Hayır, bu Kanun’da bahsedeceğimiz “Yoğunluk”, iş, okul ya da hayat yoğunluğu değil. İngilizcedeki “Intensity” kelimesinin karşılığı olan, kendinizi egzersizlere tam olarak vermeyi ifade eden yoğunluk, egzersizleri yapışınızın şiddeti. Daha önce, egzersizlere olan devamlılığınızdan bahsettik. Ama o egzersizleri kendinizi ne kadar vererek yaptığınız, sonuçlarınızı da gece ile gündüz kadar fark ettirecektir.
İnanın, vücudunuz ve bünyeniz, aslında sizin tahmin ettiğinizden çok daha dayanıklı ve sağlam. Ve “sizi öldürmeyen şey, ancak güçlendirir” sözünde olduğu gibi, kendinizi biraz zorladığınızda bu sizi daha da dayanıklı ve sağlam yapacaktır.
P90X ağırlık egzersizlerinde, yapılan en yaygın hatalardan biri, kapasitenizi olabileceğinden aşağıda kullanmaktır. Kendinizi biraz “verdiğinizde” 4 barfiks çekebilecekken 3’te bırakmak, gerçekten denediğinizde 15 şınav çekebilecekken, 10’da bırakmak… gibi.
Önce mental olarak “yoğunlaştığınızda” altından kalkamayacağınız ağırlık ya da egzersiz yok, bundan emin olabilirsiniz. Yoğun adrenalin ve zorunluluk altında, insanların neler yapabildiğini hatırlayın. İyice ısınmış vücudunuza, daha önce yaptığınızdan fazlasını denemeye çekinmeyin. Hedefinize yönelik gelişimin nasıl hızlandığını göreceksiniz.
Örneğin Kenpo’da ter atamadığını söyleyen kişi, “yoğunluk” kuramını uygulamıyor demektir. Ekranda gördüklerinizi yapmakla, “gerçekten yapmak” arasında fark var. Ellerinizi kollarınızı yumruk atıyor gibi öylesine sallayabilir… ya da gerçekten hayatınızın dövüşüne çıkmışcasına, tüylerinizi diken diken edecek kadar hareketleri içinizde hissederek yapabilirsiniz. Fark, egzersizin sonunda terden sırılsıklam olan tişörtünüz kadar açık ve net olacaktır. 90 günün sonunda vücudunuzda göreceğiniz fark da öyle.
.
Kendimi zorlayıp günde 2 program yapıyım dedim 2. program da omuz ve kollar’ı bitirdiğimde kolumda küçük kavun benzeri bir şey belirdi tabiki gördüğüm zamanda yaptığım çalışmaların meyvelerini topluyorum dedim.
İlk günümü hatırlıyorum da,daha 15. dakikalarda midem bulanmıştı yapamamıştım ilk gün.
İkinci gün biraz olsun ilerlemiştim ama o zaman da akşamı kaslarım ağrıdı.
Üçüncü gün,bildiginiz yengeçtim yan yan yürüyordum,yataktan kalkarken yuvarlanarak kalkardım.
Tabi kas ağrılarım 5 gün falan sürdü sonrasında azaldı zamanlada programdan sonra ağrımaz oldu.
Şimdiyse bu gün dahil 18.gün’ü tamamladım,haziranda başlangıç verdim.
İnternette videoları gezerken denk geldim, dedim bunlara ne olmuş böyle.
Hazır boş vakitlerim de oluyor,bir değişiklik yapıyım dedim,şimdide vucut azda olsun şekile girmeye başladığı için,başladığım gibi bitişi görmem lazım diyorum.
En zor kısmıysa yemek bölümü oldu,tuz’u sevmem ama şekerli bir çay’a hayır demezdim.
Artık ne tuz,ne şeker,ne yağ,nede un var.
Varsa yoksa,süt,peynir,salata,sebze,meyve ve hiç ayırmadığım salata sos’um elma sirkesi.
Çikolata görünce yüzüne bakmıyorum,pekmez görünce de program başlangıc’ı 2 kaşık alıyorum.
Yoksa onuda kesersem,bende kesiliyorum.Başım dönüp yığıldığım oldu onlarıda kesersem performansım olmuyor.
Enerji istiyorsanız,ceviz,fındık vs bunları biliyorsunuz ama fındık ezmesi seviyorsanız gerçek kırık fındıktan taneli olanını deneyin derim.
Aslında bu herkesin kendi vucudunda ki tepkidir,bende işe yarıyan pekmez sizde ters etki bile gösterebilir.
Tabi denemeden yanılma olmadan vucudunuzu tanıyamazsınız,kendinizi iyi biliyorsanız bu size daha iyi bir faydadır.
Ne kadar az işlenmişse vucudunuza o kadar yararı oluyor.
Modunuzun normal düzeyde olması lazım ve kafanızın dolu olmaması lazım.
Eğer işten vakit ayıramam,sevgilimden zaman bulamam derseniz 1 hafta bile düzgün bir şekilde program devam ettiremezsiniz.
Başlamak istiyorsanız tamamen başlayın derim yarıda bırakıp,tamamlamamak sizin kaybınıza olur.
Kazancınız da tamamlayıp kendinizde ki ve çevrenizde ki güzel övgüleri aldığınız zaman iyi ki yapmışım dersiniz.
“sizi öldürmeyen şey, ancak güçlendirir” sözünü anlamak, uygulamak cidden önemli bencede. Eğer cidden çok iyi sonuçlara ulaşmak istiyorsanız, hedefinizi daima bir tık ileride bulundurun derim. 10 tane mi şınav çekiyorsunuz? kendinizi 10 şınav ile sınırlandırmayın, 11 yapmayı deneyin, zorlayın. İnanın ki kapasiteniz gün geçtikçe artacak ve bir bakmışsınız 10 tane çekebiliyorum derken bu sayı çıkmış 20 lere. 90 dakikalık yogayı yapamıyor musunuz? Sıkılıyor musunuz, çok mu terliyorsunuz? Her gün 2 3 dakika daha fazla terleyin, izleyin, yapın. Bir bakmışsınız ki günler sonra 1.5 saatin tamamını yapıyor olacaksınız. Kaldı ki bu sadece p90x te değil, hayatınızın her kısmında geçerli. İnsanoğlu için kapasite denen birşey yoktur bence. Gerekli psikolojiyi edindiğinizde, cidden yapacağınız işi amaç olarak edindiğinizde, onun için çalıştığınızda, çabaladığınızda yapamayacağınız iş yok. Kaldı ki kapasite denen birşey insanoğlu için cidden geçerli olsaydı, çoğumuzun kapasitesi sadece nefes almaya yeterdi. “sizi öldürmeyen şey, ancak güçlendirir” bu sözü asla unutmayın.
Her satırına katılıyorum, çok teşekkürler.
Ben teşekkür ederim Aykut hocam. Yalnız rahatsız ediyorsam özür dilerim fakat mail atmıştım önceki mail’im gibi spam klasörüne mi düştü acaba?
Rica ederim. Maili şimdi bulup cevap verdim. :-)
Oh, tüm merak ettiğim sorular tekrar cevaplandı. Düşünmüyorum ama alırsamda optimum nutrition alırım büyük ihtimal. Elleriniz dert görmesin hocam :)
Hiç problem değil. Cevap biraz gecikti pardon :-)
:)) Yok yok cevap gelmesi bile yeterli benim için isterseniz 1 sene sonra cevap verin ama cevap verin yani :))
Gene mükemmel bir yazi olmus Aykut hocam :)
Teşekkürler Muhammed… Başarının sırları, hergün biraz daha şekilleniyor…