Aslında bu soru, tahmin ettiğinizden daha fazla karşımıza çıkmakta. Öncelikle hemen şunu belirtelim, bu yazı kesinlikle spor salonlarını kötülemeyecek; çünkü tercihiniz salon ya da ev fitness programı olsun, her ikisi de “sıfır” aktiviteden kesinlikle daha iyidir. Ama burada amaç ikisini de iyi yönleriyle kötü yönleriyle kıyaslamak olacak. Ve tekrar söyleyelim, genellikle salona gidenlerin P90X’e çamur atmalarının aksine (ki P90X’i kötüleyebilecek tek kişi, henüz onunla tanışmamış olandır!), biz burada salonu kötülemeyeceğiz.

Evet, spor salonları ve gym’ler belki çok uzun yıllardır aramızda ama P90X çok daha yeni bir kavram. Ve öncelikle her ikisinin amaç, yöntem ve sonuçları bakımından birbirlerinden oldukça farklı olduklarının altını çizmek gerekir. Belki yüzyıldır çevremizde olan spor salonlarının “testestoron yüklü” durumundan ve eksi yönlerinden çok bahsetmeyeceğiz, başta da söylediğimiz gibi. Sadece P90X’in farklarını (ve artılarını) maddeler halinde belirtmek, faydalı olacaktır.

– P90X sizi bir Arnold Schwarzenegger yapmayacaktır! Aslında tehlikeli steroidler olmadan salonlar da sizi Arnold yapmaz. Eğer amacınız bu ise, ki günümüz dünyasında çok atraktif bir görünüş kabul edildiğini söyleyemeyiz, P90X ilk tercihiniz olmayacaktır. Öte yandan P90X, sizi “beachbody – plaj vücudu” tabir edilen; yağlardan arınmış, yeterince kaslı, sadece estetik değil, aynı zamanda fit, atletik, esnek ve sağlıklı bir bedene kavuşturmak için tasarlanmıştır.

– Dünyada belki yüzyıllardır var olan spor salonlarının aksine, P90X çok daha yeni ve devrim yaratan prensipleri uygulamaktadır. Tamam, her “yeni”, daha “iyi” demek değildir. Ama enformasyon çağında, yeni teknikler ve yöntemlerle tasarlanmış, ve başarısı yüzbinlerle, milyonlarla kanıtlanmış daha teknolojik bir programın varlığı da yadsınamaz. Düzenli olarak spor salonuna gidildiği halde, ilk zamanlardaki gelişmesi ve değişmesi duran, hatta daha uzun vadede terse dönenleri belki sayısız kez duymuşsunuzdur. Ama biz bugüne kadar, P90X’i kurallarına uygun uygulayıp da sonuç almayan tek bir kişiye dahi henüz rastlamadık!

Örnek; hayatı boyunca bir fabrikada çalışan ve tek görevi sağ kolu ile sert bir vidayı sıkmak olan bir işçiyi düşünün. Normal koşullarda, bu hayatı boyunca tek kolunu kullanarak yaptığı hareketten dolayı, bir kolunun diğerine kıyasla çok daha kaslı, adeta devasa olması beklenir. Ama realitede, fark neredeyse gözle hissedilemeyecek kadar bile az olacaktır. Çünkü vücut kısa zamanda uygulanan resistansa adapte olur ve gelişim durur. İşte P90X’in bu kadar hızlı ve kesin bir şekilde sonuç vermesi, uyguladığı “Muscle Confusion” yani “Kas Şaşırtması” prensibi ile açıklanır. P90X Program Takviminizi incelediğinizde, herhangi bir spor salonunda size yazılan (ve muhtemelen çok özenli olmayan) programınızın aksine, aynı hareket rutlerinin ardı ardına hemen karşınıza çıkmadığını ve adeta vücuduzun tam olarak adapte olamadan, kendini devamlı geliştirmek zorunda kaldığını göreceksiniz.

– Salon ile P90X’i ayıran diğer bir konu ise “zaman” faktörü olacaktır. Herkes bilir ki, spor yapmamanın bir numaralı sebebi hep “zaman” ya da daha doğrusu “zamansızlık”tır. Ve eğer spor salonlarından bahsediyorsak, aslında bunu söyleyen insanlar çok da haksız sayılmazlar. Yorgun argın işten ya da okuldan geldikten sonra, arabaya ya da toplu taşıma atlamak, belki trafin en yoğun olduğu zamanlarda salona varabilmek, giyinmek, önce biraz sosyalleşmek, ardından eliptik bisiklet sırasında biraz beklemek, biraz daha sohpet etmek, tabii arada biraz da ağırlık kaldırmak, sonra duşa girmek, geldiğiniz yolu geri dönmek, ve sonuç alabilmek için bu tempoyu haftanın en az 5 günü muhafaza etmek… ne kadar gerçekçi ise, spor salonlarının büyük kitleler halinde uygulanabilirliği ve başarı oranı da o kadar gerçektir. İşte bu yüzden spor salonları, rahatlıkla kapasitelerinin 10 katına kadar ve belki daha fazlası üye kabul ederler.

P90X ise kendi evinizin konforunda uygulayacağınız bir Ev Fitness programıdır. Ve belki salonla sadece yolda harcayacağınız ortalama 1 saati vererek, “zamansızlık” faktörünü yani önünüzdeki en büyük engeli daha baştan ortadan kaldıracaktır.

Devam edecek…