Kategori Arşivleri: Beslenme

Bağışıklı Sistemini Nasıl Güçlendirebiliriz?

Bağışıklık Sistemi… Tıbbi adıyla İmmün Sistemi… Hatta AİDS hastalığının içindeki o I harfi de oradan gelir; “Immune” kelimesinden. (AIDS = Acquired Immune Deficiency Syndrome, yani Türkçe karşılığıyla; Edinilmiş Bağışıklık Eksikliği Sendromu).  İşte “Bağışıklık Sistemi” dediğimiz şeyin ne kadar önemli olduğunu vurgulamak için, AIDS’ten gidelim… Biliyorsunuz, henüz günümüzde tedavisi bulunmayan, çağımızın vebası kabul edilen AIDS hastalığında, kimse aslında “AIDS”ten ölmüyor! Bağışıklık sisteminiz çöküyor ve normalde basit sayılabilecek bir soğuk algınlığı/grip sizi öldürmeye yetebiliyor. İşte tam da mevsim geçişlerinin yaşandığı, hava sıcaklıklarının artık bir anda düştüğü, toplu taşım araçlarında herkesin hapşurup – öksürdüğü, “tam hastalık havası” denilen bu günlerde, çok önemli olan bağışıklık sistemimizi nasıl güçlendirebiliriz, onları paylaşacağız sizlerle. 1) Tek Tip Besin Diyetlerinden Uzak Durun Bu siteyi takip edenler bilir ki, biz “diyet” değil, “sağlıklı beslenme” terimini tercih ederiz. Siz de diyet yapmak uğruna tek tip beslenmeyi değil dengeli ve sağlıklı beslenmeyi tercih edin. Vücudu aç bırakır...

Devamını Oku

Hiçbir Şey Yapamıyorsanız, Bunu Yapın! – Gece Yemeyin!

Ekstrem bir ev fitness programına hemen başlamaya belki de cesaret edemeyenler (ki aslında ne kadar erken başlarsanız, o kadar iyi!) ama bir yerlerden ufak ufak başlamak isteyenler için, “Hiçbir Şey Yapamıyorsanız Bunu Yapın!” yazı dizimiz devam ediyor… Serinin önceki yazılarını kaçıranlar için:         Şimdi sıradaki “hiçbir şey yapamıyorsanız, bari bunu yapın” öğüdümüz… Gece yatmadan önce yemeyin! Hatta daha spesifik olarak, gece yatağa girmeden yaklaşık 3 saat önce yemeyi – içmeyi (su hariç) komple kesin. Peki neden? Açıklayalım… “Yattığı yerden kilo vermek” hatta daha doğrusu “yattığı yerden yağ yakmak” terimini duymuşsunuzdur. Kulağa hoş geliyor değil mi? Ama gerçek! Bunun için önce, BMR dediğimiz Bazal Metabolizma Hızı denen kavramı açıklayalım. BMR, vücudumuzun rutin bir dinlenme sürecindeyken sarfettiği enerjiyi ifade eder. Bu oran, bir gün boyunca yakılan kalori değeriyle hesaplanır. Bilirsiniz, diyelim komadaki bir hastanın bile tırnakları uzar, saçları uzar, vücudu hiç hareket etmiyor gibi görünse...

Devamını Oku

Aluminyum Folyolar Zehir Kaynağı mı?

Mutfağımızdaki aluminyum folyolar… Pratiklikleri sebebiyle, sanırım hemen hepimizin kullanmışlığı vardır. Kendimden örnek vereyim. Sabah greyfurt ve portakal suyunu sıkarken, bulaşık makinesine girip çıkmaktan kalayının helak olduğunu düşündüğüm narenciye sıkacağına kendimce bulduğum çözümle, meyvelerin suyunun sıkıldığı hazneyi aluminyum folyo ile kaplamaktaydım… Tıpkı daha önceleri, yıpranmış tost makinesinin yüzeyini daha sağlıklı kılma adına, yinen onunla kapladığım gibi. Hatta yine bugün soğuması için ikiye keserek buzdolabına kaldırdığım karpuz da bu aluminyum folyodan nasibini almıştı… İşte hal böyle iken, tam da konu ile ilgili Dr. Ümit Aktaş’ın aşağıdaki görüşlerini, yorumsuz paylaşıyoruz… “Kliniğime gelen 12 yaşlarındaki kız çocuğu, bana gelmeden yaklaşık iki sene önce aşırı halsizlik, yorgunluk ve mide bulantısı şikâyetleri ile ailesi tarafından bir tıp fakültesine götürülüyor. Teşhis “Aplastik Anemi”. Bu kemik iliğinin baskılandığı ve neredeyse tüm kan hücrelerinin sıfırlandığı korkunç bir hastalık. Devreye hemen bu hastalığın tedavisi için kullanılan kemoterapi ilaçları ve kortizon giriyor. Küçük hastamın durumu iyice kötüleşiyor....

Devamını Oku

Kısıtlı İmkanlarla Nasıl Beslenilir? 1 Günlük Beslenmem

Arkadaşlar Herkese Selamlar, İlk Blog yazımda, Hybrid Programı ile 3 hafta sonuçlarımı paylaşmıştım (Hybrid İlk 3 Hafta + Nasıl Başladım + Öneriler). Şimdi ise, kısıtlı imkanlarla beslenme ve günlük çalışma/uyku düzenime dair yazmak istiyorum. Blog’ta okuduğum kadarı ile genel olarak gerek iş hayatından, gerek standart hayat koşturmacasında istediklerimizi bulmak ya da tüketmek zor olabiliyor. Buna dayanarak ben size 1 günlük beslenme programımı yazmak istedim, belki bir faydam olur ya da en azından biraz da spor yapan tüm arkadaşlara yardımcı olabilmek adına. Sabah: Kepekli ya da Tam Tahıllı Ekmeğe = Beyaz Peynir, Zeytin Ezmesi, Jambon, Salatalık Domates. Ara Öğün: Sade Nescafe Gold, Fındık (marketlerdeki küçük paketlerden), 1 Dilim Ananas. Öğle: Tavuk Izgara ya da Tavuk Bonfile (10 TL’ye yanında pilav, salata, patates, domates ile getiriyor lokantalar) Öğle Sonrası Ara Öğün: Çikolata kaplı Form Light bisküvi (1 TL fiyatı) Bir de sıkma portakal suyu (2 TL) Akşam: Kavun, Karpuz,...

Devamını Oku

Donmuş Besinler Tazelerinin Yerini Tutabilir mi?

“Sizce taze meyve – sebze mi, yoksa dondurulmuş olanlar mı?” diye sorulduğunuda cevabı bellidir değil mi? Tabii ki tazesi. Aslında yalnız sayılmazsınız, çünkü dondurulmuş gıda tüketiminde Türkiye, dünya listelerinde son sıralarda bulunuyor. Bunun sebebi, küçüklüğümüzden beri okullarda bize öğretilen; “Türkiye’nin 4 mevsimi bir arada yaşayan ve tarım ürünleri yönünden kendi kendine yetebilen bir ülke olduğu” bilgisi… Peki hala öyle mi? En azından “kendi kendine yetebilirlik” yönünden artık ciddi şüpheler var! En azından fiyat politikaları yönünden, bugün markette gördüğünüz muz, ananas, çilek, kavun – karpuzun bile artık yurtdışından ithal edildiğini görebilirsiniz. Kimileri hemen komşu ülkelerden (İran – Irak – Suriye), kimileri ise çoook uzaklardan (Ekvador – Kolombiya – Sirilanka) gelmekte… Yukarıdaki sorumuza geri dönersek; “Taze meyve – sebze mi, yoksa dondurulmuş olanlar mı?”… Cevabı aslında o kadar komplike değil. Eğer mevsiminde, dalından koparılıp, fazla uzun mesafeler seyahat etmeden, lokal, taze olarak tüketilecekse, tabii ki tazesi. Ama...

Devamını Oku

Ürün İnceleme – Kuruyemiş Paketleri

Biliyorsunuz ki normalde besinleri mümkün olduğunca “pakete girmemiş” halleriyle tüketmekten yanayızdır. Ama maalesef pek çoğumuz, yumurtayı tavuğun poposundan alıp, çimenimizde beslenen hayvanımızın etini yiyebilecek kadar şanslı olmadığımızdan, modern hayatın koşuşturmacasında, bazen pakete girmiş ürünler arasında da iyilerini seçmek durumunda kalıyoruz. İşte onlardan bir tanesini sizler için inceledik. Yine tüm ürün inceleme yazılarımızda olduğu gibi hatırlatalım, bu bir “reklam” yazısı değildir; P90X-Türkiye hiçbir üründen açık/gizli reklam ya da ürün yerleştirme almaz. Bir 12 Temmuz sabahı market alışverişi yaparken, kuruyemiş çeşitleriyle tanınan Peyman markasının, piyasaya yeni çıktığını tahmin ettiğim bir ürün çeşidi ile gözgöze geldim. Dört taraflı albenili bir teşhirde, isimleri de oldukça stratejik ve albenili konulmuş dört farklı ürün. Fit Mix, Form Mix, Energy Mix ve Sport Mix. Her biri 70 gramlık paketler içinde, karışık kuruyemiş ve kuru meyve çeşitlemeleri… Her birinin içlerinde neler olduğunu teker teker vermek gerekirse: Fit Mix: Dut Kurusu, Kesilmiş Günkurusu, İç...

Devamını Oku

Detoks Kürü ile Bomba Gibi Bir Başlangıç!

Son yılların moda kelimelerinden, hep duyuyoruz; detoks, detoks… Peki nedir bu “detoks”? Detoks, Latince kökenli “toxication” yani zehirlenme anlamındaki kelimenin olumsuz ön eki almış hali olan “de-toxication“dan gelir ve vücudumuzda çeşitli nedenlerle birikmiş zehirli atıklardan arınma anlamında kullanılır. Eğer kendinizde sürekli bir yorgunluk hissi, uyku hali, keyifsizlik, kronik sindirim problemleri, sık sık hastalanma gibi semptomlar görüyorsanız, vücudunuzda zamanla biriken toksik maddelerden muzdaripsiniz demektir ve kendi evinizde uygulayacağınız bir detoks kürü, bu şikayetleri ortadan kaldırarak, adeta üzerinizdeki ölü toprağını atıp, zinde ve enerjik bir başlangıç yapmanızı sağlayacaktır. Detoks kürleri tercihe göre genellikle 2 – 7 gün aralığında yapılabilir. Detoks kürleri vücuttaki toksinleri temizlerken, metabolizma hızlandırıcı ve yağ yakıcı özellikleri nedeniyle sağlıklı zayıflamaya da yardımcı olurlar.  Ancak detoksun daha etkili olması için vücudun asit dengesini bozan gıdalardan genel olarak uzak durulmalıdır. Yine hayvansal gıdalar tüketilmemeli mümkün olduğunca sulu taze sebze yemekleri ve çorbalar tüketilmelidir. Detoks sırasında uzak durulması...

Devamını Oku

Sağlıklı Kilo Vermenin 5 Altın Kuralı!

Bilmem farkında mısınız ama piyasada 100’lerce, belki 1000’lerce diyet kitabı var, daha da olacak! Çünkü maalesef ki “sistem” aslında insanları kilo probleminden ilelebet kurtarmamak üzerine kurulmuş. Yukarıda bahsettiğimiz o “sistem”i biraz daha açalım… AIDS hastalığı hala, tedavisi olmayan ölümcül bir hastalık olarak biliniyor. Los Angeles Lakers’in efsanevi oyuncusu Magic Johnson, şok edici bir haberle AIDS olduğunu tüm dünyaya açıkladığında, yıllardan 1991’di… Şimdi yıl 2016, ve Magic Johnson hala alabildiğince sağlıklı ve hayatta. Peki, Afrika’daki çocukları katletmekte bu kadar kararlı olan AIDS’in, Magic Johnson’a “kıyak geçmesinin” nedeni ne sizce ne olabilir? Fazla düşünmeyin… Para! İşte piyasadaki tüm diyetlerin aslında uzun vadede kesinlikle işe yaramamaya programlanmış olmasının nedeni de aynı bu “para”. Siz, ortaya attığınız her yeni saçma zayıflama diyetinde, milyonların sıraya girerek kitabınızı satın alacağını bilseniz, fazla kilo sorununu bir kez ve kökünden çözecek bir yöntemin bulunmasını ister miydiniz? Muhtemelen istemezdiniz! Ama öyleyse bile size kötü (iyi!) haberimiz...

Devamını Oku

Gerektiğinde U Dönüşü Yapmak!

P90X Türkiye ile geride bıraktığımız 4 yılda o kadar sık karşılaştık ki… Başta motivasyon zirvededir, her şey süper gider, sonuçlar gelmeye başlar… ama bir gün… ah “o bir gün”…! Bir gün, bir sebepten atlanan egzersiz, ikiye dönerse… İki üçe, üç dörde dönerse… Ya da beslenme ayağında herşey tıkırında ve dikkatli giderken, ah o bir haftasonu ipin ucu alabildiğine kaçarsa, dibe vurulursa… … Eğer GPS Navigasyon sistemi olan bir arabaya bindiyseniz, aletin nasıl çalıştığını bilirsiniz. Gitmek istediğiniz yeri işaretlersiniz ve sistem, mevcut konumunuzu ve ulaşmak istediğiniz yerin konumunu uydu aracığıyla bularak, size ne zaman ne yapmanız gerektiğini söyler. 100 metre sonra sola dön. 200 metre sonra sağ şeritte kal… Ama diyelim ki bir hata yaptınız ve dönüş yerini kaçırdınız ya da yanlış tarafa döndünüz. Ne olur? GPS sizi azarlamaz, kaşlarını çatmaz, bir hata yaptınız diye gidip kendinizi uçurumdan atmanızı söylemez, size küsüp tüm geldiğiniz yoldan başladığınız...

Devamını Oku

Siz Ne Yiyorsanız, Aslında O’sunuz…

Bir yerde denk geldiğim soldaki fotoğraf bana hemen bunu hatırlattı… “Ne yiyorsanız, o’sunuz”. Tamam belki karıncalar gibi anında yediğimizi dış görüntümüze yansıtacak kadar anlık ve hızlı bir süreç değil ama biraz daha yavaş da olsa, sonunda olacak olan bu. Her sabah kahvaltı yerine poğaça ve simit yiyorsanız, bir süre sonra sizin de simitiniz olacaktır, göbeğinizin çevresinde. Ya da durmaksızın yediğiniz tatlılar ve şekerpareler, göbeğinizi de koca bir şekerpareye çevirebilir (burada kuralı bozan, baklava yiyerek karın baklavalarına sahip olunmayacağıdır, ama bu da Türkçe’nin bir oyunu :-) Ya da tersini düşünün… Yarım bir ceviz içi, aynı bir beyine benzer ve ceviz beyne iyi gelir. Yine bir havucu ortadan ikiye kırdığınızda, kılcal damarlarıyla, göz bebeği ve her şeyiyle bir gözü andırır ve havucun gözlere ne kadar iyi geldiğini söylemeye gerek yok. Yani diyoruz ki… Gerçekten siz ne yiyorsanız, o’sunuz… Dilerseniz buyurun sizin için hazırladığımız görsele bir bakın....

Devamını Oku

Hiçbir Şey Yapamıyorsanız, Bunu Yapın! – Su İçin!

Sizlerden gelen yoğun istek üzerine, Türkiye’nin 1 numaralı ev fitness sitesi P90X-TR’ye yeni bir yazı dizisi başlıyor! İsmi “Hiçbir Şey Yapamıyorsanız, Bunu Yapın!”… Neden mi bu başlık? P90X, Insanity ya da Hybrid… Biliyoruz ki, sonuçları çok çok iyi olmakla birlikte, bu programlar birer “ekstrem” program olarak geçmekte. İlk günden vücudunuzu adeta “şoka” uğratmakta, bir anlamda vücudunuz neye uğradığını şaşırmakta :-) ve aslında değişimi/gelişimi de bu getirmekte. Ama yine de bu “ekstrem” programlar ilk günden herkes için uygun olmayabilir. Vücudunu değiştirmeye istekli olanlar ama henüz bu programlara başlama cesaretini kendinde bulamayanlar için, en azından sağlıklı yaşamaya adım atma adına, bir şeyler yapmaya başlamak isteyenler ama nereden başlayacağını da tam olarak bilmeyenler için bu başlığı oluşturduk. O zaman diyoruz ki, hiçbir şey yapamıyorsanız, bunu yapın! Su İçin! Neden su? Yetişkin bir insan vücudunun yaklaşık %70’i sudan oluşur. Evet, su hayat kaynağıdır! Aslında herkes bunu bilmekle birlikte, nedense...

Devamını Oku

Soda Konusu… İyi mi, Kötü mü?

P90X-Türkiye’de ne zamandır “soda dosyası”nı açmak istiyorduk, kısmet bugüneymiş… İyi mi, kötü mü? Faydalı mı, zararlı mı? Öncelikle başlamadan hemen belirtelim, burada irdeleyeceğimiz “sade soda”lardır ve her türlü “meyveli soda” bu tartışmanın dışındadır! Çünkü açık ve net; meyveli sodalar ZARARLI. İçerdikleri (gereksiz) şeker sebebiyle, düşmanı olduğunuz (olmanız gereken!) koladan çok da farkları yok. Şimdi gelelim sade sodalara… Hatta, sanırız öncesinde soda ile maden-suyunun farkına da değinmek lazım. Ülkemizde “maden suyu” ve “soda” çoğu zaman eş anlamlı kullanılsa da, bu doğru değil. Öncelikle bu tanımlamaları doğru yapmak gerekiyor. Maden suyu; yeraltı sularından elde edilmiş, içerisinde çözünmüş mineral tuzları, elementler ve gaz içeren sulara verilen isimdir. Mineralli suları diğer sulardan ayıran özellik, kaynağından elde edildiği anda doğal olarak mineraller içermesidir. Soda ise, içilebilir nitelikteki herhangi bir (normal) suya, sonradan karbondioksit ve bikarbonat eklenmesi ile elde edilir. Dolayısıyla, asıl tüketilmesi önerilen “doğal maden suları”dır ve soda ile karıştırmamak...

Devamını Oku

Herkes 1 Gün Boyunca Ne Yediğini Yazsın (Dürüstçe!)

P90X Blog takipçilerinin 1 tam gün boyunca, ne tükettiğini merak ediyoruz ve bilmek istiyoruz. Tabii burada en önemli şart dürüstlük. Sabah – öğle – akşam brokoli yedim hocam demenizin bir anlamı yok :-) Sadece içtiğiniz su hariç, çiğnediğiniz sakız ya da ufak bir Olips şeker bile olsa listeye eklemelisiniz. Ben sizlere bir örnek olması adına, sabahtan akşama 1 gün içerisinde tüm yediklerimi not ettim ve paylaşıyorum. İşte dürüstçe bir gün içindeki tüketim tablom… Mükemmel olmak zorunda değil, sizler de iyisiyle kötüsüyle bir komple gününüzün beslenme notlarını paylaşırsanız çok seviniriz. Ve de dilerseniz, paylaşacağınız günlük beslenmenizi aşağıda yorumlayabiliriz. 1 Günlük Sabahtan Akşama Beslenme Notları… 07:00 – Uyanış (Normalde P90X için 5:45’te uyandığımı da çok bilirim ama bu sefer biraz insaflı davrandım) 07:05 – Sıcak / Ilık suya Yarım Limon Suyu (Yağ yakıcı özelliği olması açısından faydalı olduğunu düşünüyorum) 07:10 – Yarım Elma, 1 Kuru İncir, 2 Kuru Kayısı (bu...

Devamını Oku

Karadut: Kilosu 2 Küsüre Sporcu Süper Meyvesi!

Belki Rusya boykot etti diye, belki İran istemedi diye, belki çiftçi bol üretiverdi diye bilinmez… ama bu yazının kaleme alındığı tarihte karadut, pazarlarda 2,50 TL‘den satıştaydı! (marketlerde 2,49!) Tabii dediğimiz gibi, bu durum yazının yazıldığı zaman için geçerli, ileri başka bir tarihte aynı karadutun kilosunu belki 10, belki 20 TL göreceğinizden şüpheniz olmasın. Ama işte uzmanlar boşuna söylemiyor “meyveyi – sebzeyi her zaman mevsiminde tüketin” diye… Çünkü, hem taze hem ucuz! Tekrar gelelim karaduta… Mevsiminde (Nisan ve Mayıs) bu kadar taze ve ucuza bulmuşken, gördüğünüz yerde kaçırmamanız adına, karadutun faydalarını hatırlatmak istedik. – Biliyorsunuz, sporcular için “protein” kelimesi adeta kutsaldır! :-) Ve protein denince aklınıza artık illa et – süt – yumurta gelmemeli! Sadece bir kabın üçte birini dolduracak kadar karadut, 4 gram protein içeriyor ve bir kabın üçte birini dolduracak kadar karadut, günlük lif ihtiyacınızın da %20’sini karşılıyor. – Mide ve bağırsakların düzenli çalışmasına yardım...

Devamını Oku

Yine Haftasonu… Beslenme Katillerine Dikkat!

İşte yine bir haftasonu daha geliyor… Türkiye’nin en büyük Ev Fitness sitesinin (www.p90xtr.com :-) yakından analiz ettiğimiz ratinglerinin hep Pazar geceleri zirve yapması bir tesadüf değil. Sanırım biraz da kaçınılamayan haftasonu kaçamaklarının suçluluk duygusunun ve telafi çabasının da bunda rolü var. Biliyorsunuz genellikle her haftasonu “koy verilir” ve her Pazartesi sabah diyete başlanır! İşte bu haftasonunun sonunda daha az pişmanlık duymanız için, dışarıda fast-food yemek zorunda kaldığınızda bile dikkat edebileceğiniz, fark yaratabileceğiniz noktalar ve sinsi motivasyon/sonuç katilleri… 1) Izgara et yemek için gittiğiniz lokantalardaki ana yemeklerde büyük bir problem yok, bırakın keyfini çıkarın. Ama asıl problem ara sıcaklarda! Kızartılmış içli köftelerden, soğan halkalarından, yağlı mezelerden vs. uzak durun. 2) Büyük, çok büyük, kocaman hamburger menüleri… Bunların birer kalori canavarları olduğu zaten biliniyor ama aynı zamanda birer sodyum canavarı olduklarını ve sonuçlarınızı geri götüreceklerini unutmayın. Değer mi? Bizce değmez, yaz kapıda! 3) Balık ve salatanın birlikteliği...

Devamını Oku