Kategori Arşivleri: Beslenme

1 Bardak Kola!

Evet, başlıkta oldukça masum duruyor, bir bardak kola! Hepimizin az ya da çok bir şekilde midesinden içeri girmiştir. Belki bazılarınızın daha bügün… O zaman gelin isterseniz 60 dakikalık bir yolculuğa çıkalım. Ve sadece 1 bardak kolanın, 1 saat içerisinde vücutta sebep olduğu reaksiyonlara yakından bakalım. P90X-Türk ailesi olarak burada, “kolaların içindeki böcek” ya da “kolanın içine yatırılan etin 2 gün içinde yok olması” gibi doğruluğu (henüz) kanıtlanmamış mitlerden bahsetmiyoruz. İç hastalıkları uzmanlarının bilimsel bulgularına dayandırıyoruz. Sadece bir bardak asitli içeceğin bir saatte vücudunuza yaptığı zarara inanamayacaksınız. İşte felakete götüren kısır döngü… 1. İlk 10 dakikada: Kanınıza hemen 10 çay kaşığı kadar şeker girer. Bu normal günlük dozun 100 katı kadardır. Normal koşullarda bu kadar şekerin sizi kusturması gerekirken, bulantınızın olmamasının nedeni içinde bulunan “fosforik asit”tir. 2. İlk 20 dakikada: Kan şekeriniz aşırı şekilde yükselir. Bunun sonucu pankreasınızda aşırı derecede insülin salgılanır ve kan şekerinin fazlası...

Devamını Oku

Ekstrem Çalışma İçin Haftalık Beslenme Listesi

P90X gibi “Ekstrem” bir programda beslenme konusunun ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. DVD başına ortalama 600 ila 900 kalori yakılan bu programda, vücudunuzu aç bırakacak klasik anlamda bir “diyet” yapılmayacağını da bilmeniz lazım. Zaten “diyet” kelimesi yerine “sağlıklı ve dengeli beslenme” terimi tercih ediliyor, ki P90X Beslenme Tablosu da bu sağlıklı seçimleri daha kolay yapabilmemiz için var. Ama yine de örnek bir Haftalık Beslenme Listesi oluşturmak bazılarımız için başlangıçta zorlayıcı olabilir. İşte bu yüzden Men’s Health Dergisinin yaptığı bir çalışma gördüm ve paylaşmak istedim. Listeyi kontrol ettiğimde de bizim P90X Beslenme Tablosu ile uyuştuğunu gördüm, umarım işinize yarayacaktır. 1. Gün Kahvaltı  • 1 adet yumurta • 1 yemek kaşığı bal  • 1 yemek kaşığı zeytin ezmesi • 1 dilim kaşar peyniri • 1 adet domates, birkaç yaprak roka • 1 su bardağı taze sıkılmış portakal suyu • 2 dilim tam tahıl ekmeği (400 kalori, 46...

Devamını Oku

Hocanın Dediğini Yap, Yaptığını Yapma!

Atalarımız boşuna söylememiş… “Hocanın dediğini yap, yaptığını yapma” diye! Yaz tatili sezonu geldi. Sabah-öğle-akşam (hatta bitmek bilmeyen ara öğünleriyle de) açık büfeli tatil köyleri her zaman opsiyonlardan biri. Bu tip açık büfeli tatil köylerinden mümkün olduğunca uzak durmayı, gitmek zorunda kaldığınızda da açık büfeden nasıl seçim yapmanızı öğütleyen belki 5-6 tane yazım vardır bu sitede 3 yılı aşkın süre boyunca… Şimdi gelgelelim realiteye ve özeleştiriye… Normalde işim ve pozisyonum gereği, gerçekten bir mutfağı olan apart otelleri tercih ederim yaz tatilleri için (hala da herkese tavsiye ederim). Ama bu sefer ilk kez 3,5 yaşındaki kızımla bir tatili baş başa geçirecektim (3 gün – 72 saat boyunca) ve hem kendime hem onun zevkine 3 öğün yemek hazırlamak yerine, açık büfeli bir tatil köyü bu sefer çok cazip duruyordu. Ve tercih yapıldı… Şahane Antalya’nın, şahane Belek bölgesinde, şahane bir otel… P90X’çi bir baba ve şirin mi şirin bir...

Devamını Oku

Metabolizma Efsanesini Çürütmek

“Benim metabolizmam yavaş” deyip, kilo veremediğini söyleyen çok insan var. Bu bir efsane, şimdi onu çürütelim! Metabolizmamız, bedenimizin enerji üretme hızıdır. Metabolizmanız ne kadar hızlıysa, bedeniniz de herşeyi o kadar hızlı yapar; beden ısınızı ayarlamaktan, tırnaklarınızı uzatmaya kadar… Ve bizim konumuz için (fitness) en önemlisi de, metabolizmanız ne kadar hızlıysa, fazla yağları da (kalçanızdan, bacaklarınızdan, göbeğinizden, her yerden…) o kadar hızlı yakarsınız. Metabolizmanızın şu andaki çalışma hızına “Bazal Metabolizma Hızı” denir ve bedeninizin gün içinde ne kadar kalori yakacağını belirleyen temel unsur budur. Kilo verme endüstrisinin (biliyorsunuz trilyon dolarlık dev bir endüstridir) en büyük efsanelerinden biri de işte budur; metabolizma efsanesi. Bu efsane bize şu yalanı söyler: Bazı insanlar, genetik olarak kendilerine geçmiş olan bazal metabolizma hızından dolayı kilo vermekte daha fazla zorlanırlar. Biraz da bu efsane sayesinde (yüzünden!), TV’de görüp aldığınız Ab Roller ya da göbeğinizi titreten yapışkanlı kelebek hiçbir işe yaramadığında (tabii ki yaramayacaktı!),...

Devamını Oku

P90X ile Hayatınızı Değiştirin… 2

Merhaba Arkadaşlar, Öncelikle Şırnak Beytüşşebap’dan kucaklar dolusu selamlar… O kadar olanaksızlıklara karşı dağın başında hakkıyla 43. günümü bitirdim. Bu bloğu yazma nedenim şu. Sizlere biraz olsun yaşadıklarımı, gördüklerimi paylaşmak, belki benim yaşadıklarımla karşılaşan bir arkadaşıma yol gösterebilmek. Yanlış anlamayın beni, hayatta hiçbir zaman ben bilirim gibi bir düşüncem olmadı. Ben hergün her boşluğumda sitemizi ziyaret edip insanların paylaştıklarını inceleyip, hergün bir sonraki güne daha iyi kendimi motive etmeye çalışan birisiyim. Belki de paylaştığım resimler en azından sizi biraz daha motive edecektir (eminim yorumlarınız da beni motive edecektir). 1. Kendi görüntünüzü beğenmeyin; Bunu dememin sebebi şu. Çocukların oyuncak hamurları vardır ya, insan vücudu da bana göre bildiğiniz o hamur gibidir. Ne şekil vermek isterseniz o olur ama bırakırsanız vücudunuzla oynamayı o da sizi bırakır. Kaslarınıza dokunun her defasında ve her harekette mantıken hangi kası çalıştırdığınızı düşünerek yapın hareketi. Bu size avantaj sağlıyacaktır. 2. Kaçamaklar; Kaçamak derken beslenme...

Devamını Oku

İyi Görünen Kötüler – 4: Kuru Meyveler

“İyi Görünen Kötüler” serimize, Meyveli Yoğurtlar, Şekerli Mısır Gevrekleri ve Powerade‘den sonra şimdi de kuru meyveler ile devam ediyoruz. Günümüzde, yüksek şeker oranları yüzünden “taze meyve” tüketimi bile tartışılırken, kuru meyve tüketiminde özellikle dikkatli olmak ve aşırıya kaçmamak gerekiyor. Tabii ki, çoğu zaman taze meyve gibi yıkama derdi olmaması, kolaylıkla yanınızda taşınabilmesi, gerektiğinde size hızlı enerji verebilmesi gibi artı yönlerinin olmasının yanında, neden kuru meyve tüketiminde dikkatli olunması gerektiğini burada açıklayacağız. Yüksek Şeker Oranı Taze meyvelerin de şeker oranlarının yüksekliği bir gerçek. Ama kuru meyvelerin problemi, aynı meyvenin taze versiyonuna oranla bazen 2, hatta 3 kat fazla şeker içerebilmesi. Ağzınızı açık bırakacak bir örnek ile açıklayalım! 100 gr. taze üzümdeki şeker oranı = 16 gr. 100 gr. kuru üzümdeki şeker oranı = 69 gr. Fazla Tüketebilme Potansiyeli Kuru meyvelerin, taze partnerlerine kıyasla daha tehlikeli farzedilmelerinin bir sebebi de, farketmeden haddinden fazla tüketilebilme potansiyelleridir. Hacimsel olarak, tazelerine oranla...

Devamını Oku

Cips Yerine Leblebi!

“Cips Yemek = Litre Litre Yağ İçmek” adlı bir yazımız vardı; görseli o kadar ilgi çekmişti ve etkileyiciydi ki, şimdi yeniden kullandık :-) “Cips” denen şey, gerçekten de bir bakkalda ya da büfede bulabileceğiniz, vücudunuza koyabileceğiniz en zararlı, en saçma-sapan şeylerden biri olmalı. O kadar ki, dikkat ettiyseniz, bakkallar/büfeler bile genellikle içeri koymaz, dışarıda uzakta tutarlar… Kimseyi de ortalıkta duran cipslerden çalmaya yeltenirken görmedik henüz. Oysa illa canınız “çerez” çekiyorsa… bildiğiniz leblebiyi deneyebilirsiniz. “Bildiğiniz leblebi” derken küçümsemiş olmayalım, bugünün cipsleri gibi janjanlı ambalajları olmasa da, leblebinin 7000 yıllık bir geçmişi olduğu söylenir! Ana maddesi kavrulmuş nohut olan leblebi, bir kurubaklagil olması sebebiyle, protein, mineral, vitamin, özellikle de posa ve lif yönünden zengindir. Leblebinin tokluk hissi sağladığı bilinir; bunun ana nedeni, tanelerinin kendi ağırlıklarının %18-31 oranında protein içermesidir. Proteinler midede daha uzun süre kalır. Leblebide bulunan diyet lifleri düşük enerji yoğunluğu ve su çekici özelliklerinden dolayı mide içeriğinin...

Devamını Oku

Her Kalori Aynı Mıdır?

Beslenme uzmanları arasında eski bir söz vardır; “Kalori kaloridir! – Calorie is a calorie is a calorie“… Belki de bugüne kadar söylenmiş ve yeni jenerasyonların bu halde olmasına sebep olan, gelmiş geçmiş EN BÜYÜK YALAN!!! Tabii ki “1 kilo demir mi ağırdır, 1 kilo pamuk mu?” açısıyla yaklaşıldığında (ikisi de eşittir :) , o zaman kalori kaloridir. Bilimsel tanım olarak kalori; atmosfer basıncında 1 gram suyun sıcaklığını, 15 dereceden 16 dereceye çıkarmak için gerekli olan enerji miktarıdır. (Kalori sözünü herkes kullanır ama bu bilimsel tanımını herkes bilmez). Ama şimdi bu bilimsel tanımını bir kenara bırakalım ve neden “her kalori aynı değildir”, onu açıklayalım. Hem de beslenmenin 4 ana bileşeni olan Fiber (Lif), Protein, Yağ ve Şeker yönünden… 1) Fiber (Lif): 160 kalorilik badem yemenizle 160 kalorilik kola içmeniz aynı mıdır? 160 kalorilik bir avuç bademi yediğinizde, vücudunuz bunun yaklaşık 130 kalorisini absorbe edecektir. Fiber içermeyen...

Devamını Oku

Kalori Yakmak İçin Ne Kadar Koşarsın?!

Sağlık, fitness ve özellikle obezite problemi konusunda söylenen en büyük yalan… “Yeterince egzersiz yapmadığın için şişmansın!” Artık maalesef ülkemizde 1 yaşında çocuklarda bile obezite problemi görülmekte. Peki onların da mı sorunu, yeterince egzersiz yapmamak?! İşte otoritelerin yaptığı, hazır yiyecek ve fast-food sektörüne bakmak yerine, suçu sadece size atarak, yeterince egzersiz yapmadığınız için şişmanladığınıza sizi inandırmak. Oysa bu işin suçlusu, yeterince egzersiz yapmamaktan ziyade, “boğaz”dan geçiyor. “Kötü beslenmeyi, iyi egzersiz ile amorti edemezsiniz” diye bir söz vardır… Gerçekten çok doğru. Neredeyse 30 saniye içinde mideye indirdiğiniz bir gofreti amorti etmek için yaklaşık 22 dakika, gereksiz yediğiniz bir top keki eritmek için yaklaşık 47 dakika koşmanız gerekir! İşte bunu size, aşağıda hazırladığımız bir görsel ile açıklamak istedik....

Devamını Oku

“Şeker” Dosyası – Bağımlılık Etkisi

Şeker Dosyası, bağımlılık etkisi ile devam ediyor… Soldaki fotoğrafta, şekerin ve kokain kullanımının beyin reseptörleri üzerindeki etkisini görüyorsunuz. Evet, neredeyse tamamen aynı… (Aslında aynı değil, çünkü şeker bağımlılığının daha yüksek derecede olduğu belirtiliyor!) ABD – Princeton Üniversitesi’nin yaptığı yakın tarihli araştırmada, 15’er günlük periyotlarla kokain ve de şekerli su ile beslenen deney farelerinden 15 günün sonunda, 43 tanesinden 40 tanesinin, şekerli suyu kokaine tercih ettikleri saptanmış. Yine TIME Dergisi’nde yayınlanan başka bir araştırmada, bu sefer Connecticut Üniversitesi’nin araştırmasında, bu sefer Oreo kurabiyelerinin, uyuşturucudan daha fazla bağımlılık yaptığı bulunmuş. Pringles cipslerinin sloganını bilirsiniz; “Once You Pop, You Can’t Stop – Bir Kere Açtınız mı, Bırakmazsınız!”… Gördüğünüz gibi araştırma üzerine araştırmalar gösteriyor ki, artık “şeker” bilimsel olarak bağımlılık yapıcı bir madde. Ve günümüzde endüstriyel ürünlerde kullanıldığı şekliyle, tokluk hissinizi de beyinde bloke edici şekile tasarlanmış haliyle. Bu yüzden, susuzluğunu gidermek için kana kana kola içen birinin, çok kısa bir...

Devamını Oku

Benim P90X Maceram…

Selamlar; Yaş: 37, Kilo: 73.5, Boy: 1.81 Oldum olası hep zayıf görünmeme rağmen; yüzme, futbol, basketbol ve kayak gibi sporları; elbette amatör olarak, ama spor kulüplerinde yaptığım için hep güçlü ve formda idim. Ancak zamanın etkilerini hissetmeye başladığım an artık bir şeyleri değiştirmem gerektiğini anladım. Önce bir spor salonuna kayıt oldum ve 6 ay düzenli olarak, verilen programa sadık kalıp, hocaların tavsiye ettiklerinde; ağırlıkları arttırarak antrenman yaptım. Beslenme alışkanlıklarımı değiştirdim, internetten beslenme konusunda çıkan yazıları takip ettim. Gün içindeki ilk öğünüm, çok uzun yıllar, öğlen yemeği olan ben; yumurtalı, sütlü kahvaltı yapmayı alışkanlık haline getirdim. Asitli içecekleri hayatımdan tamamen çıkartıp, yerini ayranla doldurdum. Günlük aldığım besinleri, bir uygulama indirerek kaydetmeye başladım. Özellikle protein alımına dikkat ettim. Her besin kaynağını doğal yollarla aldım. Bütün bunların elbette pozitif katkısı oldu – en azından beslenme alışkanlıklarıma – , ancak bu özveri ve disiplinden beklediğim sonuçları elde edemedim. Yağ oranım ile beraber,...

Devamını Oku

“Şeker” Dosyası – Süpermarketler

P90X-Türkiye’de merakla beklenen “Şeker Dosyası”nı açıyoruz. Her alanda teknolojinin gelişmesiyle yaşam kalitemiz giderek yükselirken, akışına bıraktığımız fiziklerimizin (özellikle çocuklarımızın ve gençlerimizin) neden giderek daha bozulma eğiliminde olduğunu hiç düşündünüz mü? Cevap: Şeker tüketimi!… İşin tarihsel boyutuna ve kaynağına baktığınızda, 1955’te, sapasağlam görünen ABD Başkanı Eishenhower’in ansızın kalp krizi geçirmesi ile sadece ABD’nin değil, dalga dalga tüm dünyanın nasıl bir panik havasına büründüğünü, bu olaydan sonra “yağ (fat)” kelimesinin nasıl “tü kaka” olduğunu, marketlerdeki tüm paketlenmiş ürünlerde “yağsız – az yağlı” yazılarının popülerleşmeye başladığını (hala günümüzde de devam eder), sonra endüstriyel üreticilerin yağsız tadı “tahtaya” benzeyen ürünlerini satmak için nasıl şekere yöneldiklerini… vs. bulabilirsiniz. Bizde ise, bir Türk vatandaşının ortalama şeker tüketimi, 1980’den günümüze (2010 istatistikleri) tam 2 kat arttı. Bu durumda “göbeklilerin” oranlarının da en az 2 kat artmış olmasına şaşmamak gerekiyor. Dicle Üniversitesi’nin araştırmasını baz alıp tüm Türkiye geneline baktığımızda, Türkiye’de her 100 kişiden 14’ü...

Devamını Oku

Kim Size Pizza Yiyemezsiniz Dedi ki?!

Kim size pizza yiyemezsiniz dedi ki?! Bir saniye… sanırım biz demiştik :-) Evet “pizza”, P90X Beslenme Tablosu’nun 4 no’lu “en kötüler” kategorisinde yer alıyor. Ama pizza var, pizza var… Yani her pizza eşit yaratılmamıştır! Pizzayı “kötü” yapan, genel olarak yüksek kalori oranıdır. Tabii bir de yüksek yağ oranı, ama son zamanlardaki bilinçlenme hareketleri ile aslında “şeker”in “yağ”dan daha kötü bir düşman olduğuna çok değindik; o yüzden şimdilik öncelikle kalorisi üzerine yoğunlaşalım. Yukarıda dedik ya, her pizza eşit değildir diye; işte burnunuzda tüten pizzanızın tam bir kalori bombası mı, yoksa adı hala “pizza” olup daha sağlıklı bir alternatif mi olacağı sizin elinizde. Tabii yine her allahın günü değil de, canınız gerçekten çektiğinde pizza yiyebilmenin 2 alternatifi var. Daha zahmetli ama daha iyi bir tercih olanı, kendi pizzanızı kendiniz yapmanız. En iyi senaryo, kepek unu ile hazırlanmış incecik hamurunun üzerine koyacağınız, hakiki domates sosu, domates, mantar, biber, zeytin,...

Devamını Oku

Şeker Kuleleri ve Havuç…

Dün bir P90X’çi, programda herşeyin çok yolunda gittiğini, daha ikinci haftadan çok iyi hissederek sonuçları görmeye başladığını ama beslenmede bir sıkıntısı olduğunu yazmış… “Havuç”u çok sevdiğini, ve onu hergün havuç yerken gören arkadaşlarının, havuçtaki şeker oranından dolayı, sporu boşuna yaptığını söylemesinden dert yanmış… Ah o (hiçbir şey bilmeyen) arkadaşlar!.. Tabii ki havuç şeker içerir, doğru. Tıpkı doğadaki çoğu meyve-sebzenin doğal şeker (rafine DEĞİL) içerdiği gibi. İşte biz de lifleriyle, posasıyla, vitaminiyle… tükettiğiniz bir havucu, nasıl diğer endüstriyel ürünlerle kıyaslayabileceğinizi gözler önüne sermek istedik… Yardımınıza yetiştik havuç sever Bugs Bunny’ler… – 500 ml’lik bir Kola’ya eşit şekeri (65 gr) almak için tam 1 kilo 383 gr’lık havuç tüketmeniz lazım! – 1 King Size Snickers Bar’a eşit şekeri (54 gr) almak için tam 1 kilo 149 gr’lık havuç tüketmeniz lazım! – 230 ml’lik bir bardak hazır portakal suyuna eşit şekeri (24 gr) almak için tam 511 gr’lık...

Devamını Oku

Zararlı Yiyecek Yemeyi Düşünüyorsanız Yaptığınız Antremanı Düşünün!

Öncelikle Herkese Merhaba, Bu yazıyı Plyometrics (Zıplama Antrenmanı) yaptıktan hemen sonra yazmaya karar verdim. Canınız zararlı yiyecek yemeyi istiyorsa bu yazıyı okumanızı ısrarla tavsiye ederim :) Öncelikle şunu belirtmek istiyorum. Aykut Hocamın bir yazısında da belirttiği gibi six-packler salonda değil mutfakta yapılır. Yani antremanı bitirdikten sonra gidip hemen ardından çikolata vs. yiyorsanız yaptığınız antremanın pe bir anlamı yok! Dışarı çıktığınızda canınız çikolata, bisküvi vs. çekebilir. Eğer böyle bir durumla karşılaşırsanız, başlıkta belirttiğim gibi yaptığınız antremanı düşünün. Elbette tatlı bir şeyler yiyebilirsiniz. Bunun için sitede bir çok zararsız tatlı tarifi var :) Ve siz kendiniz yaptığınızdan içinde ne olup olmadığını da biliyorsunuz. Evde yaptığınız tatlılar ile (sitede tarifi olan tatlılar) P90X’inize hiçbir zarar vermeyerek tatlı ihtiyacınızı gidermiş olursunuz. Ve son olarak şunu belirtmek istiyorum. Dışarıda öylesine yediğiniz koca bir çikolata, kan ter içinde bitirdiğiniz bir Plyometrics’i bir nevi çöpe atmanız demektir. Eğer içiniz el veriyorsa, 2 dakikalık...

Devamını Oku