Tam bi mağara adamı!… Bunu hakaret değil, iltifat olarak söyledik; en azından fizik olarak :-) Siz hiç obez, ya da obezi geçtik, göbekli bir mağara adamı gördünüz mü? Göremezsiniz! Çünkü mağara adamı gideceği her yere arabasıyla gitmedi, her bir öğününde karnını doyurmak için uğraştı ve buraya dikkat… sadece ihtiyacı olduğu kadar yedi.
Tabii ki şimdi kalkın her yönüyle mağara adamlığına geri dönün demiyoruz, hepimiz elimizdeki akıllı telefonlarımızı çok seviyoruz ve AVM’lerde giriş kapısına en yakın park ettiğimizde bizden mutlusu yok. Ama… en azından o adamların yeme stilini birazcık “taklit ederek”, midenize ve bedeninize bir “ohhh” çektirebilirsiniz.
Bu arada, mağara adamlarında şişmanlık yoktu dedik ya, tabii ki kanser de yoktu. İşlenmiş gıda da yoktu, rafine şeker de yoktu, glüten de yoktu, hatta duyunca şaşırabilirsiniz süt ürünleri de yoktu… Peki bu adını “Paleolitik Çağ – Taş Devri”nden alan Paleo beslenme tarzında neler var, neleri yiyebiliriz? İşte buyurun…
Kırmızı Et: Taş Devri çizgifilmlerinde akla ilk gelen kocaman bir ettir zaten. Paleo beslenme düzeninde, kızartma olmadığı sürece size her türlü kırmızı et serbest. Tabii bu işi tam kuralına göre yapmak isterseniz, “otla” beslenmiş hayvanların kırmızı etini tüketmenizi öneririz. Evet zor, ama imkansız değil.
Kümes Hayvanları: Tavuk, hindi gibi… Kanadı olup da uçamayan herşey buna dahil.
Su Ürünleri: Burada tam olarak “denizden babam çıksa yerim” mantığı ile hareket edebilirsiniz. Ama yine ilk maddede olduğu gibi, tercihi çiftlik balıklarından değil de açık deniz canlılarından yapmakta fayda var.
Yumurta: Paleo beslenme düzeninin olmazsa olmazıdır (sütün yasak olduğunu yine hatırlatalım; sütle ilgili canınızı sıkabilecek ayrı bir dosyayı çok yakında ayrıca paylaşacağız). Yine diğer maddelerin ortak noktası ve de Canan Karatay Hoca’nın o cırtlak sesiyle bağırdığı gibi, “özgür gezen tavukların” yumurtaları mümkünse.
Meyveler: Bu maddeyi seveceksiniz, meyvelerin her çeşidi serbest (burada cırtlak ses ile ayrı düştük :) Evet biliyoruz, meyveler hakkında olumsuz görüşler var ama meyve yediği için şişman olan yok. Tabii herşeyin fazlası zarar, zaten mağara adamı da oturup tabaklarca meyve yemiyordu. Unutmayın, ihtiyacı olduğu kadar.
Sebzeler: Sebzelerde hiçbir sınırlama yok.
Kuruyemişler: Yine kararında yemek üzerine, günümüzde kuruyemişler için genellikle hep “bir avuç” ölçü birimi kullanılır. Acaba bunun mağara adamımız ile bir ilgisi var mı? Eski insanların ne çantası ne de cebi vardı. Bu yüzden topladıkları yemişleri sadece en fazla avuçlarında götürebilirlerdi. Yani, fazlasına kaçması oldukça kolay kuruyemişler için, ölçü birimi olarak siz de avucunuzu kullanabilirsiniz.
İşte bunlar Paleo yaklaşımında olanlar. Peki Paleo’da ne yok? Fabrikadan çıkmış olan hiçbir şey yok! Paleo beslenme yaklaşımı, uzun süre boyunca yumurtanın kolestrol kaynağı olduğunu, kırmızı etten artık kaçınılması gerektiğini anlatan, süt tüketiminin çok masum gösterilerek alabildiğine teşvik edildiği bu içinde bulunduğumuz jenerasyona darbe niteliğindedir! O jenerasyon ki, araştırmalara göre ilk kez çocuklarının ebeveynlerinden daha kısa ömürlü olacağı öngörülen! Tavsiyemiz, sadece 2 haftalığına Paleo (Taş Devri) beslenme düzenini gelin bir deneyin. Kendinizi belki de hiç olmadığı kadar iyi hissedebilirsiniz.
Yaba-daba-duuuu!!! :-)
Çok derin ve gerçekten de düşündüren bir yazı olmuş hocam. Sanırım yakın zaman içerisinde Canan Karatay ile ortak bir program yapmanız için teklif bile alırsınız…
Hocam merak ettim çok süt yazısını bekliyorum.yazılarınızı özlemişim ben de :))
Mağara adamı görmedik ki göbekli mi zayıf mı bilelim? Var olduklarını kabul edelim ( ki ben etmiyorum inancım gereği, edene de saygım sonsuzdur ) ihtiyaçları kadarını değil de, yakalayabildiklerini kadar yemiş olmaları mantıken kabul edilebilir değil mi? ağaç dalından bozma mızrakla ( ilkel insan mantığından hareket ediyorum) bufalo avlayabildiklerini hiç sanmıyorum. keza mamut falan… Eğer bahsi geçen ilkel canlılar ( insan demiyorum kusura bakmayın) doğada kendi hallerinde serbest salınıma geçtilerse yedikleri şey ottan başka bir şey değildir. Bir hayvanı öldürüp yemeyi nasıl akıl etmiş olabilirler? Hayvanın postunu yada kürkünü soyup çiğ eti yemeyi nasıl başardılar? Biz bugün pişmiş eti yemekte zorlanırken çiğ eti nasıl yiyip sindirdiler?
Evrim teorisi falan girer burada işin içine. Zaman içinde evrildik, önceden köpek dişlerimiz vardı vs vs konularına girmek için uygun bir mecra değil elbette burası. Eğer evrim varsa bu bir doğal seçilim sürecidir. Ayak uyduran canlı türü hayatta kalır gösteremeyen yok olur olması gerek. O halde bugün niçin çeşitli gen bozuklulukları olan milyonlarca insan vardır? Evrim durmuş mudur?
İnsanın etçil bir varlık olduğu konusunda en çok ileri sürülen görüş gözlerinin kafasının önünde konuşlanmış olmasıdır. Bu daha derinlemesine bir görüş sağlar ve avcı avını daha net görebilir. Oysa otçulların gözleri genelde kafalarının yanındadır denir. Ama balıkların otçul olduğunu kimse öne süremez zannedersem. Balıklar da etçil hatta yamyam bir türdür ve gözleri kafalarının yanındadır.
Neyse konuyu dağıttım, taş devri diyeti tamam ama, bu diyet üzerinden taş devri insanları şöyleydi böyledi kısmına katılamıyorum. İnanan elbette inanır ben istediğime inanırım sorun yok . Et yiyin tabi ama abartıp gut hastalığına da yakalanmayın. Protein sanıldığı kadar masum değil çünkü.
koç aykut bende dün isyan edecektim kaç gündür yazı gelmiyor sizden özledik diye tam da zamanında geldi… Taş Devri izleyesim geldi şimdi başlayacağım izlemeye kaptan mağara adamı göbekliydi :) ..ben de artık mağara adamı gibi beslenicem ama ekmek hiç yok galiba bu beslenme şeklinde hocam
Mağara adamını bilmem ama Fred Çakmaktaş bu yazı için bir istinadır :)
:))bencedeee
Hocam buradan sütün çokta masum olmadığını anlayabilir miyiz? Süt dosyasını merakla bekliyoruz.bilgi dolu paylaşımlarınızı özlemiştik.Teşekkürler
Aykut Hocam selam,
Ben bu beslenmeyi uyguluyorum 3 aydır. İlk başlarda geçen 2-3 haftadan sonra enerji acaip artıyor. ilk 2-3 haftalık bölümde enerjiniz düşüp sersemliyorsunuz. adapte olana kadar. Daha sonra kendinizi çok zinde hissediyorsunuz. Tek handikapı dayanıklılığınız biraz düşük oluyor, özellikle uzun süreli ve tempolu ağırlık çalışması yapmaya calışırsanız. Kardiyo çalışmalarında hiç problem olmuyor. Bunun ilgili kitapta okumuştum. İlgi çekici şeyler yazıyor, özellikle paket ürünler ve paket sütler için.
Teşekkürler güzel yazı için..
Neden dayanıklılık düşsün ki kafam karıştı her şeyi yiyorsunuz ama?
Musess şöyle ki,
Bu ketojenik bir diyet. Karbonhidrat kısıtlı alınıyor onun yerine protein ve yağ yeniyor daha çok. Genelde kaslardaki glikojen depoları dolu olmuyor o yüzden. Bundan dolayı bu diyetinde sporcular için modifiye edilmiş halinde yoğun antreman öncesinde ve sonrasında istisna olarak karbonhidrat alınıyor.
Yani sorunun cevabı ketojenik olmasından dolayı ve kaslardaki glikojen depolarının boş olmasından kaynaklı olarak dayanıklılık düşüyor.
Hımmmm şimdi oldu teşekkürler JOHNGALT :)
Ketojenik diyet bu diyet olmuyor yalnız, ketojenik diyet çoğunluk yağlı ve sonrasında da protein ağırlıklı beslenmedir. Yağlı beslenme olduğu için kalp hastası olanlar yada kalp hastalığı rsiki taşıyanlara yaptırılmaz ve özellikle kanser ve epilepsi rahatsızlığı olanlarda çocuklarda yaptırılır. Onun için low carb ve ketojenik diyet karıştırılıyor hep ama makalede ki bambaşka bir beslenme şekli
Ugur Bey Merhaba,
Benim okudugum kitap Prof.Dr.Ahmet Aydin”nin 7 den 70 Tas Devri Kitabi. Yukarida Aykut Hocanin yazdigi yazi ve kitap ayni paralelde. Zaten kitapta tas devri diyetinde sporcular icin beslenmeyi %60 Yag, %25-30 Karbonhidrat, %10-20 Proteinlerden almamiz gerektigini soyluyor. Sy.227
Tahmin etmeliydim altından bu ismin çıkacağını, valla Canan Karatay Prof. dereceliğinde ne kadar doğru söylemleri varsa Ahmet Aydın’ da aynı türdedir çünkü kendileri yağ yakmak için günde 2 öğününde yeterli olduğunu söylüyor ki ben başka hiçbir yerde bu söylemi duymadım. Fitness tarzı spor yapanlara da beslenmenin %60’ı yağ %10-20 arası proteinlerden olsun dersek vallahi taşlı sopalı kovalarlar bizi :D
:-)) Kendisi Canan Karatay a nispeten biraz daha ilimli. En azindan bakliyatlara, meyvelere yada sporculara sikma portakal suyunu antreman oncesi ve sonrasi musadee ediyor.
Sizin nasil gidiyor P90x bu arada?
Ben yaklaşık olarak 3 aydır P90X, Body Beast ve Savaş Cebeci’ nin programlarından kendime karışık bi program ayarladım üçünden ortaya karışık bir şekilde çalışıyorum, P90X’ den Pylo, Yoga, Kenpo ve AB Ripper X’ ı kullanıyorum sadece, AB Ripper X içindeki hareketleri de artık ezberlediğimden DVD’ yi açmadan kendim yapıyorum, sizin nasıl iyi gidiyordur umarım.
Günaydın,
Ben bu sabah 3.haftanın 1.gününü bitirdim. Firesiz gidiyorum şimdilik. Sadece beslenmeyi oturtmaya çalışıyorum. Diyetimi bozmadım hiç ancak iki haftada hiç kilo vermediğim için bugün kaloriyi %10 düşürdüm. Amacım haftada yarım kilo falan vermekti. Heralde bundan sonra kilo vermeye başlarım.
Sizin oldukça uzun olmuş başlayalı. Merak ettim böyle bir karışımın 3 aylık sonuçları nasıl oldu?
Bu arada Atlas Silkindi’ yi okusam mı diye düşünüyorum bayağıdır sizden de bi yorum almak isterim
Uğur bey uzun bir kitap 3 cilt toplamda 1.500 sayfaya yakın sanırım. Bir başlayın sıkılmazsanız devam edin. Rusya’da doğmuş birisi için kapitalizmin albenisi bence :-) Herkes farklı yorumluyor, bazıları alakası yok kapitalizmle, subjektivizm falan diyor …. bla bla bla :-))
Biçok etkileyici kitapta olduğu gibi filmi kitaba göre çok vasat. Ben filmini hiç beğenmedim.
Saygılar..
Bayağıdır aklımda kitap ama sırada okunacak o kadar çok kitap var ki inşaallah sıra bu kitaba da gelir
Zor doğa şartlarında mağara adamı denen bu yaratıklar nasıl hayatta kalmış olabilirler değil mi? Siz takatten düşmüşseniz baldırı çıplak bu arkadaşlar aile doktoruna gidip efervesan tablet yazdırmış olamazlar heralde :-)
:) yine srgl.farkı
Sevgili musess. O dönemin şartlarını tahayyul et, elde yok avuçta yok, hatta beynin var aklın yok, denilene göre vahşi hayvandan hallice yaşıyorsun, sonra john abimin dediğine bakıyorsun sonra diyorsun ki AGA BU NEDİR?
Bize hep avcı toplayıcı diye öğrettiler, gözlerin kafada konumlanışı ile ilgili sınıflandırmayı sizden öğrendim yeni birşey ne kadar doğru bilemem ama bu araştırmacılar çok büyük insan kemikleri buluyorlardı bu eski insan türünün bir ismi de vardı unuttum şimdi belki o kadar büyüklerdir olabilir mi öyle olsa avlanırlardı bir belgeselde izlemiştim gerçi görmedik bilemeyiz bu konuda size katılıyorum :) aga bu nedir :))))) benim mağara adamından anladığım şey arog zaten
o dev kemikler var ya :-) yalan.
:'( büyük çocuklar çok kandırıkçı srgl
:-) Evrimcilerle yaratılışçıların ayrıldığı konu aslında budur. Yani sudan çıkıp, üstüne ayak çıkarıp, üstüne ayağa kalkıp yürüyüp evrimleşmeye iten konu mevzu nedir? Yoksa bir yaratıcının insanı yaratıp ona temel bilgileri yükleyip yaşamını devam ettrimesi mi daha olasıdır? Kimine göre çikolata kimine göre süt :-)
Mecra uygun olsa oturur tartışırız güzel güzel ama malesef yeri değil.
Hepsinin düşüp ölmediğini de bilemeyiz tabiki belki ölmüşlerdir
Hocam gözümüz yollarda kalmıştı valla :-D Bi süredir sizden yazı yoktu (diğer arkadaşların güzel paylaşımlarını da takip ettim tabii ki).
Ben bu Paleo’yu ne zamandır araştırıyordum, kitaplarını görüyordum da, şimdi çok güzel özetlemişsiniz. Bir denemek lazım gibi duruyor.
Teşekkürler Erdoğan,
Bir süredir biraz araştırmalara boğulmuştum ve diğer arkadaşların değişimleri -- paylaşımları o kadar iyiydi ki, araya girmedim :-) Ama kaldığımız yerden devam. Çok yakında “süt dosyası”nı da açıyoruz!
Hocam bide uygun olduğunuz zamanda sizden karbonhidratlarla ilgili bi yazı okumak isterim, basit ve kompleks karbonhidratlarla ilgili, kilo başına ne kadar alalım ve sıcak yada soğuk karbonhidrat yemenin farkı gibi çünkü her yerde farklı farklı yazılar mevcut