Bundan neredeyse 5 yıl önce, Türkiye P90X Programı ile resmi olarak ilk kez tanıştığında bizler, en büyük motivasyon kaynaklarından biri olan “Önce & Sonra” değişimlerinde, hep John’larla, Jane’lerle idare ediyorduk… Neyse ki o derelerin altından çok sular aktı ve artık “Öncesi & Sonrası” değişimlerinde, %100 yerli, %100 bizden, Teoman’lar, Gökhan’lar, Ferhat’lar, Müge’ler, Merve’ler, Berat’lar, Ayhan’lar, Özkan’lar, Ramadan’lar, Erdoğan’lar, Esra’lar (ve isimlerini buraya sığdıramayacağımız sayısız kişiler) var… Bizler de, bu en büyük motivasyon kaynaklarından biri sayılan Yerli Önce & Sonra’lar sayfasını, kapsamlı bir güncelleme ile sizler için yeniledik. Her an motivasyona ve sizi “Play” tuşuna bastıracak o itici güce ihtiyaç duyduğunuzda, “onlar yapabiliyorsa, ben de yapabilirim” prensibi ile, bu sürekli güncel bölümü ziyaret etmenizi şiddetle öneririz! Not: Siz de, bu bir nevi Efsaneler Geçidi (Hall of Fames) bölümünde yer almayı hak ettiğinizi düşünüyorsanız, kendi değişiminizi ve vücut transformasyonunuzu bizlere ulaştırabilirsiniz. Yerli Önce & Sonra’lar Menüsü...
Blog
Sağlıklı Beslenme(me) İçin Neden?
Bu yazı başlığını 2 şekilde de okuyabilirsiniz. Sağlıklı beslenme için neden ya da sağlıklı beslenmeme için neden… Biz ikincisinden başlayalım. Günümüz yaşantısında yaygın bir düşünce kol gezmeye başladı. O da, günümüzde sağlıklı yemek yemenin pahalı olduğu! Aslında durum bundan 20-30 yıl kadar önce tam tersiydi. Benim çocukluğumda, her zaman abur-cubur daha pahalıydı, sağlıklı beslenme “gariban işi”ydi! Çok iyi hatırlarım, Türkiye’de ilk McDonald’s 1986 yılında açıldığında, merak edip ailecek gitmiştik. Hatta bir anım vardır, patates kızartması ile “çatal”, yani plastik çatal gelmemesine şaşırmış, kasadaki çocuğa sormuş, o da McDonalds’larda çatal kullanılmadığını söyleyince, ben 6 yaşındaki afacan bilmiş halimle, “Turgut Özal gelse (o dönemin Başbakanı olsa gerek), ona da mı yok?!” demişim :-) Dedik ya ilk McDonald’s deneyimi diye; merak etmeyin artık çatal sormuyorum (merak etmeyin artık McDonalds’a da gitmiyorum!) Zaman geldi geçti… ABD’de yaşadığım dönemde, McDonalds’ın “Dollar Menu” yani ne alırsan herşeyin 1 dolar olduğu geniş menüsünde,...
2 Çocuk Babasının P90X Mezuniyeti!
Merhaba P90x Ailesi, İlk turu bitirdim. Elde ettiğim sonuçlar gerçekten çok iyi. Aslında benim için çok zorlu bir süreçti. Biri 3, diğeri 1 yaşında, iki tane kızım var ve onlarla egzersiz yapmak çok zor oluyor. Çoğu zaman gece saat 2 civarında çalışmaya başlıyordum. Sabah erken kalkıp işe gitmek de cabası. Belki de yeterli uyku uyuyabilseydim tüm yağlarımdan kurtulabilirdim. Ama tüm bu olumsuz şartlara rağmen neredeyse fire vermeden programı bitirdim. P90x gerçekten çok iyi dizayn edilmiş, komplike bir program. İlk hafta özellikle Zıplama Antrenmanı’ndan (Plyometrics DVD’si) sonra 2-3 gün bacaklarıma kas gevşetici krem sürmek zorunda kaldım. Ama vücudumdaki değişimi gördükçe de, her gün çalışmaya başlamak için akşamı iple çeker hale geldim. Şimdi sıra 2. turla birlikte, geriye kalan yağlardan kurtulmaya geldi. Sağ olsun bu süreçte Aykut Hoca her sorumda beni cevapsız bırakmadı ve 2. tur programını da hazırladı. Bu programla birlikte sadece fiziğimi değiştirmekle kalmadım, hayatımdan...
Bahaneler… Motivasyon… Başarı…
Bugüne kadar, spor yapmaktan ve fiziksel egzersizden kaçmak için öne sürülen hemen hemen bütün bahanelerin farkındayız. Egzersizden kaçan insanlar genellikle ya sıkıldıklarını söylerler, ya istedikleri sonuçları alamadıklarını, ama en genel bahane ise elbette, spora ayıracak zamanlarının olmamasıdır. P90X neden mi bu kadar başarılı? Çünkü P90X’te; sıkılmaya yer yok, doğru bir şekilde uyguladığınızda istediğiniz sonuçları alamama ihtimali yok ve bunların hepsini kendi evinizin konforunda yaptığınız için zaman ayıramama probleminiz de yok. Ama şu an bu satırları okuyorsanız, siz bu türden bahaneler öne sürmek yerine, amaçlarınıza ulaşmak ve çok daha sağlıklı bir yaşam sürmek isteyenlerdensiniz. İhtiyacınız olan ise aslında yalnızca “motivasyon”. Her şey bütünüyle size bağlı. Diğer bir ifadeyle, “Bir şey başarmak istiyorsanız, bunu yapıp yapamamak yalnızca size bağlı.” Biz bu site ile hergün belki binlerce kişiye “destek oluyoruz” ama aslında başarınızın da başarısızlığınızın da tüm sorumluluğu size ait ve bu size bağlı. Birçok insan kişisel antrenörlerinin...
Bayram Bitti, Bahaneler de… Şimdi Değilse Ne Zaman?
Ne demişler… “İki bayram arası spora başlanmazmış!” Yok böyle bir söz tabii ki, ama bahaneler de çok. İşte o bahanelerden biri de, “uzun süredir aklımda ama şu bayram bir geçsin öyle başlarım” idi. Ama artık bu bahaneniz de kalmadı, iyi mi?! Evet yalan yok, özellikle böyle uzun bayram tatilleri, aslında biraz “akıl çelici” olabilmekte. Çıkılan bir seyahat ya da durmaksızın gelen çatkapı misafirler, egzersiz temponuzu bölebilir; her gidilen misafirlikte ayıp olmasın diye yenmek zorunda kalınan ikramlar, diyetinizi (ki biz “diyet” değil, “sağlıklı beslenme” terimini kullanırız) bozabilir! Ama bazen yeniden başlamak ve “zıplamak” için yere vurmak gerekir. Belki bu yılın ilk plaj günlerini yaşadınız, aynaya baktığınızda fiziğinizden hiç memnun kalmadınız. Üstelik, bu sene oldukça geç de olsa, sonunda yazın gelmesi ile kıyafetlerin altına saklanabilme şansınız da kalmayacak! Zaten şurası kesin ki “fiziğinizi değiştirmek” öyle yumurta kapıya dayanınca yapılabilecek birşey, bir makyaj değil! Şimdi birşeyler yapmaya başlanacak ki, ileride...
P90X ile Yoga Bir Başka
Bir çoğunuz P90X serisinde Yoga’dan nefret ediyorsunuz. Eğer bedeniniz birazcık esnek bir yapıya sahip değilse ve daha önce tekvando, jimnastik veya bale gibi gücünüzü bedeninizden aldığınız sporlar yapmadıysanız bu çok normal. Ama bu, Yoga yapamayacağınız anlamını da taşımaz. Ben oldukça zevk alıyorum Yoga yapmaktan, fakat 90 dakikalık süre özellikle bazı günlerde oldukça uzun geliyor. Bu istisnai günlerde kendi çapımda ne yapabilirim acaba diye bir arayışa girdim. Süreyi kısaltmak veya birazcık farklı hareketler öğrenmek adına piyasadan 2 adet Yoga DVD’si aldım; MTV Power Yoga ve Yoga İle İncel. Geçen hafta Yoga günümde ilk önce MTV Power Yoga Dvd’sini Dvd Player’a yerleştirdim ve play tuşuna bastım. Bu Dvd için piyasada oldukça olumlu yorumlar yapılıyordu ama benim için bir hüsran oldu. İlk 15 dakikadan bende “afakanlar sarmasından” sonra ben de ileri sardım ve bana hiç mi hiç hitap etmediğine karar vererek yarısında bıraktım. Yoga İle İncel Dvd’sine geldi sıra… Dvd’yi...
İnanılmaz P90X…
Bu program için ‘acaba’ diye düşünenler, yapamam diyenler, başlamak isteyip de karar veremeyenler… Mucize diyete mi başlasam, zayıflama hapı, zayıflama çayı mı kullansam, doktora mı gitsem, midemi mi küçülttürsem vs. vs. diye düşünenler… lütfen iyi okuyunuz. Ben yapabiliyorsam herkes yapabilir inanın. 30. günüm bitti. 44 yaşında ve çok kiloluyum. Egzersizlerin çoğunu tamamlayamadan bitiyorum. Bazı hareketleri ya hiç yapamıyorum ya da eksik yapabiliyorum. Biraz daha uzun molalar alıyorum ve yapabildiğim kadarını yapıyorum. 30 günde yaşadığım değişimi ve sonuçlarını önce ve şimdi olarak, kısaca sizlerle paylaşmak istiyorum. Burada, şu kadar zayıfladım, kaslarım çıktı, yağ oranım şu kadar azaldı, kilom şöyle düştü gibi konulardan bahsetmeyeceğim. Bunlar zaten zamanla olacaktır, inanıyorum. Benim gibi birisi için bence ilk aşamada daha önemli şeyler var… 30 gün sonuçlarım; Önce: Stres, depresyon… Şimdi: Zihinsel dinginlik, mutluluk hissi… Önce:Uyku problemleri… Şimdi: Saat 23:00’ı göremeden uyunan deliksiz uykular. Önce: Diz-omuz-bel-boyunda dayanılmaz ağrılar… Şimdi: Hiçbiri kalmadı, inanamıyorum....
Negatif Kalori Gerçeği (Efsanesi)!
Öncelikle daha önce duymamış olanlar için “Negatif Kalorili Yiyecek” kavramı nedir, onu açıklayalım. “Negatif Kalorili Yiyecekler” teorisine göre, bazı besinlerin vücutta sindirilirken harcadığı (enzim salgılama, midenin kasılması, barsaklardan emilim gibi vücut fonksiyonlarıyla) kalori miktarının, o besinin kendi kalori miktarından daha yüksek olma durumudur. Yani örneğin, 60 kalorilik bir acı biberi yedikten sonra vücut bu acı biberi sindirmek için şayet 65 kalori harcıyorsa, burada bir negatif kalori durumu söz konusu olurdu. Kulağa oldukça hoş geliyor değil mi?! Ama maalesef bu teorinin bilimsel bir dayanağı yok. Aksine, hemen her yiyeceğin enerji miktarının aşağı yukarı sadece %10’luk bir kısmının sindirim için harcandığı biliniyor. Dolayısıyla, bazı moda diyetlerde söylendiği gibi, şimdi aşağıda sayacağımız örnek besinlerin, istenildiği kadar sınırsız tüketilebileceği doğru değil. Ama yine de “negatif kalorili” olmasa da bu yiyeceklerin “düşük kalorili” oldukları bir gerçek ve günlük beslenmenizde uygun ölçülerde yer vermenizde hiçbir sakınca yok. Öte yandan “teknik olarak”...
Kendinize Yapabilecekleriniz… 2. Bölüm!
Ve serinin ikinci bölümü… Bir önceki yazımda ABD’li Fitness Antrenörü Drew Manning‘in, vücudumuzun beslenme ve egzersiz alışkanlıklarımıza iyi ya da kötü nasıl (çabuk) yanıt verdiğini göstermek için yaptığı bilimsel deney niteliğindeki çalışmaya yer vermiştik. Şimdi ise, sıfır fiziksel aktivite ve kötü beslenme ile 6 ayda adeta mahvettiği vücudunu, yine sadece 6 ayda nasıl eski haline getirdiğine tanık olacağız. Serinin ilk bölümü benim, ve gördüğüm kadarıyla yorum bırakan hemen herkesin, içini nasıl cız ettirdiyse, ikinci bölümü de en az onun kadar mutlu etti ve herkesin istediği zaman istediği sonuçları alabileceği yolunda umutlandırdı. Bu Blog’ta 5 yıl kadar önce, belki de daha ilk yazılarımın birinde, “insan vücudu mükemmel bir makinadır, siz ona ne verirseniz o da size onu geri verir” dediğimi hatırlıyorum. Sanırım tam da bu söylediğim, görsel olarak daha iyi kanıtlanamazdı. Genel olarak fiziğinizden memnun değil ya da daha önemlisi bu sebeple geleceğinizdeki sağlığınızdan endişeli misiniz?...
Kendinize Yapabilecekleriniz… Farklı bir açı!
Bu sitede daha önce pek çok “Önce & Sonra” fotoğrafları yayınladık. Format gereği, genellikle “Önce” fotoğrafı solda, “Sonra” fotoğrafı ise onun sağında olur. Ama yanda gördüğünüz fotoğrafta bir terslik yok. Açıklayalım. Bir Fitness Antrenörü, 6 ayda sıfır fiziksel aktivite ve elinden geldiğince zararlı yiyecekler tüketerek vücudunu (ve sağlığını) ne hale getirebileceğini göstermek istedi. Bu adam deli mi diyebilirsiniz! En azından ben de ilk gördüğümde ve Amazon.com’dan şu anda okumakta olduğum Fit2Fat2Fit kitabını ($25,99 ama her kuruşuna değer) almadan önce aynı şeyi söylemiştim. Ama şimdi bunun oldukça cesur, doğru ya da yanlış beslenmenin ve sportif aktivitenin vücudumuz üzerindeki etkisini çok açık bir şekilde gözler önüne seren, adeta bilimsel deney niteliğinde bir çalışma olduğunu düşünüyorum. Bu arada, “tamam iyi ama, bu uğurda güzelim vücudunu mahvetmiş, bir daha toparlayamaz” diyecek olanlara da bir sürprizimiz var; onu da yarınki yazıya, serinin devamına saklayalım. İsterseniz sözü daha fazla uzatmadan bu...
1 Haziran… Yaz Sonunda Geldi!
Bu sene havalar kötü gidiyor, soğuk, yağmur, çamur derken… ne olursa olsun işte sonunda Haziran geldi… Yaz mevsiminin resmi başlangıcı! Kışın ortasında, yaz için fit olma planları yapanların sanki hiç gelmeyecek zannettiği yaz, geldi işte :) Kendinizi henüz ideal fiziğinizde görmüyorsanız ama ideal fiziğinize ulaşmayı ve artık orada kalmayı gerçekten diliyorsanız, şimdi bunu gerçekleştirmeye başlamanın tam zamanı. P90X Programı, bugün hala dünyanın bilinen EN İYİ, EN ETKİLİ ve EN HIZLI SONUÇ VEREN vücut transformasyon programı. Bu sayfalarda, Youtube videolarında, sosyal medyada, belki yakın çevrenizde, okulunuzdaki, iş yerinizdeki arkadaşlarınızda, inanılmaz sonuçlarını gördünüz… Ve Ana Sayfa’daki o küçük banner’in size her gün hatırlattığı gibi, P90X’e şimdi başlarsanız Ağustos sonunda hayatınızın en iyi ve fit fiziğine sahip olacaksınız. Hiç bir başarı “ter atmadan” gelmez ve burada bolca (booolcaaa…) ter atacağınızdan emin olabilirsiniz. Ama sonunda bu yaz, belki ömrünüzün sonuna kadar unutamayacağınız ve hayatınızın akışını değiştirdiğiniz yaz olacak. P90X için...
Pazar Motivasyonu… Yere Yığılma!
Aylardan Mayıs… Havalar süper… Yazın plajlarda nasıl görüneceğinizin endişesi, tatil rezervasyonunu yapıp gitmenize 1 gün kala değil, tam da şimdilerde aklınıza düşmeli! Yalan yok, P90X sizi özellikle ilk haftanızda yerlerde süründürebilir!… Ama işte o his, “atalet” halinde olup hiçbir şey yapmamanın hissine 1000 basacaktır! Ne derler bilirsiniz… Bir yarışta sonuncu olmak, hiç finish görmemekten daha iyidir; o da hiç yarışmamış olmaktan… Motivasyonunuz Bol Olsun…...
Anneler Gününe Özel… Ama herkes izleyebilir!
P90X’in ağırlıklı olarak erkekler için bir egzersiz programı olduğunu zannedenler feci halde yanılıyor! P90X, en az erkekler kadar, kadınlar tarafından da başarıyla uygulanıp, inanılmaz sonuçlar vermekte. Aslında bakarsanız bizdeki istatistiklere göre, özellikle Instagram‘ın (nedense Instagram’ın kadınlar arasında daha popüler olduğu doğru) ve Instagram’da sonuçlarını paylaşanların yaygınlaşmasıyla, programa yeni başlamada kadınlar erkeklerin önüne geçmiş durumda! İşte aşağıda size bunlardan sadece 6 tanesi. P90X’i belki bir arkadaşınız tavsiye etti, belki bir forumda gördünüz, belki de sadece tesadüfen buldunuz. Ama artık buldunuz! Eğer hala P90X’e başlamadıysanız ya da çok ciddi olarak başlamayı düşünmüyorsanız, ya gerçekten zaten hayatınızdaki en iyi vücuda sahipsiniz; ya da daha zinde, daha enerjik ve daha sağlıklı bir vücudu istemiyorsunuz! Ama eğer isterseniz, kim bilir belki sıradaki video da sizin olur. İyi seyirler ve başarılar… Sıradan insanlar, sıradışı başarılar. Evet siz de yapabilirsiniz. 90 gün… ....
Günün Email’i / Whatsapp’ı…
Zaten “Günün E-mail’i” diye bir yazı serimiz vardı ama bu seferki de “Günün Whatsapp”ı olsun, yanlış olmasın :-) Sizlerden böyle değişim haberleri ve fotoları geldikçe, bizler de belki en az sizin kadar mutlu oluyoruz. “Bir fotoğraf bin söze bedeldir” derler ve sadece 60 günlük değişim fotoğrafı da zaten gerekeni söylüyor. Ama onun yanında “Gardrobumu değiştirmem gerekiyor hocam, bol geliyor hepsi, eşim bile inanamıyor bu değişime” sözünü de es geçmek istemedik :-) Siz de dilerseniz 30 – 60 – 90. fotoğraflarınızı Whatsapp üzerinden bizimle paylaşabilir ve hem kendinize hem de takipçilere motivasyon sağlayabilirsiniz. Bu motive edici değişim için teşekkür ederiz. Sözümüz yine aynı… O YAPABİLİYORSA, SİZ DE YAPABİLİRSİNİZ! 1. Gün – 60. Gün… Ve Mutlu bir Whatsapp! ...
Üzücü Öncesi & Sonrası, Instagram ve Güven Üzerine…
Bugüne kadar P90X-Türkiye’de belki binlerce “Öncesi & Sonrası” paylaşıldı; istisnasız hepsi de gurur duyulası, motivasyon kaynağı… Bugün paylaşacağımız ise, konumuzla direkt alakalı gibi gözükmese de, aslında ders çıkarılması gereken, farklı bir öncesi & sonrası… Hemen not olarak düşelim; amacımız burada bu olayın özelinin de ötesinde, daha büyük tabloya bakıp, benzer yollu tehlikelere karşı uyarma görevini üstlenmektir. Peki nedir, hem sosyal hem de ana akım medyaya düşen bu çarpıcı olay? Kendisi de hemşire olan Merve K. “Instagram” üzerinde kendisini “Estetik Uzmanı” olarak tanıtan ve aslında kadın kuaförü olan Soner G.‘ye kendini emanet ediyor, bir dudak estetik operasyonu için! Tabii ki muayenehanesinin(!) tadilatta olduğunu ve “V.I.P” müşterilerinin kendi evinde işlemi yaptığını söyleyen kuaförümüz, nihayetinde kurbanın dudaklarına 29 yerinden iğne ile dolgu maddesi enjekte diyor. Tabii bu “dolgu maddesi”nin, daha öncesinde kadın göğüslerinden çıkma kullanılmış silikon, hatta bildiğiniz inşaat malzemesi olarak kullanılan silikon olma ihtimali de iddialar arasında…...