14 Şubat Sevgililer Günü’ne sayılı günler, hatta artık saatler kala, mevcut sevgilisi/eşi olanlar belki “onun için daha estetik, daha sağlıklı olmalıyım” diyerek; hali hazırda bu Sevgililer Günü’nü de yalnız geçirecekler ise “önce ben kendime, kendi vücuduma saygılı olmalıyım ki, müstakbel sevgilim olacak kişi o zaman bana hayran kalsın” diyerek… bu hayat değiştirici maceraya yeni atılacak çok kişi var bugünlerde.

İşte bu yüzden, yeni başlayacaklar, hatta şu an yapmakta olan ustalar için de geçerli, 7 faydalı ipucunu sizler için hazırladık.

1) Daha ilk günlerden, ekrandakilerle aynı seviyede yapamayacaksınız; moraliniz bozulmasın!

Yeni başlayanların ilk günlerinde bize en sık yazdığı konu “ekrandakilerin %50’sini bile yapamadım, moralim bozuldu, sorun olur mu?” Hayır, olmaz! İlk günden (hatta ilk haftalardan) zaten ekrandakilere birebir ayak uydurmanız beklenmez. Bunu, programı verdiğimiz Süperlig futbolcularından dahi beklemedik, ki egzersizler onları bile şaşırttı! Ama her geçen gün daha iyi olacağınızı ve program sona ermeden onları yakalayacağınızı (ve yaşayacağınız gururu) şimdiden bilin.

2) Adınıza yazılan Program Takvimi’ne uyun.

Ev Fitness programınıza başlamadan önce Başlama Formu’ndaki cinsiyet, yaş, boy-kilo endeksi, yağ oranı, mevcut şınav ve barfiks sayısı gibi sorular boşuna sorulmuyor! 90 gün boyunca takip edeceğiniz Program Takvimi’niz, sizin adınıza bu işin en ehli kişiler tarafından hazırlanıyor. Dolayısıyla, onu kendinizce değiştirmeniz çok doğru olmaz. Örneğin, Yoga’yı yapamıyorum ya da sıkılıyorum diye atlamak, muhtemelen yapılacak en yanlış şeydir. En zorlandığınız egzersizlerin size en fazla katkısı olacağını hatırlayın. Programa güvenin ve devam edin.

3) Yapabiliyorsanız, egzersizleri sabah erken saatlerde yapıp kurtulmaya(!) bakın.

Yine bize en çok sorulan sorulardan biri, “sabah mı yoksa akşam mı” yapmak gerektiğidir. Egzersizler açısından sabah ya da akşam yapmanın büyük farklılıklar yaratmayacağını söylemekle beraber, akşam saatlerine bırakılan egzersizlerde, bir bahane ya da mani ile atlamanın ve beraberinde programı bırakmanın çok daha yaygın olduğunu hatırlatalım. Sabahları diğer herkes hala uyuyorken, karşınıza benzer bir engel çıkıp (misafir, televizyon, iş, ödev…) sizi yolunuzdan döndürme ihtimali çok daha düşük. Biz, egzersiz için saatlerini sabah 6:00’a kuran pek çok insan biliyoruz ve hepsi de bugün programlarına büyük bir başarı ile devam ediyorlar. Siz de denediğinizde farkı görebilirsiniz.

4) Programı uygularken, yeterince beslendiğinizden emin olun!

Evet, yanlış okumadınız. Klasik diyetler gibi kendiniz aç bırakmanızı değil, kendinizi beslemenizi öneriyoruz. Bu “ekstrem” ev fitness programları, vücudunuzu aç bırakacağınız programlar değil. Ama tabii yine porsiyon kontrolünü unutmadan, sağlıklı yeyip içmelisiniz. Doğrusu, büyük olmayan porsiyonlarla az ve sık yemektir. Sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanmanız 1 gecede olmaz. Ama program içerisinde zamanla bunu kazandığınızda, hak ederek kazandığınız sonuçlarınız hep kalıcı olacaktır.

5) Bir günlük tutun!

Hayır, “Merhaba Sevgili Günlük…” diye başlamanız da gerekmiyor :-) Ama o gün hatta o hafta ne yapacağınızı önceden yazmak, yine devamlılığınıza inanılmaz katkıda bulunacaktır. Günlük boğazınızdan geçen her şeyi de aynı günlüğe not almak, beslenme kontrolü açısından çok faydalı olacaktır. 90 günün sonunda geriye dönüp baktığınızda, başlangıç anılarınızı hatırlamak ve gösterdiğiniz gelişime şahit olmak çok anlamlı olacaktır. (Yorumlarda herkesin 1 gün boyunca ne yediğini dürüstçe yazdığı “Herkes 1 Gün Boyunca Ne Yediğini Yazsın (Dürüstçe!)” yazısını okumanızı tavsiye ederiz.)

6) En fazla haftada bir kez tartıya çıkın!

Bu madde, özellikle bayanların en sık yaptığı hatalardan; hergün tartılmak. Öncelikle programınız sadece bir “kilo verme” programı olmadığını hatırlayın. Bu bir “Vücut Transformasyon” programı. Elbette deli gibi yağ yakacağınızdan emin olabilirsiniz. Ama vücudunuzu yağ yaktırmaya uyurken bile devam ettirirken, kaliteli kaslar da kazanacaksınız. Kaslar, yağlardan ağırdır ve bu yüzden özellikle başlarda tartınız yalan söyleyebilir (Bakınız: “1 Kilo Yağ mı, 1 Kilo Kas mı?“). Bu yüzden hergün tartılmak sizi sabırsızlığa ve devamsızlığa itebilir. En fazla haftada bir tartılıp not alabilirsiniz. Ama tercihen, aynadaki görüntünüzden ya da bir yıldır içine giremediğiniz pantalonlarınıza nasıl artık sığabildiğinizden değişiminizi takip etmeniz.

7) Sizinle benzer hedefleri olan başka insanlar ile paylaşım halinde olun!

Bu, diğerlerinden biraz farklı, sosyal bir madde. Ama sizinle benzer hedefleri olan insanlarla iletişim içinde olmak, devamlılığınız ve de sonuçlarınız üzerinde inanılmaz etkili olacaktır. Her ihtiyaç duyduğunuzda P90X-Türkiye sitesini ziyaret edin. Yorumlarda bulunun, hatta Blog Yazarı olun. Ailenizde, okulunuzda ya da iş yerinizde bir kimseyi sizin gibi egzersiz programına başlatmak da süper bir yöntemdir.

İşte bu küçük ipuçlarına uyduğunuz zaman, değişenin sadece fiziğiniz değil (orası garanti!), aslında tüm hayatınız olduğunu göreceksiniz. Başarılar…