Sağlıklı yaşam seçeneğini tercih ettikten sonra hepimizin en büyük dileklerinden birisi, başlangıçtaki adrenalinle dolu motivasyonumuzu yitirmemek oluyor sanırım! Bunun için, P90X’e başlamaya karar verdiğim gün akıl defterime bir not yazmıştım; heyecanla kendimi motive ettiğim ilk günü unutmamak adına! O notumun sonunda “Bugünü hiç unutma!” yazmışım… Geçenlerde karşıma çıktı ve okuduğumda o gün o yazıyı yazdığım psikolojiye geri döndüm ve o gün yaşadığım duyguyu tazeledim. Açıkçası iyi geldi. Ben, başlangıçtaki motivasyonumu kaybetmemek adına kendimce bazı yöntemler buldum ve bunları sizinle paylaşmak istiyorum. Bu arada başlangıçtan kastım 13 gün öncesi değil; ben bu yola girmeye yaklaşık 5 sene önce karar verdim ve o günden bugüne de öğrenmek, kendimi geliştirmek adına çok yol kat ettiğimi düşünüyorum.
1-) “Duygu’nun Sağlıklı Yaşam Günlüğü” adını verdiğim, küçücük ve her yere taşınabilir bir defterim var. (Bkz. Şekil 1-A – Kapak Fotoğrafı!) Ne yediğimi, ne içtiğimi, saatlerini, günlük egzersizlerimi, bazen de içinde bulunduğum duyguyu kısaca yazıyorum. Böylece haftalık durumumu değerlendirebiliyor, yazarken de keyif alabiliyorum.
2-) Bir Instagram hesabım var ve neredeyse 1 yıldır sağlıklı yaşam için elimden geleni yaptığımı bütün takipçilerim biliyor. Yaklaşık 600 civarı takipçim olduğu için insanlara söz vermişim gibi bir sorumluluk hissediyorum. Aynı zamanda bu hesabımda benim takip ettiğim, kendimce manevi destek sağlamaya çalıştığım, obezite ile savaşan insanlar var. Bu şekilde bir iletişim hem manevi anlamda bana iyi geliyor hem de o insanlara karşı sorumluluk hissettiğimden, yoldan çıkma riskimi en aza indirgiyor. Ayrıca takipçilerimden/takip ettiklerimden de güzel fikirler, öneriler alarak yaratıcılığımı artırabiliyorum. Aşağıdaki 3. maddede okuyacağınız satırlar bunun güzel bir örneği.
3-) Bir takipçimden gelen öneri üzerine indirdiğim bir uygulamayı kullanıyorum. Akıllı telefonu olanlar ve internet erişimi olanlar için bir uygulama/web sayfası önerim olacak.
Not: Bu uygulamaya geçmeme rağmen 1. maddede bahsettiğim defterime yazmaktan da vazgeçmedim, el yazısı ile yazmak hep farklı bir motivasyon sağlar diye düşünüyorum. Kendi el yazınızı 1 yıl sonra gördüğünüzde güzel şeyler hissediyorsunuz :-)
Gelelim uygulamaya. Adı “Fatsecret” ya da web adresini verecek olur isem: www.fatsecret.com.tr
Türkçe bir uygulama, telefon uygulaması ile net hesabınızı senkronize edebiliyorsunuz. Üye olurken, cinsiyet, aktiflik (egzersiz) durumu, cinsiyet, yaş, boy gibi bilgilerinizi girdiğinizde, günlük kalori ihtiyacınızla ilgili yaklaşık bir sonuç veriyor. (Benimki 1800 kalori imiş)
Ayrıca günlük yiyecek tüketiminizi sabah, öğle, akşam ve aperatifler (ara öğünler) olarak ayrı ayrı girme imkanınız var, böylece yaklaşık olarak günlük kalori tüketiminizi gözlemliyor, günlük aldığınız yağ, karbonhidrat ve protein oranlarını görebiliyor, fazla kaçırdığınız günler kendinizle çok feci şekilde yüzleşiyorsunuz! :-)
Mesela geçen hafta alkol nedeni ile kaçırdığım 3 günün hesabını bu hafta kesmeye karar verdim. Bu hafta boyunca, hiçbir güç bana bir gıdım fazla yemek yediremez çünkü kilom tam 600 gr. fazla çıktı. Muhtemelen alkol nedeni ile vücudum su tuttu ancak bu hafta toparlayacağıma dair kendime söz verdim. Önümüzdeki Pazartesi o tartıda yeniden 58’i (belki daha da aşağısını) göreceğime kendime sözüm var!
4-) Sağlıklı beslenme ve egzersiz olayını keyfe çevirmeyi öğrendim. Mesela, yemeklerde yemediğim besinlerden resimler bile çiziyorum :-) Geçenlerde havaalanında yaklaşık 2 saatlik bir bekleme sürem vardı ve açtım, sebze sote, bulgurlu pazı dolması, çorba ve yoğurt aldım. Artık havaalanlarında diyet menüler var; ne harika! Fakat sebze sotemin içerisinde havuç ve mısır vardı, diyet için iyi seçenekler olmadığından bunların hepsini ayıkladım ve yemedim. Tabi ben onları mıy mıy mıy ayıklarken, çevrede derili tavuk butları ve iskender yiyenler de delirmişim gibi bana bakıyordu. Bense hiç umursamadım ve delilik boyutumu daha da yukarıya taşıdım. Hem de kendime eğlence buldum! Nasıl mı? Ayırdığım ve yemediğim şeyler en son tabakta şu hali almıştı.
Bu örnek üzerinden söylemeye çalıştığım; ben bu işi eziyetten keyfe çevirmeyi öğrendim. İrademi kontrol etmeyi öğrendim. Öğrenemediğim tek bir şey kaldı. Onu da çözersem hayat boyu formumu koruyabileceğime eminim. Arkadaşlarla dışarıya çıktığımda kendimi sınırlamayı hala öğrenemedim. Keyfe gelince hiçbir şey umurumda olmadığından her şeyi yiyip içebiliyorum. Yediğim anda bile suçluluk psikolojisi hissediyorum fakat maalesef devam ediyorum.
5-) Kendime her hafta bir öğün hak tanıdım. Haftanın herhangi bir günü herhangi bir öğünde serbest olma hakkım var. İstersem tatlı yerim, istersem iskender! Böylece yasak psikolojisinden kurtularak uzun vadede kendime psikolojik yatırım yapıyorum :-) Bunu size de mutlaka tavsiye ederim. İsterseniz “cheat/kaçamak” denilen bu öğünü de sınırlandırabilirsiniz. Örneğin canınız dondurma çektiğinde 2 top yersiniz ve kalorisiz olanlarını tercih edersiniz. İsterseniz iskender söylediğinizde, altındaki pideyi çıkarttırır sadece etini ve sosunu yersiniz. İsterseniz de koca bir profiterolü götürürsünüz. Bu seçim de tamamen size kalmış.
6-) İnsanız oluyor ya, bazen gözümüz dönüyor ve dünyaları yiyoruz! Ben de bu zamanlarda, fazla kaçırdığım günlerin devamındaki 2 gün ekstra dikkat gösteriyorum. Böylece 2 gün sonra bir bakıyorum ki her şey bıraktığım yere dönmüş.
7-) Gün içinde 2 bardak yeşil çayımı mutlaka içerim. Bunu bazen hibiscus ile birlikte içiyorum. Hibiscus çok faydalı bir başka bitki ve yeşil çayın tadında hafif bir burukluk katıp rengini muhteşem bir bordoya döndürüyor. Böylece yeşil çayı renginden dolayı sevmeyenlerin de herhangi bir bahanesi kalmıyor :-) Yeşil çay bende tokluk hissi yaptığı gibi metabolizmaya olumlu etkileri olduğu da biliniyor. Kendimi iyi hissettiriyor, midemi dinginleştiriyor.
8-) Zorunluluktan dolayı bir şey yiyemeyip uzun süre aç kaldığım zamanlarda (örneğin saatler süren toplantılar) açlıktan kriz geleceğini anladığım anda müsaade istiyorum ve kendimi hemen aşağıdaki markete atıyorum ve bir kutu ayran alıyorum. Ayranı içtikten sonra sakinleşiyorum ve toplantıda da verimimi koruyabiliyorum.
9-) Eee bir de vazgeçilmezimiz P90X var değil mi? Diyelim ki çok yorgunum, yorgunluktan ölüyorum ve uykum var. Ne olursa olsun, bilgisayarımı açıp buralardan bir kaç yazı okuyor, takip ettiğim spor delisi insanların profillerine göz atıyor ve DVD oynatıcıma DVD’yi yerleştiriyorum. Bir süre sonra zaten kendimi ayakta buluyorum ve bir bakmışım ki DVD sonlanmış.
Şimdilik aklıma gelenler bunlar, daha sonra da başka tüyolar aklıma gelirse sizlerle paylaşmaktan keyif alırım.
Herkese sevgiler…
Merhaba şimdiye kadar programın bitmiş olması lazım fotoğraf yükler misiniz acaba bende inşallah elime ulsabilirse baslayacam :)))
çok güzel samimi içten bir yazı olmuş motivasyon kaybetmemek ve başkalarına da motivasyon kaynağı oluyorsunuz keşke ben de motivasyon kazanmak için bu tür şeylere ihtiyacım olsaydı:D bu arada herzaman demişimdir p90x başladığınızda çevrenizde farklı olmaya başlıyorsunuz demektir yogasıyla beslenmesiyle havaalanında da sizi faklı kılan bu yönüdür keyfini çıkarın bring it! kaçıncı haftadasınız?
Açıkçası ben oldum olası pek normal bir tip değildim. :-) O yüzden farklılığın tek sebebi p90X diyemem. Yani p90x olmasaydı da ben havaalanında o fotoğrafları çekerdim mesela. Bu yaz 32 yaşıma girdim ee tabi yaş ilerledikçe duruluyor insan ama eski halimi bilseniz muhtemelen çatlak olduğumu düşünebilirdiniz. Bu en en en sakinleşmiş halim.
Ben yarın itibarı ile 14. günüme giriyorum. Streching günüm :-) Fena sayılmaz değil mi? En azından 7’li hanelerdeyim, kaldı 76 gün. Su gibi akıyor desem yeri var. Bir de bu arada bel fıtığım çıktı onunla birlikte yapıyoruz p90x’i artık. :-)
oo gecmis olsun dikkat edin aslinda back ant ile belinizi guclendirdikce agrida azalacakdir gecen bir sitede gordum spor yaparken.beline cok yuk binmesini engelliyor destek okiyor ve sicak tutuor bircok sey daha yaziyordu ama okumamisdim belki size faydali olur encok agirliklari yere koyarken ve ant sirasinda fevri hareketler yapmakdan kacinin kenpo yu yavas yaparsaniz ii olur ben belimi incitmisdim kenpoda yana tekme atarken bel agrim artmisdi dijkat edin.iyi sporlar:)
benim demek istedigim değişim çevrenizde fast food ile beslenenleri görünceki verilen tepkiler farklılıklar bakış açısı önünüzden geçen biri fit ise beslenme şeklini ve yaptıgı spor düşünürsünüz ama yaglı kg ise neler yapdıgını bilirsiniz spora başladıkdan sonra böyle oluyor :D 14gün firesiz güzel devamını dilerim yanlız tavsiyem bitsin die yapmayın çoğu kişi aradan çıkarmak için yarımyamalak ve düzensiz yapar buna dikkat ederseniz çok iyi sonuçlar alırsınız başarılar:D
Harika bir yazı olmuş, gerçekten çok etkilendim.
Bahsetmiş olduğun programı hemen indireceğim ayrıca not defteri de hiç fena fikir değilmiş, kim bilir belki de ileride ihtiyacı olan bir insana klavuzluk bile yapabilir bu defter, sonuçta insanız ve aynı gel gitleri yaşıyoruz az çok.
Benim artık amacım kilo vermek ya da kas yapmak değil diyemem ama birinci amacım sağlıklı bir ömür sürmek hayatın her anının tadını çıkararak.
Senin programa devam etmen benim de motivasyonum, nasıl derler iyi ki varsın.
Gerçekten mi?! Bu kadar beğenileceğini bilsem daha önce yazar yollardım , çok teşekkürler, ne diyeceğimi bilemedim. :-]
İçtenciğim, program harika bir şey, sen de göreceksin. Süper bir takip programı. İşimi gücümü bırakıp o an ne yediysem listeye ekliyorum, öyle bir durumdayım ben. :-]
Motivasyonun olduğuma çok sevindim. Bugün MR sonuçlarım geldi, bel fıtığı olduğumu öğrendim. Aslında canım da sıkılmadı değil, bu benim hayat kalitemi mutlaka düşürecek ama moralimi bozmuyorum, spora devam, az önce koşudan geldim.
Güzel sözlerin için tekrar teşekkürler.
Bugüne kadar hep hocasız çalışmanın zorluklarını yaşadım,kimseden bir şey öğrenemedim ta ki bu güzel siteyi keşfedene kadar.Saygılarımı sunuyorum,hepiniz iyi ki varsınız sizden çok şey öğreniyorum :))
Hocasız çalışma deyince! Aman diyeyim, belinize, duruşunuza, özellikle de ağırlık antrenmanlarında dikkat edin. Kendinizi sakatlamayın. En önemli noktalardan birisi bu.
Bir şeyler katabiliyorsak ne mutlu! :)
Güzel yazı, eline sağlık :) günlük olayını ( Aykut Hoca’mızın yazısıydı galiba beslenme günlüğü tarzı bir şeydi ) çok düşündüm de bir türlü uygulamaya geçiremedim, birileri okur da utanırım diye korkup geri caydım :)
Bir tüyo da ben vereyim. Bu bende işe yarıyor da tabi sizde durum ne olur bilemem :) Egzersize başladığımda süreye bakarsam hem odaklanamıyorum hem sıklıyorum, tam verim alamıyorum. Ama süreye bakmazsam çok feci şekilde odaklanıyorum ve en iyi şekilde yapıyorum sanki 10dk içinde tüm egzersizleri yapmış gibi hissediyorum kendimi. Hani güzel bir film izlersinizde nasıl bittiğini anlamazsınız ve keşke bitmeseydi dersiniz ya aynen öyle oluyor ama “keşke bitmeseydi” kısmı egzersizler için söylenemez :D
Bir de sorum olacak havucun ne zararı var diyete onu anlayamadım sebzelerin hepsi yararlı diye biliyordum :D
Tekrar yazı için teşekkürler, havaalanında ki şekillerde güzel olmuş :)
Teşekkürler Mesut.
Günlük işinden neden utanasın ki? Utanılacak bir şey değil; eğer üşenmiyorsan mutlaka yaz derim. Kendini gözlemlemek adına muhteşem bir yöntem. Utanıyorsan bahsettiğim web adresi de sana bu konuda ciddi anlamda yardımcı olacaktır, orası çok daha profesyonel ve ücretsiz.
Zamanla ilgili söylediklerine kesinlikle katılıyorum, ben de süreye bakınca performansım düşüyori, daha olumsuz etkileniyorum.
Havuç, mısır gibi besinler şeker içeriği olan besinler. Mısır ayrıyeten artık GDO’lu olduğu gün gibi ortada olan bir ürün ve çok sağlıksız.
Havucun glisemik indeksi yüksek, şeker oranı diğer sebzelere göre daha yüksek, bir de ben zaten pek fazla sevmem kendisini, hatta hiç sevmem. Glisemik indeks oranının yüksek olması nedeni ile kan şekerini diğer sebzelere göre daha çabuk yükseltip açlık hissettirebilir. Tabi ki sen seviyorsan, aşırıya kaçmamak şartı ile havuç da tüketebilirsin. Ben mısır ve havucu tüketmiyorum.
Havucu seven biriyim ama aşırı derecede tüketen biri de değilim. Almanya’da Dayım çok havuç yiyerek gözleri düzelmiş araba kullanırken gözlük takma zorunluluğunu kaldırmışlar bende o yüzden bu sene baya bi tüketmeye niyetliydim, neyse önce bir ideal kiloya kavuşayım o zaman tüketiriz artık. Şimdi kaş yapalım derken göz çıkarmayalım :) Teşekkürler.
Tamam, kredinin sadece bayan dayanışmasına yıkılmaması adına, ben de Aykut Hocam’ın yorumuna katılmaktayım.
Çok çok güzel bir yazı kaleme almışsınız Duygu Hocam (Hocam diyebilir miyim artık :-)
Oyunbozanlık gibi olmasın, şimdiden söyleyeyim, sadece “yemekle oyun olmaz” gibi söylemler gelebilir ama bu çok masum ve tabii ki art niyetsiz bir şey. Böyle kaliteli bir sitede (Facebook’taki P90X muhabbetleri ile kıyaslıyorum, insanlar orada çok sabırsız ve saygısız) zaten lafı olmayacaktır.
Hocam diyebilirsiniz tabi ki. Nasıl isterseniz öyle hitap edebilirsiniz.
Yorumunuz için teşekkür ederim.
‘Yemekle oyun olmaz’ gibi bir söylem gelse bile bu tür şeyleri kafaya takacak yaşları biraz geçtim diyelim, yani benim açımdan sorun yok. :-) Facebook sayfasına bakmak aklıma bile gelmedi biliyor musunuz… Demek kalite düşük, o zaman hiç gerek yok. Umarım buradaki kalite hiçbir zaman bozulmaz.
Ne diyeyim şimdi ben? Sanki kadın dayanışması gibi olacak ama alakası yok (hem Aykut Hoca erkek :-)
Ben de ilk yoruma katılmak zorundayım. Her yazı güzel ama buna çok emek harcandığı belli ve çok eğitici.
Mucho Gracias Histoire!
:-) Ben bir şeyi yazmayı aklıma koyduğumda onu önce kafamda yazıyorum. Bu kafada yazma işi bazen bir iki saat bazen bir kaç gün sürebiliyor. Bu yazıyı da kafamda yazıyordum, bu formata dökmek de istiyordum. Boş vaktimide kafamdakileri ve hayatımın bazı kesitlerini kağıda döktüm diyebilirim. Rica ederim. :-)
Yukarıdaki yoruma aynen katılıyorum.
Bu kadar pozitif şeyi, bu kadar konsantre, bir yazıda öğrendiğimi hatırlamıyorum. Süper yazı, teşekkürler.
Teşekkürler, faydalı olabildiysem ne mutlu bana! :-)
Son zamanlarda okuduğum en mükemmel yazılardan.
Şimdilik bu kadar… Hala etkisindeyim, sindireyim biraz daha yazacağım :-)
Teşekkürler Duygu. (P90X Mezunu ol ama aramızdan hiç ayrılma)
Övgünüz için çok teşekkür ederim. :-) Elimden geldiğince yeni gelenlere katkı sağlamaya çalışırım. Fakat söz versem yalan olur, yarın ne olacağımı ben bile bilmiyorum. Bu arada hocam, nur topu gibi bir bel fıtığım oldu siz beni bel ağrımdan dolayı bıraktım falan sanıyorsunuz belki ama sabah yaptığım KenpoX’in üzerine, şu anda 1 saatlik bir koşudan geliyorum (20 dakikası hızlı tempo yürüyüş). Anlayacağınız bel fıtığı ve ben artık savaş halindeyiz. Doktorum bu aşamada yaptığım sporu etkileyecek bir şey olmadığını sadece çok ağır kaldırmamamı ve ani hareket yapmamamı söyledi. Yani ab ripper’daki bir kaç harekete veda etmek zorundayım… onun dışında sorun yok gibi, ilaca başladım.