Merhaba P90X-TR Ailesi… Aslında güzel bir motivasyon yazısı yazacaktım, antrenman öncesi başlamadan odaklanmanızı, üstünüzdeki kiri pası atmanızı sağlayacak ve sizi güldürecek fikirler… Ama düşündüm ki öncesinde mutfağa girme zamanı gelmiş :-)

Öncelikle benim P90X için mutfak alışverişlerim aşamalı olur. 1 sebze, 2 et/tavuk ve süt ürünleri, 3 meyve, 4 karbonhidrat içeren ürünler desem daha doğru olur. Kahvaltı alışverişini saymıyorum. Ve en son atıştırmalık çerez, bitter çikolata gibi şeyler… İşte bugün sizlere yapmış olduğum pazar alışverişimi paylaşmak istiyorum aldıklarımı tek tek yazıp nedenini açıklayacağım.

1) Tere: Sütteki kadar kalsiyum, turunçgillerden daha fazla C vitamini ve ıspanaktan daha çok demir içeren tere aynı zamanda A, B, ve K vitaminleri deposudur. Magnezyum ve follik asit açısından da çok zengindir.

2) Ayva: Başta boğaz, akciğer, kalp ve mide hastalıkları; göz, bağırsak ve ağız rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılan ayva, kışın soğuk algınlığına da çok iyi geliyor. Ayva; protein, şeker, organik asit, A, B2 ve C vitamini, demir, bakır, potasyum gibi mineraller bakımından zengindir, tohumları ise yağ ve protein içerir. Ayrıca nezle ve ishale de çok iyi gelen ayvayı özellikle kışları komposto olarak bolca tüketebilirsiniz. İçerdiği vitamin ve minarelerle kalp ve damar hastalıklarından koruduğu, varisi önlediği ve varis tedavisine yardımcı olduğu, cinsel gücü de artırdığı bildirilmektedir ;-) Kandaki kötü kolesterolü düşürerek damar sertliğinden korur. Bende varis başlangıcı vardı ayva sayesinde sıkıntı duymuyorum.

3) Elma: Elmada sadece ortalama 50 kalori vardır ve içinde bulunan “petkin”den dolayı doyurucudur. Zayıflamak isteyenler için mükemmel bir meyvedir. Düşük kalorili olduğu için şişmanlığı önler, kan şekeri düzeyini ve yüksek tansiyonu olumlu bir şekilde etkiler. Demir, C vitamini ile birleştiğinde organizma tarafından mümkün olduğunca iyi şekilde alınır. Elmada her ikisi de vardır. Elmanın diş temizliğinizden kalbinize kadar hatta yatmadan önce yediğinizde, kaliteli uykunuza kadar faydası vardır. Ben şahsen kırmızı elmaları öneririm.

4) Lahana: B, C ve E vitaminleri ile potasyum, kalsiyum, kükürt, demir, bakır ve magnezyum gibi mineraller açısından zengin bir besin olan lahana, kanser hücrelerinin çoğalmasını engelleyen kimyasal bir madde içerir. Beyaz, kırmızı ve kara lahana gibi türleri vardır. Vücutta bulunan zararlı maddeleri atmaya yardımcı olan ve hücre yenilenmesinde etkin olan sebze, doğal toksin ilacı özelliği taşımaktadır. Et ve süt ürünlerinde bulunan besin deposunu da bünyesinde barındıran lahana, kilosundan şikayeti olan kişilerin, sağlıklı bir şekilde zayıflamasını sağlıyor. Lahana vücut içi temizliğinize de yardımcı olur :-)

5) Pırasa: İçeriğinde C, K ve B vitaminleri, potasyum, kalsiyum, silisyum, manganez, kükürt, bakır, iyot ve demir bulunur. Vücuda kuvvet verir. Hatta suyunun, yüzdeki akne, leke ve sivilcelere de iyi geldiğini biliyorum (İbrahim = No Acne :-) Ayrıca iştah da açar, kg almak isteyenler için…

6) Ispanak: Vücudun dayanıklılığını arttırır ve vücuda kuvvet verir. Yorgunluğu giderir, zihni kuvvetlendirir. Demir yönünden zengin, koyu yeşil yapraklı ve güzel tadı olan ıspanak, diğer yapraklı sebzelere nazaran daha çok protein içeriyor. Salatada yenilen çiğ ıspanak, harika bir lif kaynağı. Ispanak suyu, bol C vitamini ile soğuk algınlıklarına karşı dayanıklılık veriyor ve hemoroid rahatsızlığına iyi geliyor. Ispanak candır :-)

7) Brüksel Lahanası: Vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Brüksel lahanası, düşük kalori değerine karşılık potasyum ve demir gibi mineraller ile A, C ve E vitaminlerini yüksek oranlarda içeren çok yararlı bir besindir.

8) Brokoli: Bol miktarlarda brokoli sebzesi tüketmek eklemleri korur ve artrit tedavisinde büyük ölçüde yardımcı olur. Ayrıca karaciğerde detoksifikasyonu önler ve oluşmamasını sağlar. Brokoli sebzeleri iyi bir karoten kaynağıdır. İçeriğindeki A, B1, B2, B3, B5, B6, C vitamini, kalsiyum, bakır, demir, manganez, fosfor, potasyum ve çinko açısından oldukça zengin ve değerli bir sebze çeşididir.

9) Dere Otu: Mide ve bağırsak gazlarını söktürücüdür. Sindirimi kolaylaştırır, midenin gerektiği gibi çalışmasını sağlar, iştah açar. Ağrı ve krampları giderir ve idrar söktürür. Vücuttaki toksinlerin dışarı atmasını sağlar, hormanları düzenler. 3-5 dal uykudan önce yenilirse uykuyu düzenler, ağızda çiğnenen tohumları diş ve diş etlerine faydalıdır, keza kemik yapısı için de aynısı geçerlidir. Vücutta güç ve direnç sağlar.

10) Roka: Çok düşük kalorilidir. 100 gr. roka sadece 25 kaloridir ve zayıflamak isteyenlerin beslenmesinde bulundurması gereken bir besindir. Bu düşük kalorisinin yanı sıra içeriğindeki fitokimyasallar, antioksidanlar, vitaminler ve mineraller rokanın faydalarını ön plana çıkarır. Rokada bulunan fitokimyasallar olan indoller, tiyosiyanatlar ve sülforofanlar birlikte çalışarak kanserlere karşı ortak koruma kalkanı oluştururlar. Bu fitokimyasalların prostat, göğüs, kolon, yumurtalık ve rahim kanserlerine karşı etkili oldukları bilinmektedir. Roka aynı zamanda anti-bakteriyel ve anti-viral özellikleri olan bir sebzedir.

11) Maydanoz: Rus sporcuların deli gibi tükettiğini biliyorum… Ben ise tadı hoşuma gittiği için tüketiyorum :-)

12) Havuç: Bol miktarda A vitamini barındıran havuç; B, C, D ve E vitaminleri açısından da oldukça zengindir. Ayrıca karoten, şeker ve fosfor içerir. Vücuda, kalbe ve gözlere kuvvet verir. Cinsel gücü arttırır. Bitkinliğe ve kansızlığa iyi gelir. Ben havucu da tadını çok sevdiğim için tüketiyorum.

Bu saydıklarımı yeri gelir çiğ yersiniz, yeri gelir yemeklerde veya salatalarda kullanırsınız. Benim ise daha çok validemin bana hazırladığı şekilde ve her gün 1 2 tabak yiyerek tüketmek daha çok hoşuma gidiyor. Fotoğraflarda soğan, portakal ve patates de bulunuyor. Ayrıca bunlara ek gidip tavuk da almam gerekiyor. Bunlardan portakalı idman öncesi yemek için koydum. Çünkü antrenman sırasında vücudun karbonhidrata ihtiyacı olacak, kaslarda bulunan Glycogen, depolanan karbonhidrat karışımına güvenir. Hem yavaş hem de hızlı sindirilen karbonhidratları aynı anda almalısınız. Nedeni ise, doğal karbonhidratlar antrenman sırasında “cortlamanızı” engeller, “finito” olmamamızı sağlar :-) Antrenman sonrası ise kuru üzüm, fıstık ezmesi, reçel veya beyaz pirinç gibi hızlı sindirilen karbonhidratlar tüketirim. Tabii hepsini birarada değil, 1 veya 2’sini :-)

Şimdilik bu kadar… Bu sebze alışverişi ile yapacağım yemeğin resmini ve yapılışını da sonra sizlerle paylaşacağım.

Unutmayın, mutfakta kahraman olmadan sporda başarılı olamazsınız!