Size bir değişim hikayesi anlatmak istiyorum.  Başımdan geçen bu olay, belki bazılarınızı motive eder ve cesaret edemediğiniz o adımı benim sayemde atarsınız.

Ben geçen sene bu zamanlar yaklaşık olarak 107 kilo olan şişman bir insandım. Daha önceki hayatımda kilo verme denemelerim olsa da verdiğimden daha fazlasını alarak hezimetle bitti hepsi. Görevim icabı gecen sene başında Bosna Hersek’e 6 aylık bir göreve gittim. Bu görevin benim hayatımın dönüm noktası olacağından haberim yoktu. Görev yerimde bir çok ülke personeli ile birlikte çalıştığım için adamların yeme şekillerini inceleme fırsatım oldu. Yabancı vatandaşlar yemeklerinde et ve haşlama sebze ya da yeşil salata yiyorlardı. Ekmek yok, tatlı yok ve hepsi de zayıf. Ekmek ve tatlı sanki Türkler için konuyordu.

Bu şekilde beslenerek nasıl zayıf kalındığını bir türlü anlayamıyordum. Benim mantığımda et kilo aldırırdı. Türkiye’de diyetisyenler etleri avuç içi kadar ile kısıtlarken adamlar tabaklar dolusu yiyordu.  Bu da beni arayışa itti ve bu sayede Dukan Diyeti ile tanıştım.

Bir arkadaşım ile bu konu hakkında konuşurken bana Dukan Diyetini anlatmıştı. Ben de internette yaptığım araştırma sonucu, yapmaya karar verdim. 2015 Şubat ayında diyetime başladığımda 104 kiloydum. Diyetim süresince Dukan Diyeti ne gerektirirse yaptım, hatta abarttım. Adamlar yarım saat yürüyüş yapın yeter diyordu, ben 3 saat yapıyordum.

Haziran ayında 82 kiloyu gördüm, vücudum herhangi bir çöküntü yaşamadı ve hiç sıkıntı yaşamadım. Halsizlik çekmedim, bayılmadım ya da aç kalmadım. Dukan Diyeti zaten yiyerek zayıflayacağınız ve açlık çekmeyeceğiniz nadir diyetlerden biridir. Haziran ayında Türkiye’ye dönüş yaptım. Tabi Türk yemeklerinin özlemi ile geldiğimde kilo almamam imkansız gibi bir şeydi. İlk başlarda abartsam da 85-90 kilo arasına kilomu sabitlemiştim. Zayıflamam bitmişti, artık abartacak bir şeyim yoktu. Çünkü boyum 187 cm’di ve abartılı zayıf olmak da kötü duruyordu. Ama bir anda 20 kilo verince vücudum şekilsiz olmuştu. Çok sarkmamıştı fakat sıkılaşmaya ihtiyacı vardı. Ben de spor yapmaya karar verdim ama spor salonu dışında bir alternatif bulamıyordum. Spor salonuna gitmek de istemiyordum. Benim istediğim şey vücudumu şişirmek değil, bilakis yağları yakarak sıkılaşmak ve şekillenmekti. Bu olayı bir arkadaşıma anlattığımda o da bana P90X’ten bahsetti. Ben de internette araştırma yaptım, bu sayfayı inceledim ve aynı gün sipariş verdim. Arkadaştan alabilecekken buradan sipariş vermemin bir numaralı sebebi ise Aykut Hoca’nın desteğiydi; bitirmem için bu kesinlikle gerekliydi. Arayıp da bulamadığım şeye, P90X sayesinde kavuşacağıma inanmıştım. Vücudum  90 günde şekil alacaktı.

3 Kasım 2015 tarihinde set elime ulaştı. İlk önce hemen başlasam mı başlamasam mı derken bi ikilemde kaldım ama sonra ani bir kararla aynı gün gece 11’de programa başladım. İlk gün Merkez Sinerjik DVD’sini bitime 22 dakika kala bırakmak zorunda kaldım. Zorunda kaldım demek yanlış olur, bildiğiniz bayılmışım yatağa zor gittim. İlk bir hafta işkence gibi oldu ve hep aklımda bırakmak geçti. Ama o “oynat” tuşuna her zaman bastım. 90 gün nasıl geçti anlayamadım desem yeridir. Vücudum sıkılaştı mı derseniz, evet hayatımın en iyi kondisyonuna sahip oldum. Hatta karın kaslarım bile belli olmaya başladı. Arkadaşlar bu yazımı okuyorsanız size şu kadarını diyebilirim, bu programı gerçekten yaparsanız ve kendinizi adarsanız size vaat ettiğinden bile daha çoğunu verir. Sadece kendinizi verin.

P90X ile gelişimim hakkında da size bilgi vereyim. İlk başladığımda barfiksim “0” idi. Hayatım boyunca yapamayacağım tek hareket olarak gördüğüm barfiks, ilk ay sonunda 3, 2’inci ay sonunda 6 ve 3’üncü ayın sonunda 11 oldu :-) Gelişime bak be! Şınav konusunda ise, böyle ölçemedim ama ilk başlarda standart 15-20 arası iken şu anda 40-50 arası çekiyorum. Mekik denemem bir kere oldu o da 70’de bıraktım ama zorlasam 100 olacaktı. Koşuda ise kendimi aştırdı, önceden bitiremediğim parkuru şimdi durmadan koşarak bitirebiliyorum.

Ağırlık kullanımım konusunda da bilgi vermek istiyorum. İlk başladığımda 2-3-5 kiloluk dambılım vardı, 3’üncü ayın sonunda ise 5-10-12 kiloluk dambıl kullanıyordum.  Kilom konusunda da başladığımda 88 kiloydum, şu anda 82 kiloyum. Bu arada ilk başlarda kilo veremezseniz moralinizi bozmayınız lütfen, çünkü vücudunuz yağ yakıp, aynı zamanda kas kazanıyordur. 2’inci aydan sonra kilo vermeniz hızlanacaktır. P90X sürecim boyuncada Dukan Diyeti ile birlikte devam ettim. 90 gün süreçte bel çevrem yaklaşık olarak 15 cm küçüldü.

Arkadaşlarım, P90X size hayatınızın en iyi vücudunu vaat ederken, aslında sizden de çok şeyler ister. Siz de kendinizi verirseniz o zaman sonuç mükemmel olur.  Yeni başlayan arkadaşlarıma da tavsiyem, kesinlikle bırakmayın, sonunu görün. Şimdi sırada 2’inci tur maceram var. Benim için artık P90X bir yaşam tarzı olacak.  Tavsiyem, sizin için de olsun.

İşte benim hikayem böyle… Umarım yazımı beğenmişsinizdir. Ve belki bazılarınıza da motivasyon olmuştur. Tüm arkadaşlarım; unutmayın kilo alırken kendiniz aldınız, şimdi verirken de kendiniz vereceksiniz.

Caner – P90X ile 90 Gün – Öncesi & Sonrası