Chicago’da IDCA (Dünya Diyetisyenler Örgütü Kongresi) esnasında, kongrenin anlam ve manasıyla oldukça örtüşen “Supersize Me” isimli bir oto belgesel filmi vizyona girmişti. Belgesel filmin konusu, o güne kadar neredeyse kusursuz beslenen ve her türlü sağlık gerekliliğini harfiyen yerine getiren Morgan Spurlock’un, 1 ay boyunca boyunca sadece Fast Food (malum restaurant zinciri :-) ile beslenerek, bunun vücuduna etkilerinin ne olacağını ilk elden test etmesini konu alır.
Bu kişi (Morgan Spurlock), fast food yiyecek tüketiminin uzun ve kısa vadede direkt ve dolaylı yoldan birçok zararı olduğunu iddia etmekte, ancak bunun yalnızca bir iddia olarak kalmaması için bunu denemeye girişmektedir. Fast food yiyeceklerle beslendiği süre boyunca vücudundaki değişiklikleri düzenli klinik bulgularla takip eden kahramanımızın deney süresini durdurduğunda deneye ilk başladığı günkü sağlık durumundan eser yoktur. Bire bir gerçek bulgular ve seyirle kendini oluşturan belgesel aslında “fast food potansiyel bir bombadır” sloganının görsel ve klinik bulgularla cisimleşmiş hali.
Fast food tüketen ve tüketmeyen kişi arasındaki en önemli fark, fast food tüketende karaciğer hızla yağlanmaktadır, buna ek olarak alkol kullanımı ile de yağlama ivme kazanmakta ve kronik durumlarda geriye dönüşü zor olan bir hal baş göstermektedir. Vücut tarafından emilen özellikle doymuş yağ asitleri ki fast food’da yüksek miktarda bulunmaktadır ve adipoz dokudan gelen yağlar karaciğerde aşırı yağ asidi birikimine, protein yapımında bozukluğa kolesterol, trigliserid seviyesinde dengesizliğe, protein yapımında bozukluğa protein–enerji malnutrisyonuna, şişmanlığa, ülseratif kolite ve hatta kronik pankreatite bile neden olabilmektedir. Bir diğer yandan günlük hayatımızda kendini iyiden iyiye hissettirecek olan nefes alma zorluğu ve kendini uzun vadede fast food tüketiminde belli edecek olan iktidarsızlık takip edecektir.
Aslında her biri OBEZİTENİN birer sonucu olan bu problemler, vücudumuzun bize durmamız gerektiğini bildiren sinyallerdir. Bu problemlerle burun buruna gelmemizin yolu obeziteyi kaçınılmaz kılan yollardan en bilindik ve en tehlikeli olanı ‘fast food’ tarzı beslenmektir. Artık fast food’lara ulaşmak kadar diğer besin gruplarına ulaşmak da kolay ve mümkündür. Salata ve hamburger arasında tercih yapma durumunda olduğumuzda size ‘Super Size Me’ filmini düşünmenizi tavsiye ederim.
Allaha şükür evime en uzak Mc 2 km uzaklıkta. İtiraf ediyim ki adamın arabada süper boy cizburger yerken küçük bir cennet demesinden sonra canım çekmedi değil ama sonra kusması ve o kusmuğu görmem :( :( Dedim ki, İyiki en iyi Fast foodum Çiğ köfte ve iyiki Ege mutfağı olan bir Ülkede yaşıyorum :D
Merhaba hocam ,
Belki bu yazıyı burda yazmam pek doğru olmayacak fakat bilgilenmek istedim. Ben 16 yaşındayım önceden sporla pek ilgilenmedim. p90x i geçen sene keşfettim fakat bir çok kez uygulama girişimlerimden başarısızlıkla ayrıldım. Yapamıyordum yani,çok ağır geliyordu. Ben de diğer bir kaç program daha edindim. shaun t insanity bundan biri. fakat kilo fazlalığım yok bana nasıl bir program önerirsiniz
Hüseyin Merhaba,
P90X’i keşfetmiş olman çok iyi bir ayrıcalık öncelikle. Ama ona defalarca başlayıp, defalarca bırakmak iyi değil. Onun yerine, bir kere mental olarak çok iyi hazırlanıp, 90 günü başarı ile bitirmek, hayatında tahmin edemeyeceğin pozitif değişikliklere yol açacaktır. Biz, P90X’i başarı ile bitiren herkesin, herşeyden çok motivasyonlarının yüksek olduğunu görüyoruz. Senin de bence ihtiyacın olan önce mental hazırlık.
Ne gibi hazırlık yapmamı önerirsiniz hocam
şuan ulaşamadım akşam müsait olursanız yapalım hocam.
hocam mrb bi arkadasımda baslıcak ama programa cvp gelmemiş ona bi yardımcı olur musunuz
Hakan tesekkurler. Gecikme icin de ozur dilerim. Eger emailini atabilirsen, ozel olarak da hemen ilgilenebilirim.
ard arda mesaj atmış olacağım ama sonradan aklıma geldi
Forks Over Knives ve foot maters belgeselleride güzeldir.
Food inc ve Fat, Sick & Nearly Dead belgesellerinide tavsiye ederim.
75 günde 1 kez mc gittim oda kardeşimin zoruyla fast food bırakmak demek saglıklık beslenmek demek gibi birşey:D hocam ben yan etkileri 1 2 ci etki derken son etkieye dogru hızla geçtim insanın o yan etkileri okuyacak tahammülü dahi yok ama kendimize zarar veriyoruz neyseki bilinçlenen bireyler olduk .İnsan kötü hissediyor yan etkileri okuyunca…çok güzel bir paylaşım olmuş.
Filmi hatırlattığınız için teşekkürler. Filmi bulun buluşturun seyredin. Hatta Türkçe dublajlı halini video paylaşım sitelerinde bulabilirsiniz. Arada TV’lerde de çıkıyordu bu belgesel. Fast-Food alışkanlığı olanlar bırakmaları için gayet motive edici bir belgesel-filmdir.
Yalnız o kadar süre içinde o kadar çok ürün yerken gösteriliyor ki dikkat edin belgeselden sonra kendinizi Fast-Food dükkanında hamburger yerken bulmayın :).