P90X gerçekten işe yarar mı? P90X ile yağlarımdan kurtulabilir miyim? Peki P90X ile aynı zamanda hacim kazanabilir miyim? P90X’i istersem bir ömür boyu uygulayabilir miyim?… Bu sorularla hemen her gün karşılaşıyoruz. Biz hepsine “evet” cevabını vermekten usanmadık ama cevabı bu sefer bir video ile verelim istedik. Evet, P90X sizi geleneksel spor salonları gibi “Plato Etkisi”ne sokmadan, DVD başına 600 ila 900 kalori yaktırarak, o inatçı yağlarınızdan kurtaracak, çığır açan “Muscle Confusion” prensibi ile, kaslarınızı hiç çalışmadığı kadar çalıştırarak geliştirecek, ve her şeyden önemlisi hayatınızın hemen her alanına pozitif etki edecektir. Kendinize yeni bir örnek ve motivasyon mu arıyorsunuz? 131 kilo %40 yağ oranından, 88 kilo %8 yağ oranına! İşte O’nun Hikayesi… O’nun Hikayesi… P90X öncesinde, depresif, motivasyonsuz ve mutsuzdum… 131 kilo ve %40 yağ oranı Tüm gülümsemelerim sahteydi… Daha önceki tüm kilo verme denemelerimde başarısız olduktan sonra, Kendimi %100 P90X’e adamaya karar verdim… İlk tur...
Blog
Son 3 Tekrarın Sırrı Nedir?
Bu sayfalarda fazlasıyla duymuşsunuzdur, ağırlık egzersizlerindeki son 3 tekrarın önemini. Evet, P90X belki zaten başlı başına “mucizevi” denilebilecek kadar mükemmel dizayn edilmiş bir program, ama eğer sonuçlarınızı daha da maksimize edecek bir sır duymak istiyorsanız, işte burada açıklıyoruz! İşin sırrı o son 3 tekrarda! Ağırlık çalışmalarında hedeflerinize ulaşabilmek için son 3 tekrarın sırrını mutlaka bilmelisiniz. P90X Setleri Türkçe destekli olanlar zaten Tony’nin bu konu ile ilgili sözünü hatırlayacaktır; “pekçok insanın yanlış olarak, olması gerektiğinden daha erken hareketi sonlandırdığını” söylediğini. İster hacim kazanmak için 8-10 tekrar yapıyor olun, ister definasyon için 12-15, ısınma hareketleri dışındaki setlerinizin son 3 tekrarında vücudunuzun zorlandığını hissetmeli, sonuncuda bir tekrarı daha zor yapacak, hatta yapamayacak durumda olmanız gerektiğini hatırlamalısınız. Bunu sağlamanın yolu, önce doğru kiloyu seçmekten geçer. Çalıştığınız kuvvet modelinin tekrar sayılarına göre, doğru ağırlığı bulup, son 3 tekrarınızda zorlanmanız gerekir. Kasların güçlenmesi ve P90X modelinin maksimum çalışması için bu prensip...
“Kilo Veremiyorum!” Acaba Neden?
Merhaba arkadaşlar. Bugün can sıkıntısı araştırma yaparken bazı konulara denk geldim. Dikkatimi çeken konu ise G.I. (Glisemik İndeks) ve önemli olduğunu düşündüğüm için bu konuyu sizinle paylaşmak istedim. Bildiğiniz gibi kendi yaptığınız diyetlerin bir çoğu, ki bende bir ara bu hataya düştüm “kalori” hesabına dayalıdır ve kaloriyi azaltınca kilo verileceği kanısına varılır. Aslında bu yanlış bir kanı. Her geçen gün bilimsel yönlerle açıklanmaya başlanıldı ki vücuttaki yağ ve fazla kilolar, kalori fazlalığından değil insülin hormonunun aktifleşmesinin kilo artışını tetiklemesi ile gerçekleşmektedir. İnsülinin vücut içinde görevi ise; kandaki şekerin azalıp çıkmasında yer alır. Alınan besin maddelerinin dağıtımında da etkili olan insülin aktif ise yağların erimesi durdurulur. İnsülin hormonu dengelenerek yağların erimesinin durdurulması engellenir. Burada G.İ devreye giriyor. Peki nedir bu G.İ? Glisemik İndeks, tercih edilen gıdanın tüketildikten sonra, kan şekeri seviyesini (kandaki glikoz seviyesini) ne kadar çabuk arttıracağını belirten bir ölçümdür. Farklı gıdaların kan şekerine etkisi çok büyük farklılıklar...
Caymamak için… Amaç!
Herkese merhaba… Bilmiyorum, Blog yazılarını okuyanlardan mısınız, yoksa sadece motivasyon videolarını izleyenlerden mi. Ama bugün, P90X’te başarı ve özellikle yarım bırakmama için çok önemli olduğunu düşündüğüm bir şeyden bahsedeceğim; AMAÇ! P90X’e bugün hala dünyadaki en etkili ve %100 sonuç veren Ev Fitness Programı olarak bakılıyor. Çünkü bu bir ilaç, hap, zayıflama çayı, bel korsesi… vs. değil. Bu, çok çok iyi dizayn edilmiş bir egzersiz programı ve beraberinde sağlıklı beslenme. Tabii ki ardından gelen sonuçlar, bu 2+2=4 kadar gerçek. Ama bugün bahsedeceğimiz başka. P90X’in işe yaradığını biliyorsunuz, belki yıllardır aradığınız çözüm olduğunun farkındasınız, yaptığınızda o hep istediğiniz fiziğe kavuşacağınızı da biliyorsunuz, bir adım daha ileri gidip başlıyorsunuz da… ama yine de bırakıyorsunuz! Sebep? Eksik olan ne? Tüm bu pozitifliklere rağmen, sizi hedefinizden uzaklaştıran? Amaç, amacınızı iyi belirlemediniz de ondan. P90X gibi ekstrem bir programa başlarken, mutlaka olabildiğince somut bir şekilde, bu programa başlama ve de bitirme...
Tembellere Sitem Mektubu
Kilo mu vermek istiyorsunuz? Karın bölgenizdeki balkondan kurtulmak mı istiyorsunuz? Filmlerdeki baklavalı adamları kıskanıp onları dövesiniz mi geliyor? Onlar gibi olup millete hava mı atmak istiyorsunuz? Siz isteyip durun bakalım. Oturun o aletin karşısına basın düğmesine oynasın diziler, filmler… Alın bir de yanınıza bol şekerli çayınızı, ohhh mis gibi. Baklavalar karnınızın üstünde değil midenizde olsun. Üçgen vücutlu yakışıklı modeller sizin sadece hayalinizde olsun. Süper ya! Bekler misiniz gelsin yapımcılar, beyefendi siz çok yakışıklı görünüyorsunuz sizi kıyafet çekiminde modellik için davet ediyoruz? Çok beğendiğiniz birisi var. Kız ya da erkek fark etmez. Bir bakıyorsunuz aynaya sonra da onun resmine ya da kendisine. “O bana bakar mı ki?” demişsinizdir siz de. Böyle birisine kim bakar ki? Kendini düşünmeyen, dolaylı yoldan eşini/sevdiğini düşünmeyen birisiyle olmayı kim ister ki? Peki, bir şeyler yapmalı mı bunun için? Durun bir düşüneyim. Evet kesinlikle! Yerinizde oturarak nasıl ki sınavı kazanamazsanız aynı şekilde...
Soğuk Duş Etkisi!
Daha dün P90X-Türk Blog’unda paylaşılan bir “soğuk su ile duş” yorumu, bu konu hakkında bir paylaşımda bulunmaya zemin hazırladı. Benim de en büyük savunucularından biri olduğum “soğuk su ile duş” gerçeği, belki sonuçlarınızı bir seviye üste taşıyacak gizli silahınız olabilir. Yaygın olarak herkes genellikle sıcak su ile duş alır. Hatta şofbende ya da kombide bir arıza varsa, o anlık duş almaktan vazgeçer. Askerde Havacı olarak Kütahya’nın soğuğunda biz acemilere ilk bir hafta sıcak su vermediklerinde, bomboş duşlarda buz gibi suyun altında ıslık çala çala bir başıma yıkanan bendeniz bunu iyi bilirim :-) Peki ama insanları sıcak suya bağımlı hale getiren nedir? Rahatlama ve gevşeme duygusu olabilir mi? Sıcak su bedeninizi rahatlatıyor, gevşetiyor gibi görünse de aslında enerjinizi alır, sizi yavaşlatır. Soğuk su ise tam tersine canlandırır, hayata döndürür. Buna örnek vermek gerekirse buzdolabına koyduğunuz eti baz alabiliriz, sıcak ile temas etmediği sürece bozulmadan uzun süre durabilir. Peki...
Spor Salonları Neden İşe Yaramıyor?!
Daha önce bu sayfalarda “Evde P90X mi yoksa Spor Salonu mu” konulu pek çok yazı paylaşıldı. Hangisinin daha işlevsel, hangisinin daha uygulanabilir, ve en önemlisi hangisinin gerçek sonuçları büyük kitlelere (büyük kitlelerin altı çizili) kazandırabildiği tartışıldı. Kazanan kim miydi? Korkarım yine P90X :-) Şimdi ise, spor salonlarının “kronik problemlerini” çarpıcı bir araştırma ile gözler önüne serelim. Eminim her Türk genci gibi sizin de bir dönem de olsa spor salonuna gitmişliğiniz varsa, burada bazı anlatılanlar size tanıdık gelecektir. Spor salonları bazıları için sağlıklı bir yaşam için kullanılırken birçok kişi için ise sosyalleşme alanı olarak görülüyor. Yapılan bir araştırmada spor salonuna kayıt yaptıran insanların üçte birinin üyeliğinden vazgeçtiği, ve en önemlisi gittiği süre içinde bir kere bile terlemediği kaydedildi. Üyelerin yarısı, bir süre bir şekilde devam ederken, diğer yarısı spor salonunu sadece muhabbet etmek ve potansiyel sevgili adaylarını süzmek amacıyla kullanıyor. Dörtte biri egzersiz yapmak yerine sauna...
Korumalı: P90X’i Türkçe izle Türkiye’de ilk kez!
Burada alıntı yok çünkü bu yazı korumalı....
Yazlık Kahvaltı Önerileri…
Kahvaltı, vücudumuzun uyku modundan çıkması, metabolizmamızın hızlanması, algı ve zihin kapasitemizin artması için gerekli ve kesinlikle atlanmaması gereken bir öğündür. Hatta ruh halimiz üzerinde bile etkilidir. Güne güzel bir kahvaltıyla başlamak, gün boyunca daha olumlu ve girişken olmanızı da sağlayacaktır; bunu deneyip görebilirsiniz. Ama diğer öğünler gibi kahvaltı da mevsime uygun olmalıdır. Sıcak yaz günlerinin hala devam ettiği şu günlerde, vereceğimiz hafif yazlık kahvaltı önerileri, güne hızlı ve zinde bir başlangıç yapmanızı sağlayacak, gün boyu daha enerjik olmanıza yardım ederken daha az acıkmanıza sebep olacaktır. Meyveli yoğurt Yağsız yoğurt içine doğrayacağınız taze meyvelerle güne güzel bir başlangıç yapabilirsiniz. Kayısı, çilek, dut, elma, armut veya sevdiğiniz başka meyveleri dilimleyin, bir kase yoğurda ekleyin ve güzelce karıştırın. Protein, kaliteli karbonhidratlar ve lif açısından zengin olan bu kahvaltı sayesinde en yorucu günlerde bile enerjiniz tükenmeyecek. Koyduğunuz meyvelerin miktarın göre değişecek olsa da, bir kase yağsız yoğurtla hazırlanan böyle...
Tatlı Krizini Sadece 150 Kaloriyle Bastırın!
Olmadık zamanlarda tatlı kriziniz mi tutuyor, gece atıştırmalarının önüne geçemiyor musunuz? Egzersizlerinizde çok enerji harcıyor ama tatlı krizlerinizin de sonuçlarınızı baltalayacağından mı korkuyorsunuz? O zaman siz de düşük kalorili, yediğinizde kendinizi suçlu hissetmeyeceğiniz sağlıklı ve düşük kalorili atıştırmalıklarla tatlı krizinizi bastırabilirsiniz. Üstelik vereceğimiz bu tarif için yalnızca 3 malzeme gerekiyor ve hazırlanması da çok kolay. Tatlı olmasına rağmen, marketten hazır alacağınız bir ürüne göre çok daha sağlıklı olduğunu da ekleyelim. Afiyet olsun… Malzemeler 5 adet orta büyüklükte muz 100 gr. yağsız yoğurt 1 yemek kaşığı fıstık ezmesi Hazırlanışı Muzlardan birini soyun ve blenderde çekin. Diğer muzları da soyun ve yaklaşık bir parmak kalınlığında dilimlere ayırın. Blenderde çektiğiniz muza yoğurt ve fıstık ezmesini de ekleyip iyice karışana kadar çekmeye devam edin. Ardından karışımı muz dilimlerinin üzerine sürün. Başka bir dilimi üzerine kapatarak küçük muz sandviçleri yapın. Bir kesme tahtası ya da ahşap bir tepsinin üzerine dizdiğiniz muz...
O Yapabiliyorsa, Sen de Yapabilirsin! – 12
Burada, P90X-Türkiye sitesinde, “Motivasyon” başlığı aslında hep birinci sıradadır. “O yapabiliyorsa, sen de yapabilirsin!” de bu motivasyonun “motto”su! Çünkü gerçekten P90X gibi, neredeyse sihirli değnek sayılabilecek kadar mükemmel dizayn edilmiş bir program, ama buna rağmen hala tembelliği tercih edenler için, bazen “o yapabiliyorsa, sen de yapabilirsin” diyecek birine ihtiyaç vardır. Unutmayın ki, siz de bundan sadece 90 gün sonra, şimdikinden çok farklı bir yerde olabilirsiniz. Daha fit, daha sağlıklı, daha özgüvenli, daha kendiyle barışık, daha enerjik, daha umutlu, daha mutlu… Ama şimdilik, işte O’nun hikayesi… O’nun Hikayesi… İpin ucunu bırakmak çok kolay… Bir zamanlar benimsediğiniz sağlıklı yaşam stilini… Öğrenci yaşantısı ve ne yediğine dikkat etmemek. Hesap ekstresindeki McDonalds’lar, Starbucks’lar, Fast-Food’lar… Hareketsizlik ve tembellikle de birleşince ortaya çıkan sonuç: Fazla Kilolar! Olabildiğince iç karartıcı bir tablo ve artık bir şeyleri değiştirme zamanı. Bir gün, Facebook’taki eski bir arkadaş P90X sonuçlarını paylaşır. Sadece evde uygulanan bir programla...
Karatay Türküsü!
Ünlü Diyetisyen Prof. Dr. Canan Karatay’ı bilirsiniz. Sağlıklı Beslenme ve Diyet üzerine çok farklı ve ezber bozan yorumları ile ünlü. Neler mi? Sizler için bazılarını aşağıda derledik. En sonuda da, konuya başlığını veren bir sürpriz sizi bekliyor :-) Prof. Dr. Karatay, anonim halk türküsü, “Çayır çimen geze geze”den uyarladığı türküde, kavun karpuz yiye yiye, kolaları içe içe karaciğerin nasıl yağlandığını, insilünin zirve yaptığını, tansiyonunun yükseldiğini; sonrasında ise yumurta, fındık-fıstık ve hatta pirzola yiye yiye nasıl sağlığa kavuşulduğu ve fazla kilolardan kurtulunduğunu anlattı. Etten korkma, meyveden kork! “Taze sıkılmış meyve suyu kan şekerini ve insülini yükseltir ve yağlanmaya başlarsınız. Meyve suları karaciğeri yağlandırır. Meyve sularında fruktoz (meyve şekeri) ve glikoz vardır. Alkol alanlarda nasıl bira göbeği oluşuyorsa, fruktoz da vücuda girince karaciğerde yağ olarak depolanır. Meyve suyu ve şekerli içeceklerden dolayı ve hareket etmemeleri nedeniyle çocukların da göbeği yağlanır. Bugün 12-13 yaşındaki erkek çocuklarının göbeği, memeleri,...
Sanırım İçecek Alternatifimi Buldum!
Artık 1 yılı aşkın bir süredir yayın hayatında olan ve 1 Milyon’u aşkın takipçisine en iyi desteği ve doğru bilgiyi vermeye çalışan P90X-Türk’ü bilenler bilir; bugüne kadar henüz reklam almışlığımız yoktur. Bunu hatırlatmamızın sebebi, bugünkü yazımız bir reklam değil, bir ürün incelemesi olduğunu vurgulamak. Bize gelen maillerde, sağlıklı bir içecek alternatifi konusu her zaman üst sıralarda yer almakta. Buradaki “alternatif” kelimesinin altını çizelim, çünkü aslında en iyi içeceğin “su” olduğuna bundan önceki yazılarımızda da bol bol değindik ama hayatta her zaman alternatiflere de şans vermek gerekir. Çünkü yine bize gelen maillerde, içecek olarak hazır meyve suları tüketenler, enerji içecekleri olmadan yapamayanlar, ne kadar yanlış olursa olsun “ille de Cola” diyenler, mevyeli sodaları ya da her şeffaf renkli gazozu daha masum zannedenler… gördük. O yüzden de bugünkü yazıyı, daha sağlıklı bir içecek incelemesine ayırdık. İnceleyeceğimiz ürün, Doğadan Soğuk Bitki Meyve Çayı. Belki yeni yeni reklamlarını görmüşsünüzdür;...
Tembellikte Son Nokta!
İnsanların daha iyi bir fiziğe olan arzusunu anlarım. Çünkü benim lügatimde daha iyi bir fizik demek aslında, daha sağlıklı bir fizik, daha sağlıklı bir hayat, daha büyük bir özgüven, daha fazla enerji, genellikle daha sosyal bir çevre, daha iyi bir cinsel hayat (doğru!)… özetle daha kaliteli ve uzun bir hayat demektir. Ama insanların sadece “6-Pack”lere olan obsesyonunu anlamam. Özellikle de, bunu başarmak için, oturdukları yerlerinden kalkıp sıkı çalışmak ve fedakarlık yerine, 6-Pack implantları edinecek kadar çıldırmış olmalarını anlayamam! Evet, bu bir şaka değil. En son olarak İngiltere’nin ünlü Mr. Paparazzi’si Darryn Lyons, bizdeki Biri Bizi Gözetliyor’un İngiliz ünlüler versiyonu “Celebrity Big Brother”da, implant ile yerleştirilmiş 6-Pack baklavalarını gururla sergilerken, sanırım bu obsesyonun seviyesini en abartılı şekilde gözler önüne sermiş oldu. Bunun, ne kadar güzel bir görüntü olduğu yorumunu sizlere bırakıyoruz (bana kalırsa Teenage Ninja Kaplumbağa’larına dönmüş) ama asıl olan, insanoğlunu bu kadar tembelliğe iten ne?...
O Yapabiliyorsa, Sen de Yapabilirsin! – 11
Bize en sık gelen sorulardan biri; “tamam, P90X’in çok iyi yağ yaktırdığını ve vücudu şekle soktuğunu anladık, ama zayıflar da istediği vücuda kavuşmak için P90X yapabilir mi?” Ve cevap koca bir; EVET! Her zaman söylediğimiz gibi… P90X asla sadece bir “kilo verme programı” değil, bir “vücut transformasyon programı“dır. Yani ister kilolu olun, ister zayıf, P90X sizin vücudunuzu istediğiniz şekilde transforme ederek, sizi hayatınızın en iyi fiziğine kavuşturmak üzere dizayn edilmiştir. Mükemmel dizayn edilmiş Program Takvimi ve sizin kendi vücut ağırlığınızı en optimum şekilde kullanarak. Bu yüzdendir ki, 15 yaşında bir genç de, 55 yaşında bir teyze de, ya da bir Süperlig futbolcusu da, programın sonuçlarını fazlasıyla alır. Her zaman ve her koşulda! İşte şimdi “zayıflıktan şikayetçi” o’nun hikayesi ve transformasyon videosu… O’nun Hikayesi… 1. Gün… Kaburgaları sayılan bir vücut, neredeyse sıfır kas ve de “amele yanığı”! Ama artık bunu değiştirme zamanı… P90X ve “Kas Şaşırtma...