Öncelikle hemen belirtelim, bu “ekstrem” yöntem, hali hazırda P90X’i ya da başka egzersizlerini yapanlar, sağlıklı beslenenler, özetle herşeyi “tıkırında” olanlar için değil! Bu yöntem özellikle, mevcut gidişatından hiç memnun olmayan, yaşam ve beslenme düzeni yönünden kendini kötü hisseden ve artık birşeyler yapmaya karar verme aşamasında olanlar için geçerli (ki bu aşamada olan çok fazla kişi olduğunu tahmin ediyorum).

Lastik bir top, yere (dibe) vurmadan zıplamaz. İşte insanların da çıkışa geçmeleri için bazen “dibe vurmaları” gerekebilir. Yukarıda bahsettiğimiz gibi, belki uzun süredir hiç gurur duymadığınız felaket bir beslenmeniz var. Kola’dan, fast-food’tan uzak duramıyorsunuz. Sabahları bir poğaça ile kahvaltınızı geçiştirip, çayınıza küp-küp şeker atıyorsunuz. Abur cubur yeme alışkanlığından muzdarip, gecenin bir yarısında bile dolabı karıştırırken buluyorsunuz kendinizi. Muhtemelen hayvanat bahçesindeki içi geçmiş kaplumbağalar bile sizden daha hareketli… O zaman oldu olacak “dibe vurun”. Beslenme açısından hayatınızın en kötü gününü geçirin. Bir sefer daha en büyük boy patates ve kolasıyla bir Big Mac menü yiyin. Ya da duble İskender söyleyip yanında künefeyi ihmal etmeyin, hem de illa kaymaklı olsun! Ama en önemlisi, artık dibe vurun; yani bu son olsun. Dibe vurun ki, artık zıplamaya, yükselmeye geçin. Bu travmayla geçmiş kötü alışkanlıklarınızı arkanızda bırakın. Artık önünüze bakın. Ölümden kıl payı ile dönmüş birinin ertesi gün hayatı 10 kat daha sevmesi gibi, artık hayatınızı ve kendinizi 10 kat sevin, değer verin.

O yere vuran lastik top gibi, daha aşağısı yok. Siz kararınızı verdiğinizde, bundan sonrası sadece yukarı…