Merhaba Arkadaşlar,
P90X, 2014 Ocak ayından bu zamana hayatımın bir parçası. Çoğunlukla ben ona vefasızlık yapsam da o beni hiç bırakmadı. Hayatıma kattıklarıyla P90X’i size anlatacağım.
Eşi mutfakta marifetli olan her erkek gibi evlendiğim 2011 yılından itibaren düzenli olarak kilo almaya başladım. 184 cm – 90 kg olarak başladığım evlilik hayatımda 2.5 yıl geçtikten sonra geriye dönüp baktığımda mutlu bir evlilik ile birlikte fazladan alınmış 15 kg (104,5 kg) kilomun da olduğunu fark ettim. 36 ile başladığım giysi bedenlerinde 40 artık küçük gelmeye başlamıştı, hareket kabiliyetim azalmıştı. Fakat hep şikayet etsem de yine de eyleme geçemiyordum. Bu kabullenmişliğimin kırılma noktasını işyerinde yaşadım. Yapılan onarım işlerinden birinin durumuna bakmak için kalabalık bir grupla işin başına gittik. İşe bakabilmem için 1 metrelik yere çıkmam gerekiyordu. Benden 20 yaş büyük insanların hepsi rahatça çıkarken aralarında en genç olan ben, bacağımı bile açamadım. Çok utanç verici bir durumdu. Kararımı verdim eski halime dönecektim ama nasıl?
İlk önce eskiden kısa bir süre yaptığım bodybuilding ile başladım. 2 ay kadar gitmeme rağmen hiçbir değişiklik göremedim. Her gün soğuk kış şartlarında terli terli gittiğim 50 km yol da cabasıydı. Çaresiz devam ederken eşim P90X’ten bahsetti. Her zamanki bilmişliğimle “yok canım evde spor mu olurmuş” diye girizgah yaptım. Eşimin ısrarları sonucu daha doğrusu eşime saçma bişey olduğunun kanıtlarını sunmak için videolara ve P90X-Türkiye sitesine bakmaya başladım. İyi olsun, kötü olsun tüm yorumlarda ortak fikir kilo vermek konusunda başarısıydı. Kas-kütle konusundaysa tek başına program yetmiyor, ekstra disiplinler gerekiyordu (beslenme, uyku düzeni vb.) Zaten ilk amacım kilo vermekti ve bunun bana maliyeti istediğim verimi alamadığım salona verdiğim paradan çok daha azdı. Ne kaybederim dedim ve başladım.
İlk programı 100 günde bitirdim. Bitirdiğimde 82 kiloya düşmüştüm! Gençleştiğimi hissediyordum. Hemen eski büyük beden kıyafetlerin hepsini ihtiyacı olanlara dağıttım. (Eski elbiselerin dolabımda durması geri dönüşü kolaylaştırırdı). Ve en güzel kısmına geçtim. 40’tan 32’ye düşmüş olarak alışveriş yapmanın verdiği zevk anlatılamaz. Mağazada her giydiğinin yakışması hiç yaşamadığım bir duyguydu.
İlk turu tamamladıktan sonra neredeyse herkese olan bana da oldu ve 2 defa başarısız tekrar denemem oldu. Kötü alışkanlıklarıma tekrar başladım. Fast-food, sigara, alkol vb. Bol bol yedim ancak tüm bunlara rağmen kilo almadım, hala eski kiloma yakınım (birazcık göbek oldu ama). Tabi bu sonsuza dek sürmeyeceği için yeniden başlamaya karar verdim. Bu sefer amaç kilo vermek olmayacak tabi. Artık biraz hacim görmenin zamanı geldi.
Kısacası 5 ay yaptım, bıraktım. Ama o beni 20 aydır bırakmıyor. Teşekkürler P90X.
Merhaba Hmaktas,
14 Temmuz 2015 te BBC Earth kanalında “Bizi Zayıflatan Adamlar” başlıklı bir belgesel izledim. Dünyaca ünlü diyet ve beslenme kitaplarının sahipleri bile bu işin tamamen psikolojik olduğunu söylüyor. Bundan sonraki hedefim zayıflamak değil vücudumdaki kas kütlesini arttırmak. Ne kadar kas o kadar enerji kaybı demektir zannımca.
Ayrıca bilgilendirmen için teşekkür ederim
Ben de yaklaşık 10 aylık aradan sonra 3. denemeye başladım 2 gün önce :))))) Çabuk gaza gelip erken pes etme hastalığının da bir çözümünün olması lazım. Ara verdiğim bu 10 aylık dönemde çeşitli ilaç, mama, çay, antrenman çeşitlerine dünyanın parasını harcadım. Peki ne oldu? Çalıştığım işyerindeki hemen herkesten (Genel Müdür dahil) o kadar spor yapıyorsun, yemek yemiyorsun ama kilon hep aynı…… İçimden saydırıyordum ama adamlar haklıydı. 22 yıllık sporcuyum ve de halen aktif spor yapmama rağmen istediğim görünümde değildim. Kullandığım ürünler garantili !!! olmasına rağmen adamları aradığımda “Kesin birşeyleri yanlış yapmışsınızdır” gibi cümleler duymaya başlamıştım. Sonra ne oldu….26 Temmuz 2015 te tesadüfen Kitaplığımı düzenlerken bir de ne göreyim P90X eğitim DVD leri. Bence bu bir işaret olmalı dedim ve tekrar başladım.
Umarım bu üçüncü denememde başarıya ulaşırım. Bu işin tamamı psikolojik bence. Zayıflanmaya değil antrenman yapmaya odaklanmalıyım sanırım. O zaman vücudu şaşırtırım diye düşünüyorum..
Bol kaslı ve üçgenli günler bizi bekler :))))
merhaba deniz,
Sorunun aslında tek başına yazı konusu ancak kısaca sebeplerini anlatayım :)
Vücudumuzun iki önemli özelliği var.
1) Kullanmadıklarını saklamıyor. ihtiyacı neyse ona göre muhafaza ediyor. İhtiyaç fazlasından da hemen kurtuluyor. Kendi ağırlığını taşımak ve günlük rutin işlerini yapmak için ne kadar kas kütlesi gerekirse o kadarı muhafaza ediyor. Fazlaysa yıkıyor azsa yeniden yapıyor. Bizimde düzenli sporda yaptığımız bu. Vücudumuzu daha fazla kas gücüne ihtiyacımız olduğuna inandırmak. Sporu bıraktıktan sonra kaslarımızın geriye küçülmesinin sebebi de ihtiyacın olmadığını düşünmesi.
2) Kütle eylemsizliğine benzeyen bir metabolizma eylemsizliğine sahip. (Bu terimi ben uydurdum) Eğer zayıfsanız ve bol yemek yiyerek kilo almaya çalışırsanız uzun bir süre kilo almadığınızı farkedeceksiniz. Aynı şekilde kilo vermek için diyet yapanlarda vücut tarafından dirençle karşılaşmakta. Bunun sebebi vucüdün bu farklı durumu hayati tehlike olan olağanüstü bir durum olarak algılaması ve senin hayatta kalman için kilo almanı-vermeni engellemesi. Bu direnç kırılınca vücut tekrar stabil hale gelene kadar bekliyor ve artık o durumu korumaya başlıyor. ( benim aylarca fit kalabilmemin sırrıda burada :) )
Kısacası Düzenli spor yapmazsak istediğimiz vücuda ömür boyu sahip olamayız. çünkü vücudumuzun yaşamak için şişkin kaslara ihtiyacı yok :)
Kısa dedim uzun oldu :)
Çooook beğendiğim bir yazı oldu. P90X’in tabir-i caiz ise “nankör” olmadığını biliyorum; en azından diğer çalışma prensiplerine kıyasla çok “bönkör”.
Yani size sağlıklı yollardan sonuçlara götürdüğünden, getirisi de oldukça kalıcı oluyor. Ama evet, bir vites yükseltmenin zamanı gelmiş :-) Şimdi tam sırası…
Başarılar…
Dönüyorum eski sevgilime 2 ağustos ta randevulaştık :)