Hiçbir Şey Yapamıyorsanız, Bunu Yapın! – Hareket Edin!

Eğer başka “Hiçbir şey yapamıyorsanız, bunu yapın!” yazı dizimize, bir yeni madde ile devam ediyoruz… Bir önceki yazıyı kaçıranlar, Su İçin! maddesini, linke tıklayarak okuyabilir.

Daha önce de belirttiğimiz gibi; P90X, Insanity ya da Hybrid… bunlar birer “ekstrem” program olarak geçmekte ve eğer böyle ekstrem bir programa başlamaya kendinizi fiziksel ve de mental olarak henüz hazır hissetmiyorsanız, kendinizi biraz daha hazırlamak için yapabileceğiniz başka şeyler de var.

İşte onlardan biri de, daha fazla hareket etmek. Buradaki hareket etmekten kastımız, başlangıcıyla bitişiyle bir spor egzersizi değil, adeta onun dışında kalan herşey. O zaman söze daha fazla uzatmadan, şimdi size gündelik hayatınıza nasıl daha fazla hareket ekleyebileceğinize örnekler verelim.

– Bir AVM’ye mi gideceksiniz? Arabayı değil, yürümeyi tercih edin. Hadi arabayla gittiniz, o zaman da giriş kapısına illa en yakın noktaya park etmeyi değil de, uzak bir köşeye rahat rahat park edip, giriş kapısına yürümeyi deneyin. Bununla bitmedi, içeride de yürüyen merdivenler ya da asansör yerine, normal merdivenleri kullanmayı tercih ettiğinizde, gündelik hayatınızda bir bakıma “çaktırmadan” ekstradan hareket etmiş olacaksınız.

– İstatistiklere göre ülkemizdeki insanlar, haddinden çok daha fazla TV karşısında vakit geçirmekte. Onlardan biri olmamanızı tercih ediyoruz. Ama eğer takip ettiğiniz uzun süren bir TV programı varsa, en azından reklam aralarında kendinize “ceza” – pardon “ödül” verebilirsiniz. Programınızı izlerken, her bir reklam arasında belli sayıda şınav, barfiks, squat vs. (ya da P90X veya Insanity hareketlerinden istediğiniz olabilir) yaptığınızda, en azından “nefret edilen” reklamlar, hayırlı bir işe yaramış olacaktır.

– Muhtemelen akıllı bir telefon kullanıyorsunuz! O zaman ücretsiz bir “Pedometre – Adımsayar” uygulaması indirin ve günde kaç adım attığınızı gözlemleyin. Hatta çoğu aplikasyon, belirli hedeflerde size rozetler vs. vererek, günlük daha fazla adım atmanız için sizi motive edecektir.

– Ne dedik… “Kayaları bile delen damlanın gücü değil, onun sürekliliğidir!” Her gün düzenli olarak yaptığınız şeyler, sizde asıl gelişime yol açacak olanlardır. Her gün dişlerinizi en az 2 kere fırçalıyor musunuz? Güzel. O zaman her dişinizi fırçalarken, bir kaç set şeklinde ayak uçlarınıza kalkarak bacak ve kalf kaslarınızı çalıştırabilirsiniz. Aynı yöntem, tezgahtaki bulaşıkları durularken vs. de geçerli olacaktır.

– Gelelim iş yerine… Eğer fazla hareket edemediğiniz “masabaşı” bir işiniz varsa, belki her telefon ile konuşmanızı bir ekstra aktiviteye çevirebilirsiniz. İş yerinizdeki telefon görüşmelerinizi oturarak değil, ayakta “volta atarak” gerçekleştirebilirsiniz. Tahmin edilenin aksine bu şekilde konuştuğunuz konuya odağınız daha da yüksek olacaktır. Bu uygulamanızdan diğer işyeri arkadaşlarınıza bahsettiğinizde, kısa sürede iş yerinizde yeni bir akım başlatabilirsiniz :-)

– Bir önceki maddede, iş yerinde (ya da okulda) sürekli ayakta dolanarak çok göze batacağını düşünüp çekinenler ise, pekala oturdukları yerde ve kimseye çaktırmadan, “Karın Vakumu” egzersizin yapabilirler. Unutmayın ki, neredeyse 2 hafta gibi kısa bir sürede, sadece Karın Vakumu egzersizi bile size çok daha düz bir karın kazandıracaktır. (Hala Karın Vakumu’nu uygulamayı bilmeyenler, mutlaka bu linkten öğrenmeli.)

1 Yorum

  1. Şimdi ikisini birden ard arda okudum. Çok güzel bir yazı dizisi olacak. Su içmek de ekstradan hareket etmek de, gündelik hayatımıza kolayca ekleyebileceğimiz artılar.

    Bizlere çok faydalı bilgiler sunduğunuz için teşekkür ederiz Aykut Hocam. Yazının yenisini de dört gözle beliyorum.

    Cevapla

Yorum Paylaşınız