Evet, biraz iddialı bi başlık oldu :-) Aslında mutluluğun sırrı (istenildiğinde) çoktur ve kişiye göre değişir. Ama genel-geçer bir değişle “bardağın dolu tarafını görebiliyor olmaktan” geçtiği söylenir. Şimdi ise, genel-geçeri geçip, biraz daha spesifiğe bakalım…
İngiliz Sağlık Örgütü, yaptığı araştırmada mutluluğun en büyük sırlarından birinin “temiz çarşaf üzerinde uyumak” olduğunu saptamış.
Listenin ikinci ve üçüncü sıralarında ise sırasıyla; “güneşi hissetmek” ve “bir yabancının teşekkür etmesi” yer alıyor.
Hadi üçüncü madde çok bizim kontrolümüzde değil, ona başka bir yazıda değinelim (gerçi millet çapında iyi bir eğitim ile pekala sağlanabilir, çok da iyi olur). Ama birince ve ikinci maddeyi denemesi bedava!
P90X-Türkiye’de bize belki hergün, “kaç saat uyumalıyım” tarzında mailler geliyor. Tıpkı P90X’teki bazı hareketler için Tony’nin “nitelik, nicelikten daha önemlidir – quality over quantity” dediği gibi, aynısı uyku için de geçerli. Önemli olan kaç saat uyuduğumuz değil, ne kadar kaliteli uyuduğumuz.
İşte bunun için, yatmadan önce (yaz-kış) havalandırılacak bir yatak odası, kesinlikle yatak odasında yer bulmaması gereken TV-laptop-cep telefonu… ve şimdi de bunlara ek olarak, “mutluluğun sırrı” temiz çarşaflarla uyuyup uyanmak; enerji seviyenizi ve genel mutluluğunuzu arttıracak, aradığınız eksik parça olabilir.
Son bir not da erken uyanmak ile ilgili. Öyle bir zorunluluğunuz olmasa bile (örneğin haftasonları), erken saatlerde uyanmanın gününüzü nasıl verimli kıldığına siz de şahit olmuşsunuzdur. Bunu, sabah çoğunluğun uyuduğu erken saatlerde uyanık olanların, etraftaki kinetik enerjiden daha fazla nasibini aldığı gibi bilimsel olarak açıklamanın yanısıra, psikolojik nedenleriyle açıklamak da mümkün. İşte burada da “mutluluğun sırrı”nın ikinci faktörü devreye giriyor. Öyle bir imkanınız var ise, yani yatak odanız sabah güneşi alıyorsa (almıyorsa da aslında radikal bir karar alın, sabah güneşi alan yere taşının!), gece perdeleriniz açık yatın ve sabah güneşin teninize gelmesini sağlayın. Güneşin bu etkisinin, herhangi bir çalar saatin ya da cep telefonun zırrrlamasıyla kalkarak güne başlamaktan çok farklı olduğunu göreceksiniz.
Hocam bu dediğinize kesinlikle katılıyorum, güzel bir uyku temiz çarşaflar ve minimalist bir yatak odasından geçer, ve o la la oksijen-güneş, aşk’ı getiren huzur gibi… doğayı hissederek yaşamalıyız ki gülümseyebilelim
1. 2. madde önemli ama 3. madde de çok önemli, “yabancı birinden teşekkür ederim” almak. Hatta ben bunu biraz daha genişleteyim, yabancı birinden “lütfen” ya da “özür dilerim” sözlerini de duymak.
Bu arada Aykut Hocam size bir mail atmıştım, bakabildiniz mi, 4 gözle cevap bekliyorum :-)
Şimdi cevapladım bile :-)