir hafta uzatılmış olarak 5 haftalıktır. Dolayısıyla, alıştığınızın aksine 3 haftalık daha yoğun antrenmanın ardından sizi 1 hafta daha bekliyor...
P90X’te Kritik Günler
Doğrusu çok fazla kişiyi P90X ile tanıştırıp, P90X’e başlattık… Bu sayfalarda başarı hikayelerini gördüğünüz çok sayıdaki başarılı P90X Mezunu’nun yanında, tabii ki P90X’i (istemeyerek) yarım bırakanlar da epeyce mevcut. Her zaman söylediğimiz gibi P90X bir sprint koşusu değil, daha ziyade bir maraton. İşte bu günkü yazımızda, bu 90 günlük maratonun en kritik sayılan günlerini irdeleyeceğiz. Siz de bu maratonu daha önce bitirmiş, belki henüz başlarında ya da başlamayı düşünenlerdenseniz, kendi kritik günlerinizi de yorumlarda paylaşabilirsiniz. -1. Kritik Gün: “-1”, P90X’e başlamadan önceki gün ya da günlerinizi temsil eder. Bu dönemde motivasyon neredeyse zirvededir. Tüm “Öncesi & Sonrası” örnekleri incelenmiş, P90X Seti ve gerekli ekipmanlar edinilmiş, artık başlanmaya hazırdır. 1. Kritik Gün: İlk gününüz, bazılarınız için biraz hayal kırıklığı olabilir. Hareketlerin bazıları zor gelmiş, tekrarlar ekrandakilerin yaptığı kadar sayıda yapılamamış, hatta belki DVD’nin %50’sine ulaşamadan tükenilmiş olabilir. Ama diğer yandan genellikle bu “işkenceden” zevk de alınmıştır. İnsanlar...
P90X-brahim :-)
Merhaba P90X Ailesi, Yakından herkesi takip ediyordum aslında. Sitede son zamanlarda çok fazla vakit geçiremesem de tek tek blogları okuyorum ve motivasyonlarınızı görebiliyorum. P90X çok çok iyi bir program, hepimizin hayatında büyük değişikliklere sebep oldu, hatta imkansız dediğimiz ve zor kararlar almamız gerekirken korkusuzca kendimize güvenimizi sağladığı çok olmuştur. Keza ben bunu ilk elden yaşadım. Kesinlikle yapılması gereken bir program, özellikle kışa giriyoruz, yağmurlu, karlı havalarda evde sıcacık ortamda yapmak gibisi olmuyor. Bakın benim kardeşim ısrarlarıma ve söylediklerime karşı gitti, salona yazıldı. Ben yaparken o oturup izliyordu beni. Ben değiştim, o ise kilo almaya ve şişmeye devam etti. Sonra gitti spor salonuna kayıt oldu… Ne mi oldu? 3 haftada 4 kez ya gitti ya gitmedi :-) Ehem, p90xtr.com’ın ilk mezunu olmamdan dolayı ilk resmi P90X T-Shirt’lerinden birini bana gönderdiğinden ötürü Aykut Hocama teşekkür ediyorum :-) Ayrıca arkadaşlar bulunduğum şehirde Yoga klübünde, 2 yıllık yogacıların yaptığı...
Biraz da Teknolojik Yardım
Siz de benim gibi “ne yesem, kalorisi kaç, bugün yeterli protein alabildim mi?” gibi sorularla boğuşuyorsanız tam sizlik bir uygulama paylaşacağım. Ayrıca raflarda gördüğünüz, üzerinde besin değerleri yazmayan veya yazsa da inandırıcı gelmeyen ürünleri için de barındırdığı QR kod okuyucu sayesinde taratıp anında bilgi sahibi olabiliyorsunuz. Günlük yeme içme olaylarınızı kolayca ekleyip, aldığınız kalori, protein, yağ vs. değerleri tek tıklamayla görüp, isterseniz aylık, haftalık, yıllık raporlar halinde görebiliyorsunuz. Ayrıca hedef kilonuzu girip, yaşam tarzınıza göre size çıkartacağı beslenme opsiyonlarından faydalanabiliyorsunuz. Kısaca oldukça kullanışlı ve ücretsiz; eğer akıllı telefonunuz varsa çok işinize yarayacaktır. Daha ayrıntılı bilgi ve indirme linkleri yazının en altındadır. Fatsecret Uygulaması Ekran Görüntüleri Fatsecret Android Uygulamasi İçin Fatsecret Apple Uygulaması İçin...
Başlamak Bırakmanın Yarısıdır!
“Başlamak bitirmenin yarısıdır” derler esasında. Oldum olası hiç hazzetmedim bu sözden. Dünyanın en samimiyetsiz motivasyon cümlesidir. Kimi zaman da alay etmek için kullanır bazıları. Başlamak; çoğu kez heves etmekten, meraktan, ayak uydurmaktan ibarettir. Geçmişi şöyle bir hatırlarsanız eğer, yogaların, pilateslerin televizyon ekranlarında, sabah kuşaklarında boy gösterdiği zamanlar vardı. En az 10 kişi tanıyorum, sabah çok afedersiniz camış gibi beslenip, şekerli türk kahvesini de yuvarladıktan sonra, televizyonun karşısında çamurda debelenen su aygırı gibi enstantaneler veren… Sonrasında medeni memleketlerde çok çok uzun yıllardır var olan ama bizde yeni yeni yaygınlaşan spor parklarında, ne yaptığını bilmeden, hiç bir fikri olmadan, sağlıklarını tehlikeye atarak pedal çeviren, hoplayan zıplayan teyzeler peydah oldu. Aslında maksat spor falan değildi. “Falanca gidiyor, biz de gidelim. Patlayana kadar yiyelim, eşofmanları çekelim, spora gidelim, bedenimize zulüm edelim…” Mantık bu olmasa da yaptıkları tek şey buydu. Spor yaparken Mualla Hanımın yeni aldığı halının rengini tartışmalar, alt...
O Yapabiliyorsa, Sen de Yapabilirsin! – 24
P90X-TR’de büyük ilgi gören, motivasyonel “O Yapabiliyorsa, Sen de Yapabilirsin” serisine bir süredir ara vermiştik ama yoğun istek üzerine kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bugün paylaşacağımız değişimde, aslında fazla söze gerek yok. P90X’inin ilk gününde tartıldığında, 105 kiloyu gören, eski bir asker… Ama P90X’i yaparken başta ne kadar zorlansa da, hareketlere kendisini öylesine adamış ki, biz izlerken bile yoruluyoruz :-) 90 gün bittiğinde ise ortada bu sefer çok farklı bir tablo var. 82 kiloda, 90 gün öncesi ile kıyaslanamayacak derecek iyi ve sağlıklı bir fizik. Ve işte her zaman dediğimiz gibi, o yapabiliyorsa, bizler yapabiliyorsak… siz de yapabilirsiniz! O’nun Hikayesi…...
Protein Bombası
Selam Arkadaşlar, Şahsen, ne yesem de ipin ucunu kaçırmasam ama proteinimi alsam, mümkünse karbonhidratı düşük olsa, kalorisi az olsa diye düşünmekten şizofrene bağlamak üzere olan biri olarak, sürekli tükettiğim ama bugüne kadar besin değerlerini merak edip de bakmamış biri olarak size bir tarif vermek istiyorum. Düşük karbonhidrat ve kalori içermesine rağmen gayet, sağlam bir protein miktarına sahip, lezzetli ve sağlıklı bir tarif. Malzemeler: 150 gr taze börülce 1 yemek kaşığı zeytinyağı 2 diş orta boy sarımsak 1 adet limon Hazırlanışı: Börülcemizi ayıklayıp, üçe dörde bölerek tencereye alalım. Börülceler boğulana dek suyu koyalım ve orta ateşte kaynamaya bırakalım. Börülcemiz haşlanırken biz sosumuza geçelim. Sarımsakları ince ince rendeleyelim ya da parçalayıcı kullanabilirsiniz. Zeytinyağımızı ve sarımsağımızı karıştırıp, üzerine 1 limonu komple sıkıp sosumuzu yapalım. İyice karıştırıp buzdolabına kaldıralım (karışımın ağzını kapatın yoksa sarımsak kokusu dolabı sarar). Börülcelerimizin haşlandığını anlamak çok zor değil. Kabuklu ya da tanesinden bir tanesini...
Öfkeli Olmak Ne İşe Yarar?
DİKKAT! BU YAZI SİZİ MOTİVE ETMEZ, BENİM İÇSEL DÜNYAMI İÇERİR. Duygularımın nasıl ve neden duygusuzluğa çıkarken öfkeye dönüşmesini anlattım. spor yapmama sebep olan itici gücün bu olduğundan bahsettim özetle. Sitenin büyük çoğunluğu erkeklerden oluştuğu için belki bu yazdıklarım tepkinizi çekebilir fakat genel bir algıdan bahsediyorum. Okuyacaksanız bunu unutmadan okumanızı dilerim… Ne kadar itici bir başlık öyle değil mi? Öfke olumsuz olarak kabul edilen bir duygu ve ben çok öfkeliyim. Oturduğum yerden kalkıp harekete geçmemi sağlayan şey ise arzularım değil öfkem. Bu resmen ağır bir itiraf :) Öfke sorunu yaşayan çocukları spora yönlendirmek hep bir çözüm olmuştur, enerjilerini atarlar ve zararsız-etkisiz hale getirilirler. Öyle sağı solu kırıp döken bir öfke değil, sinsi sinsi damarlarımda dolaşıp fark etmeden nefes almayı uzun süre unutturacak bir yoğunlukta. Gündelik yaşantımda kimse öfkeli ve sinirli biri olduğumu göremez, öyle sakin ve suskunum ki; sığ ve dingin gözüküyorum. Bütün bu sistem karşısında...
Günlerden “Karın Sinerjik”
Her gün canını dişine takıp, alın terini matlarına şıp şıp diye değil, sular seller gibi akıtan tüm P90X Ailesine merhabalar… Bir ayını bitirmeye çok yaklaşmış, sadece 3 günü kalmış bir P90X çaylağı olarak, biraz gevezelik yapıp hem kendimi motive edeyim, hem de bugün neler yapmışım gözden geçireyim dedim… Efendim “Karın Sinerjik” denilen antrenmanı yapmayalı oldukça uzun bir zaman olmuştu, benim programımın ilk gününde vardı yalnızca. Önceki denememde yarım bıraktığım tek DVD olan zıplama antrenmanından daha çok zorlandım diyebilirim. Vücudum hareketleri unutmuş haliyle, arada bir iki saniyeliğine de olsa kanepeye yıkılıp sonra direne direne kalkıp diğer ki hareketleri kaçırmamak için nasıl debelendiğimi bir ben bilebilir… diyeceğim ama :) bunu herkes yaşıyor (yalnız hissetmemek mükemmel bir şey). Başlamadan önceki kaytarma belirtilerini bugün de yaşadım. Bunları özelikle anlatmak istiyorum ki bitirdiğimde inşallah bir aksilik olmazsa bitireceğim, kimse 90 gün boyunca şahane istekli, harika bir motivasyona sahip olduğumu düşünmesin....
Tatlı Krizine Çare
Şekeri ve şekerli içecekleri bıraktıktan sonra anladım ki, iflah olmaz bir şeker müptelasıymışım. Özellikle antrenmanlardan sonra ufak çaplı tatlı krizleri yaşıyordum ki, dün gecenin 2’sinde oturup çözüm ürettim :-) Vereceğim tarif elbette herkesin damak tadına hitap etmeyebilir, tadı garip gelebilir ama sağlıklı ve düşük kalorili bir tarif. Hatta ara öğünlerde bile değerlendirilebilir. (Editörün Notu: Verilen besin değerleri kontrol edilmiş ve doğrudur :-) Malzemeler (Besin Değerleri İle) 1 adet orta boy şeftali = 12 g karbonhidrat – 1 gram protein – 57 kalori 1 adet orta boy muz = 11 g karbonhidrat – 1 g protein – 49 kalori 1 adet orta boy incir = 16 g karbonhidrat – 1 gram protein – 71 kalori 1 avuç kavrulmamış tuzsuz badem = 1,4 g karbonhidrat – 5 g protein – 257 kalori Hazırlanışı: Şeftalimizi ve muzumuzu blendırda iyice çekiyoruz. İyice derken sıvı hale getirmeyelim, lapa gibi ya...
Sadece 1 Kilo Verdim Diye Üzülmek…
Baştan söyleyelim… P90X ile istenildiğinde 90 günde 20’li kilolarda yağlardan kurtulanları da gördük, fazlasını da. Ama bazen de, bize gelen bazı maillerde “henüz sadece 1 kilo vermişim” sitemlerini de… O zaman şimdi biraz matematik yapalım :-) P90X egzersizlerinin 1 saatte ortalama 600 ila 900 kalori yaktığı kabul edilir. Aslında bize zaman zaman gönderilen ekran görüntülerinde bu rakamın çok daha yukarılarını da görürüz (Ben Olmuşum Plyometrics – Yakılan 1150 Kalori!). Yarım kilo yağ ise ortalama 3500 kaloriden meydana gelir. Yani, aldığınız kalorinin üzerine 3500 kalori yaktığınızda, vücudunuzdan yarım kilo fazla yağı kaybedersiniz. Aynı şekilde 7000 kaloride 1 kg vesaire… Şimdi, yazının kapak fotoğrafına baktığınızda, bir elin üzerinde 1 pound’luk yani tam tamına 453 gr‘lık vücuttan kaybedilen bir yağı görüyorsunuz. Lafı fazla uzatmadan söyleyeceğiz ki… sakın ola “henüz sadece 1 kilo vermişim” vs. diyerek hayıflanmayın. Gösterdiğiniz hiçbir başarıya saygısızlık etmeyin. Tabii ki hedefinizi belirleyin, daha fazlasını isteyin…...
Beni Kendi Halime Bırakın!
Selamlar P90X Ailesi… Aranıza yeni katıldım. Öncelikle Aykut Hocamı ve her biri ayrı bir destan niteliğinde olan, P90X maceralarını bizimle paylaşıp, en azından benim harekete geçmem için vesile olan tüm arkadaşları teker teker tebrik ve taktir ettiğimi belirtmek isterim. P90X’e başlamadan, önce sağlıklı beslenme kısmına başladım. Yaşamak için yemek yerine, yemek için yaşamak felsefemden bu kadar kolay vazgeçebileceğimi inanın hiç tahmin etmemiştim. Yaklaşık 1 haftadır sıfır şeker, sıfır ekmek, sıfır tuz, haliyle sıfır asitli ve işlenmiş meyve suyu olarak devam eden imtihanımda, meyveleri almaya başladım diyebilirim. 1 haftada 2 kilo kadar fazlalığımdan kurtulduğumu belirtmek isterim. Bu süre içinde anladım ki, ben aslında çay değil şeker tiryakisiymişim. Evet günde 12-13 bardak, hatta fazlasını içen ben, bir hafta boyunca toplasam 10 bardak çay içmedim. Şekersiz çok anlamsız bir içecek oldu çay benim için. Ben çayı değil içine doldurduğum şekere müptelaymışım meğer. Yine ekmeksiz geçen öğünler, benim için yerine...
21 Gün Geride Kaldı
21 günün önemine Aykut Hoca’nın değindiğini biliyoruz (Sihirli Rakam:21). En önemli dönemi atlattım çok şükür diyelim. Bu 21.gün benim daha önce sakatlık geçirdiğimi öğrendiğim gündü :-) Benim için ayrı bir önem arz ediyor bu sebepten. Doktor bir ay boyunca ayağına yüklenmemelisin, spor yapmayacaksın dediğinde başımdan kaynar sular dökülmüştü. İşin komik tarafı 1 ay istirahat ettikten sonra motosiklet kazası geçirdim ve diğer bacağımı da sakatlamış oldum. Bu sırada başka bir şehirdeki başka bir doktor, diğer bacağımda bir ay istirahat gerektirecek hiç bir şey olmadığını söyledi! (burada kafamı duvarlara vurabilirim ya da başka kafaları…) 1 ay da kaza sonrası dinlenme dönemimdi. Bacağım iyileşir iyileşmez önce koşulara, bir hafta kadar sonra da P90X’e başladım… Bugün dinlenme günüm, kendime beslenme konusunda da müsaade verdim. Özlediğim şeyleri yedim içtim. Bunların arasında şarap da vardı (benim içmeyi tercih etmem, alkolün zararlı olduğu gerçeğini yadsıdığımı göstermiyor). Şarap konusuna diğer içkilerden hep daha...
3 Samimi Kullanıcı Yorumu…
P90X-Türkiye’de başka bazı sitelerdeki gibi “fake” kullanıcı yorumları yok, hiç olmayacak da! Zaten bugüne kadar 100,000’lerce kullanıcı ve uygulayıp da sonuç almayan ya da memnun kalmayan tek bir kişi bile yok! Ancak bugün gelen samimi bir e-mail, bizi/beni sanki diğerlerinden birazcık daha etkiledi ve yazanın da izni ile isim vermeden buradan paylaşmak istedik. Ve yine çok değil, sadece son 1 haftanın maillerini tarayarak 2 güzel kullanıcı yorumu daha ekledik. Bugün Pazar ve eğer aranızda “Neymiş şu P90X, başlasam mııı, başlamasam mııı…?” diye düşünenler var ise… duyurulur :-) Tabii burası %100 şeffaf bir platform, siteyi takip eden ve bu yazıyı okuyan sizlerin de P90X hakkında olumlu ya da olumsuz düşünceleriniz var ise, aşağıdaki yorumlar bölümünde duymak isteriz. Yorum 1… Sevgili Aykut Hocam, Tarih bundan çok da eski değildi, bir tesadüf eseri P90X ile bizi ilk tanıştırdığınızda. Günde eminim yüzlerce mail alıyorsunuzdur ama vaktinizi kısaca çalarak mutluluğumuzu...