Bu yazının daha anlam ifade etmesi için, daha önce okumadıysanız “Yeme Bizi Jared!” yazımızı okumanızı tavsiye ederiz.
Subway fast-food zinciri, henüz ülkemizde bir McDonald’s ya da Burger King kadar popüler olmasa da, giderek yaygınlaşan ve ana teması sağlıklı fast-food (Taze Ye!) olan dünyada oldukça popüler bir restoran zinciri. “Subway’i Subway yapan” bir numaralı kişi ise kuşkusuz, zamanında sadece Subway sandviçleri yiyerek 90 kilo verdiğini iddia eden ve 15 yıldan fazla süredir firmanın sözcülüğü görevini de yürüten, Jared (Fogle).
Jared, bu süre zarfında tam 300’den fazla Subway reklamında yer aldı ve adeta bir fenomen oldu! Taa ki… Geçtiğimiz günlerde evi sabah saatlerinde FBI tarafından basılıp, göz altına alına kadar. Sebep? Hayır, sandviç yiyerek 90 kilo vermesi değil! Maalesef yüz kızartıcı bir suç… Çocuk pornografisi ve reşit olmayanlarla para karşılığı seks suçları ile bağlantısından!
Jared şimdi, reşit olmayan 14 çocuk ve ailesine kişi başı 100,000 dolar tazminat ve 5 yıl ile 12,5 yıl arası hapis ile karşı karşıya… Bu olayın ardından Subway restoranları Jared ile tüm ilişkilerini kestiğini Twitter hesabı üzerinden duyurdu.
Bu efsane de buraya kadarmış…!
hamburger yiyerek zayıflamış. Ama karakter olarak belli.
Mc Donalds, Burger ya da hazır yemeklerden çok haz etmem yesem harikadır ama sonrasında ki mide şişliğ beni mahveder. İskender vs de yemem, aslında dışarıda yemek yemeyi sevmem.
Ama erkek arkadaşım beni bu Subway ile tanıştırdığında Allahım bayıldım resmen iş çıkışlarını iple çektim… Ve tataaa dışarıda yemek yedikten sonra ilk defa SubWay karnımda şişlik yaratmadı… Gel zaman git zaman Aykut Hocanın Subway ile ilgili yazısından sonra maalesef bu zevkimden vazgeçtim :( Tabii ki de ben de Subwayin içine ekstra peynirler, her daim soslar koyan bir insandım.
Şimdi felsefem şu, dışarıda yemek yiyeceksen gerçek yemek yiyeceksin, karıştırılmamış, bonfile vs gibi ehh bu da biraz fazla tuzlu. İyisi mi evde yiyelim biz :)
Bundan sonrasını, “haber temalı” yazıda değil de burada yorumlar bölümünde paylaşmak istedim…
ABD’de okurken hatırı sayılır bir süre Subway’de çalışmış olduğumdan, Subway’in operasyonunu biraz yakinen bilirim. Sağlıklı yaşam furyasıyla, en son bıraktığımda popülerliği ve yeni mağaza açılma oranı McDonald’s ve Burger King’den daha fazlaydı; o derece yani!
Ama ABD’nin hem fitlik/zayıflama ile bu kadar obsesif olup, hem de dünyanın en obez milleti sıfatını elinde tutmasının, bu Subway mantalitesi ile bir korelasyonu var. Tıpkı fitness (ve diyet) dünyasının çok büyük bir bölümünün asıl amacının, bireyi nihai fit bir bedene kavuşturmaktan çok, sürekli bu yolda çabalayarak para harcaması yönünde olması gibi, Subway de başta sağlıklı görünüp, gerçekte o kadar sağlıklı olmayanlardandır.
Özellikle 6 seçilmiş sandiviçinin 6 gramdan az yağ içerdiği reklamı çok yapılır ama bu hesaplama oldukça “ince” yapılmıştır. Kesinlikle hiçbir sos ya da peynir eklenmemeli, siyah zeytin dilimi bile tane iledir. Ben Subway’de çalıştığım dönemde, sandiviçinin içine sos koymayan bir Amerikalı görmedim! :-) Yani ne yediğinizi sandığınız ile aslında ne yediğiniz oldukça farklı olabiliyor.
Son bir not da… Bu meret aslında gerçekten çok lezzetli ve de en önemlisi bağımlılık yapıcı! Gerçekten ekmeğinin (Subway kendi ekmeğini kendi yapar) ya da başka bir şeyinin içinde bağımlılık yapıcı bir madde olduğunu bana düşündürür!